Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/711 E. 2018/363 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/711 Esas – 2018/363

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/711
KARAR NO : 2018/363

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI/KARŞI DAVALI:
VEKİLİ :
DAVALI/KARŞI DAVACI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ – İSTİRDAT
DAVA TARİHİ : 11/05/2009
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
K.YAZIM TARİHİ : 25/06/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili özetle; tarafların davalıya ait olan Yenimahalle ilçesi … köyü, … parselde 208 konutun yapımı için 30/05/2005 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, müvekkili şirketin düzenlediği 5.hakedişin davalı yanca kabul ve onayı üzerine takibe konu 31/12/2007 tarih ve … nolu 3.907.850,33TL bedelli faturayı düzenlediğini, davalının bu faturanın bir kısmını ödediğini, ödenmeyen bakiye 1.486.150,00TL alacak için Sincan …İcra Müdürlüğünün …..E sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalının müvekkili şirket ile aralarındaki eser sözleşmesine göre alacak ve borç ilişkisinin bulunup bulunmadığını bilmediği, sözleşmenin sona erdirildiği ama kesin hakediş yapılmadığı iddiasıyla takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının iddia ettiği gibi sözleşmenin sona ermediğini, hakedişin bir kısmının ödenmesinin hakedişin kesinleştiğinin kabulü anlamına geldiğini beyan ederek, davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

CEVAP :Davalı vekili özetle; taraflar arasında imzalanan 30/05/2005 tarihli Konut İnşaatı Sözleşmesinin 3. maddesinde sözleşme bedelinin 1.046.500,00TL olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin götürü ücret olduğunu, götürü bedel ile üstlenilen eser sözleşmesinde yüklenicinin bu bedel dışında ücret talep edemeyeceğini buna göre müvekkilinin davacıya fazladan ödemesi bulunduğunu beyan ederek ana davanın reddine ve fazla ödeme nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-TL’nin davacı (karşı davalıdan) alınarak kendilerine ödenmesini beyan ederek, davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuş, cevap dilekçesi ile karşılık dava da açmış ve karşılık davada; yükleniciye fazladan ödeme yaptıklarını, bu miktarın şimdilik 10.000,00TL’sinin karşı davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :1-Sincan … İcra Müdürlüğü’nün ….E sayılı dosyası,
2-Taraflar arasında akdedilen 15/07/2004 tarihli Konut İnşaatı Sözleşmesi ile 30/05/2005 tarihli Konut İnşaatı Sözleşmesi, Konut İnşaatı Ek-1 sözleşmesi, Konut İnşaatı Ek-2 sözleşmesi,
3-Hakediş raporları, tapu kayıtları, mimari proje,
3-Tarafların defter ve kayıtları,
4-Mahallinde 18/09/2009 tarihinde yapılan keşif ve birinci bilirkişi kurulunun sunduğu 01/04/2010 tarihli heyet raporu ile aynı heyetten alınan 10/02/2011 tarihli rapor
5-Mahallinde 08/07/2011 tarihinde icra edilen keşif ve ikinci bilirkişi kurulunun sunduğu 24/10/2011 tarihli rapor.
6-Mahallinde 12/01/2012 tarihinde icra edilen keşif ve ücüncü bilirkişi kurulundan alınma 21/05/2012 tarihli rapor ve 17/10/2012 tarihli ek rapor.
7-Mahallinde 04/01/2013 tarihinde yapılan keşif ve dördüncü bilirkişi heyetinden alınma 26/07/2013 tarihli rapor ile 13/12/2013 tarihli ek rapor.
8-Yargıtay 15 HD.’in 14.09.2015T. ve 2015/2271E., 2015/4583K. sayılı bozma ilamı
9-Bozmadan sonra alınan;
a-11.10.2016 tarihli rapor,
b-08.05.2017 tarihli, 12.07.2017 tarihli ek raporlar,
c-07.11.2017 tarihli rapor, 30.01.2018 tarihli ek rapor,
d-05.04.2018 tarihli rapor,
GEREKÇE :Talep, ana davada; ödenmeyen hakediş bedelinin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali, karşılık davada ise fazladan yapıldığı iddia olunan ödemenin istirdatı istemine ilişkindir.
Ana davacı …… Ltd. Şti. ile davalı (karşılık davacı) S.S. … KYK arasında konut inşaatı yapım sözleşmeleri akdedilmiştir. Bu sözleşmelerde şirket yüklenici, kooperatif ise mal sahibidir. İlk sözleşme ile Etimesgut ilçesi … köyünde kain … ada … parsel üzerinde 208 adet dairenin yapılması hususunda taraflar anlaşmışlardır. 30/05/2005 tarihli sözleşme ve diğer iki adet ek sözleşme ile de, ilk sözleşme ile belirlenen 208 adet bağımsız bölümün (ilk sözleşmedeki hükümler aynen cari olmak üzere) kısım kısım yapılacağı ayrıca belirlenmiştir.
Taraflar arasındaki anlaşmaların tetkikinde; niza konusu iş muhammen bedelle ihale edilip sözleşmeye bağlanmıştır. Sözleşmelerde her yıl yapılan imalatların o yılki bayındırlık birim fiyatları ile tediyesi öngörülmüş olup, işin bedeli sabit değil değişken olmaktadır. Bu nedenle, sözleşmelerde ücretin götürü bedelle belirlendiği savunması yerinde görülmemiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Mülkiyeti kooperatife ait olan taşınmaz üzerine 208 adet bağımsız bölüm ile 4 adet kapıcı dairesi yapılması hususunda taraflar anlaşmışlardır. Yüklenicinin ücreti tarafların anlaşmasına göre düzenlenen hakedişler karşılığında ödenmektedir. En son 5 nolu hakediş düzenlenmiş, toplam bedeli 3.907.850,33-TL olan 31.12.2007 tarihli faturanın bir kısmi ödenmiş, bakiye 1.486,150-TL’nin ödenmediği iddiası ile Sincan … İM’ün ….E sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ana davada davacının beşinci hakedişten dolayı ödenmeyen alacağının bulunup bulunmadı, karşılık davada ise; iş sahibinin fazla ödemesinin olup olmadığının tespiti ile ilgilidir.
Deliller toplandıktan sonra üç ayrı uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif icra edilip rapor alınmıştır. Bu rapordaki değerlendirmelerin yeterli olmaması bir yana, birbirlerinden çelişik değerlendirme ve sonuçlar ortaya çıkarmaları karşısında dördüncü bilirkişi heyeti ile keşif icra edilip 26/07/2013 tarihli rapor ile 13/12/2013 tarihli ek rapor alınmıştır. Bu raporların dosya kapsamına, toplanan delillere uygun olması, önceki raporlar arasındaki çelişkiyi gidermesi karşısında hükme esas alınması cihetine gidilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler ile mülkiyeti davalı kooperatife ait taşınmaz üzerine 208 adet dairenin yapılması işi (yüklenici sıfatı ile) davacı şirkete verildiği, muhammen keşif bedellerinin sözleşmede belirlendiği, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine dayanılarak yükleniciye avans babından ödemeler yapmak üzere 5 adet geçici hak ediş düzenlendiği, bunlardan 4 adedinin itiraza uğramadığı, 5 nolu hakedişin ise itiraza uğradığı, yukarıda da bildirildi üzere, işlerin ihale edilerek sözleşmeye bağlandığı, davalı kooperatifin iddia ettiği gibi ücretin götürü bedelle belirlenmediği, düzenlenen hakedişler karşılığı ödemelerin yapıldığı, beşinci hakedişe kadar taraflar arasında niza çıkmadığı, beşinci hakedişin düzenlenmesi neticesinde davacıya kısmi ödemenin yapıldığı, davacının bakiye 1.486.150-TL alacağının varlığını ileri sürdüğü görülmüştür.
Son bilirkişi kurulunun yaptığı inceleme neticesinde, tarafların dosyaya sunduğu 5 nolu geçici hakediş raporlarına esas imalat metraj miktarlarının, yapılan imalatların miktarlarına uygun düşmediği belirlenmiş, mahallinde yapılan tetkik ile davacı tarafından yapılan imalatlara ait kesin metraj miktarları belirlenmiş, bunun sonucuna göre değerlendirme ve hesaplama yapılmıştır. Buna göre davacı tarafından yapılan toplam imalat bedelinin (KDV dahil) 6.582.017-TL ettiği belirlenmiştir. Tarafların muhasebe kayıtlarının da tetkiki neticesinde, davalı kooperatifin yaptığı toplam ödeme (avans mahiyetinde yapılan toplam ödeme) belirlenmiştir. Davalı kooperatifin yaptığı ödeme olan 5.791.339,02 TL’ nin düşümünden sonra davacının (6.582.017-5.791.339,02) 790.618,92-TL alacağının kaldığı kanaatine ulaşılmıştır.
Toplanan delillerin değerlendirilmesinden; davacı-yüklenici sirketin 5 nolu gecici hakedişten dolayı 790.618,92-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından, ana davanın kısmen kabulü ile bu miktar üzerinden davacı şirketin yaptığı takibe itirazın iptaline karar verilmiştir. Dava konusu alacağın varlığını ve miktarını belirleme yargılamayı gerektirdiğinden (likit olmadığından) icra inkar tazminatı istemi reddedilmiştir. Davalı kooperatifin fazla ödemesinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından, karşılık davanın ise reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin bu hükmü (2009/99E., 2014/29K.) davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 15. HD.’si 14.09.2015T, 2015/2271E., 2015/4383K. sayılı ilam ile mahkememiz kararının davalı-karşı davacı lehine bozulmasına hükmetmiştir.
Bozma ilamında özetle; “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı iş sahibinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.Davalı ve karşı davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı yüklenici faturaya dayanarak yaptığı icra takibinde 1.486.150,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, mahkemece yargılama sırasında dört ayrı heyetten bilirkişi raporu alınmış, ilk alınan raporda davalı kooperatifin fazla ödemede bulunduğu, diğer üç raporda ise yükleniciye eksik ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Mahkemece ise dördüncü rapor esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ödeme yönünden son üç raporda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık yapılan iş tutarı ile ilgilidir. İş tutarı hesaplaması olarak birbirine yakın olan ikinci ve üçüncü raporda yapılan iş bedeli sırası ile 6.256.437,31 TL ve 6.294.691,67 TL olarak hesaplanmış, hükme esas alınan raporda ise 6.582.017,00 TL iş bedeli olarak kabul edilmiştir. Hükme esas alınan dördüncü bilirkişi ek raporunda ise açıkça; hakediş bedeli olarak hesaplanan tutarın kesin hakediş tutarı olmayıp 5 nolu hakediş için tespit edilen imalât tutarı olduğu belirtilmiştir. Oysa ki yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözümü ve davacıya bakiye iş bedeli ödenip ödenmeyeceği veya davalının fazla ödeme yapıp yapmadığının tespiti için işin kesin hesabının çıkarılması zorunludur. Ayrıca ikinci ve üçüncü raporda saptanan iş bedeli ile dördüncü rapordaki iş bedeli arasındaki farkın nereden kaynaklandığı da Yargıtay denetimine elverişli şekilde hükme esas alınan raporda belirtilmemiştir. Mahkemece ikinci ve üçüncü raporda saptanan iş bedeli ile dördüncü rapordaki iş bedeli arasındaki farkın nereden kaynaklandığı da Yargıtay denetimine elverişli şekilde açıklanmak ve işin kesin hesabı usulüne uygun olarak uzman bilirkişi kuruluna çıkarttırılmak sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” denmiştir.
Bozmadan sonra yapılan yargılamada özetlenen ilama uyulmuş ve bu doğrultuda değerlendirmeler yapılmıştır.
Bozma ilamında belirtildiği şekilde ilk hükümden önce alınan ikinci ve üçüncü raporda belirlenen iş bedeli ile dördüncü rapodaki iş bedeli arasındaki farkın nereden kaynaklandığı Yargıtay denetimine elverişli şekilde açıklanmak ve işin kesin hesabı usulüne uygun olarak çıkartılmak amacıyla dosyaya rapor sunan 4. heyetten 11.10.2016 tarihli rapor alınmıştır. Anılan raporda, dosyaya giren ikinci ve üçüncü rapordaki iş bedeli ile dördüncü rapordaki iş bedeli arasındaki farkın nereden kaynaklandığı denetime elverişli şekilde açıklanmış, işin kesin hesabının usulüne uygun surette çıkarıldığı görülmüştür. Buna göre; niza konusu işin kesin hesabı yeniden çıkartılmış, yapılan iş bedelinin 6.365.159,05TL olduğu, yapılan işin toplam tutarının 6.428.810,64TL ettiği, avans olarak yapılan toplam ödemenin 5.791.339,02TL olduğunun belirlendiği, buna göre davacı yüklenicinin 5 nolu hak edişten ödenmeyen (6.428.810,64 – 5.791.339,02TL) 637.471,62TL alacaklarının kaldığı belirlenmiş, 4. bilirkişi kurulu raporu ile 2 ve 3. bilirkişi kurullarının raporlarında metraj miktarları, birim fiyat pozları ve değerleri ile diğer raporla arasındaki değerler arasında farklılık olsada esas farklılığın hak ediş hesaplama prosedüründen kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Niza konusu inşaattan dolayı SGK’na ödenmesi gereken 136.881,00TL borç bulunduğu, ayrıca 230.538,46TL Gelir Stopaj Vergisi borcu olduğu belirlenmiş, bu miktarların mal sahibi kooperatifce ödendiği, sorumluluğun yüklenicide olması gerektiği belirtilerek (637.471,62 – 136.881,04 – 230.538,46) 270.052,12TL alacaklı olduğu heyetin 05.05.2017 tarihli ek raporuyla açıklanmıştır. Tarafların vaki itirazı üzerine niza konusu inşaatın SGK ve Vergi Dairesine borcu ve sorumlusunun tespiti ile bu borcun yüklenicinin 5 nolu hak edişten alacağına etkisi yönünden 12.07.2017 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda itirazlar yeniden tetkik edilmiş, arsa maliki (iş sahibi) kooperatif tarafından ödendiği tespit edilen 136.881,04TL SGK ödemesi ile 266.795,34TL stopaj vergisi sorumlusunun yüklenici olması gerektiği kanaatine varılmış, buna göre yüklenicinin 5 nolu hak edişten kaynaklı alacağı olan 637.471,62TL’den düşüm sonucu (637.471,62 – 136.881,04 – 266.795,34) 233.795,25TL alacağının kaldığı, yüklenicinin davada bu miktarı talep edebileceği bildirilmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Tarafların, iş sahibi kooperatif tarafından yapılan SGK ödemesi ile Gelir Stopaj Vergisi ödemesine ve aralarındaki sözleşmeye göre sorumlusunun belirlenmesine itirazları nedeniyle (itirazlarda gözetilerek) 2 ayrı bilirkişi kurulundan raporlar alınmıştır.
Dosyaya giren 05.04.2018 tarihli son bilirkişi kurulu raporunda, tarafların defter ve kayıtları ile sözleşmeler tetkik edilmiş, neticesinde; mahkememizin değerlendirmeye esas alınan 11.10.2016 tarihli raporda davacının yaptığı iş bedelinin 6.428.810,064TL olduğu, yükleniciye yapılan avans ödemeler toplamının 5.791.339,02TL olarak belirlendiği görülmüşsede, tarafların hesap hareketlerini gösterir muavin hesaplar tekraren incelendiğinde, her iki tarafın kayıtlarında da 4. ve 5. hak ediş faturaları gelir vergisi stopajı düşülmeden önceki tutarların kayıtlara alındığı, söz konusu hak edişlerden düşülmesi gereken (48.208,09TL ve 119.628,07TL) toplam 167.836,16TL gelir vergisi kesintisinin sanki davalı kooperatif tarafından yükleniciye ödenmiş gibi kaydedildiğini, bu tutarların avans ödemeleri toplamı içerisinde yer almaması gerektiğini, bu bağlamda toplam avans ödemesi tutarının 5.623.502,86TL olması gerektiğinin tespit edildiği, bu durumda maddi hata yapılarak 167.836,16TL fazla düşüm yapılarak hesaplama yapıldığı, bu durumun stopaj vergi kesintileri açısından 167.836,16TL kadar mükerrerlik oluşturduğu, buna göre yapılan iş tutarı hükme esas alınan değerlendirmeler içeren 11.10.2016 tarihli raporda da belirlendiği gibi 6.428.810,64TL olduğu, (kabul edildiği) avans olarak yapılan ödemelerin ise 05.04.2018 tarihli raporda yapılan tespit ve düzeltmeler neticesinde 5.623.502,86TL olarak belirlendiği, davacının buna göre ödenmeyen (6.428.810,64 – 5.623.502,86) 805.307,78TL alacağının bulunduğu, bu miktardan SGK’na işveren tarafından ödenen prim olan 136.881,04TL ile gelir stopaj vergisi miktarı olan 266.795,34TL’nin düşümünden sonra (805.307,78 – 136.881,04 – 266.795,34) bakiye 401.631,40TL alacağın kaldığı belirlenmiştir.
Ana dosyada dava konusu olan Ankara Batı … İM’ün ….E., dosyada yapılan takibin 401.631,40TL’lik kesimine itirazın iptaline hükmedilmiştir. Davacının fazlaya ilişkin istemi reddedilmiştir. Davacı alacağı likit olmamakla icra inkar tazminatı istemi reddedilmiştir.
Davalı-karşılık davacı kooperatifin fazla ödemesinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından, karşılık davanın reddine karar verilmiştir. Karşılık davada, karşılık davalının tazminat isteminin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Bu gerekçeye uygun aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ana davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara Batı … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 401.631,40TL’lik kesimine davalının itirazının iptaline, takibin bu miktar ile bu miktara takip tarihinden itibaren uygulanacak değişken oranlı avans faizi üzerinden devamına,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE,
Davacı icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Karşılık davanın REDDİNE,
Davalının tazminat isteminin REDDİNE,
3-ANA DAVA YÖNÜNDEN;
1-Alınması gereken 27.435,44TL karar ve ilam harcından peşin alınan 12.632,40TL harcın mahsubu ile bakiye 14.803,04TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 12.632,40TL peşin harç, 15,60TL başvuru harcı, 2,50TL vekalet harcı, 377,75TL keşif harcı, 103,50TL temyiz yoluna başvurma harcı ve 21,10TL temyiz karar harcı olmak üzere toplam 13.152,85TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen 216,33TL tebligat ve posta gideri ile 12.885,40TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 13.101,73TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 3.540,73TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 30.015,26TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 56.485,56TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 135,00TL harcın mahsubu ile bakiye 99,10TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin karşılık davacıdan alınarak, karşılık davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, temyiz kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy karar verildi. 30/05/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı