Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/656 Esas – 2019/183
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/656 Esas
KARAR NO : 2019/183
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 16/09/2016
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
K. YAZIM TARİHİ: 12/04/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı iken ödentilerini yapmadığı gerekçesiyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, toplam ödemesinin 29/04/2011 günlü 2011/5 sayılı yazıda 43.050,00 TL olarak açıklandığını ve çıkarma işlemi sonrasında kendisine 13.300,00 TL iade edildiğini, kalan 29.750,00 TL.’nin ödenmemesi üzerine davalı borçlu kooperatif aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. (Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E.) sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, davalının kötü niyetle borca itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, takibin devamını ve borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; geçerli bir takip yapılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının 22/07/2010 tarihinde kooperatife ortak olduğunu, ancak aidatlarını ödemediğinden ihraç edildiğini, ihraç sonrasında davacıya kısmi ödemelerde bulunulduğunu, alacağın muaccel hale gelmediğini ve temerrüde düşürülmediğini, ödemelerin kooperatifi acze düşüreceğinden genel kurul kararı alındığını, davacının 5.000,00 TL tutarındaki senet bedelini ödememesi nedeniyle toplam ödemesinin 43.050,00 TL olmadığını, davacının ödemelerinden genel giderlerin düşülmediğini, davacının zamanında ödeme yapmaması nedeniyle gecikme faizlerinin de dikkate alınması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası, Ankara Batı …. Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası, davalı kooperatife ait ticaret sicil özeti, genel kurul toplantı tutanakları, kooperatife ait defter ve kayıtlar, 01/08/2017 ve 12/03/2018 tarihli bilirkişi ön raporları, 09/10/2018 tarihli bilirkişi kök raporu, 11/02/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif üyeliğinin sona ermesi nedeniyle çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalı tarafça cevap dilekçesinin süresi içerisinde sunulmadığı anlaşıldığından, zamanında yapılmış bir zamanaşımı def’i bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı (alacaklı) vekili tarafından davalı (borçlu) kooperatif aleyhine 01/12/2015 tarihinde Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 29.750,00 TL asıl alacak, 7.871,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.621,12 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı temsilcilerinin 11/12/2015 tarihinde sundukları dilekçeyle icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin 14/12/2015 tarihinde durdurularak, davacı/alacaklı vekilinin talebi ile dosyanın yetkili Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayısına kayden gönderildiği, Ankara Batı İcra Müdürlüğünce gönderilen 02/08/2016 tarihli ödeme emrinin 18/08/2016 tarihinde davalı/borçluya tebliğ edildiği, davalı tarafça 25/0/08/2016 tarihli dilekçeyle yapılan itiraz üzerine 26/08/2016 tarihinde takibin durdurulduğu, eldeki davanın 02/09/2016 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve sadece 26.750,00 TL’lik asıl alacak kesimiyle ilgili olarak açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 24/04/2018 tarihli oturumda; ihraç kararı öncesi gönderilen ihtarnamede müvekkilinin toplam ödemesinin 43.050,00 TL olduğunun belirtildiğini, bu ödemenin 5.000,00 TL’sinin senetle yapıldığını, senet bedeli müvekkili tarafından ödenmediği için bu miktarın yapılan ödemeden düşülmesi gerektiğini, ayrıca müvekkiline yapılan 13.300,00 TL ödemenin mevcut olduğunu, bunun da düşümü ile müvekkilinin davalı kooperatiften 24.750,00 TL alacağının bulunduğunu, müvekkili tarafından kooperatife yapılan tüm ödemelerin elden yapıldığını beyan etmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, dosya kapsamı ve ekleri, davacı tarafça sunulan ödeme belgeleri ve diğer kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bilirkişiden 09/10/2018 tarihli rapor ile tarafların itirazı üzerine 11/02/2019 tarihli ek rapor alınmıştır.
Karar defteri dosyaya sunulmadığından ihraç tarihi tam olarak tespit edilememekle birlikte, davacının 27/07/2010 tarihinde kooperatife ortak olduğu, 31/03/2011 tarihi itibarıyla aidatlarını ödemediğinden 01/04/2011 ve 29/04/2011 tarihli ihtarnameler sonrasında ihraç edildiği, kooperatifçe ilk iadenin 12/11/2011 tarihinde yapılması nedeniyle çıkarılma işleminin 2011 yılı içerisinde gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Kooperatif ortaklığından çıkması kesinleşen davacı yaptığı ödemelerin iadesini talep etmekte ve dolayısıyla uyuşmazlık, davacının alacağının miktarı ile bu miktarın muaccel olduğu tarihin tespiti noktasında toplanmaktadır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 17. maddesi ve ana sözleşmenin 15. maddeleri uyarınca, kooperatif üyeliğinden çıkan ya da çıkarılan ortağın hakları, ortaklıktan çıktığı veya çıkarıldığı yılın bilançosu çerçevesinde iade edilir. Alacak, anılan bilançonun genel kurulda kabulünden itibaren bir ay içinde muaccel hale gelir. Ortak ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ortaklıktan ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra payına düşen miktarı, kooperatifin temerrüde düştüğü tarihten itibaren faizi ile birlikte isteyebilir. Ayrıca, 1163 sayılı yasanın 17/2 maddesi uyarınca, çıkan ya da çıkarılan ortağa yapılacak ödemeler, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikte ise, genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir.
Davacı, davalı kooperatif yönetim kurulunun kararıyla 2011 yılı içerisinde ortaklıktan çıkarılmıştır. Bu durumda davacının aidat alacağının, 31/12/2011 tarihli bilançoya göre hesaplanacağı açıktır. Bu yıla ait genel kurul 06/05/2012 tarihinde yapıldığından, alacağın muaccel olduğu tarih 07/06/2012 olacaktır. Bu genel kurulda Kooperatifler Kanununun 17/2 maddesi gereğince alınmış bir erteleme kararı bulunup bulunmadığı tespit edilememiş olmakla birlikte davalı kooperatifin 2011 yılı içerisinde muacceliyet tarihini bile beklemeden davacıya ödeme yaptığı, ayrıca muacceliyet tarihi sonrası da ödemeler yaptığı nazara alındığında, alınmış erteleme kararının bulunmadığı değerlendirilmiştir. Davalı kooperatifin dosyada mevcut kayıtları ile davacının dosyaya sunduğu ödeme belgeleri nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının 38.050,00 TL aidat ödemesinin bulunduğu belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından tespit edilen 6.274,30 TL genel gider hissesinin düşümünden sonra davacının 31.775,70 TL çıkma payı alacağı isteyebileceği kanaatine varılmıştır. Bu alacağın 2.500,00 TL’lik kısmının alacak muaccel hale gelmeden 10.800,00 TL’lik kısmının ise muaccel olduğu tarih sonrası ödendiği tespit edilmiştir. Davacının takip tarihi itibarıyla 20.027,59 TL asıl alacak ve 5.085,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.112,81 TL alacaklı olduğu hesaplanmıştır.
Toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacının takip tarihi olan 01/12/2015 tarihi itibarıyla davalı kooperatiften 20.027,59 TL çıkma payı alacağının bulunduğu, takip tarihine kadar kadar işletilecek faiz tutarının ise 5.085,22 TL olduğu ve fakat eldeki davanın sadece 26.750,00 TL’lik asıl alacak kesimiyle ilgili olarak açıldığı, 6100 sayılı HMK’nun 26/1 maddesi gereğince taleple bağlı kalınmasının gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca, davanın kısmen kabulü ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 20.027,59 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik davalının itirazının iptaline, takibin 20.027,59 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına karar verilmiştir.
Diğer taraftan, dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 20.027,59 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik davalının itirazının iptaline, takibin 20.027,59 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 20.027,59 TL alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.368,08 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 456,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 911,25 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 456,83 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 490,33 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 800,00 TL bilirkişi ücreti, 200,95 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.000,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 749,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/03/2019
Katip Hakim
e-imza e-imza