Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/356 E. 2020/156 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2016/356 Esas – 2020/156
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/356
KARAR NO : 2020/156

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
İFLAS İDARE
MEMURLARI : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Ortaklıktan Çıkma/Ayrılma Payı/Kar Payı
DAVA TARİHİ : 02/03/2015
KARAR TARİHİ: 04/03/2020
K.YAZIM TARİHİ : 05/03/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin % 33 payla davalı şirket ortağı olduğunu, şirket müdürü …’in özen ve bağlılık yükümlülüğünün ihlali ile şirketi büyük zarara uğrattığını, bu durumun müvekkilinin ekonomik durumuna da yansıdığını, bu hususun … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, şirket müdürünün 2011-2012-2013-2014 yıllarında şirket genel kurulunu toplantıya çağırmadığını, bu hususun ihtarname ile kendisine bildirilmesine rağmen halen genel kurul toplantılarının yapılmadığını, şirket müdürünün kar dağıtımı konusunda da bir işlem yapmadığını, bu durumun müvekkillerine mağdur ettiğini, müvekkillerinin keşide ettiği ihtarnamelerle şirket işleri hakkında bilgi ve belge talep etmiş ise de, müvekkillerine bilgi ve belgelerin verilmediğini, şirket müdürünün bu tutumu nedeniyle şirket işleri ve hesapları konusunda gerekli ve yeterli bilgiye sahip olunamadığını, bu konudaki hakkının engellendiğini bildirerek müvekkillerinin şirket ortaklığının devamı için gerekli güven duygusu ve isteğinin ortadan kalktığını bildirerek müvekkillerinin Anonim Şirket ortaklığından çıkarılmasını, kendisine ortaklık payının gerçek değerinin ve kar payının ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin merkezinin Kazan’da olduğu bu nedenle davaya bakmaya mahkememizin yetkili olduğunu, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının hukuka aykırı eylemleri sonucu şirketin zarara uğradığını, şirketin idari para cezalarını ödenek zorunda kaldığını, davacının kusurlu eylemleri sebebi ile şirketin aktifinde yaratılan azalmalar bir diğer ifade ile sermaye kayıplarının şirketin zararına olduğunu, hal böyle iken davacının şirketi uğrattığı zararları karşılamak yerine kar payının ödenmesi talebi ile ortaklıktan çıkma taleplerinin hukuk ve hakkaniyet kuralları ile bağdaşmadığını belirtirek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.04.2015 tarihli ve … esas, … sayılı yetkisizlik kararı, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 18.01.2016 tarihli ve … esas, … sayılı ilamı, Mahkememizin 23.12.2015 tarihli ve … esas, … sayılı iflas kararı, Ankara Batı İflas Müdürlüğünün … iflas dosyası ile tüm dosya kapsamı.
Davanın açıldığı Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi 30.04.2015 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile davalının adresinin mahkememize yetki alanında olduğunu belirterek yetkisizlik kararı vermiş ve verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay … Hukuk Dairesi 18.01.2016 tarihli ve … esas, … sayılı ilamı ile temyiz talebinin reddine karar vererek yetkisizlik kararının onanmasına karar vermiştir.
GEREKÇE :Dava, anonim şirket ortaklığından çıkarılma, ortaklık payı ve kar payının tahsili istemine ilişkindir.
Davacıların %33 payla davalı şirketin ortağı olduğu, davacıların davalı … Anonim Şirketi ortaklığından çıkarılması ve kendilerine ortaklık payının gerçeklik değerinin ve kar payının ödenmesi talebiyle dava açtığı, mahkememizin … esas, … karar sayılı ilamı ile … Anonim Şirketinin 23/12/2015 günü saat 12.30 itibariyle iflasına karar verildiği, verilen kararın 16.05.2019 tarihinde kesinleştiği hususları tartışmasızdır.
Anonim şirketlerde, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 379. maddesinde, belli istisnalar haricinde şirketin kendi hisse senetlerini temellük edemeyeceği öngörülmüş, buna paralel olarak 6102 sayılı TTK’nın 480/3. maddesinde ise “Pay sahipleri sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemezler; tasfiye payına ilişkin hakları saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle, anonim şirket ortağı ödediği sermaye miktarı için şirketten alacaklı olmaz. Zira, ortakların payları için yapılan ödemeler ortaklığın sermayesini oluşturur. Sermaye payı ise ortaklığa verilmiş bir borç olmadığından ortaklığın iflası halinde ortaklar kural olarak iflas alacaklısı olamazlar. Diğer bir anlatımla, ortaklar ödedikleri sermaye borcunu iflas masasına alacak olarak kaydettiremezler. Ancak, pay cetveline göre paylaşım yapıldıktan sonra ve İİK’nın 196. maddesi uyarınca faiz ödemelerinden sonra masada para kalması halinde pay sahiplerine ödeme yapılması mümkündür.
Bu itibarla, davalı … A.Ş.nin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/12/2015 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiğinden konusu kalmayan şirket ortaklığından çıkarılma, ortaklık payının ve kar payının ödenmesi davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş.nin Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/12/2015 tarih ve … esas … karar sayılı…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…ilamı ile iflasına karar verildiğinden konusu kalmayan şirket ortaklığından çıkarılma, ortaklık payının ve kar payının ödenmesi davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 27,70TL ve tamamlama yolu ile alınan 170,77TL harçtan mahsubu ile bakiye 144,07TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince, hesap ve takdir edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 97,70TL posta gideri, 136,00TL temyiz yoluna başvurma harcı ve 27,70TL temyiz karar harcı olmak üzere toplam 261,40TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacıların tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansın davacılara iadesine,
Dair; davacı vekili, davalı iflas idare memuru … ile davalı … vekilinin yüzüne karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/03/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza