Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2016/610 Esas – 2019/150
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/610
KARAR NO : 2019/150
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : YÖNETİM KURULU KARARI İPTALİ
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 06/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 29/03/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … kurucularından olan … üyesiyken arsa bedelini kooperatife ödediğini, …’m … katılımcısı olmasıyla müvekkilinin de hak ve yükümlülükleriyle … katılımcısı olduğunu, bu sebeple … l.Etap … ada 4-5 parsellerin bedelsiz olarak 06.11.2004 tarihli sözleşmelerle davacıya tahsis edildiğini, arsaların bir kısmının halen tahsis edilmediğini, tahsisi yapılmış olanların bir kısmının da henüz inşaat ruhsatı alınarak tesis yapılmamış olmasına rağmen, davalının 27.05.2016 tarihinde tebliğ edilen… sayılı yazısı ile tahsis edilen arsalar üzerinde tahsis tarihinden itibaren bir yıl içinde projenin hazırlanıp ruhsat alınması, 2 yıl içinde de üretime geçilmesi gerektiği hatırlatılarak 60 gün içinde yapı ruhsatı alınması, aksi takdirde arsa tahsisinin iptal edileceği uyarısında bulunulduğunu, bunun üzerine müvekkilinin proje ve ruhsat alımı çalışmalarına başladığını ancak davalının “yol kotu ve imar çapı” verilmesi, proje onayı gibi davalıdan kaynaklanan gecikmeler yaşandığını ve nihayet 19.07.2016 tarihinde başvuru yapıldığını, 23.07.2016 tarihinde de mimari projenin düzeltilmiş haliyle statik, elektrik ve mekanik projeleriyle birlikte teslim edildiğini, davalının 25.07.2016 tarih ve …sayılı yazıyla inceleme onay sürecinin devam ettiğinin bildirildiğini, 29.07.2016 tarih ve 2016/653 sayılı yazıyla da 60 gün içinde yapı ruhsatı alınmadığı gerekçesiyle … Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 108. maddesi uyarınca müvekkiline tahsisi yapılan … l.Etap … ada 4-5 parsellerin tahsis işleminin iptal edildiğinin bildirildiğini, halen çok sayıda
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı
arsanın tahsis edilmemiş olduğunu, tahsisi yapılan arsaların birçoğunda da yapı kurulamadığını, yapı ruhsatı alınarak üretime başlanamadığı halde hiç bir işlem yapılmadığını, eşit işlem kurallarına aykırı olarak müvekkilinin arsa tahsis işleminin iptal edildiğini, davalının sübjektif nedenlerle işlem tesis ettiğini, müvekkilinin kooperatifin genel kurulunda yönetimin faaliyetleri hakkında eleştirilerde bulunduğunu, imar plan değişikliği yaptırma ve üyelerden yüksek miktarlı para taleplerine karşı çıktığım, bu genel kurul sonrası 60 gün süre verilerek iptal işleminin yapıldığını belirterek, davacıya tahsis edilen … Ankara … … ada 4 ve 5 parsellerin tahsisinin iptaline ilişkin 29.07.2016 tarih ve 2016/563 sayılı yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava dilekçesinde ikrar ettiği gibi …’nin kurulmasından önce … üyesi olduğunu, …’ın …’nin katılımcısı olmasından sonra dava konusu gayrimenkullerin davacıya 06.11.2004 tarihinde bedelsiz olarak noter huzurunda tahsis edildiğini ve 24.11.2004 tarihli yönetim kurulu kararıyla da onandığını, tahsis hakkının davacıya verildiği tarihin üzerinden 12 yıl geçmesine ve aşamalarda tahsisin iptal edileceği yönünde yapılan uyarılara rağmen müvekkilinin 23.05.2016 tarih ve… sayılı yazısına kadar tahsis edilen arsalara ilişkin en ufak bir çalışmasının dahi olmadığını, müvekkili kurumun bünyesinde bulunan gayrimenkullerin tahsis oranının %90’ı aşmış durumda olduğunu, süresi içerisinde üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyen katılımcılara da aynı süreç işletilerek birçok katılımcının tahsis haklarının iptal edildiğini, ayrıca, davacının dava dışı bir şirketle kira anlaşması yaptığı ve bu anlaşmanın uygulanması sebebiyle zarara uğradığı şeklindeki iddiasının … Uygulama Yönetmeliğinin 173. maddesinde yer alan ön şart olarak kiralanacak tesisin tapusunun alınmış olmasını aradığını, oysa, davacının tapu sahibi değil tahsis hakkı sahibi olduğunu, yasal anlamda kira sözleşmesi yapma hakkının bulunmadığını, davacının halen devlet memuru olduğunu, ticaret yapmasının mevzuat uyarınca yasak olduğunu, tahsis hakkının iptaline ilişkin kararda davacının kuruma başvurarak gerekli prosedürleri tamamlaması durumunda tahsis hakkı iptal edilen parsellere ilişkin ödemelerin … Uygulama Yönetmeliği’nin geçici 6. maddesi uyarınca yapılacağının davacıya bildirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :Niza konusu edilen …’in 28.07.2016T., 775 sayılı kararı, tahsis ve katılım sözleşmeleri, tahsis iptali hakkında 1. ve 2. uyarı yazıları, davalı kayıtları, sicil kayıtları, mahallinde 03.05.2017 tarihinde icra edilen keşif ve bilirkişi heyetinin 08.11.2017 tarihli raporu, 26.02.2017 tarihli ek rapor, ikinci bilirkişi heyetinin 10.07.2018 tarihli raporu, 10.07.2018 tarihli (ikinci heyetin) ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, davalı …nin üyesi olan davacıya yapılan tahsisin iptaline yönelik (yönetim kurulu) kararın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalı …nin kurucularından olan S.S. … Kooperatifi (…) üyesiyken, …’ın davalı katılımcısı olmasıyla müvekkilininde aynı hak ve yükümlülüklerle … … (…) katılımcı olduğunu, davacı … üyesiyken … 1. Etaptaki … ada 4 ve 5 parsellerin bedelsiz olarak 06.11.2004 tarihinde kendisine tahsis edildiğini, davalının 27.05.2016 tarihli yazısı ile yönetmeliğe uygun olarak tahsis edilen arsa üzerinde projenin hazırlanıp metine geçilmesinin istendiğini, altmış gün içinde de yapı ruhsatının alınmasının gerektiğininin bildirildiği, aksi halde arsa tahsisinin iptal edileceğinin açıklandığını, bu gerekliliğe uyulmadığı bildirilerek 29.07.2016 tarihinde tahsis işlemlerinin iptal edildiğini, buna dair kararın yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin hakkının … (kooperatif) üyeliğinden geldiğini, bu halde yönetmeliğin 108. maddesine dayanarak iptal kararı verilemeyeceğini, burada … kanunun 35/5 maddesi uyarınca TTK’un anonim şirketlere ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğini, iptal kararı alınırkende … mevzuaatına uyulmadığını, kendilerine arsa tahsis edilen üyelere eşit davranılmadığını, karar alınırken subjektif davranıldığını, savunarak, niza konusu edilen yönetim kurulu kararının iptalini
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı
istemiş; davalı vekili ise cevap ve diğer yazılı beyanlarında, müvekkilinin bir kamu kurumu olduğunu, mevzuatına göre hareket etmek zorunda olduğunu, iddiaların gerçekle örtüşmediğini, davacıya tahsis yapıldıktan sonra yaklaşık 12 yıl geçmesine ve arada uyarılarında yapılmasına rağmen yasa ve yönetmelikte açıklanan yatırımların yapılmadığını, yönetmeliğin 108. maddesinde açıklanan tahsisin iptali koşullarının oluştuğunu, katılımcılara eşit davranılmadığı iddiasınında yerinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Tarafların bildirdikleri deliller, davalı kayıtları, iptali istenen davalı kararı getirilmiş, ilk defa mahallinde keşif icra edilip uzman bilirkişi heyetinden rapor (ve ek rapor) alınmış, itirazlar üzerinede ikinci bilirkişi heyetinden rapor (ve ek rapor) alınmıştır. Raporlardaki değerlendirmelerin uyumlu olduğu görüldüğünden, 3. kez bilirkişi incelemesine gidilmemiştir.
Davacı, öncesinde … üyesiyken, bu kooperatifin davalı ile anlaşma yapıp, … …nin katılımcısı olması neticesinde kendiside davalının katılımcısı olmuştur. Taraflar arasında 06.11.2004 tarihinde akdedilen “Arsa Ön Tahsis, Arsa Tahsis ve Katılım Sözleşmeleri” ile davalının uhdesindeki … ada 4 ve 5 parseller bedelsiz olarak davacıya tahsis edilmiş, bu husus 24.11.2004 tarihli yönetim kurulu kararıyla onanmıştır. Davacının, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 108. maddesine uygun olarak tahsis edilen taşınmazlara yatırım yapması gerekmektedir. Bu yatırımı yapmadığı gerekçesiyle 04.07.2013 tarihinde ilk kez davalı kurumca ikaz edilmiş, ikinci defada 23.05.2016 tarihinde ikaz edilmiştir. Bu ikinci yazı ile de “yazının tebliğinden itibaren 60 günlük kesin sürede davacının yapı ruhsatını alması ve yatırım sürecini başlatması” istenmiştir. Akabinde, yönetim kurulunun 29.07.2016 tarih ve 2016/653 sayılı kararı ile yönetmelik ve sözleşmede yazılı süreçte tahsis edilen taşınmazlara yatırım yapılmadığı gerekçesiyle, 4 ve 5 parsellere yönelik olarak yapılan tahsisler iptal edilmiştir.
Organize Sanayi Bölgelerinde yatırım amaçlı olarak arsa tahsisinden sonra ne gibi işlemlerin yapılacağı Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 108. maddesi ile taraflar arasında akdedilen “Arsa Tahsis ve Katılım Sözleşmelerinin” 12. maddesinde açıklanmıştır. Yönetmeliğin 108. maddesinde “(1) Tahsis edilen arsa ile ilgili olarak; a)Tahsis tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde gerçekleştireceği yapıya ait projeleri …’ye tasdik ettirerek yapı ruhsatını almayan, b)Yapı ruhsatı aldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatını almayan, c)Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre “Çevresel Etki Değerlendirmesine tabi değildir”, “Çevresel Etki Değerlendirmesi gerekli değildir” veya “Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu” kararı almayan, katılımcılara yapılan tahsis, yönetim kurulu tarafından iptal edilir. (2)Birinci fıkranın (b) bendinde belirlenen süre, makul sebeplerin varlığı halinde toplamda 2 yılı geçmemek üzere yönetim kurulu tarafından uzatılabilir. (3) Bakanlık kredisi kullanmayan …’lerde, bu maddede geçen tüm bu sürelerin hesabında 1/1000 ölçekli parselasyon planının onay tarihi esas alınır. (4) Bakanlığın, Avrupa Birliği ile birlikte yürüttüğü Katılım Öncesi Mali Yardım Programı kapsamındaki projeler için yapılan arsa tahsislerinde, projenin program otoritesince desteklendiğinin her yıl proje yararlanıcısı tarafından belgelenmesi şartıyla birinci fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, … tarafından uzatılır.” denmektedir. Sözleşmenin 12 maddesinde de; “Bölge altyapı inşaat düzeyi ve süreci dikkate alınmaksızın alıcı işbu sözleşmenin imza tarihinden itibaren; (öncelikle yapılaşma talepli arsa tahsisleri hariç) a)“Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği” nde bahsedilen faaliyetler listesinde yer alanların hazırlayacakları ÇED Raporu sonucunda “ÇED olumlu” veya ÇED ön araştırma raporu sonucunda “Çevresel Etkileri Önemsizdir.” Kararı belgesini almaz, b) Katılımcı, bir yıl içinde projesini …’ye tasdik ettirmez ve iki yıl içinde inşaata başlamaz, c)Üç yıl içinde inşaatı bitirmez, d) Dört yıl içinde işletmeye açmazsa, …, yukarıdaki hallerin her birini diğerinden bağımsız olarak sözleşmenin feshi ile arsayı geri almak için yeterli sebep sayar. Alıcı bu hallerde bir hak talep etmemeyi şimdiden kabul ve taahhüt eder. e)Alıcı, arsa tahsis
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı
talebiyle birlikte …’ye sunduğu dosyası kapsamında inşaata başlamadan, tapusunu almadan önce tesise ait projelerini …’ye ibraz ederek uygunluk vizesi almak zorundadır. F) iş bu maddenin b, c, d bentlerindeki sürelerin toplamı 4 yıldır.” denmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davacıya tahsis 06.11.2004 tarihinde yapılmıştır. Dava konusu iptal kararının verildiği tarih itibariyle yönetmelik ve sözleşmede açıklanan süreler davacı yanca fazlasıyla geçirilmiştir. Öte yandan, 04.07.2013 ve 23.05.2016 tarihlerinde davacıya yazı gönderilerek yönetmeliğe uygun yatırıma geçilmesinin istendiği, aksi halde tahsisin iptal edileceğinin açıklandığıda tespit edilmiştir. 23.05.2016 tarihli ikinci ikaz yazısında, ihtarın tebliğinden itibaren 60 günlük sürede en azından yapı ruhsatının alınması, yatırım sürecinin başlatılması istenmiştir. Bu aşamaya (tarihe) kadar, davacı tarafından kendisine tahsis edilen parsellere hiçbir yatırım yapılmadığı da sabittir. Davacı, kendisine tanınan bu sürede, teknik olarak inşaat ruhsatını alabilmek için, imar çapının verilmesinden sonra mimari projelerin ve diğer tatbikat projelerinin yapımı ve davalının onayından sonra inşaat ruhsatını alacakdır. Davacı bu ilave sürede, 32 evraktan oluşan işlem dosyasını tamamlayarak, inşaat ruhsatını almak için …’ne başvurmamıştır. Sadece mimari projeyi davalıya sunmuş, başvurusuna diğer evrakları eklememiştir. Buna göre de yönetmeliğin 108/a madddesine aykırı davranmıştır. Davacıya verilen ilave 60 günlük sürede inşaat ruhsatının alınabilmesi için gerekli belgeleri sunulmadığından, yönetmeliğe uygun bir başvurudan bahsedilemez.
Davacı yönetmeliğin 108. maddesinde açıklanan işlemleri, yine burada açıklanan sürede ve sonrasında ikmal etmemiştir. Davalının verdiği 60 günlük ilave süreye de riayet etmemiştir. Neticesinde, davalının aldığı 29.07.2016 tarih ve 2016/563 sayılı yönetim kurulu kararı yönetmelik hükmüne uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Öte yandan, davacı, kendisi hakkındaki “tahsisin iptali” kararının diğer katılımcılara uygulanmadığını, bu suretlede eşitlik ilkesinin zedelendiğini savunmuştur. Davalı …’nin katılımcılardan yatırımını tamamlamış ve bitişik parsellerden ilave tahsis isteyenler bulunduğunda, tahsis yapılalardan henüz ruhsat dahi almayanlar var ise bunların tahsisini iptal ettiği, bu işlemlerde eşitlik ilkesine riayet ettiği belirlenmiştir. Davacının buna yönelik iddiası yerinde görülmediğinden, bu iddiasıda yerinde bulunmamıştır.
Davacı hakkında verilen 29.07.2016 tarihli kararın iptali koşullarının oluştuğunu ispatlamadığı anlaşılmakla dava reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20TL harçtan mahsubu ile bakiye 15,20TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı asil ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/03/2019
Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı