Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/143 E. 2018/224 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/143 Esas – 2018/224

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/143 Esas
KARAR NO : 2018/224

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/02/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 17/04/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı şirket hakkında Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinde davalı şirketin itirazları üzerine takibin durdurulduğunu, davalı şirkete karşı yapılan takibin konusu olan alacağın davalı şirketin talebi ile “Organize Sanayi Bölgesi … Cad. No:… …/Ankara” adresine verilen yemek hizmetine ilişkin olduğunu, bu çerçevede sözleşmenin ifa edildiği yer olarak Ankara Batı mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete yemek hizmeti verildiğini, her teslim edilen yemek için de irsaliye ve fatura düzenlendiğini, her ne kadar davalı şirket cari hesaba ilişkin kimi ödemeleri yapmış olsa da bakiye cari hesap alacağı için kesilmiş olan faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, icra takibi yapıldığını ancak davalı şirket tarafından bir ödeme yapılmadığı gibi icra takibine itiraz edilerek müvekkili şirketin alacağına kavuşmasının engellendiğini, tarafların tacir olması ve aralarındaki ilişkinin ticari bir iş olması sebebi ile davaya konu icra takibinde takip konusu alacağın takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunulduğunu, davalı şirketin faiz oranına yapmış olduğu itirazın da bu yönüyle yersiz olduğunu beyan ederek; fazlaya ve sair konulara dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalı şirketin itirazının iptaline ve asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı şirketin müvekkili şirket aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi başlattığını, takibe karşı süresi içerisinde yaptıkları itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkili şirketin adresinin İstanbul olduğunu, taraflar arasındaki
e-imzalı e-imzalı

uyuşmazlıklarda Bakırköy İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle icra dosyasına süresi içerisinde yetki itirazında bulunduklarını, davacı şirketin icra takibini yetkili icra dairesine taşımadan huzurdaki davayı ikame ettiğini, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, taraflar arasında davacı şirketin iddia ettiğinin aksine yazılı bir sözleşme dolayısıyla bu konuda düzenlenmiş bir yetki sözleşmesi bulunmadığını, davacı şirketin müvekkil şirket aleyhine 22.10.2014 tarihinde icra takibi başlattığını, müvekkili şirket tarafından 11.11.2014 tarihinde yetkiye, icra takibine, faize ve borca itiraz edildiğini, davacı şirketin davasını 25.02.2016 tarihinde ikame ettiğini, davacı şirketin davasını bir yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesinden sonra ikame ettiğini, davanın hak düşürücü süre yönünden de reddinin gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, davacı şirket kayıt ve defterleri, davalı şirketin 2014 yılına ait BA-BS formları, 31/05/2017 tarihli bilirkişi raporu, 30/10/2017 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacir olan taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı yemek satışı nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 08.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 11.11.2014 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İş bu dava hakdüşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilmiştir.
Davacı, davalı için dava dışı … Aş bünyesinde yemek hizmeti verdiğini ve davalı tarafından fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş; davalı ise, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ederek, davacı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığını, davanın … şirketine yöneltilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davacı tarafından dava konusu işle ilgili faturalar ve sevk irsaliyeleri ibraz edilmiştir. 2014 yılı Temmuz ve Eylül aylarına ait sevk irsaliyelerinin altında, teslim alan olarak …isimlerinin ve imzalarının bulunduğu görülmüştür.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının sunulması için ihtarlı tebligat çıkarılmasına rağmen kayıtlar ibraz edilmemiştir. Mahkememizce davalının ilgili dönem BA-BS formları celp edilmiştir.
Davacı tarafından, yemek hizmetinin dava dışı şirkete verildiği iddia edildiğinden anılan … Aş şirketine yazılan müzekkere cevabında; yemek hizmetinin davacı şirketten alındığı, faturalarda teslim alan olarak ismi geçen …, … ve …’nin çalışanları olduğu, … ın 31/08/2015, …’nin ise 31.07.2016 tarihinde işten ayrıldığı belirtilmiştir. Buna göre; sevk irsaliyelerinin düzenlenme tarihleri itibariyle teslim alan kişilerin … elemanı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 31.05.2017 tarihli asıl ve 30.10.2017 tarihli ek raporda; davacının defter ve kayıtlarının delil niteliğini haiz olduğu, davalı şirketten 19.081,23 TL alacaklı gözüktüğü, davalı vekilinin müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu kabul ettiği 4 fatura irsaliyelerinde de … imzası bulunduğu, buna göre hizmetin davalı adına … ya verildiğinin anlaşıldığı belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; davalı şirketin Ba-Bs formlarında dava dışı … adına fatura beyan edildiği, … ile davalı arasında hukuki ilişki bulunduğu ve yemek teslimatın davacı tarafından … elemanlarına yapıldığı, davalı yanın davacıya kısmen ödeme de yaptığı davalı vekilinin 22.06.2017 tarihli beyanı ile sabittir. Buna göre, davalı tarafından yapılan kısmi ödemeye esas sevk irsaliyelerinin de diğer irsaliyeleri teslim alan kişi
e-imzalı e-imzalı

tarafından teslim alındığı da özellikle gözetilerek, davacı ile davalı arasında dava dışı … şirketine yemek hizmeti verilmesine dair anlaşma olduğunun kabulü gerektiği, davacının kayıtlarına göre davacının 19.081,23 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, Davalının Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 19.081,23 TL alacak yönünden iptali ile takibin devamına,
2-Hükmedilen alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 1.303,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 325,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 977,57 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 325,86 TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 359,36 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 269,65 TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 869,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.289,74 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/03/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı