Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/785 E. 2021/317 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/785 Esas – 2021/317
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2015/785 Esas
KARAR NO : 2021/317

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 4-

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/12/2015
KARAR TARİHİ: 18/05/2021
K. YAZIM TARİHİ: 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.08.2015 tarihinde davalılardan sürücü …’ın, işleteni …. Ser. Hiz. San ve Tic. Ltd. Şti olan … plakalı araç ile 1427. sokaktan seyirle 1408. cadde kavşağına geldiğinde, 1408. caddeden seyirle kavşağa giriş yapan … plakalı minibüs ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada, müvekkili …’ın yaralandığını, minibüste yolcu olan müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 17.11.2015 tarihli heyet raporunda % 48 oranında maluliyete uğradığının ortaya çıktığını, kazaya karışan … plakalı aracın davalılardan … Sigorta A.Ş’ye, … plakalı aracın ise … Sigorta A.Ş’ye Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin kaza sebebiyle uğradığı bedeni ve cismani kaybın yanında manevi olarak da derin üzüntü ve acı yaşadığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL bedeni ve cismani zarardan kaynaklı maddi tazminat bedelinin davalılardan … Sigorta A.Ş’den temerrüt tarihi olan 23.12.2015’den itibaren, diğer davalılar yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte kusurları nispetinde, ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ile …. Ser. Hiz. San ve Tic. Ltd. Şti’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı …. Set. Hiz. San ve Tic. Ltd. Sti vekili cevap dilekçesinde özetle: davalılardan …’m müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, şirketle hiçbir alakasının bulunmadığını, bu durumun SGK kayıtlarından da anlaşılabildiğini, olay günü …’ın aracı, bir şirket çalışanından kendi işleri için alıp kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 16.08.2015 tarihli kazaya kanştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 13.11.2014 – 12.11.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçenin kişi başına 290.000,00 TL teminat sağladığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde, kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak söz konusu olacağını, kusur ile maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, meydana gelen kazada davacının, müvekkili şirkete sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğunu, hatır için taşındığını, yapılacak hesaplamadan hatır taşıması indirimi uygulamasını talep ettiklerini, temerrüde düşmediklerinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini belirtmiştir.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: 16.08.2015 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 11.06.2015 – 06.11.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, poliçenin maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami 290.000,00 TL teminat sağladığını, poliçeden kaynaklanan sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, maluliyet oranının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacı vekilinin avans faizi talebinin yerinde olmadığını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulabileceklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :Ankara Batı CBS nin … sayılı soruşturma dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, trafik tescil kayıtları, tedavi belgeleri, AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 27/10/2016 tarih 2010 sayılı maluliyet raporu, ceza dosyası kapsamında alınan 16/12/2016 tarihli kusur raporu, mahkememizce kusura ilişkin olarak makine mühendisi bilirkişiden alınan 12/03/2018 tarihli kök rapor ile 07/09/2018 tarihli ek rapor, İstanbul ATK 3. İhtisas kurulunca düzenlenen 04/10/2019 tarih … sayılı maluliyet raporu, İstanbul ATK 2. Üst Kurulunca düzenlenen 17/09/2020 tarih … sayılı maluliyet raporu, aktüer bilirkişiden alınan 25/03/2021 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti bakımından makine mühendisi bilirkişiden alınan 12/03/2018 tarihli kök raporda ve 07/09/2018 tarihli ek raporda özetle;… plakalı araç sürücüsü …’ın kavşağa dikkatsiz, tedbirsiz ve de gereğinden süratli girerek, sağından kontrolsüz kavşağa giren araca ilk geçiş hakkı vermediği olayda, 2918 sayılı KTK’nun 52/a ve 57/c-2 maddeleri kural ihlallerini işlemekle kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in, kontrolsüz kavşağa yaklaşırken solundan gelen … plakalı aracı açık olarak görme imkanına sahipken, etkili fren yapmayarak ve olay yerine yaklaşırken hızını azaltmayarak aynı kanunun 52/a maddesindeki kural ihlalini işlemek suretiyle kazanın oluşumunda %25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş, ceza dosyasında alınan kusur raporu ile uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 27/10/2016 tarih 2010 sayılı raporda özetle; davacının 16/08/2015 tarihli yaralanması nedeniyle vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 2 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince maluliyet raporuna itiraz edilmesi üzerine İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulundan alınan 04/10/2019 tarih … sayılı raporda; davacının 16/08/2015 tarihli yaralanması nedeniyle Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %0 (sıfır) olduğu, geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği, kesin iş göremezlik süresinin kişinin tedavi ve takibini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği, geçici iş göremezlik süresi içerisinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiştir.
Maluliyet raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla İstanbul ATK 2. Üst Kurulundan alınan 17/09/2020 tarih … sayılı maluliyet raporunda ; davacının 16/08/2015 tarihli yaralanması nedeniyle Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %0 (sıfır) olduğu, geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (birbuçuk) aya kadar uzayabileceği, geçici iş göremezlik süresi içerisinde başka birisinin sürekli veya geçici bakımına muhtaç olmadığı bildirilmiştir.
Davacının talep edebileceği maddi tazminatın hesaplanması bakımından dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 25/03/2021 tarihli raporda özetle; davacının 16/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu sürekli işgücü kaybına uğramadığı, geçici işgücü kaybına uğradığı 1,5 aylık dönemde ise gelirinde bir azalma olmadığı tespit edildiğinden, hesaplama yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen kusur durumuna ilişkin 12/03/2018 tarihli kök rapor ve 07/09/2018 tarihli ek rapor, davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 04/10/2019 ve 17/09/2020 tarihli, tazminat hesabına ilişkin 25/03/2021 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
16/08/2015 tarihinde … plakalı araç sürücüsü davalı … sevk ve idaresinde bölünmüş tek yoönlü asflat yol üzerinde gündüz vakti açık hava ve kuru zeminde, iki araçlı ve yandan çarpma şeklinde meydana gelen kazada Sürücü …’ın idaresinde aracıyla 1427 soskaktan seyirle 1408 cadde kavşağına geldiğinde eşdeğer kontrolsüz kavşakta sağından 1408 caddeden gelen araçlara ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken aksine hareketle seyrine devam ederek kavşağa giriş yaptığında 1408 caddeden seyirle kavşağa giriş yapan … plakalı minibüs ile çarpışması sonucu meydana gelen olayda, kavşaklarda geçiş üstünlüğüne uymama nedeniyle (%75) kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in araçların hızlarını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak kural ihlali nedeniyle(%25) kusurlu olduğu, … plaka sayılı aracın davalı … San. Ve Tic.Ltd.Şti’ye ait ve 13/11/2014-13/011/2015 devresi içinde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, davacının yaralanması sonucu özür oranının % 0 olduğu, erişkin olması halinde 1,5 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı, davacının geçici iş gücü kaybına uğradığı 1,5 aylık dönemde ücretini almaya devam ettiği, gelirinde bir azalma olmadığı anlaşıldığından, davacının mahrum kaldığı bir kazancı söz konusu olamayacağından, geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, dosya kapsamında alınan raporlardan da anlaşılacağı üzere davacının bir maluliyeti oluşmadığından sürekli iş göremezlik nedeni ile bir zararının oluşmadığı da anlaşıldığından davacının maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talepli dava bakımından ise; kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle bedensel bütünlüğü zedelenen davacının kaza sonrası tedavi gördüğü süre içerisinde çektiği acının bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış, davacının manevi tazminat talepli davasının kısmen kabulü ile 5000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, manevi tazminatın 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 56/1 ve 2918 sayılı KTK’nun 85/1 maddeleri gereğince taleple bağlılık ilkesi gereğince 2.500,00 TL sinin davalı …’dan, 2.500,00 TL sinin …. Tic. Ltd. Şti’nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Hükmedilen manevi tazminata yine taleple bağlılık ilkesi gereğince (dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilmiştir) dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talepli davasının REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talepli davasının KISMEN KABULÜ İLE ; 5.000,00 TL manevi tazminat takdirine, 5.000,00 TL manevi tazminatın taleple bağlılık ilkesi gereğince 2.500,00 TL sinin davalı …’dan, 2.500,00 TL sinin …. Tic. Ltd. Şti’nden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 71,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 269,82 TL harcın davalılar … ve …. Tic. Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 71,73 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 103,53 TL harcın davalılar … ve …. Tic. Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 950,00 TL bilirkişi ücreti, 773,90 TL tebligat ve posta gideri, 572,75 TL İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu rapor ücreti olmak üzere toplam 2.296,65 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 546,82 TL’nin davalılar … ve …. Tic. Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının maluliyet durumunun tespiti amacıyla İstanbul ATK 2. Üst Kurulundan alınan rapor ücreti bedeli olan 800,00 TL’nin davacı tarafça ödendiğine ilişkin makbuzun dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından 800,00 TL rapor ücretinin suç üstü ödeneğinden karşılanmasına, davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 190,47 TL’sinin davalılar … ve …. Tic. Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak, bakiye kalan 609,52 TL’sinin ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Maddi Tazminat Yönünden;
a) Davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş. Ve …. Tic. Ltd. Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
7-Manevi Tazminat Yönünden;
a) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …. Tic. Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
b) Davalı …. Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı sigorta şirketleri vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/05/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza