Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/530 E. 2018/789 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2016/530 Esas – 2018/789
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/530
KARAR NO : 2018/789

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ASLİ MÜDAHİLLER:1-
VEKİLİ :
:2-
VEKİLİ :
:3-
VEKİLİ :
:4-
VEKİLİ :
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

:5-
VEKİLİ :
:6-
VEKİLİ :
:7-
VEKİLİ :
:8-
VEKİLİ :
:9-
VEKİLİ :
:10-
:11-
VEKİLİ :
:12-
VEKİLİ :
:13-
VEKİLİ :
VEKİLİ :
:15-
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

VEKİLİ :
:16-
VEKİLİ :
:17-
VEKİLİ :
:18-
VEKİLİ :
:19-
:20-
VEKİLİ :
:21-
VEKİLİ :
:22-
VEKİLİ :
:23-
VEKİLİ :
DAVA : İFLAS/İFLASIN ERTELENMESİ
DAVA TARİHİ : 15/07/2016
BİRLEŞEN DOSYA (Mahkememizin 2015/787E., 2016/512K.)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

ASLİ MÜDAHİLLER :1-
:2-
VEKİLİ :
:3-
VEKİLİ :
:4-
VEKİLİ :
:5-
VEKİLİ :
DAVA : İFLAS /İFLASIN ERTELENMESİ
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ: 05/12/2018
K.YAZIM TARİHİ : 24/12/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin aynı adreste ikamet eden, mali, idari ve ortaklık yapısı itibariyle birbirleriyle ilişkileri güçlü olan grup şirketleri olduklarını, biri hakkında verilecek kararın diğer şirketleri de etkileyecek nitelikte olduğunu, bu nedenle birlikte dava açtıklarını, müvekkillerinden…Şti.’nin lojistik taşımacılık, nakliyat ve hafriyat işleri gerçekleştirdiğini, şirketin sermayesinin 3.500.000,00TL olduğunu, ödenmemiş sermaye borcu bulunmadığını, şirketin faaliyet gösterdiği taşımacılık sektöründeki en büyük maliyet kalemi olan motorin litre fiyatında yaşanan artışların ve taşıtlarla ilgili olarak yedek parça, lastik tedarikinde yaşanan sıkıntılar, genel ekonomik dalgalanmanın davacı şirketin mali yapısını bozduğunu ve ekonomik sıkıntılarının artmasına sebep olduğunu, bu şirketin nakliye ve arsa payı karşılığı inşaat işi yaptığını, davacı şirketin borca batık olduğunu, yaptığı işlerin karşılığı olan hak edişlerini tahsil edemediğini, bu nedenle ekonomik sıkıntıya girdiğini, alacaklarını tahsil ettiğinde borca batıklıktan çıkacağını; davacılardan …Şirketinin taşımacılık ve hafriyat işleri yaptığını, şirketin ortaklık yapısının ilk davacı şirketle aynı olduğunu, elinde devam eden taahhüt işleri bulunduğunu, halen borca batık olduğunu, alacaklarını tahsil edemediğini, bu nedenle ekonomik sıkıntıya girdiğini; davacılardan …
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

… Ticaret Anonim Şirketinin ortaklık yapısınında diğer şirketlerle aynı olduğunu, şirketin EPS Isı Yalıtım Levhaları üretimi sektöründe faaliyet gösterdiğini, Ankara Bala Karayolu üzerinde fabrikasının bulunduğunu, diğer şirketler aynı sebeplerden dolayı mali sıkıntıya girdiğini, borca batık olduğunu, elinde devam eden taahhüt işleri bulunduğunu, haciz baskısı olmadan çalışması halinde borçlarını ödeyeceğini bildirmiş, yapılacak yargılama neticesinde müvekkilleri şirketler yararına bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 2015/787 esas sayılı dosyasının davacısı …Şirketi vekili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine (Ankara 10. ATM’nin 2015/871E.) sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ana faaliyet konusunun her türlü petrol, petrol türevleri ürünlerinin alım satımı, yükleme, boşaltma, depolama ve dağıtım tesisleri kurmak, demir çelik endüstrisi alanında faaliyet görmek olduğunu, şirket ortaklarının …ve …olduğunu, halen şirketin borca batık olduğunu, elinde devam eden işlerinin bulunduğunu, alacaklarını tahsil edemediğini, ekonomisinin bozulduğunu, yararına iflas erteleme tedbirlerine hükmedilmesi halinde ekonomik durumunu düzelteceğini, yapılacak yargılama neticesinde; bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi yaptığı inceleme neticesinde, davacı şirketin adresinin mahkememiz yargı sahası içerisinde kaldığından bahisle… esas,… karar sayılı ilam ile davanın usulden reddine, yetkisizlik nedeni ile dava dosyasının mahkememize gönderilmesine karar vermiştir. Dava dosyası mahkememizin 2015/787 esasına kaydedilmiştir.
CEVAP :Davalar hasımsız açılmıştır.
Ana dosyaya ve birleşen dosyaya beyanda bulunan alacaklılar bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi talebinin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
DELİLLER :Davacı şirketlerin defter ve kayıtları, ortaklar kurulunun iflasın ertelenmesine başvurulmasına dair kararları, yıl sonu bilançoları, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları; birleşen mahkememizin 2015/787 esas sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosyaya sunulan 11.01.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 07.03.2016 tarihli rayiç değer tespit raporları, 25.07.2016 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu, mahkememizin 09.09.2016 tarih 2015/787E., 2016/512K. sayılı birleştirme ilamı; ana dosyada birinci bilirkişi heyetinden alınan 27.07.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu, ikinci bilirkişi kurulundan alınan 17.08.2016 tarihli rapor, 19.10.2016 tarihli rayiç değer tespit raporları, marka bilirkişisi raporu, 11.09.2017 tarihli üçüncü bilirkişi kurulu raporu, 30.10.2018 tarihli ek rapor, 02.11.2018 tarihli ikinci ek rapor, dönemsel kayyım heyeti raporları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, davacı şirketler yararına bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Ana dosyanın davacıları …Şirketi, …Şirketi ve … Şirketi 15.07.2016 tarihinde iflas erteleme istemi ile mahkememize müracaat etmiştir. Mahkememizin 2015/787 esas sayılı dosyasının davacısı … Şirketi ise 21.12.2015 tarihinde Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine iflas erteleme istemi ile başvurmuş, davacı şirketin adresinin mahkememiz yargı sahası içerisinde bulunması gerekçe gösterilerek yetkisizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir. Ana dosyanın davacı şirketleri ile mahkememizin 2015/787 esas sayılı dosyanın davacısının aynı gruba ait şirketler olması nazara alınarak, yargılamanın daha sağlıklı yürütülebilmesi bakımından 09.09.2016
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

tarihinde birleştirme kararı verilmiş, buna göre mahkememizin 2015/787 esas sayılı dosyası yine mahkememizin 2016/530 esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Davacı şirketlerin ortaklar kurulunda/genel kurulunda iflas erteleme/iflas istemli dava açılabilmesine ilişkin alınan karar örneğinin, vekile iflas erteleme başvurusu yapabilme yetkisini içeren vekaletnamenin sunulu olduğu görülmüştür.
İflas/iflas erteleme talebiyle mahkememize başvurulması neticesinde, İİK’nun 179/a-2, 166/2 maddesi uyarınca yasal ilanlar yapılmış, davacı şirketlere kayyım görevlendirilmesi yapılmıştır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davacı şirketlerin sicil dosyaları getirilmiş, ana ve birleşen dosyalarda (birleşme kararı verilmezden evvel) ayrı ayrı bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Ana dosyada yaptırılan bilirkişi incelemeleri neticesinde, ana dosyanın davacılarının borca batık olduğu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, bu projenin hayata geçirilmesi neticesinde davacı şirketlerin borca batıklıktan çıkacaklarının bildirilmesi karşısında, davacılar yararına 22.08.2016 tarihinde iflas erteleme tedbirlerine hükmedilmiştir.
Ülkemizde 21.07.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Olağanüstü Hal ilan edilmiştir. 31.07.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 669 sayılı KHK’nın 4. maddesi ile “Olağanüstü Hal’in devamı süresince, 2004 sayılı İİK’nun 179. maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatifler tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunamaz; bu yönde yapılan talepler mahkemelerce reddedilir” hükmü getirilmiştir. Resmi Gazetede 01.09.2016 tarihinde yayınlanan 673 KHK’nın 10. maddesi ile de, 669 sayılı KHK’nın 4. maddesine bir fıkra ilave edilmiştir. Bu (iki sayılı) fıkrada, “Olağanüstü Hal’in ilanından önceki dönemde yapılan iflasın ertelenmesi talepleri ile ilgili olarak;
a-Olağanüstü Hal süresince iflasın ertelenmesine karar verilemez.
b-Olağanüstü Hal’in ilanından sonra ve devamı süresince herhangi bir tedbir kararı verilemez, verilmiş ise derhal kaldırılır” denmektedir. Somut uyuşmazlıktaki (ana) dava Olağanüstü Hal’in ilanından önce 15.07.2016 tarihinde açılmıştır. Tedbir kararı ise Olağanüstü Hal’in devamı sırasında 22.08.2016 tarihinde verilmiştir. Yasanın “tedbir kararı verilmiş ise derhal kaldırılır” şeklindeki amir hükmü karşısında, dosya kapsamında ana dosyanın davacıları yararına 22.08.2016 tarihinde verilen tedbir kararlarının kaldırılmasına hükmedilmiştir.
Olağanüstü Hal döneminde iflas ertelemeye ve davacılar yararına tedbir kararı verilemeyecek olması nazara alınarak, davacı şirketlerin ekonomik durumu, dönemsel kayyım heyeti raporları kapsamında izlenmiştir. Dosyaya giren dönemsel kayyım heyeti raporlarında davacı şirketlerin borca batıklığının devam ettiği, tedbir kararlarından yararlanmamalarına rağmen ekonomik faaliyetlerini sürdürdükleri, zaman içerisinde kısmide olsa iyileşme sağlandığı, iflas erteleme tedbirlerinden yararlanmaları halinde kısa bir süre içerisinde borca batıklıktan çıkacaklarının bildirilmesi karşısında, davacı şirketler hakkında iflas kararı verilmemiş, borca batıklıktan çıkmaları veya Olağanüstü Hal’in kaldırılmasına yönelik gelişmeler beklenmiştir.
İflas erteleme müessesine ilişkin yasal düzenlemelerin yürürlüğü, 673 sayılı KHK ile durdurulmuştur. Burada Olağanüstü Hal süresince iflas erteleme kararı verilemeyeceği, bunlara ilişkin tedbirlere hükmedilmeyeceği açıklanmıştır. Ülkemizde Olağanüstü Hal (süresinin uzatılmaması nedeniyle) 18.07.2018 tarihinde sonlandırılmıştır. Bu tarihten sonra her dava yönünden, davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemeler geçerli olmak üzere (önceden karar verilmeyen dosyalarda) iflas erteleme taleplerinin değerlendirilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu durum neticesinde, davanın açıldığı tarihten itibaren geçen sürede nazara alınarak, tüm davacı şirketler yönünden uhdesindeki mal varlığının yeniden
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

rayiç değerlerinin tespiti cihetine gidilmiş ve akabinde de borca batıklığının devam edip etmediği, borca batık olmaları halinde de, sunulan iyileştirme projesi kapsamında borca batıklıktan çıkıp iyileşme imkanı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetininden bir adet ana ve iki adette ek rapor alınmıştır.
Davacıların talebi, bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (TTK.m.324, İİK.m.179 vd.). Borca batıklığı, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir. Öte yandan somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tesbiti cihetine gidilmelidir.
Davacı şirketlerin mali durumları, davanın açıldığı tarihten itibaren dosyaya sunulan dönemsel kayyım heyeti raporları ile izlenmiştir. Bu raporlarda davacı şirketlerin borca batık olduğu, yavaşta olsa mali durumlarında olumlu gelişmeler olduğu, iflas ertelemeden yararlanmaları halinde kısa süre içerisinde borca batıklıktan çıkacaklarının ve mali yapılarının düzeleceğinin bildirildiği görülmüştür. Olağanüstü Hal’in kalkmasından sonra, davacı şirketlerin uhdesindeki malvarlığının rayiç değerlerinin tespiti neticesinde alınan bilirkişi heyeti raporlarında; borca batık oldukları tespit edilen davacı şirketlerin süreç içerisinde iflas erteleme tedbirlerinden yararlanmamalarına rağmen borca batıklık tutarlarında iyileşmeler görüldüğünü, ancak bu iyileşmenin yeterli olmadığını, bu durumun iflas erteleme tedbirlerinden yararlanmamalarından kaynakladığını, iyileştirme projelerinin hayata geçirilmesi ve etkin bir maliyet kontrolü ile tahsilat politikasının uygulanması halinde davacı şirketlerin borca batıklıktan çıkacakları, bu durumun gerçekleşmesi için davacılara bir/iki yıllık bir zamanın gerekli olduğu bildirilmiştir. Bu tespitler neticesinde, geçen süreçte davacılar yararına iflas erteleme tedbirlerine hükmedilmemiş olmasına rağmen mali durumlarında yavaşta olsa iyileşme gerçekleştiği, davacı şirketlerin halen borca batık oldukları, dosyaya sundukları iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, projenin hayata geçirilmesi neticesinde davacıların kısa sayılabilecek sürede mali durumlarını düzelteceklerini ve borca batıklıktan çıkacaklarının anlaşıldığı, davacılar yararına bir
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

yıl süre ile iflasın ertelenmesine hükmedilmesinin yerinde olduğu, bu durumun şirketlerin varlığını korumanın yanı sıra istihdam edilenler ile uzun vadede şirket alacaklılarınında çıkarını koruyacağı kanaatine varıldığından, açılan davaların kabulüne ve davacı şirketler hakkında bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Ana davanın ve birleşen davanın KABULÜNE;
2-Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olan …ŞİRKETİ,
3-Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun… sicil nosunda kayıtlı olan …ŞİRKETİ,
4-Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olan … ŞİRKETİ
5-Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olan …ŞİRKETİ’nin 6102 sayılı TTK’nun 376, 377.maddeleri (6762 sayılı TTK’nun 324/2) ile İİK.179, 179/a ve 179/b maddeleri gereğince, İİK.206 maddesinin 1.sırasında olan alacaklara ilişkin olanları hariç olmak üzere, 6183 Sayılı kanuna ilişkin icra takipleri de dahil olmak üzere, diğer alacaklılar tarafından davacılara yönelik yapılmış yada yapılacak tüm icra takip ve hacizlerin (ihtiyati hacizler de dahil olmak üzere) 05/12/2018 tarihinden (saat 11.45’den) başlamak üzere bir yıl süre ile ertelenmesine, (taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehiniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış ve ya başlatılacak takiplerde ise sadece satışın durdurulmasına), erteleme süresinin bitiminde yeniden uzatılıp uzatılmayacağının kayyım raporları, şirket mali durumu ve iyileştirme projesinin gerçekleşme şartlarının gözetilerek (Bilirkişi kurulundan alınacak raporla) yeniden değerlendirilmesine,
6-Davacı şirketler adına kayıtlı bulunan tüm gayrimenkuller ile motorlu araç kayıtları üzerine konulan tedbirlerin erteleme süresince devamına,
7-Davacı şirketlere tedbiren kayyım heyeti olarak atanan Hukukçu Av. …, İşletmeci Doç. Dr. …ile Mali Müşavir…’ün görev sürelerinin erteleme süresi kadar uzatılmasına,
8-İİK.179/a. maddesi gereğince, TTK. nun limited şirketlerde müdür/müdürler kuruluna verdiği tüm yetkilerin kullanılmasının müdür/müdürler kurulunca alınan kararlar ve yapılacak faaliyet ve işlemlerin geçerliliğinin kayyım heyetinin onayına bağlı tutulmasına,
9-Kayyım heyetinin hem şirketlerin mal varlığının korunması ve hem de alacaklıların korunması ve alacaklılar arasında farklılık ve eşitsizlik yaratacak uygulama yapılmamasını denetlemekle görevlendirilmesine,
10-Kayyım heyetinin öncelikle TTK 324.maddesi gereğince, şirketlerin mal varlığının tespiti bakımından envanter tanzimi, başlangıç bilanço ve rapor dönemlerine ilişkin ara bilançolarla nihai bilançolar ve şirketler mali durum cetvellerini düzenlemek görevi verilmek sureti ile, karar tarihinden itibaren davacı şirketlerce dosyaya sunulan iyileştirme projelerine göre, iyileştirme projesinin uygulanması ve gerçekleştirilmesini denetleme ve gözetleme görevinin verilerek, şirketlerin iyileştirme tedbirlerine uyup uymadığı konularında üçer aylık dönemler halinde açıklayıcı rapor sunmalarına, raporların mahkeme veznesine yatırılacak avanstan karşılanacak suretiyle müdahil ve itirazda bulunan alacaklılara tebliğine,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

11-Şirketlerin mali durumunun kötüleşmesi veya iyileştirme projesinin gerçekleşmesinin imkânsızlaşması gibi olumsuz gelişme olduğunda kayyımlarca rapor süresi beklenmeksizin İİK 179/b–son maddesi gereğince derhal mahkememize bilgi ve rapor sunulmasına, böyle bir olumsuz gelişmenin meydana gelmesi halinde dosyanın erteleme süresi beklenmeksizin resen ele alınmasına,
12-Kayyım heyetinin görev ve yetkilerinin kullanılması veya kapsamında herhangi bir uyuşmazlık olması halinde mahkememize başvurularak karar alınmasına,
13-Kayyımların borçların ödenmesi konusunda alacaklı taraflarla görüşme, gerek gördükleri takdirde gerekli anlaşmaları yapma ve alacaklılarla mutabakata varılması halinde alacaklar komitesi oluşturma görev ve yetkisinin verilmesine,
14-Davacı şirketlerin borç altına girmesine yol açacak: sözleşme yapılmasının, çek tanzim etmesinin, senet düzenlemesinin alacak devir ve temlik etmesi vs. gibi işlemlerinin kayyımların iznine bağlı olarak önceden miktarları kayyıma bildirilmek ve belgelere eklenmek suretiyle çek senet keşide ve temlike kayyım kontrol ve denetimi altında, kayyımın onayı şartı ile izin verilmesine,
15-Kayyım heyetinin her bir üyesine aylık 2.500,00 er TL ücret takdiri ile ücretlerinin her ayın 15’inde peşin olarak ödenmesine, ücretlerin şirketlerin mali bünyesinden karşılanarak ödenmesine,
16-İflasın ertelenmesine ilişkin karar özetinin; İİK 179/a-son maddesinin atıfta bulunduğu İİK’ nun 166.maddesi gereğince tirajı 50.000 üzerinde olan yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte davacı şirketler muamele merkezi olan Ankara’da yayınlanan yerel gazetelerden birinde ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesine, masrafın davacı tarafından karşılanmasına,
17-Aynı şekilde hüküm özetinin İİK 166/2.maddesi gereğince Tapu Sicil Müdürlüğüne, Ticaret Sicil Memurluğuna, Gümrük İdaresine, Posta İdaresine, Türkiye Bankalar Birliğine, Ankara Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanlıklarına, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına, Sermaye Piyasası Kuruluna, Sanayi Ticaret Bakanlığı’na Sincan ve Etimesgut Vergi Daireleri Müdürlükleri, noterlikler ve burada şubesi bulunan bankalara ile bildirilmesine,masrafın davacılar tarafından karşılanmasına,
18-Ana dava yönünden;
a-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20TL harçtan mahsubu ile bakiyle 6,70TL karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
19-Birleşen dava yönünden;
a-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20TL harçtan mahsubu ile bakiyle 6,70TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.05/12/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı