Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/763 E. 2019/113 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/763 Esas – 2019/113
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/763
KARAR NO : 2019/113

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR :1-
:2-
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ASLİ MÜDAHİLLER: 1-
2-
3-


89-
90-
91-

DAVA : İFLAS/İFLAS ERTELEME
DAVA TARİHİ : 22/12/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 15/03/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacılar vekili mahkememize sunduğu 22.12.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …. . A.Ş.’nin 2011 yılında kurulduğunu, alçı fabrikası, mozaik tozu fabrikası, kireç fabrikası ve yapı kimyasalları fabrika ve endüstriyel tesislerin anahtar teslimi işi ile iştigal ettiğini, yurt içinde ve yurt dışında müşterilerinin bulunduğunu; diğer davacı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 1998 yılında kurulduğunu, iştigal konusunun diğer davacı A.Ş.’nin taahhüdünde olan ve zaman zamanda başka iş sahiplerinin endüstriyel tesislerinin elektirk ve otomosyon sisteminin tüm aşamalarını projelendirmek, imal etmek ve tesisi çalışır hale getirmek olduğunu, halen her iki şirketinde borca batık olduğunu, davacıların grup şirketi olup tüm kredi sözleşmelerinde birbirlerine kefaletlerinin bulunduğunu, bunun neticesinde birinin borç ödeme temerrüdünden diğerinin etkileneceğini,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

artan iş kapasitesi nedeniyle yatırım yapılmasının, finans maliyetlerindeki artışın, müvekkillerinden ……..A.Ş.’yi ekonomik olarak zora soktuğunu, bunun neticesinden diğer davacı şirketinde etkilendiğini, iş yapmakta zorlanan müvekkilinin artan cari giderlerle zor durumda kaldığını, yapılacak yargılama neticesinde; müvekkillerinin ekonomik durumlarının düzeltip borca batıklıktan çıkma ihtimallerinin kuvvetle muhtemel olduğundan, yararlarına bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Dava hasımsız açılmıştır.
Dosyaya beyanda bulunan alacaklılar bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi talebinin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
GEREKÇE :Talep, davacı şirketler yararına bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar 22.12.2015 tarihinde iflas erteleme istemi ile mahkememize müracaat etmiştir.
Davacı şirketlerin ortaklar kurulunda/genel kurulunda iflas erteleme/iflas istemli dava açılabilmesine ilişkin alınan karar örneğinin, vekile iflas erteleme başvurusu yapabilme yetkisini içeren vekaletnamenin sunulu olduğu görülmüştür.
İflas/iflas erteleme talebiyle mahkememize başvurulması neticesinde, İİK’nun 179/a-2, 166/2 maddesi uyarınca yasal ilanlar yapılmış, davacı şirketlere kayyım görevlendirilmesi yapılmıştır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davacı şirketlerin sicil dosyaları getirilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde; davacıların borca batık olduğu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, bu projenin hayata geçirilmesi neticesinde davacı şirketlerin borca batıklıktan çıkacaklarının bildirilmesi karşısında, davacılar yararına 04.01.2016 tarihinde iflas erteleme tedbirlerine hükmedilmiştir.
Ülkemizde 21.07.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Olağanüstü Hal ilan edilmiştir. 31.07.2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 669 sayılı KHK’nın 4. maddesi ile “Olağanüstü Hal’in devamı süresince, 2004 sayılı İİK’nun 179. maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatifler tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunamaz; bu yönde yapılan talepler mahkemelerce reddedilir” hükmü getirilmiştir. Resmi Gazetede 01.09.2016 tarihinde yayınlanan 673 KHK’nın 10. maddesi ile de, 669 sayılı KHK’nın 4. maddesine bir fıkra ilave edilmiştir. Bu (iki sayılı) fıkrada, “Olağanüstü Hal’in ilanından önceki dönemde yapılan iflasın ertelenmesi talepleri ile ilgili olarak;
a-Olağanüstü Hal süresince iflasın ertelenmesine karar verilemez.
b-Olağanüstü Hal’in ilanından sonra ve devamı süresince herhangi bir tedbir kararı verilemez, verilmiş ise derhal kaldırılır” denmektedir. Somut uyuşmazlıktaki dava Olağanüstü Hal’in ilanından önce 22.12.2015 tarihinde açılmıştır.
Dosyaya giren kayyım heyeti raporlarında, davacı şirketlerin borca batıklığının devam ettiği, ekonomik faaliyetlerinde olumlu gelişmeler olduğu, zaman içerisinde kısmide olsa iyileşme sağlandığı bildirilmekle, davacı şirketler hakkında iflas kararı verilmemiş, borca batıklıktan çıkmaları veya Olağanüstü Hal durumunun değişimine yönelik gelişmeler beklenmiştir.
Ülkemizde Olağanüstü Hal (süresinin uzatılmaması nedeniyle) 18.07.2018 tarihinde sonlandırılmıştır. Bu tarihten sonra her dava yönünden, davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemeler geçerli olmak üzere (önceden karar verilmeyen dosyalarda) iflas erteleme taleplerinin değerlendirilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu durum neticesinde, davanın açıldığı tarihten itibaren geçen sürede nazara alınarak, davacı şirketler yönünden uhdesindeki mal varlığının yeniden rayiç değerlerinin tespiti cihetine gidilmiş ve akabinde de borca
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

batıklığının devam edip etmediği, borca batık olmaları halinde de, sunulan iyileştirme projesi kapsamında borca batıklıktan çıkıp iyileşme imkanı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetininden rapor alınmıştır.
Davacıların talebi, bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (TTK.m.324, İİK.m.179 vd.). Borca batıklığı, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hâkimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir. Öte yandan somut verilere dayalı, çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve/veya kârlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu gözden kaçırılmamalı; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun bu yolla tesbiti cihetine gidilmelidir.
Davacı şirketlerin mali durumları, davanın açıldığı tarihten itibaren dosyaya sunulan dönemsel kayyım heyeti raporları ile izlenmiştir. Raporlarda, davacı şirketlerdeki iyileşmelerin devam ettiği, özelliklede davacı …….A.Ş.’nin iyileştirme projesinde taahhüdü altında olan işlerin devam ettiği, borca batıklığın %92,5 oranına kadar gerilediği açıklanmıştır. Olağanüstü Hal’in kalkmasından sonra, davacı şirketlerin uhdesindeki malvarlığının rayiç değerlerinin tespiti neticesinde alınan bilirkişi heyeti raporlarında; davacılardan …….A.Ş.’nin borca batıklık miktarının (-) 2.715.245,72TL kadar gerilediği, dava açıldıktan sonra geçen süreçte iyileşme sağlandığı, sunulan iyileştirme projesinin somut ve uygulanabilir olduğu, projede yer alan ve halen devam eden işlerden elde edilecek gelirler tahsil edildiğinde bu davacının 1-2 yıllık sürede borca batıklıktan çıkacağı ve istenen iyileşmenin sağlanmış olacağını; davacılardan ……Ltd. Şti. yönünden yapılan tetkikte, borca batıklığının halen devam ettiği, ana şirketin faaliyetlerinin beklendiği şekilde devam etmesi halinde onunla bağlantılı olan bu şirketin iyileşmesinin de 1-2 yıl içerisinde gerçekleşeceği bildirilmiştir.
Bu tespitler neticesinde, geçen süreçte davacılar yararına mali durumlarında iyileşme gerçekleştiği, davacı şirketlerin halen borca batık oldukları, dosyaya sundukları iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, projenin hayata geçirilmesi neticesinde davacıların kısa sayılabilecek sürede mali durumlarını düzelteceklerini ve borca batıklıktan çıkacaklarının anlaşıldığı, davacılar yararına bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine hükmedilmesinin yerinde olduğu, bu durumun şirketlerin varlığını korumanın yanı sıra istihdam edilenler ile uzun vadede şirket alacaklılarınında çıkarını koruyacağı kanaatine varıldığından, açılan davaların
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

kabulüne ve davacı şirketler hakkında bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın KABULÜNE;
Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olan … … LİMİTED ŞİRKETİ ile Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun … sicil nosunda kayıtlı olan … AŞ’nin 6102 sayılı TTK’nun 376, 377.maddeleri (6762 sayılı TTK’nun 324/2) ile İİK.179, 179/a ve 179/b maddeleri gereğince, İİK.206 maddesinin 1.sırasında olan alacaklara ilişkin olanları hariç olmak üzere, 6183 Sayılı kanuna ilişkin icra takipleri de dahil olmak üzere, diğer alacaklılar tarafından davacılara yönelik yapılmış yada yapılacak tüm icra takip ve hacizlerin (ihtiyati hacizler de dahil olmak üzere) 20/12/2019 tarihinden (saat 11:30’dan) başlamak üzere bir yıl süre ile ertelenmesine, (taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehiniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış ve ya başlatılacak takiplerde ise sadece satışın durdurulmasına), erteleme süresinin bitiminde yeniden uzatılıp uzatılmayacağının kayyım raporları, şirket mali durumu ve iyileştirme projesinin gerçekleşme şartlarının gözetilerek (Bilirkişi kurulundan alınacak raporla) yeniden değerlendirilmesine,
2-Davacı şirketler adına kayıtlı bulunan tüm gayrimenkuller ile motorlu araç kayıtları üzerine konulan tedbirlerin erteleme süresince devamına,
3-Davacı şirketlere tedbiren kayyım heyeti olarak atanan Hukukçu Av. … Mali Müşavir Doç. Dr. …, işletmeci …’nin görev sürelerinin erteleme süresi kadar uzatılmasına,
4-İİK.179/a. maddesi gereğince, TTK. nun limited şirketlerde müdür/müdürler kuruluna verdiği tüm yetkilerin kullanılmasının müdür/müdürler kurulunca alınan kararlar ve yapılacak faaliyet ve işlemlerin geçerliliğinin kayyım heyetinin onayına bağlı tutulmasına,
5-Kayyım heyetinin hem şirketlerin mal varlığının korunması ve hem de alacaklıların korunması ve alacaklılar arasında farklılık ve eşitsizlik yaratacak uygulama yapılmamasını denetlemekle görevlendirilmesine,
6-Kayyım heyetinin öncelikle TTK 324.maddesi gereğince, şirketlerin mal varlığının tespiti bakımından envanter tanzimi, başlangıç bilanço ve rapor dönemlerine ilişkin ara bilançolarla nihai bilançolar ve şirketler mali durum cetvellerini düzenlemek görevi verilmek sureti ile, karar tarihinden itibaren davacı şirketlerce dosyaya sunulan iyileştirme projelerine göre, iyileştirme projesinin uygulanması ve gerçekleştirilmesini denetleme ve gözetleme görevinin verilerek, şirketlerin iyileştirme tedbirlerine uyup uymadığı konularında üçer aylık dönemler halinde açıklayıcı rapor sunmalarına, raporların mahkeme veznesine yatırılacak avanstan karşılanacak suretiyle müdahil ve itirazda bulunan alacaklılara tebliğine,
7-Şirketlerin mali durumunun kötüleşmesi veya iyileştirme projesinin gerçekleşmesinin imkânsızlaşması gibi olumsuz gelişme olduğunda kayyımlarca rapor süresi beklenmeksizin İİK 179/b–son maddesi gereğince derhal mahkememize bilgi ve rapor sunulmasına, böyle bir olumsuz gelişmenin meydana gelmesi halinde dosyanın erteleme süresi beklenmeksizin resen ele alınmasına,
8-Kayyım heyetinin görev ve yetkilerinin kullanılması veya kapsamında herhangi bir uyuşmazlık olması halinde mahkememize başvurularak karar alınmasına,
9-Kayyımların borçların ödenmesi konusunda alacaklı taraflarla görüşme, gerek gördükleri takdirde gerekli anlaşmaları yapma ve alacaklılarla mutabakata varılması halinde alacaklar komitesi oluşturma görev ve yetkisinin verilmesine,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

10-Davacı şirketlerin borç altına girmesine yol açacak: sözleşme yapılmasının, çek tanzim etmesinin, senet düzenlemesinin alacak devir ve temlik etmesi vs. gibi işlemlerinin kayyımların iznine bağlı olarak önceden miktarları kayyıma bildirilmek ve belgelere eklenmek suretiyle çek senet keşide ve temlike kayyım kontrol ve denetimi altında, kayyımın onayı şartı ile izin verilmesine,
11-Kayyım heyetinin her bir üyesine aylık 3.000,00’er TL ücret takdiri ile ücretlerinin her ayın 15’inde peşin olarak ödenmesine, ücretlerin şirketlerin mali bünyesinden karşılanarak ödenmesine,
12-İflasın ertelenmesine ilişkin karar özetinin; İİK 179/a-son maddesinin atıfta bulunduğu İİK’ nun 166.maddesi gereğince tirajı 50.000 üzerinde olan yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte davacı şirketler muamele merkezi olan Ankara’da yayınlanan yerel gazetelerden birinde ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesine, masrafın davacı tarafından karşılanmasına,
13-Aynı şekilde hüküm özetinin İİK 166/2.maddesi gereğince Tapu Sicil Müdürlüğüne, Ticaret Sicil Memurluğuna, Gümrük İdaresine, Posta İdaresine, Türkiye Bankalar Birliğine, Ankara Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanlıklarına, İstanbul Menkul Kıymetler Borsasına, Sermaye Piyasası Kuruluna, Sanayi Ticaret Bakanlığı’na Sincan ve Etimesgut Vergi Daireleri Müdürlükleri, noterlikler ve burada şubesi bulunan bankalara ile bildirilmesine,masrafın davacılar tarafından karşılanmasına,
14-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
15-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekili ile Asli müdahil… Ltd.Şti vekili Av. …, asli müdahil ……..Ltd. Şti. Vekili Av…., asli müdahil … bankası vekili Av. …, asli müdahil … vekili Av. …, asli müdahil … A.Ş vekili Av. …, asli müdahil … A.Ş vekili Av. …, asli müdahil … A.Ş vekili Av. …, asli müdahil … A.Ş ve … A.Ş vekili Av. …, asli müdahil … A.Ş vekili Av. …’nun yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi. 20/02/2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı