Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/537 E. 2018/523 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/537 Esas – 2018/523

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/537 Esas
KARAR NO : 2018/523

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/07/2016
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
K.YAZIM TARİHİ : 18/10/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 13/08/2014 günü… Sigorta Sertifikasına sahip ve … Sigorta tarafından … No.lu sigorta poliçesi ile sigortalı ve …’in sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı aracın Denizli-Acıpayam yolu üzerindeki yaya halinde bulunan müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin kalıcı olarak sakat kalması ile neticelenen trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin sakat kaldığım ve çahşamaz hale geldiğini, 05/08/2015 tarihinde Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosuna tazminat ödemesi ile ilgili yazın başvuru yapıldığını, davalı tarafından verilen cevapta müvekkilinin araç sahiplerini ibra etmiş olmasi gerekçesi ile tazminat başvurusunun reddine karar verildiğini, müvekkilinin hastane masrafları sebebi ile kazayı yapan araç sahiplerinden cüzi miktarda para aldığmı,bunun karşılığında belge imzalayıp karşı tarafa verdiğini, müvekkili tarafından karşı yana verilen belgenin müvekkili şahsın maddi tazminat isteklerini ortadan kaldıracak ya da vazgeçirecek niteliğinin bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanunu hükümleri gereğince kaza tarihinden itibaren 2 yıllık süre içerisinde ibranamelerin ve uzlaşmaların iptali talep edilebileceğinden davalı Motorlu Taşıtlar Bürosunun tazminat taleplerini reddetmesinin haksızlık teşkil ettiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iş göremezlik nedeni ile 1.000,00 TL ve geçici iş göremezlik sebebiyle 100,00 TL olmak üzere toplam 1.100,00 TL tazminatın sigorta başvuru tarihinden başlayarak ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/08/2018 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve talebini 56.863,40 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; davacının Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numaralı dosyasına yazdığı Kanunun aradığı anlamda usulune tamamen uygun verdiği uzlaşma ve şikayetten vazgeçme talepli dilekçesinde “ yabancı plakalı araç işleteni …’den 13.000,00 TL aldığını, maddi ve manevi tüm zararının fazlasıyla karşılandığını, daha öncesinden de 1.000,00 TL aldığını, bu sebeple …’e karşı her türlü dava-talep ve şikayet hakkından feragat ettiğini, dosyanın TCK 73.maddesi gereği düşürülmesini ve gereğinin yapılmasını” yazdığını, davacının düzenlemiş olduğu ibraname ve feragatnamenin TCK 73 anlamında resmi makamlara sunulmuş ve şahsi haklarından vazgeçtiği bir hukuki belge olduğunu davacının 14.000,00 TL sini alarak düzenlemiş olduğu feragatnameye istinaden davanın reddi ile birlikte davacının herhangi bir maluliyetinin olup olmadığı, oranı, kazayla illiyet bağı olup olmadığının Adli Tıp Kurumu 3.İhtısas Kurulu tarafından tespit edilmesi, herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumuzdan tazminat alıp almadığının tespit edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Mahkememizin 2015/587 esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 17/04/2018 tarih ve … sayılı dava hakkında düzenlenen maluliyet raporu, 23/06/2017 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 03/08/2018 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle davacıda oluştuğu iddia edilen geçici ve kalıcı iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
13/08/2014 tarihinde, davacı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı kullanırken aracın hararet yapması nedeniyle park edip su almak için karşıdan karşıya geçtiği esnada, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ve dava dışı … plakalı araca çarpması sonucunda dava konusu trafik kazası meydana gelmiş, davacı yaralanmıştır.
Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 2. bölüm 5. maddesinde ‘Büro, 4477 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan Motorlu Taşıtlar Zorunlu Malî Sorumluluk Sigortasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi başta olmak üzere, motorlu araçların işletilmesi nedeniyle tabi olunan mali sorumluluğu karşılamak üzere yurtdışında geçerli sigorta belgelerinin basım, denetim ve düzenlenmesi ile bu sigorta belgeleri kapsamında motorlu araçların sebep olduğu hasarların ödenmesini ve motorlu araçların işletilmesi nedeniyle tabi olunan mali sorumluluğu karşılamak üzere yurtdışında düzenlenen ve ilgili mevzuat uyarınca ülkemizde geçerli bulunan sigorta sözleşmeleri kapsamında bu araçların sebep olduğu hasarların tedvir ve tasfiyesini temin eder.’ düzenlemesi getirilmiştir. Bu kapsamda; davacıya çarpan aracın yurt dışı plakalı olması nedeniyle davalının hasım gösterilerek istemde bulunulması doğru olmuştur.
Davalı tarafından, taraflar arasındaki aynı uyuşmazlığa yönelik olarak mahkememizin 2015/587 E. sayılı dava dosyasında davanın reddine yönelik hüküm kurulması nedeniyle kesin hüküm itirazında bulunulmuştur. Mahkememizin anılan dosyasının konusunun ve taraflarının iş bu dava ile aynı olduğu, delil avansının yatırılmaması nedeniyle davanın reddedildiği anlaşılmıştır. Buna göre, maddi hukuka tesir edecek nitelikte kesinleşen bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Diğer yandan davalı tarafından, davacının ceza soruşturması kapsamında “ yabancı plakalı araç işleteni …’den 13.000,00 TL aldığını, maddi ve manevi tüm zararının fazlasıyla karşılandığını, daha öncesinden de 1.000,00 TL aldığını, bu sebeple …’e karşı her türlü dava-talep ve şikayet hakkından feragat ettiğini, dosyanın TCK 73.maddesi gereği düşürülmesini ve gereğinin yapılmasını” ifade ederek kusurlu kişiyi ibra ettiğinden artık tazminat isteminde bulunulamayacağı savunulmuştur. Ancak yerleşik uygulama gereği davacı, ibranameden 2 yıl içinde iş bu dava ile istemde bulunduğundan ve alınan beyan mahkeme huzurunda yapılmadığından TKC 73/7 kapsamında görülmemiş (Yargıtay 17. HD nin 2014/3769 E, 2015/8945 K sayılı ilamı), davalının bu itirazı da haklı görülmemiştir.
Sorumluluğun tespiti ile kusur oranlarının belirlenmesi için alınan 23.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının % 70, davalının ise %30 oranda kusurlu olduğu belirlenmiştir. Rapordaki tespitler olayın oluşuna uygun bulunduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacının maluliyetinin tespiti için alınan AÜTF Adli Tıp ABD Bşk nın 17.04.2018 tarihli raporunda; davacının 6 ay süre ile tam iş göremezliğinin , %38 oranda kalıcı kısmi iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Tazminat hesabı için alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan tarihli 03/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; kusur oranı dikkate alınarak davacının geçici işgöremezliği nedeniyle 1.628,81 TL, kalıcı iş göremezliği nedeniyle 72.751,11 TL tazminat hakkı bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm açıklamalara göre; belirlenen maddi tazminatın yukarıda anılan yasa hükümleri gereği davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile davacının geçici ve kalıcı maluliyeti nedeniyle toplam 56.863,40TL tazminatın 18/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
1-Alınması gereken 3.884,33 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın ve 190,46 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 3.664,67 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı ile 190,46 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 253,16 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen 159,20TL tebligat ve posta gideri ile 950,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.109,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 6.604,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.18/09/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı