Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/279 E. 2022/34 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/279 Esas – 2022/34
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/279
KARAR NO : 2022/34
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
TASFİYE MEMURLARI: 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 21/03/2014
KARAR TARİHİ: 11/01/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 02/02/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili kooperatif arasında yapılmış olan fenni mesul sözleşmesine dayanarak davalı tarafından Ankara …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 27.235,00.TL asıl alacak, 1.391,65.TL işleyen faiz olmak üzere toplam 28.626,65.TL alacağı olduğu iddiası ile müvekkili kooperatif aleyhine icra takibi başlattığını, dosyadaki tüm tebliğlerin müvekkiline usulsüz yapılarak takibin kesinleştirildiğini, daha sonra takibin iflas yolu ile takibe dönüştürüldüğünü ve akabinde Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile iflas davası açıldığını, iflas davasındaki tebliğlerin de usulsüz şekilde yapılmak sureti ile davanın müvekkili kooperatifin yokluğunda görüldüğünü, sadece iflas davasının gerekçeli kararının müvekkili kooperatife 29/05/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, kararın taraflarınca temyiz edildiğini, henüz kesinleşmediğini, müvekkili kooperatifin tüm bu icra takipleri ve iflasa hükmedilen davadan ancak gerekçeli kararın kendisine tebliğ edildiği tarihte haberdar olduğunu, iflas kararından sonra Ankara Batı …. İcra Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası ile işlemlere devam edildiğini, davalının müvekkili aleyhine yapmış olduğu Ankara ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinde ve daha sonra dönüştürdüğü iflas yolu ile takipte tamamen haksız ve kötü niyetli olup haksız kazanç elde etme gayreti ile hareket ettiğini, müvekkili aleyhine yapılmış olan icra takibinde müvekkili
e-imza e-imza

kooperatifin borçlu olmadığını, dayanak sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin 10.maddesinin B bendi gereği sözleşmenin geçerli olabilmesi için … Odası tarafından onanması gerektiğini, geçerlilik şartı olan oda onayının alınmadığını, davalının 2010-2011 Ocak ayları arası aylık 2.095,00.TL’den ücret alacağı olduğu iddiasında bulunduğunu, müvekkilinin davalıya böyle bir borcu bulunmayıp bu talebin de haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalının geçersiz sözleşmeyi akdettiğini ancak oda onayını almadığı gibi inşaata da gelmediğini, 19/04/2010 tarihinden itibaren …’da … adlı bir firmada çalışmaya başlayarak … dışına çıktığını, 19/04/2010 tarihinden sonra geçersiz sözleşmeye dayandırdığı fenni mesuliyetliği bıraktığını, bu tarihten sonra bir alacak talebinde bulunması haksız ve kötüniyetli olup sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, 19/04/2010 tarihine kadar geçersiz sözleşmeye dayalı ve hiçbir hizmet vermediği haksız ücretini aldığını, davalı …’e 2010 yılına ait 3,5 aylık ücretinin ödendiğini ancak davalının bu ödemelere fatura kesmediğini, müvekkilinin uğradığı ve uğrayacağı tüm zararların tazmini için yasal yollara başvurma ve hakkında gerekli mercilere şikayette bulunma haklarını saklı tuttuklarını belirterek, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında ve devamı olan Ankara Batı …. İcra Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında müvekkili kooperatifin borçlu olmadığının tespiti ve haksız takiplerin iptaline, takip alacaklısı-davalının takibinde haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle takip tarihi itibariyle %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının fenni mesullük görevinin 2001 yılından ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle sözleşmeyi feshettiği 28/09/2012 tarihine kadar devam ettiğini, inşaatın yapı ruhsatından anlaşıldığı üzere sözleşme tarihinin 2001 yılında başladığını, ancak taşeron-yüklenici değişikliği sebebiyle ruhsatı 30/09/2003 tarihinde yeniden düzenlendiğinden davalının fenni mesullük görevinin de bu tarihte başladığını, yasada ücretle ilgili açık hüküm bulunmadığından ücret hususunda şifahi olarak anlaşıldığını, ancak davacı kooperatifin yönetimi her yıl değiştiğinden ve müvekkilinin ücreti düzenli olarak ödenmediğinden ücrete esas olmak üzere ek sözleşme yapılmak zorunda kalındığını, müvekkilinin 2004 ve 2005 yıllarında ücretlerinin ödenmediğini, aradaki bazı yıllarda ise eksik ödendiğini, bu nedenle 01/01/2010 başlangıç tarihli sözleşmenin ücrete esas ek sözleşme niteliği taşıdığını, sözleşmenin geçersizliği iddiasını kabul etmediklerini, 3194 sayılı yasa uyarınca sözleşmenin onay zorunluluğu bulunmadığını, onayın sadece rehber niteliğinde olduğunu, müvekkilinin şehir dışına yerleşmediğini, davacı kooperatif müvekkilinin ücretini ödemediği için iki ayda bir defa olmak üzere …’da bulunan … Şirketinde yardımcı mühendis olarak günü birlik yarı zamanlı bulunmuş olup, uzman mühendis ve imza yetkisi bulunmadığından fenni mesullük görevine engel teşkil etmediğini, ayrıca yapı denetim mevzuatı gereği yardımcı kontrol elemanı olarak çalışmayı engelleyici bir düzenleme bulunmadığını, istifa ettiği tarihten sonra 01/08/2013 tarihinde çıkan genelgede kısıtlama getirilmiş ise de somut olayı etkilemediğini belirterek, haksız davanın reddine, davacının kötü niyetli olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :Sincan … İcra Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası, Mahkememizin … esas sayılı dosyası, Tapu kayıtları, Ankara 2…. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, belediye kayıtları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kayıtları, Ticaret Sicil Kayıtları, 10/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 11/11/2021 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, İİK’nun 72 maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
e-imza e-imza

Davanın konusu, davacı kooperatif ile davalı arasında akdedilen bila tarihli “Fenni Mesullük Sözleşmesi’nin geçerli olup olmadığı ile sözleşmeye dayalı olarak davalının alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarının tespitine yöneliktir.
Dosya içeriğinden; davacı kooperatif İle davalı arasında bila tarihli “Fenni Mesullük Sözleşmesi’nin akdedildiği, davalı aleyhine açıları dava ile Ankara …. İca Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden … tarafından başlatılan 03/04/2011 günlü takip ile 27.235,00TL asıl, 1.391,65TL faiz olmak üzere toplam 28.626,65 TL alacak talep edildiği anlaşılmaktadır.
1. Fenni mesuliyet ile ilgili olarak 3194 Sayılı İmar Kanunu’nun 27. maddesinde; “Yapıda inşaat ve tesisat işleri ile kullanılan maddelerin kamu adına denetimine ilişkin fenni mesuliyet, ruhsat eki etüt ve projelerin gerektirdiği uzmanlığı haiz meslek mensupları tarafından ayrı ayrı üstlenilmek zorundadır. Fenni mesul mimar ve mühendisler uzmanlık alanlarına göre, yapının tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, bu Kanuna, ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesini denetlemekle görevlidir. Yapı sahibine ve idareye karşı sorumlu olan fenni mesuller uzmanlık alanına uygun olarak yapıda yetki belgesi olmayan usta çalıştırılması veya şantiye şefi bulundurulmaksızın yapım işinin sürdürülmesi veya yapının mevzuata aykırı yapılması veya istifaları halinde, bu durumlar altı iş günü içinde ilgili idareye yazılı olarak bildirmek zorundadır. Aksi takdirde, fenni mesuller kanunu mesuliyetten kurtulamaz. denilmektedir. Bu vesile ile yapının inşasında fenni mesulün bulunma zorunluluğu kanunla ortaya konulmuştur.
Diğer yandan, … Büyükşehir İmar Yönetmeliği’nin “Yapı Ruhsatı” ile ilgili genel esas ve istenecek belgelerin açıklandığı 82.01 Genel Esaslar maddesinin (c) bendinde, “Yapıların fenni mesulluğunun 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu ve Yapıt Denetim Uygulama Yönetmeliği ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre yüklenilmesi mülk sahibi ya da yasal vekili, yapı müteahhidi, proje müellifleri, yapı denetim kuruluşları/fenni mesuller ile şantiye şefinin, yapı ruhsatının ilgili bölümlerini imzalaması koşulları ile yapı izni verilir.” denilmiştir.
Taraflar arasındaki ana uyuşmazlık, davalının 2010 yılından bu yana kooperatife hiç uğramamasına ve görev yapmamasına rağmen ücret talebinde bulunması noktasında toplanmaktadır. Davacı kooperatif, İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince yapıların denetimi gayesiyle fenni mesul bulundurulması zorunluluğunun 2001 yılında kaldırıldığını ve bunun yerini yapı denetim firmalarının aldığını, …’in Oda kaydının bulunup bulunmadığının sorulması gerektiğini ileri sürerken davalı taraf da, fenni mesullük görevinin kapsamının, yapıların fen ve sanat kurallarına ve depren riskine uygun olup olmadığının denetimine ilişkin olduğunu, bu yönüyle şantiye şefliğinden ayrıldığını, ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle sözleşmeyi 28/09/2012 tarihinde feshettiğini, 2001-28/09/2012 döneminde fenni mesulün kim olduğunun araştırılması gerektiğini, sözleşmenin … Odası’nın onayını gerektirmediğini ileri sürmüştür.
Dosyada …’in oda kaydıyla ilgili bir bilgi bulunmamakla birlikte, sözleşmenin … Odasına tasdik ettirilmemesi nedeniyle, geçerlik şartı olan Oda Onayı olmadığı için sözleşmenin baştan beri geçersiz olduğu iddiası yerinde bulunmamaktadır. Zira taraflar arasında yapılmış bulunan sözleşmenin B bendinde, Oda Onayına kimin göndereceği konusunda açıklık mevcut değildir.
Kaldı ki; bilirkişiler tarafından ilgili Belediyenin sözleşmeyi istediği takdirde … Odasına tasdik için gönderilebileceği tespit edilmiştir. Gerek sözleşmede kimin oda tasdiki yaptıracağının belli olmaması ve gerekse ilgili Belediyenin Onay için İnşaat mühendislerine göndermemiş olması nedeniyle sözleşmenin geçerli olmadığını söylemek mümkün görülememektedir.
e-imza e-imza

Konunun diğer bir yönü de, davalının …’a taşınması nedeniyle, fenni mesullük görevini yapıp yapmadığının tartışılmasını gerektirmektedir. Davacı yan, fenni mesullük görevini yapıldığına ilişkin raporların bulunup bulunmadığını, dolayısıyla sırf yapı ruhsatlarında imza olması nedeniyle bu görevin yerine getirildiğinin tespitine yeterli olmadığını belirtmektedir.
Kooperatif ile … arasında akdedilmiş 10 maddeden ibaret matbu “Fenni Mesul ile İşveren Arasındaki Sözleşme”nin 7.1 maddesinde; “Fenni mesul il sınırları dışında yerleşmesi ve askerlik durumlarını İnşaat Mühendisteri Odası’na bildirmek zorunluluğundadır. Her iki durumda fenni mesuliyelin bırakılması gerekir.” denilmektedir. Dosyaya kazandırılan belgelere göre davalı 19/04/2010 tarihinden itibaren … adlı bir firmada çalışmaya başlamakla birlikte, 01/01/2007-08/08/2014 dönemini içeren “Adres Bilgileri Raporu’na göre, yerleşim yeri …’dır.
Diğer yandan; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Müdürlüğü’nün yapı denetimine ilişkin 01/08/2013 tarihli … sayılı Genelgesi’nin 7. maddesi gereğince, fenni mesul mimar ve mühendislerin, denetçi veya kontrol elemanı olarak hizmet sözleşmesi düzenleyerek yapı denetim kuruluşunda görev almaları halinde, kendilerinin denetim görevi üstlenecekleri ilk yapı denetimi sözleşmesinin imzalandığı tarihine kadar fenni mesullük görevlerini bırakmaları gerekmektedir. Davalı yan 28/09/2012 tarihinde sözleşmesini feshettiğine göre, bu tarihe kadar fenni mesullük yanında yardımcı kontrolör olarak çalışmasında da bir sakınca olmadığı anlaşılmıştır.
Bu doğrultuda dosyaya kazandırılan belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucunda; davalının gerek ilgili Belediyeye verilen yapı ruhsallarında imzasının bulunması ve kendisi yerine herhangi birinin de fenni mesullük görevini yaptığına ilişkin bir tespitte bulunulmaması nedeniyle Ocak 2010 – Ocak 2011 döneminde dava konusu kooperatif inşaatında fenni mesullük görevini yerine getirmiş olduğu, dolayısıyla da fenni mesullük ücretini hak etmiş olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış olup, kooperatif ile … arasında akdedilmiş 10 maddeden ibaret matbu “Fenni Mesul ile İşveren Arasındaki Sözleşme”nin 5.1 maddesinde ödenecek ücretin 500,00 TL. olduğu yer almaktadır. Sözleşmenin B Başlıklı maddesinde de söz konusu ücretin düzenli ödenmemesi halinde … Odası’nın ücret tarifesinin uygulanacağı açıklanmıştır. Açıklanan hüküm gereğince; Ocak 2010-Ocak 2011 döneminde hak edilen ücret: 13 ay x 2.095,00 TL/Ay — 27.235,00 TL.’dır. İlas idaresinde bulunan muavin defter kayıtlarına göre, “…Ltd. Şti. (…)’e verileri avans tutarı 11.750,00 TL. Olup, Ocak 2010-Ocak 2011 döneminde yapılan ödeme tutarı 1.500,00 TL.’dır. Bu durumda davalının ödenmeyen ücret tutarı (27.235,00TL – 1.500,00TL ) = 25.735,00TL’dır.
Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile Ocak 2010-Ocak 2011 dönemi ücreti olarak (aylık 2.095,00 TL.) 27.235,00 TL asıl, 1.391,65 TL faiz (takip ile 23/02/2011 tarihinden itibaren yıllık %9 faiz) olmak üzere toplam 28.626,65 TL üzerinden 03/04/2011 tarihli “İfas Yolu ile Adi Takip Ödeme Emri” gönderilmiş, iflas ödeme emri borçluya tebliğ edilmesine rağmen alacak ödenmediğinden ve itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir.
… Ticaret Mahkemesi’nin (Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi) … esas sayılı dosyasına sunulan 03/03/2013 günlü bilirkişi raporuna göre dosya borcu 38.680,40 TL olarak hesaplanmış ve bu borç verilen depo kararına rağmen ödenmediğinden kooperatifin iflasına karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin … sayılı kararı İle mahkeme kararı kaldırılarak dosya Yargıtay’a gönderilmiş ve karar Yargıtay tarafından bozulmuştur.
Sonuç olarak davalının ödenmeyen ücret tutarının 25.735,00 TL. Olarak hesaplanmış olup, takip ile 23/02/2011 tarihinden itibaren asıl alacağa faiz talep edilmesi nedeniyle
e-imza e-imza

23/02/2011-03/04/2011 dönemi, 39 gün, 25.735,00TL borç miktarı, %9 faiz oranı, 247,48TL faiz tutarı olarak bilirkişi tarafından hesaplama yapılmıştır.
Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 27.235,00 TL. asıl, 1.391,65 TL. Faiz olmak üzere toplam 28.626,65 TL. üzerinden 03/04/2011 tarihli İflas Yolu ile Adi Takip Ödeme Emri gönderildiği, iflas ödene emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen alacak ödenmediğinden ve itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği,
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasına sunulan 03/03/2013 günlü bilirkişi raporuna göre dosya borcunun 38.680,40 TL. olarak hesaplandığı, bu borç verilen depo kararına rağmen ödenmediğinden kooperelifin iflasına karar verildiği, Anayasa Mahkemesi’nin … sayılı kararı ile söz konusu mahkeme kararı kaldırılarak dosyanın Yargıtay’a gönderildiği ve iflas kararının Yargıtay tarafından bozulduğu,
Davalının Ocak 2010 – Ocak 2011 döneminde dava konusu kooperatif inşaatında fenni mesullük görevini yerine getirmiş olduğu yolunda vicdani kanaat oluştuğu, dolayısıyla da fenni mesullük ücretini hak etmiş olduğu,
Kooperatif ile … arasında akdedilen “Fenni Mesul ile İşveren Arasındaki Sözleşmesi’nin 5.1 maddesinde ödenecek ücrelin 500,00 TL. olduğu, sözleşmenin B Başlıklı maddesinde de söz konusu Ücretin düzenli ödenmemesi halinde … Odası’nın ücret tarifesinin uygulanacağının açıklandığı, bu hüküm gereğince; Ocak 2010-Ocak 2011 döneminde hak edilen ücretin 27.235,00 TL. olduğu,
Ocak 2010-Ocak 2011 döneminde kooperatifçe davalıya yapılan ödeme tutarının 1.500,00 TL. olması nedeniyle, davalının ödenmeyen ücret tutarının 25.735,00 TL. olarak bulunduğu, iştemiş faiz tutarının 247,48 TL. olarak bilirkişiler tarafından hesaplandığı anlaşılmıştır. Hal böyle iken; Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu borçtan 1.500,00 TL asıl alacak, 1.144,17 TL faiz toplam 2.644,17 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, takibin 25.735,00 TL asıl alacak 247,48 TL işlemiş faiz toplam 25.982,48 TL üzerinden devamına ve dosya kapsamında yeterince kanaat kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddine,
Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu borçtan 1.500,00 TL asıl alacak, 1.144,17 TL faiz toplam 2.644,17 TL yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, takibin 25.735,00 TL asıl alacak 247,48 TL işlemiş faiz toplam 25.982,48 TL üzerinden devamına,
2-Şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 180,62TL karar ve ilam harcının peşin alınan 488,90TL harçtan mahsubu ile bakiye 308,28TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davacı tarafından yatırılan 180,62TL karar harcı, 25,20TL başvuru harcı, 3,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 209,62TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.644,17TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 1.400,00TL bilirkişi ücreti, 275,20TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.675,20TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına
e-imza e-imza

göre takdir edilen 154,73TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı … vekilinin ve davalı …’in yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/01/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza