Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/560 E. 2019/259 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/560 Esas – 2019/259

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/560 Esas
KARAR NO : 2019/259

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
İHBAR OLUNANLAR: 1-
VEKİLİ :
2-

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/07/2016
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
K.YAZIM TARİHİ : 10/05/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 16/04/2015 tarihinde müvekkilinin de içinde bulunduğu, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Ayaş yolunu takiben ceza evi kavşağına geldiğinde kendisine yeşil ışık yandığı için geçtiği sırada sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin kırmızı ışık ihlali nedeniyle bu araca çarpması neticesinde meydana gelen iki araçlı yaralanmalı trafik kazasında müvekkilinin ağır yaralanmasına ve özürlü kalmasına sebep olduğunu, müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında kazaya karışan araçlardan … plaka sayılı araç içerisinde yolcu olarak seyahat ettiğini, dolayısıyla kendisine herhangi bir kusur izafe edilemeyeceğini, kaza nedeniyle müvekkilinin bir süre hastanede tedavi görmek zorunda kaldığını, yüzde seksen özürlüdür raporu aldığını, dava konusu kazada müvekkilinin sakatlanmasına neden olan ve … …. Tic. Ltd. Şti’ne ait … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, haksız fiilin gerçekleşmesinde kusur ve sorumluluk ilkelerine göre cismani zarara uğranılması halinde bu kapsamda tazminat isteminin haklı ve geçerli olduğunu, buna göre, davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesinde belirtilen limitleri aşılmamak üzere maddi tazminat yönünden sorumluluğunun bulunduğunu beyan ederek, trafik kazasında yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı cismani zarar ve beden gücü kaybı nedeniyle 1.000,00 TL tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine; söz konusu aslı alacağa davalı sigorta şirketi yönünden temerrüd tarihinden diğer davalılar açısından olay tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek işletme kredisi temerrüd faizinin uygulanmasına 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek faizi ile birlikte araç sürücüsünden ve söz konusu aracın işleteninden tahsili ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; Kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin davacıya daha önce bir ödeme yaptığını, yapılan ödemenin yetersiz olmadığını, hasar dosyası kapsamında müvekkili sigorta şirketinin Aktüerden rapor aldığını, söz konusu rapora ve poliçe değerlendirmesine göre gerekli ödemenin yapıldığını, beyan ederek haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve bu çekciye bağlı … plakalı dorse ile seyir halinde iken … plakalı aracın müveklinini beyanı ile hız sınırlarını aşmak suretiyle en sağ şeridin dışında dorsenin arka sağ teker kısmına çarpması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında davacı aleyhine bir kusur tespiti cihetine gidilmediğini, yargı mercii önünde iddiasının ispat eden şahsın hukuken kusursuz olacağı kanaatine varıldığını, dava konusu kaza nedeniyle cismani zararın maddi tazminatı gerektirip gerektirmeyeceğinin uzman bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin, manevi tazminat talebi yönünden dava konusu kaza sonucu meydana gelen manevi zararın tespitinde davacı yanın Sekelsiz olarak iyileşip iyileşemeyeceği, davacı yanın sosyal statüsü dikkate alınarak meydana gelen yaralanmanın ve süreçlerin kendisini ne derecede etkilediğinin doğru olarak değerlendirilmesi gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı hesabından aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hesap yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …. A.Ş. Vekili; Müvckkili firmanın borçlar hukuku anlamında hukuki sorumluluğunun gerektirecek herhangi bir sıfatı bulunmadığından müvekkili firma bakımından davanın husumet yönünden reddini talep ettikleri müvekkili şirketin araç üzerinde zilyet olmadığı gibi onun sevk ve idaresine müdahale edebilecek durumda olmadığından meydana gelen kaza ile bir ilgisi bulunmadığının, dava dışı … Nak. İnş, San ve Tic. Ltd. Şti ile 09/03/2015-20/04/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere çekici kiralama sözleşmesi imzalandığının, davaya konu ve mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan … plakalı çekicinin dava dışı … Nak. İnş, San ve Tic. Ltd. Şti’ne kiralanarak teslim edildiğini, kiracı tarafından pullanılırken dava konusu kazanın meydana geldiğini, bu nedenle malik tarafından uzun süre olarak aracını kiraladığından kiracı işleten sıfatını kazandığını 2918 sayılı KTK nın 85. Maddesi hükmü gereğinde de işletenin hukuki sorumluluk altına girdiğini, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı .. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, Sgk kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti 16/06/2017 tarihli kusur bilirkişisi raporu, Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 07/09/2017 tarihli kusur raporu davacıya ait maluliyet raporu İstanbul trafik ihtisas dairesinin 17/12/2018 tarihli kusur raporu, ile tüm dosya kapsamı.
Davacı vekilinin 14/10/2016 tarihli beyan dilekçesi ile bu dava kapsamında davalı sigorta şirketinden doğan ve doğacak olan bütün alacaklarından ve bu dava ile ilgili yalnızca … Sigorta A.Ş.’ye karşı tüm taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
16/04/2015 tarihinde, davacının da içinde bulunduğu, dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekicinin çarpışması neticesinde dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı zarar gören anılan yasa hükümleri gereği talepte bulunmuştur.
Tarafların kusur durumunun tespiti için alınan 07/09/2017 tarihli Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporunda; sürücü … in sevk ve idaresindeki kamyonet ile gece vakti, meskun mahalde, bölünmüş yolu takiben seyredip aydınlatmanın olduğu olay mahalline geldiğinde, aracına ait mahalde tespit edilen fren izi mesafesinden anlaşılmakla, hızını ve sürüşünü 50 km/s hız sınırlamasının olduğu mahal şartlarına göre ayarlamayıp, kavşağa hız azaltarak uygun hızla yaklaşmayarak, karşı istikametten gelen, kontrolsüzce sola dönüş yapan ve önünü kapatarak kendisine geçiş hakkı bırakmayan davalı sürücünün kullandığı çekiciye fren tatbik etmesine rağmen hızından dolayı duramayarak çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi ile %25 oranda kusurlu olduğu, davalı sürücü … ın ise idaresindeki çekici ile olay mahalli kavşakta sola döndükten sonra refüj aralığında, karşı istikametten gelen araçlara kırmızı ışığın yanmasını bekleyip, ondan sonra kavşağa girmesi gerekirken, aksine hareketle, Ayaş tarafından gelen araçlara yeşil ışık yanmasına rağmen kavşağa girmesi ve önünü kapattığı kamyonet ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketi ile %75 oranda kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
İtiraz üzerine alınan 17.12.2018 tarihli Adli Tıp raporunda ise; aynı açıklamalar yapılarak dava dışı sürücünün kusur oranının %10, davalı sürücünün kusur oranının ise %90 olduğu kanaati bildirilmiştir. Mahkememizce, olayın olşu ve özellikle davalı sürücünün kırmızı ışık ihlali yaptığı gözetilerek, son düzenlenen rapordaki kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
Davacının maluliyetinin tespitine yönelik olarak alınan 25/10/2017 tarihli Adli Tıp raporunda; davacının %9,1 oranda kalıcı, 3 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 14/10/2016 tarihli dilekçe ve 19/03/2019 tarihli duruşmada alınan beyan ile, maddi tazminat talepleri yönünden tüm davalılar hakkında açılan davadan feragat edildiği beyan edilmiştir. Feragat, HMK’nın 307. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Bu hususta davacı vekilinin vekaletnamesinde yetkisi de bulunduğu anlaşıldığından, davanın maddi tazminat istemleri yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Öte yandan, dava konusu kaza nedeniyle davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma, yaşı, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özenilir kılmama, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının, maddi tazminat istemleri yönünden davanın tüm davalılar için feragat nedeni ile reddine,
2-A- Manevi tazminat isteminin Davalı … yönünden kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın bu davalıdan olay tarihi olan 16/04/2015 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
B_ Davalı … …. Aş hakkında açılan manevi tazminat davasının reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b-Davalılar … …. Ltd. Şti.’nin ve …’ın kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
c-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcının, davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı … için 2.725,00TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
c-Davalılar … ile … …. Ltd. Şti.’nin kendilerini vekille temsil ettirdikleri görülmekle, manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 398,75 TL tebligat ve posta gideri ile 400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 798,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 386,49 TL’nin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı … …. Ltd. Şti. tarafından sarf edilen 111,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
7-Davalı … tarafından sarf edilen 100,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 48,38 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair,davalı … İnş A.ş. Vekili ile Davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/04/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı