Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/430 E. 2022/445 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/430 Esas – 2022/445
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/430
KARAR NO : 2022/445
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
ASLİ MÜDAHİLLER:1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
: 3-
VEKİLİ :
DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı kooperatif arasında … Mahallesi, … Ada, … Parsel üzerine … Bloktan (…) oluşan … anahtar teslimi konut inşa edilmesi (yapı kultanım izin belgesi alınmasını da kapsayan) konulu 01/12/2004 günlü sözleşme imzalandığını, taraflar arasında yaşanan problemler sonrasında sözleşmenin feshedildiğini ve sözleşmeden doğan … hakedişe ilişkin faturanın Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, davalı kooperatifin haksız itirazı sonucunda takibin durduğunu, ilirazın iptali için açılan davanın 181.969,88TL asıl alacak ve 2.820,53TL işlemiş faiz üzerinden kısmen kabul edilerek kesinleştiğini, söz konusu Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … K. sayılı kararın icrası için borçlu kooperatife icra emri tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğinden yasanın aradığı koşullar oluşmakla kooperatifin iflasını talep edilmek zorunda kalındığını belirterek, davalı kooperatifin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; İİK.’nun 177. maddesinde belirlenen koşulların oluşmadığını, kooperatifin 2009 yılından bu yana aynı adreste faaliyet gösterdiğini, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçmadığını, şirket yelkilileriyle sık sık görüşüldüğünü ve temlik verildiğini, ödemelerin aksamasının ortak sayısının … kişiye düşmesi nedeniyle gelirlerinin azalması ve mantolama külfeti gibi nedenlerle ortaya çıktığını, … ve babası yönetim kurulu üyesi …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları “Düzenleme Şeklinde Arsa Payı Karşılığı Kat Yapımı ve İnşaat Sözleşmesi” gereği … blokların zamanında bitirilmemesi nedeniyle arsa sahiplerinin 300.000,00TL üzerinden açtıkları davayı kazandıklarını, bu yolla kooperatifin arsa sahiplerine fazladan 3 daire vermek suretiyle zarara uğradığını, ayrıca bu kişilerin Sincan … Ağır Ceza Mahkemesince yargılanmaları neticesinde 5 yıl hüküm giydiklerini, … firması sahibi …’a 45.000,00TL tutarında 5 adet senet verildiğini, ancak kayıtlara geçmediğini, ilgili Bakanlığın faaliyetini durdurduğu yapı denetim şirketine 220.000,00TL fazladan ödeme yapıldığını ve Belediyeden ruhsat alınmadan inşaat yapılması nedeniyle 26.000,00TL kooperatifin zarara sokulduğunu, 2004-2009 döneminde …’ın hem kooperatif hem de şirket yöneticisi olarak görev yaptığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davalı kooperatifin ticaret sicil müdürlüğü kayıtları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 03/01/2022 tarihli bilirkişi raporu, 04.03.2022 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, İİK’nun 177 maddesi uyarınca doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı ilamsız takip dosyasında, alacaklı … Şti. vekilinin 07/04/2010 günlü takip talebi ile toplam 264.436,66TL tutarındaki alacağı (238.449,00 TL asıl alacak + 25.987,67 işlemiş faiz) borçlu …’den icraen tahsilini istediği, ödeme emrinin 09/04/2010 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 12/04/2010 tarihinde borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 01/12/2004 günlü sözleşme gereğince davacı firma, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada, … Parsel üzerine … Bloktan (…) oluşan … anahtar teslimi konut inşa edilmesini (yapı kullanım izin belgesi alınmasını da kapsayan) üstlenmiş ve yaşanan problemler sonrasında sözleşmenin feshedilmesi üzerine de sözleşmeden doğan 13 hakedişe ilişkin faturayı düzenleyerek, ödenmemesi üzerine Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden takibe konu etmiştir.
Takibe itiraz üzerine, yargılama sonucunda (Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/12/2014 günlü, … E., … K. sayılı kararı) 181.969,88TL asıl alacak ve 2.820,53TL işlemiş faiz üzerinden kısmen kabul edilerek karar kesinleşmiştir. Bu dava kesinleşen bu karar üzerinde çıkarılan icra emrinin davalıya edilmesi ve borcun ödenmemesi üzerine açılan davadır.
Mahkememizce taraf teşkili sağlandıktan ve ilgili deliller toplandıktan sonra, davacı tarafın hak ve alacağının tespiti için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, dava tarihi ve icra emrinin tebliğ tarihi itibariyle davalı kooperatifin davacıya borçlu olmayıp, aksine 98.054,41TL fazladan ödemesinin olduğunu belirtir rapor düzenlenmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Rapora itiraz üzerine, aynı bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi aynı görüşleri paylaşmakla birlikte davalı tarafça fazlaca yapılan ödemenin 121.596,20TL olduğunu belirtmiştir. Düzenlenen her iki rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişlidir. Bu raporlarda da belirtildiği gibi davalı tarafın dava tarihi itibariyle davacıya borcu kalmadığı görülmektedir. Yapılan ödemelerin icra emrinin tebliğinden sonra yapıldığı anlaşıldığından, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, davadan önce icra takibinden sonra yapılan ödemeler bakımından dava açılmasında hukuki yarar olmayacağından, (Yargıtay 6. H.D. 2021/3234 E., 2021/401 K. sayılı ilamı ve benzer diğer kararlar) hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar kısa kararda sadece davanın reddine şeklinde sehven hüküm kurulmuş ise de; bu durum gerekçeli kararın yazımı sırasında fark edilerek davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20TL harcın mahsubu ile bakiye 51,50TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunun AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza