Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/374 E. 2018/522 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/374 Esas – 2018/522

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/374 Esas
KARAR NO : 2018/522

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2016
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
K.YAZIM TARİHİ : 19/10/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı şirketin borcunu ödememesi nedeniyle müvekkili şirketin Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı şirketin süresinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkili alacağının takip tarihi itibariyle muaccel olduğunu, belgeye dayanan ve aynen tahsili gereken miktarı tam olarak ifade ettiği için likit ve belirli olduğunu, davalı borçlu şirketin yapmış olduğu itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, takibi sürüncemede bırakmak amacıyla yapılmış olduğunu, ticari defterlerin incelenmesi ve yargılama aşamasında toplanacak delillerle bu durumun açığa çıkacağını beyan ederek; davalının itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibi sürüncemede bırakan davalı borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı tarafın bir dönem müvekkili şirketin gümrük danışmanlığını yaptığını, müvekkili şirketin … firması …’a kendi faaliyet sahası olan boyama kabini ile ilgili iş yapmakta olduğunu, malzemelerin gümrükten geçişi, transit geçiş gibi konularla ilgili davacı firmadan profesyonel destek aldığını, müvekkili şirketin işe zamanında başlaması ve iş programına uygun akışı sağlamasının üstlendiği taahhüdün gereği ve sözleşmesinin zorunlu unsuru olduğunu, geciken her iş gününün sözleşme gereği hem cezai şarta bağlanmış olduğunu hem de akreditif sözleşmesine bağlanmış ödeme dengesine olumsuz etki ettiğini, tüm bu hususları bilen, vekâlet sözleşmesi ile işleri yürüten ve vekil sıfatını taşıyan davacı şirketin, vekâlet sözleşmesinin gereği olan özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, aydınlatma yükümlülüğünden doğan bilgilendirmeleri zamanında ve gereği gibi yapmayarak müvekkili şirkete büyük maddi zararlar verdiğini, ticari itibar kaybına neden olduğunu, davacı şirketin Almanya’dan getirilen elektrik motoru ile ilgili evrak ve işlemlerde yaşanan sıkıntıyı aşacağını, bununla ilgili işlemlerin hızla sonuçlandırılacağı bilgisini müvekkili şirketle paylaşmasına rağmen elektrik motorunun iadesini engelleyemediğini, geri gönderilmesine neden olduğunu ve müvekkili şirketi bu hususlarda yanıltarak müvekkili şirketin uluslararası taahhüt işini sekteye uğrattığını, müvekkili şirketin ödeme alamamasına neden olduğunu, zira malzeme inmediği sürece … firmasının akreditif firmasının ödemede bulunmadığını, yaşanan bu süreç, eksik bilgilendirmeler ve yazışmaların klasör halinde dava dosyasına ibraz edildiğini, davacı şirkete hatalı ve eksik işlemler nedeniyle müvekkili şirketin uğradığı zararın giderilmesinin iletildiğini, ancak davacı tarafın bu öneriyi karşılamak yerine icra takibi yapmayı tercih ettiğini, müvekkili şirketin tazminat ödenmesi suretiyle mahsup önerisinde bulunmasının reddedilmesinin haklı ve hukuki herhangi bir gerekçesinin bulunmadığını, bu nedenle davacıdan alacaklarının saklı kalması kaydıyla taraflarınca talep edilen ücretin ödenmesinin olağan ve doğal olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 19/06/2017 tarihli bilirkişi raporu, 06/07/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; gümrük danışmanlığı ve müşavirliği sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturalara ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıya verdiği gümrük danışmanlığı hizmeti nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 19.04.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 25.04.2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İş bu dava hakdüşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilmiştir.
Davacı, davalıya verdiği hizmet nedeniyle alacağını alamadığını ileri sürmüş; davalı ise davacının verdiği hizmetin ayıplı olduğunu, bazı malların gümrükten geçmediğini, zarara uğradığını savunmuştur.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 19/06/2017 tarihli asıl ve 06/07/2018 tarihli mali müşavir ve gümrük konusunda uzman bilirkişi ek raporunda; davacının defter ve kayıtlarının ispat gücünü haiz olduğu, davalının kayıtlarının ise tasdiklerinin bulunmaması nedeniyle delil gücüne sahip olmadığı, davacının kayıtlarına göre 13.412,00 TL alacaklı olduğu, gümrük işlemleri sırasında davacının kusurlu işleminin bulunmadığı, danışmanlık ve bilgilendirme işleminin doğru şekilde yapıldığı belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; taraflar arasındaki gümrük danışmanlığı ticari ilişkisi nedeniyle davacının alacağının bulunduğu, davacının, gümrükte, elektrik motorunun geçirilememesi nedeniyle kusurunun bulunmadığı, edimlerini ifa ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 13.412,14TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
2-Hükmedilen alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 916,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 161,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 754,19 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 161,99 TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 195,49 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 179,00 TL tebligat ve posta gideri ile 1.650,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.829,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.18/09/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı