Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/636 E. 2019/611 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/636 Esas – 2019/611

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/636 Esas
KARAR NO : 2019/611

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik kazası sonucu cismani zarar)
DAVA TARİHİ : 27/10/2015
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 15/11/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili …’nin 30.05.2015 tarihinde karşıdan karşıya geçmekte iken davalı …’un kullandığı … plakalı aracın çarpması ile ciddi şekilde yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin meydana gelen yaralanması nedeniyle olay sonrasında 3,5 ay işe gidemediğini, kalıcı maluliyetinin oluştuğunu, ayrıca, tüm müvekkillerinin manevi yönden zarara uğradıklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; … için 1.000,00TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilcn tahsiline, … için 15.000,00TL, … için 10.000,00TL, … için 10.000,00TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketi hariç sair davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14.02.2018 tarihli dilekçesinde; 1.000,00TL maddi tazminat taleplerinin; 100.00TL sinin geçici iş göremezliğe, 900.00 TL sinin kalıcı iş göremezliğe, ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekili 26/06/2019 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve … yönünden maddi tazminat talebini 125.642,48 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … vekili; kaza tespit tutanağında müvekkilinin tali kusurlu olarak yer aldığını, asli kusurlu olanın ise yola aniden fırlayan davacı olduğunu, davacıların talep etliği tazminat rakamlarının fahiş olduğunu, kusurun davacı yanda olmasına göre tüm taleplerin reddini talep etliklerini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili; dava dilekçesinde 30.05.2015 tarihinde yaralamalı trafik kazasına karıştığı belirtilen … plakalı aracın 31.07.2014-31.07.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı ZMMS poliçesi ile, kaza tarihi itibarıyla maluliyet için şahıs başına 290.000,00TL sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, müvekkili şirketin tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat talebi ile ilgili olarak sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından dava tarihinden önce müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …01.03.2016 tarihli celsede alınan beyanında; kendisinin kazayla herhangi bir ilgisinin ve kusurunun bulunmadığım, davayı kabul etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Asliye Caza Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, davacı …’ye ait ücret bordroları, davacı …’ye ait maluliyet raporları, 14/11/2016 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 10/05/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle davacı … yönünden geçici ve sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi ve manevi tazminat, diğer davacılar yönünden manevi tazminat talebine ilişkindir.
30.05.2015 tarihinde, davalı …’un kullandığı … plakalı araç ile karşıdan karşıya geçmekte olan davacı … ye çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı …, anılan yasa hükümleri gereği sürücü, araç işleten ve ZMMS poliçesini düzenleyen davalılardan maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Araç işleten ve sürücüden ise tüm davacılar için manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Tarafların kusur durumunun tespiti için alınan 14/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü davalı …’un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d, 52/a-b ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 109/d maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi, kavşak olan olay yerinde yayaya yol vermemesi nedeniyle % 75 (YüzdeYetmişbeş) oranında asli kusurlu olduğu, davacı yaya …’nin ise 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 68/b-3 maddesinde belirtilen kuralı ihlal etmesi, yola inmeden sağ ve solunu kontrol etmemesi nedeniyle % 25 (Yüzde Yirmibeş) oranında tali derecede kusurlu olduğu, davacı küçük …’nin kusursuz olduğu kanaati belirtilmiştir.
Mahkememizce; olayın oluşuna, ceza yargılaması sırasında maddi olaya dair yapılan tespitlere ve KTK hükümlerine uygun bulunan kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Davacı … nin maluliyetinin tespitine yönelik olarak alınan 12/09/2017 tarihli Gazi Ünv Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Bşk raporunda; %32 oranda kalıcı işgöremezliğin bulunudğu tespit edilmiştir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Bşk nın 21/09/2016 tarihli raporunda ise; davacının kalıcı iş göremezliğinin bulunmadığı, 2 hafta süre ile geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Maluliyet raporuna yapılan itirazlar sonucu alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan 01/12/2017 tarihli raporda ise; davacının %13 oranda kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, 6 ay süre ile geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Maluliyet raporları arasında çelişki oluşması nedeniyle Adli Tıp Üst Kurulundan alınan 29/11/2018 tarihli raporda ise; davacının %13 oranda kalıcı iş göremezliğinin bulunduğu, 6 ay süre ile geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiş, iş bu rapor hükme esas alınmıştır.
Tazminat hesabına yönelik olarak alınan 10/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise; sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 290.000,00-TL olduğu, davacının ücret bordrolarına/SGK kayıtlarına göre tespit edilen kazancı ile kazadan sonraki çalışması sonucu elde edilen gelirine göre, kusur indirimleri yapılarak PMF yaşam tablosuna göre, alternatifli hesap yapıldığı, ilk duruma göre davacı …’nin, trafik kazası sonucu uğradığı geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 2.670,61-TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının ise 82.274,39-TL olduğu, alternatif hesaplamaya göre, geçici is göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 2.670,61-TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının ise 122.971,87-TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm açıklamalara göre; davalıların, sürücüsü, maliki ve sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu davacı … nün maddi zararından müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, kaza ve poliçe tarihine göre eski genel şartlar kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği, davacının devam eden çalışması ile tespit edilen geliri kapsamında yapılan hesaba göre zararının tahsili gerektiği kanaatiyle, ıslah edilen miktarlara göre maddi tazminata hükmedilmiştir.
Öte yandan, dava konusu kaza nedeniyle davacı … de meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma, maluliyet oran ve süresi, yaşı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özenilir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden tahsiline ; davacı … nün maluliyeti TBK 56/2 maddesi anlamında ağır bedensel zarar kapsamında bulunmadığından diğer davacıların, anne ve eş olan davacının yaralanması nedeniyle istedikleri manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-125.642,48TL maluliyete ilişkin maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile davacı … …ye verilmesine, hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 30/05/2015 tarihiden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Davacı … için 15.000,00TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen olay tarihi olan 30/05/2015 den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline,
3-Davacı … ve … yönünden manevi tazminat istemlerinin reddine,
4-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 8.582,63 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 3,41TL ve ıslah ile alınan 425,72TL harcın mahsubu ile bakiye 8.153,50 TL karar ve ilam harcının, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 6.377,05 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 3,41TL peşin harç, 425,72TL ıslah harcı, 27,70TL başvuru harcı, 4,10TL vekalet harcı olmak üzere toplam 460,93TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 360,50 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Davacı …’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı … için 12.801,40TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya ödenmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 119,54TL harcın mahsubu ile bakiye 905,11 TL karar ve ilam harcının, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 119,54TL peşin harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Davacı …’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı … için 2.725,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya ödenmesine,
c-Davalı …’un kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı …’den 2.725,00 TL, davacı …’den 2.725,00TL vekalet ücretinin alınarak davalı …’a ödenmesine,
6-Davacılar tarafından sarf edilen 587,40 TL tebligat ve posta gideri, 950,00 TL bilirkişi ücreti ile 1.982,50TL Adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 3.519,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 3.081,67 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 2.410,25 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin, davalı sigorta şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/10/2019

Katip Hakim