Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/117 E. 2018/487 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2016/117 Esas – 2018/487
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/117
KARAR NO : 2018/487

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 16/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/07/2018
K.YAZIM TARİHİ : 19/07/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili özetle; davalı şirket ile müvekkilinin … ili, … ilçesi … parsel numaralı gayrimenkul üzerinde davalını nyaptığı 59 daire ve 5 dükkandan ibaret olan 3 adet bloktan ibaret kat karşılığı inşaata 1/3 oranında ortak olma konusunda 12/04/2009 tarihli sözleşme ile anlaştıklarını, davacının bu sözleşmeyi imzaladıktan sonra üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, toplamda 195.400,00TL’yi davalı şirkete sermaye olarak getirdiğini, davalı tarafın ise şirkete sermaye getirmediğini, dava konusu inşaatların yapılıp teslim edildiğini, müvekkilinin de koymuş olduğu sermaye karşılığında yapılan inşaatlardan 3 adet dükkanı, … isimli daire satılan bir kişiden de bir adet aracı devir aldığını, ayrıca 20.000,00TL’de nakit aldığını, davalı şirket ile yaptıkları sözleşme gereğince tahminlerince asgari 45.400TL sermaye alacağı geriye kalanı ise kar payı olmak üzere 350.000TL alacaklarının bulunduğunu, davalı şirket hissedarı ve yöneticileri olan … ve …’ı ikaz etmelerine rağmen bu kişilerin kendi aralarındaki ihtilaftan dolayı haklarını alamadıklarını, şirketin sahipsiz kaldığını, davalı şirketin doğru dürüst yürütülmediğini, … tarafından muvazaalı devir işlemleri ve şaibeli işler yapıldığını beyan ederek, öncelikle davalı şirket ve şirket ortakları adına kayıtlı bir kısım araçlar ile tapu kayıtları üzerine dava sonuçlanıncaya kadar tedbir konulmasına ve yapılacak yargılama neticesinde müvekkilinin davalı şirkete getirdiği sermaye miktarı ve hak ettiği kar payının tespiti ile şimdilik 10.000TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imzalı e-imzalı

CEVAP :Davalı özetle; davacının ortaklık konusu inşaata 270.000TL katkı yapması gerekirken taahhüdünü eksik ve gecikmeli olarak 185.000TL olarak yerine getirdiğini, sağladığı katkı karşılığında toplam 222.000TL tutarında menfaat elde ettiğini, davacının inşaat tamamlanmadan ve taahhüdünü yerine getirmeden şirket işlerini yarım bırakıp gittiğini, hala inşaatın iskan ruhsatı ve vergilerinin ödenmediğini, bu nedenle davacının talep edebileceği bir alacağı olmadığını ve inşaatın hala tamamlanmadığı da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında akdedilen bila tarihli adi ortaklık sözleşmesi, 12/04/2009 tarihli adi yazılı sözleşme, … Noterliği’nin 02/03/2009 tarih ve … yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi”, … AHM’ nce aldırılan 28/08/2012 tarihli bilirkişi raporu ve 30/04/2014 tarihli bilirkişi ek raporu, 29/11/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015/12574E., 2015/20843K. Sayılı bozma ilamı, bozmadan sonra bilirkişi kurulundan alınma 09.04.2018 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, adi ortaklık sözleşmesi uyarınca alacak (katılım payı ve kar payı) talebine ilişkindir. Davanın dayanağı BK m. 520 vd. (TBK’un m.620 vd) dır.
Taraflar, aralarında akdettikleri bila tarihli adi yazılı sözleşme ile adi ortaklık sözleşmesi akdetmişlerdir. Bu sözleşmenin konusu, … ili … ilçesinde inşaat yapmak, bu inşaatın giderlerini, sözleşmede yazılı oran nazara alınarak karşılamak, kardan da, yine belirlenen oran nazara alınarak yararlanmaktır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklık sözleşmesi konusu işten dolayı davacının alacak talep edip edemeyeceğini tespit noktasında toplanmaktadır.
Davalı şirket yüklenici olarak … ili … ilçesi Haruniye köyünde kain … parsel üzerine bağımsız bölümler inşa etmeyi taahhüt etmiştir. Anılan hususta da, arsa malikleri ile … Noterliğinde 02/03/2009 tarih ve … yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” akdedilmiştir. Bu sözleşme ile anılan taşınmaz üzerine üç blok şeklinde bağımsız bölüm yapılması kararlaştırılmış, sözleşmede taraflara düşen bağımsız bölümler belirlenmiştir.
Tarafların akdettikleri bila tarihli adi ortaklık sözleşmesinde de, inşaat giderlerinden ve karından davacının 1/3 oranında, davalının ise 2/3 oranında sorumlu olduğu ve yararlanacağı belirlenmiştir.
Adi ortaklık sözleşmesinin konusu olan inşaatın mevcut durumunun tespiti için mahalline talimat yazılmış, yerinde keşif yapılarak bilirkişiden rapor alınmış, daha sonrada dosya kapsamına sunulan deliler nazara alınarak, davacının adi ortaklık sözleşmesi uyarınca alacak talebinin koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti bakımından bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır.
Uzman bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitlere göre, nizalı inşaatın iskan alınması hariç ikmal edilmiş olduğu, maliyetinin 4.314.314,08TL ye tekabül ettiği, davacının sorumlu olduğu maliyet oranının 1/3 olması nazara alındığında, karşılaması gereken miktarın 1.438.104,69TL olduğu, davacının inşaat finansmanı için yaptığı ödemeler toplamının 185.400TL (%12,8) ettiği, kendisine kar payı olarak 230.200TL ödeme yapıldığı belirlenmiştir. Dava konusu inşaattan (iskan giderleri hariç) yapılan hesaplamaya göre 5.028.955TL kar elde edildiği düşünülmekle ve davacının hissesine göre de 1.676.318,33TL talep edebileceği kanaatine ulaşılmakla birlikte, yaptığı ödeme nazara alındığında, ancak 216.077,43-TL talep edebileceği, yukarıda da açıklandığı üzere kendisine bu miktarın üzerinde bir ödeme yapıldığından, davacının kar payı ödemesi yapılması talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının kar payı alacağı istemi reddedilmiştir.
e-imzalı e-imzalı

Adi ortaklık ilişkisinin mahiyeti gereği davacının koyduğu sermayeyi (katılım payını) geri isteyemeyeceği gibi, adi ortaklık sözleşmesi de sonlandırılmadığından, davacının buna dair talebi yerinde görülmeyerek mahkememizin 2011/19E., 2015/40K. Sayılı kararı verilmiştir.
Mahkememizin iş bu kararı davacı tarafından temyizi neticesinde, inceleme yapan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 22.12.2015T., 2015/12574E., 2015/20843K. Sayılı ilamla bozmaya hükmetmiştir.
Bozma ilamında özetle; “Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında ise;ortaklığa konu … ili,… ilçesi, 3500 parsel numaralı taşınmazda yapılan 3 adet blok halindeki inşaattaki ortaklığın tasfiye edilebilmesi için öncelikle mal varlığının tespiti zorunludur. 3500 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen 3 adet blokta ortaklığa ne kadar daire kaldığı ve bunlardan ne kadarının satıldığı ve satılacağı tespit edilmelidir.Bu nedenle öncelikle idareci olarak …’dan hesap istenmeli,hesap listesinin verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap vermekten kaçındığı kabul edilmeli, hesap listesinin üzerinde uyuşmazlık çıkması halinde taraflardan delilleri sorularak toplanmalı, … parsel numaralı taşınmazdaki ortaklığa dair tüm gelir gider hesabı çıkarıldıktan sonra konusunda uzman bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla verilen hesap listesinin sunulan belgeler ile inşaatta yapılan imalatlarla uyumlu olup olmadığı belirlenerek denetimi sağlanmalı, tarafların yapılan masraflar ve satılan bağımsız bölümlerin satışı konusunda uyuşamadıklarının tespiti halinde ise, inşaat maliyetinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın birim fiyatlarına göre değil, yapıldığı tarihteki olağan rayice göre tespit edilerek, davaya konu taşınmazda dava dışı arsa sahibi … verilen daireler dışında, 3.kişilere satılan dairelerin satış tarihindeki rayiç değerleri ile satılmayan dairelerin de karar tarihine en yakın tarihlerdeki değerleri belirlenerek davaya konu … nolu taşınmazdaki 3 adet blok halinde inşa edilen inşaata ilişkin ortaklığın aktif ve pasifi belirlenerek, ortakların her birinin ortaklığa verdiği avanslarla, ortaklık için yapmış oldukları masraflar ve vermiş oldukları sermaye iade edildikten sonra paylaştırılması gereken miktar belirlenmeli ve yukarıda açıklanan tasfiye hükümleri de değerlendirilerek tasfiye gerçekleştirilmelidir. Mahkemece yukarıda ifade edilen yasa hükümleri nazara alınmadan, eksik ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Hal böyle olunca mahkemece yapılacak iş;taraflar arasında düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ve ekleri uyarınca uyuşmazlığın yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar ışığında adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin maddelerde belirtilen sıra ve yöntem izlenmek suretiyle çözümlenmesi yoluna gitmek olmalıdır.” denmiştir.
Bozmadan sonra yapılan yargılamada, özetlenen Yargıtay ilamına uyulmuş, bu doğrultuda araştırma yapılmıştır.
İlk aşamada idareci olarak …’a meşruhatlı davetiye çıkartılmış, Yargıtay ilamında bildirildiği şekilde hesap verilmesi istenmiş, anılan tarafın istenen bilgi ve belgeleri sunmaması karşısında yönetici ortağın hesap vermekten kaçındığı kabul edilmiş, bu konuda davacıdan delilleri sorulmuş, bildirilen bilgi ve belgeler toplanmış, niza konusu taşınmazdaki ortaklığa dair gelir-gider hesabı çıkartıldıktan sonra uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması cihetine gidilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından uyulan bozma ilamı doğrultusunda ve TBK’nun adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkin hükümleri nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde; niza konusu adi ortaklığın 156.049,30TL kar ettiği, bu kardan davacının koyduğu sermaye oranında hakkında düşen karın 36.464,09TL’ye tekabul ettiği, bunun karşılığında elde ettiği kazanımlar ve davalı şirket tarafından kendisine yapılan ödemelerden sonra bakiye: 16.814,79TL alacağının bulunduğu belirlenmiş, davacının ıslah dilekçeside nazara alınarak bu miktar yararına hüküm altına alınmıştır.
e-imzalı e-imzalı

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; buna göre 16.814,79TL tazminatın dava tarihi olan 21/01/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 1.148,62TL karar ve ilam harcından peşin alınan 148,50TL harcın mahsubu ile bakiye 1.000,12TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 148,50TL peşin harç, 18,40TL başvuru harcı, 2,90TL vekalet harcı, 148,55TL keşif harcı, 683,10TL tamamlama harcı, 136,00TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 27,70TL temyiz karar harcı olmak üzere toplam 1.165,15TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 309,15TL tebligat ve posta giderin, 100,00TL keşif araç ücreti, 3.950,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.359,15TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, temyiz kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi. 18/07/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı