Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/471 E. 2021/704 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/471 Esas – 2021/704
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2016/471 Esas
KARAR NO : 2021/704

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVALI : 4-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 5-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 6-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/06/2016
KARAR TARİHİ:28/09/2021
K. YAZIM TARİHİ:12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trafik kazası tespit tutanağında da görüleceği üzere, Karayolları Trafik Kanunu’nda düzenlenen kurallara riayet etmeyen davalıların söz konusu kazanın meydana gelmesine sebebiyet vererek müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattıklarını, müvekkilinin omuriliğinde kırık ve sağ dizinde deformasyon meydana geldiğini, mesleğini bu kaza yüzünden yapamayacağını, kazada müvekkilinin kusursuz olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000-TL iş gücü kaybı (gelir kaybı), 2.000-TL beden gücündeki eksilme sebebiyle günlük işlerin zorlaşması için, 1.000-TL ek tedavi gideri olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile sigorta şirketleri için dava tarihinden itibaren, diğer davalılar için haksız fiilin olduğu 28.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizine hükmedilmesine, 20.000-TL manevi tazminatın sigorta şirketleri hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 28.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek olan en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsiline, davalıların maliki ve sigortalayanı oldukları…, …, … plakalı araçların kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesni talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflarına kaza tespit tutanağı iletilmediğinden olayın nasıl gerçekleştiğinin tam anlaşılamadığını, yargılamaya konu somut olayda, davacı tarafından maluliyet tazminatı nedeniyle müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, davaya konu kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitinin Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden Özürlü Sağlık Kurulu Raporu’nun alınması gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, müvekkil şirketin geçici iş göremezlik tazminatından kaynaklanan sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirket sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacı vekilinin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi talebinin haksız olup reddi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı delillerinin taraflarına tebliğ edilmediği için beyanda bulunma haklarının saklı olduğunu, ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili şirket sigortalısının dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan rapor alınmasını talep ettiklerini, poliçede sadece davacının sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, sağlık kurulu raporunun davacı tarafından sunulmasının gerektiğini, zarar hesabının aktüerya uzmanı tarafından yapılması gerektiğini, kabul anlamında olmamakla davacının geçici iş göremezliğe ilişkin talepleri olması halinde söz konusu taleplerin poliçe kapsamında olmadığını ve müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, bu taleplerin SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, tedavi masrafları bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamında olmamakla, davacının gelir-kazanç kaybı, efor kaybı gibi dolaylı zararlara yönelik talepleri sigorta poliçesi kapsamında olmadığından reddinin gerektiğini, söz konusu kazada birden fazla şahıs yaralanmış olup, garameten paylaşım /proporsiyon uygulanmasının gerektiğini, mütefarik kusurun tazminattan düşülmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaza sırasında kendi şeridinde yasal hız sınırında seyir halinde olduğunu, tüm trafik kurallarına ve hız limitine uygun seyretmesine rağmen aniden şeridine kontrolsüz şekilde savrularak giren davacıya ait araca çarpmaktan kaçınamadığını, davacı sürücünün kontrolünün kaybettiğinin tutanakta da çok açık olduğunu, müvekkili araca arkadan çarpmanın söz konusu olmadığını, bu sebeplerle davacının haksız, mesnetsiz davasının usul ve esastan reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kaza oluşumunda davacının kusurlu olduğunu, davacı vekilinin müvekkilinin bu kaza nedeniyle mesleğini icra edemeyeceği açıklamasının dayanaktan yoksun olduğunu, bu durumun bir hekim tarafından tespitinin gerektiğini, davacının bu davayı açmasında kötü niyetli olduğunu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yersiz olup sebepsiz zenginleşme niyetinde olduğunu ortaya koyduğunu, ortada ticari bir faaliyet bulunmadığından ticari işletmelere uygulanan en yüksek reeskont faizi talebinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili süresinde sunmadığı cevap dilekçesi mahiyetindeki 27/09/2016 tarihli beyan dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 28.08.2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 14.05.2015 – 14.05.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçenin kişi başına 290.000,00 TL teminat sağladığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde, kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak söz konusu olacağını, davacı tarafından davadan önce başvuru yapıldığını, hasar dosyası açıldığını ancak eksik evrak bulunduğundan ödeme yapılamadığını, kusur ile maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini, tedavi giderlerinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, temerrüde düşmediklerinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirtmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamış; davalı vekili 03/01/2017 tarihli beyan dilekçesinde özetle; 28.08.2015 tarihinde saat 20:00 civarı müvekkilinin kendine ait … plakalı araç ile seyir halinde iken Fatih Sultan Mehmet bulvarında bulunan Şaşmaz kavşağında yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, müvekkilinin kaza esnasında son sıradaki araba olduğundan, kazanın nasıl başladığını görmediğini, beyaz renkli Hyundai Marka aracın takla attığını gördüğünü ve frene basmasına rağmen önündeki siyah araca duramayarak çarptığını, müvekkilinin yasal hız sınırları içinde hareket etmiş olmasına rağmen kazaya karışmaya engel olamadığını, ancak müvekkilinin davacının aracına hiç çarpmadığını, bilirkişi kaza krokileri incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilinin aracının, davacının aracına en uzak mesafede olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte, müvekkili bir araca çarpmışsa da hayatın olağan akışı gereği yalnızca önündeki diğer davalılardan …’nun aracına çarptığını, bu durumda davacının aracına ait kazada kusurlu kabul edilemeyeceğini, bu halde davacının uğradığını iddia ettiği zarar ile müvekkilinin hareketi arasında illiyet bağı kopmuş olup, müvekkilinin davacının zararından sorumlu tutulamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları, tedavi belgeleri, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas (bozma sonrası … esas) sayılı dosyası, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 11/01/2017 ve 11/04/2017 tarihli maluliyet raporları, 11/07/2017 tarihli kusur bilirkişisi raporu, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 01/10/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 25/05/2021 tarihli aktüer ve doktor bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacının maluliyetinin tespiti amacıyla AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 11/01/2017 tarihli ve 11/04/2017 tarihli raporlarda özetle; davacı …’ın 28/08/2015 tarihli yaralanması neticesinde, vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 6 (altı) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, sekel mahiyetinde arızasının olmadığı, beden eğitimi öğretmenliği veya sporculuk yapmasında engel bir durum olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Ceza soruşturma dosyası kapsamında kusura ilişkin olarak alınan raporda özetle; sürücüler … ve …’in KTK’nun 56/1-c md. kural ihlali nedeniyle asli kusurlu, sürücü …’ın KTK’nun 52/1-a md. kural ihlali nedeniyle tali kusurlu olduğu, sürücü …’ın herhangi bir kural ihlali bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 11/07/2017 tarihli kusur raporunda özetle; … (ZMM sigortacısı …A.Ş.) plakalı kamyoneti kullanan davalı sürücü …’ın meydana gelen olayda % 50 oranında kusurlu olduğu, … (ZMM sigortacısı … A.Ş.) plakalı otomobili kullanan davalı sürücü …’nun olayda %30 oranında kusurlu olduğu, … (ZMM sigortacısı … A.Ş.) plakalı otomobili kullanan davacı sürücü …’ın olayda %20 oranında kusurlu olduğu, …plakalı otomobili kullanan dava dışı sürücü …’ün olayda kusurunun olmadığı, … plakalı otomobili kullanan davalı sürücü …’in davacıyı zarara uğratan kazanın meydana gelmesiyle illiyet bağı olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak… plakalı araç sürücüsü …’ın, … AŞ ve … aleyhine açtığı Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının bir sureti dosya arasına kazandırılmış, iş bu dosyada Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 24/05/2017 tarihli raporda sürücü …’nun %100 kusurlu olduğu, … ve …’ın kusursuz olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Dosyaya kazandırılan ve mahkememizce alınan kusur raporları arasında çelişki bulunması nedeniyle dosya İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 01/10/2018 tarihli raporda özetle; davalı sürücü …’nun %100 kusurlu olduğu, davacı sürücü … ile diğer davalı sürücüler … ve …’in kusursuz olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacının talep ettiği maddi tazminat kalemlerinin hesaplanması bakımından aldırılan 25/05/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; …’ın dava konusu trafik kazası sonrası hastanede görmüş olduğu tedavi ve tetkikler nedeni ile sağlık harcamasının kurumları olan SGK tarafından karşılandığı, kaza nedeniyle tedavisine başlanmasından itibaren iyileşme süresinin 6 (altı) ay olduğu ve iyileşme süresince kişisel bakımı için yardıma ihtiyacı olduğu süresinin azami 2 (iki) hafta olacağı, hesaplanan bakıcı ücretinin dönemin asgari ücret üzerinden brüt ücret esas alınacak olursa 594.30-TL olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 6 (altı) ay olduğu, dava konusu kaza sonrasında …’ın vücut çalışma gücünden kaybetmediği, beden eğitimi öğretmenliği yapmasında ve spor yapmasında herhangi tıbbi bir engelinin olmadığı, kontroller ve raporlar için hastane ev arası gidiş gelişleri için hesaplanan yol ücretlerinin toplam 668,60 TL olduğu, dosyada herhangi bir medikal malzeme ya da ilaç faturasının olmadığı, davacı …’ın 28.08.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle sürekli işgücü kaybına uğramadığı, geçici işgücü kaybına uğradığı 6 aylık dönemde ise gelir kaybı bulunmadığından bu yönde bir hesaplama yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen kusur durumuna ilişkin 01/10/2018 tarihli, davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 11/01/2017 11/04/2017 tarihli, tazminat hesabı ile hastane ve yol giderlerine ilişkin 25/05/2021 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
28/08/2015 günü, Yenimahalle İlçesi FSM Bulvarı bölünmüş yol üzerinde, Şaşmaz Köprülü kavşağı alt geçidi tünel içinde, saat 20:50 sıralarında, Sincan istikametine doğru seyreden davacının maliki ve sürücüsü olduğu … (ZMSS …) plakalı aracın, arkasından gelmekte olan davalı …’ın sürücüsü ve maliki olduğu… (ZMSS eski Güneş yeni Türkiye Sigorta) plakalı araç ile davalı …’nun sürücüsü ve maliki olduğu … (ZMSS Axa) plakalı araçların çarpması ile savrulup, sürücü …’e ait … (ZMSS Axa) plakalı araca vurarak durması, bu esnada en arkadan gelen davalı …’in sürücüsü ve maliki olduğu … (ZMSS Ege) plakalı aracın da … plakalı araca arkadan çarpması ile sonlanan beş aracın karıştığı iş bu davaya konu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda… plakalı araç sürücüsü davalı sürücü …, idaresindeki araç ile yola gereken dikkati vermemesi, ön ileri hareket alanını kontrol altında bulundurmaması olay mahalli tünele mevcut hızı ile girerek ön ilerisinde seyreden ve trafik yoğunluğu nedeni ile yavaşlayarak duruşa geçen davacı sürücü … yönetimindeki otomobile arkadan önlemsiz bir vaziyette çarpması, ve bu nedenle zincirleme kazaya zemin hazırlaması, dikkatsiz, özensiz ve nizamlara aykırı etmesi nedenleriyle tamamen (%100) kusurlu olduğu, davacı ve diğer davalılar … ve …’in kusursuz oldukları, … plaka sayılı aracın davalı …’na ait ve 14/05/2015-14/05/2016 devresi içinde davalı … A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, davacının yaralanması sonucu özür oranının % 0 olduğu, erişkin olması halinde 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı, meydana gelen kaza neticesinde beden eğitimi öğretmenliği veya sporculuk yapmasında engel bir durum olmayacağı, davacının kaza tarihinde öğrenci olduğu ve gelir getiren bir işte çalışmadığı anlaşıldığından, davacının mahrum kaldığı bir kazancı söz konusu olamayacağından, geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, maluliyeti bulunmadığından sürekli iş göremezlik talep edemeyeceği, davacının tedavi giderinin SGK tarafından karşılandığı, kontroller ve raporlar için hastane ev arası gidiş gelişleri için hesaplanan yol ücretlerinin toplam 668,6 TL olduğu, bakıcıya ihtiyaç duyacağı sürenin 2 hafta olduğu görülmekle asgari brüt ücret üzerinden hesaplanan bakıcı ücretinin 594,30 TL olduğu, davacı için hesaplanan bakıcı ve ulaşım giderinden olayda tam kusurlu bulunan sürücü ve malik sıfatına haiz davalı … ile aracın kaza tarihindeki sigortacısı davalı … AŞ’nin 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 2918 Sayılı KTK’nun 85/1, 91 ve ZMSS Genel Şartları A.3 maddeleri gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılarak, davacının açtığı maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Olay nedeniyle kusurları bulunmayan davalılardan … ve … ile bunların sigortacıları … AŞ ve … AŞ (eski ünvanı …AŞ) ‘ye karşı açılan maddi tazminat talepli davanın ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm altına alınan maddi tazminata, davalı sigorta şirketi … AŞ bakımından 15/06/2016 tarihinden, diğer davalı … bakımından ise haksız fiil tarihi olan 28/05/2015 tarihinden itibaren itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepli dava bakımından ise; kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle bedensel bütünlüğü zedelenen davacının kaza sonrası tedavi gördüğü süre içerisinde çektiği acının bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış, davacının manevi tazminat talepli davasının kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 56/1 ve 2918 sayılı KTK’nun 85/1 maddeleri gereğince olayda tam kusurlu bulunan sürücü ve malik sıfatlarını haiz davalı …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Hükmedilen manevi tazminata haksız fiil tarihi olan 28/05/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Olay nedeniyle kusurları bulunmayan davalılardan … ve …’a karşı açılan manevi tazminat talepli davanın ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılardan … ve … AŞ’ye karşı açılan maddi tazminat talepli davanın KISMEN KABULÜNE;
a)Davacının ek tedavi tazminatı talebinin kabulü ile ; 594,30 TL bakıcı gideri ve 668,6 TL ulaşım ücretinden oluşan ek tedavi giderinin oluştuğunun kabulü ile, taleple bağlılık ilkesi gereğince 1.000 TL tazminatın davalı sigorta şirketi … AŞ bakımından 15/06/2016 tarihinden, diğer davalı … bakımından ise haksız fiil tarihi olan 28/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketi … AŞ’nin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
b)Davacının diğer maddi tazminat taleplerinin reddine,
2-Davalılardan … karşı açılan manevi tazminat talepli davanın KISMEN KABULÜNE; 2.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davalılardan …, … AŞ, … ve … AŞ (eski ünvanı …AŞ) ‘ye karşı açılan maddi tazminat talepli davanın ayrı ayrı REDDİNE,
4-Davalılardan … ve …’e karşı açılan manevi tazminat talepli davanın ayrı ayrı REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 478,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 273,24 TL harcın davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 204,93 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 238,43 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 79,47 TL ile sınırlı olmak üzere davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 796,35 TL tebligat ve posta gideri, 100,00 TL AÜTF rapor ücreti, 500,00 TL AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı rapor ücreti, 714,50 TL İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi rapor ücreti olmak üzere toplam 3.810,85 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 408,30 TL’nin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 136,10 TL ile sınırlı olmak üzere davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Maddi Tazminat Yönünden;
a) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
b) Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8-Manevi Tazminat Yönünden;
a) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.000,00 TL avukatlık ücretinin davalı …’ndan alınarak davacıya ödenmesine,
b) Davalılar …, … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar … ve … A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza