Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/509 E. 2019/181 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/509 Esas – 2019/181

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/509 Esas
KARAR NO : 2019/181

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 29/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 19/04/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin Ankara- İstanbul otobanı 37. Km Çeltikçi mevkiinde karşılıklı iki adet konaklama tesisi lokanta ve kafeteryadan ve benzinlikten oluşan tesislerinin mevcut olduğunu, tesislerin elektrik aboneliği ile ilgili davalı şirket ile sözleşmelerin yapıldığını, elektrik faturaları DBS ile adlandırılan {Doğrudan Borçlanma Sistemi) ile … Bankası … Şubesinden ödendiğini, Faturaların ödenmesinde aksama olmasının mümkün olmadığını, DBS sistemi kısaca faturalann tahsilini garanti altına alan banka güvenceli ödeme sistemi olduğunu, davalı şirket her ay dönem faturasını sözleşme numarası ile birlikte bankaya bildirdiğini ve banka müvekkil yerine ödemeyi yaptığını, davalı şirket ile Banka 2016 yılının 3. ayı ve 4. ayı faturaları ile ilgili aralarındaki yazışma neticesinde yanlış sözleşme numarası bildirmesi neticesinde faturaların banka tarafından ödenmediğini, bu hususta müvekkile bir ihtar yapılmadığını, davalı 2016 yılının 5. ayında üçüncü faturanın tahakkuku ile birlikte akdedilen abonelik sözleşmesini tek taraflı olarak fesih ederek tesislerin elektriğini kesmek için geldiklerinde müvekkilin ödenmeyen fatura olduğundan haberdar olduğunu, müvekkil şirket derhal olaym akıbetini araştırdığında banka ile kurum arasındaki aksaklığın bu hususa neden olduğunun anlaşıldığını, yazışmalar düzeltilerek borçların banka tarafından 150.773.00 TL ödendiğini, davalı firma kesme kararı ile aboneliği iptal edip müvekkil şirketi portfeyden çıkardığı için ve müvekkilin ödeme tarihi ile kesim tarihi arasında 7 gün gibi bir süre olduğu için aradaki kullanımı kaçak elektrik kullanım bedeli olarak müvekkili aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 11.023.38 TL miktarlı ve yine Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 41.306.30 TL miktarlı genel haciz yolu ile takip yapıldığını, bu miktar kaçak kullanım bedeli olduğu için davalı bankadan tahsilini DBS sistemi gereği talep edemediğini, davalı 7 günlük tüketimi kaçak kullanıma bedeli değil de tüketim bedeli olarak fatura etse idi banka DBS sistemi ile ödeneceğinden bu husumet hiçbir zaman yaşanmayacağını, … bu takipler davalının borcundan dolayı aboneliği düşürdüğü tarih ile müvekkilin ödeme yaptığı tarih arasındaki kullanım bedeli olduğunu ve çok yüksek bir bedel olduğunu, takibe konu bedelin müvekkil şirkete elektrik faturası olarak bildirilmediğini, 7 günlük kaçak kullanma bedeli olarak talep edildiğini, davalı şirketin yapılan takiplere itiraz edildiği için aboneliğin borcunun ödenmesine rağmen yenilemediğini, görüşmelerimizde kayıp kaçak kullanma borcunun olması nedeni ile sözleşme yapılmayacağının bildirildiğini, müvekkilinin fatura borcunun bulunmadığını, davalı şirketin 28.06.2016 tarihinde Tem Oto yolu 37. Km de bulanan tesislere gelerek elektrik akışını kestiğini, kesme gerekçesi ise tutanaktan da açıkça anlaşılacağı üzere dağıtım şirketi veya tedarikçi firma ile mevcut perakende satış sözleşmesi olmadığından kesildiğini, davalı şirket yaklaşan bayram tatili öncesi haksız gerekçe ile elektrik akışını keserek müvekkilimi mağdur ettiğini, müvekkilinin ayda 80.000,00 TL ye yakın davalıya fatura ödediğini, davalı ile 2008 yılından beri uzun süredir çalıştığını beyan ederek, tüm dava hak ve alacakları saklı kalması kaydı ile öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek 28.06.2016 tarihli elektrik kesme tutanağı ile kesilen elektrik akışının sağlanması için davalı şirkete müzekkere yazılmasına, müvekkil şirketin davalıya Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 41.306,30 TL borçlu olmadığının tespitine, yine müvekkil şirketin davalıya Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 11.023,38 TL borçlu olmadığının tespitine, davalı ile müvekkil firma arasında ekte sunulan 5 sayfadan ibaren ve 15 maddelik Elektrik enerjisi Satış Sözleşmesinin tüm maddeleri ile birlikte devam ettiği hususunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyaları, dava konusu edilen aboneliğe ve ödenmeyen elektrik borcnua ilişkin tüm bilgi ve belgeler, 04/05/2017 tarihli bilirkişi raporu, 23/02/2018 tarihli bilirkişi ek raporu, 24/07/2018 tarihli bilirkişi ikinci ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, elektrik aboneliği sözleşmesine dayalı kaçak kullanım bedeli nedeniyle borçlu olunmadığının ve sözleşmenin devam ettiğinin tespiti ile muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davalı tarafından davacı hakkında Ankara …. İcra Müdürlüğü nün … E sayılı dosyasında, 10.850,12 TL enerji tüketim alacağı, 146,83 TL faiz ve 26,43 TL Kdv olmak üzere toplam 11.023,38 TL ; Ankara … İcra Müdürlüğü nün … E sayılı dosyasında ise 40.350,84 TL enerji tüketim alacağı, 809,71 TL faiz ve 145,75 TL Kdv olmak üzere toplam 41.306,30 TL alacağının tahsili için 28.04.2016 tarihinde iki ayrı icra takibi başlatılmıştır.
Taraflar arasında elektrik tedarikine dair sözleşme bulunduğu sabittir. Davacı yan, kendisi hakkında yapılan sözleşmenin feshi ve kaçak elektrik işlemlerinin haksız olduğu ileri sürmüş; davalı ise işlemlerde usulsüzlük bulunmadığı savunmuştur.
Davacıya ait abonelik dosyası celp edilmiştir.
23/02/2018 tarihli ve 23.07.2018 tarihli bilirkişi asıl ve ek raporlarında; taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde EPTH yönetmeliği hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacının elektrik borcunu ödememesi nedeniyle sözleşmenin feshi işlemlerinin usulüne uygun olmadığı zira, yönetmeliğe göre davalı tarafından iki yazılı bildirimde bulunulması gerektiği halde bu prosedüre uyulmadığı, tek bildirim düzenlendiği, davalının tek yanlı fesih hakkının doğmamış olduğu, takibe konulan kaçak elektrik tahakkuk bedellerinin haksız olduğu ancak kullanım bedelinin 40.360,87 TL ve 9.071,16 TL olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı tarafından davalıya 19.10.2018 tarihinde 40.350,84 TL ödeme yapılmıştır. Davalı tarafından davanın konusuz kaldığı savunulmuş, davacı ise davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında elektrik tedarikine dair kurulan sözleşmenin davalı tarafından tek yanlı feshinin haksız olduğu, fesih prosedürünün tam olarak yerine getirilmediği anlaşıldığından, sözleşmenin devam ettiğinin tespitine karar verilerek, davalı hakkında kaçak elektrik kullanımına dair tahakkuk ettirilen miktarlar haksız olsa dahi, davacının kullanmış olduğu elektriğin bedelini ödemesi gerektiğinden hesaplanan tüketim bedelinin tahsili gerekmiştir. Ancak, bilirkişi tarafından hesaplanan toplam 49.432,03 TL kullanım bedelinin 40.350,84 TL si ödenmiş olup; yapılan ödeme sözleşmenin ifasına yönelik olarak kabul edilmiş, icra takipleri ile istenen toplam miktarlar ile bilirkişi tarafından hesaplanan tüketim bedeli arasındaki fark kadar ( Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası; 41.306,30 TL takip çıkışı – 40.360,87 TL hesaplanan tüketim = 945,43 TL, aynı icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası; 11.023,38 TL takip çıkışı – 9.071,16 TL hesaplanan tüketim = 1.952,22 TL) davacının davasının haklı olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
A-Davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin feshinin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin yürürlükte olduğunun tespitine,
B-Davacının Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında 945,43 TL, aynı icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası kapsamında 1.952,22 TL olmak üzere toplam 2.897,65 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında yapılan ödeme miktarı bilirkişi raporu ile hesaplanan ödenmesi gereken miktardan düşük olduğundan istirdadı gereken miktar bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 197,93 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88TL harçtan mahsubu ile bakiye 655,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 197,93 TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 231,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 221,25 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 821,25 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 45,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 300,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 16,61 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 5.787,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/03/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı