Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/591 E. 2018/654 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/591 Esas – 2018/654

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/591
KARAR NO : 2018/654

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 05/10/2015
KARAR TARİHİ : 31/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 19/11/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili şirkette bulunan hisselerini diğer ortaklara, yaptıkları protokol ile devrettiğini, yapılan 31.07.2013 tarihli protokol çerçevesinde, davalının şirketin tek imza ile yetkili müdürü olduğu sürelere ilişkin olarak sonradan ortaya çıkacak her türlü mali yükümlülük ve borçlardan dolayı şirkete karşı şahsen sorumlu olduğunu, mezkur protokole dayanarak davalıya gönderilen ihtarnamede, ihtarname tarihine kadar tespit edilebilen ve müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalınan ve ödenmesi gereken miktarların derhal davacı şirkete ödenmesi gerektiğinin davalıya iletildiğini, talep edilen miktarların, çekilen ihtarname sonrasında ödenmediği ve bu nedenle davalıya karşı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının … bu icra takibine karşı haksız olarak ve kötü niyetle itiraz ettiğini belirterek, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazın iptaline, talep edilen miktarlarla birlikte, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Ankara … Mahkemeleri tarafından verilen karar gereği 3 şahsın davacı şirketten talep ettiği ödemelerin, protokolde belirtilen “şahsi sorumluluk” çerçevesinde olmadığını,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

protokolün bu şekilde genişletici bir yorumla değerlendirilemeyeceğini, davacı şirkete 2010 yılında açılıp, 2014 yılında karara bağlanan davanın sonucunda ortaya çıkan ödemeden kendisinin sorumlu tutulamayacağını, tek imza ile temsil yetkisinin 14.02.2011-15.05.2012 tarihleri arasında olduğunu, protokol hükümlerinin genişletici bir yorumla aleyhine yorumlandığının kabul edildiğinde bile söz konusu uyuşmazlığın kendisinin müdür olmadığı dönemlere ait olduğunu, davacının, protokole dayanarak kendisinden talep ettiği ödemelerin müvekkilinin kontrolü dışında ortaya çıkan şirket borçlarından ibaret olduğunu belirterek, davanın reddi ile birlikte karşı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Davacı şirketin ticari defter ve kayıtları, taraflar arasında 31.07.2013 tarihinde imzalanan “protokol” başlıklı sözleşme, Ankara …. İ.M.’nün …E. sayılı takip dosyası, Ankara …. … Mahkemesinin …E., …K. sayılı ilamı, Sosyal Güvenlik Kurumunun cevabı, 22.03.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 04.06.2018 tarihli ek rapor ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, şirket eski yöneticisinin görev yaptığı dönemde oluşan (şirket) zararının, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerine istinaden kendisinden tahsili istemine ilişkin icra takibine yapılan itarazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı/alacaklı, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında toplam: 29.175,00TL alacağın davalı/borçludan tahsili için ilamsız icra takibi başlatmış, davalının itirazı üzerinede takip durmuş, itirazın iptali istemiylede yasal süresinde iş bu dava açılmıştır.
Takibin dayanağı olarak taraflar arasında akdedilen 31.07.2013 tarihli anlaşmanın 3 ve 4. maddeleri gösterilmiştir. Buna göre de, talep edilen alacağın 15.346,00TL kesiminin davalının yönetici olduğu dönemdeki hatalı işlemlerden dolayı yapılan SGK kesintilerinin rucuan tahsili ile şirkette çalışan işçiye mahkeme ilamına dayanılarak yapılan 13.811,00TL ödemenin (toplamı:29.175,00TL) tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve bilirkişi raporunun birlikte tetkikinde; davalı, davacı şirkette ortak iken düzenlenen 31.07.2013 tarihli anlaşma ile hisselerini dava dışı şahıslara devrederek ayrılmış, sözleşmenin 3 ve 4. maddelerinde şirkette müdür olarak görev yaptığı dönemde sonradan ortaya çıkacak her türlü mali yükümlülük, taahhüt, sorumluluk ve borçlardan dolayı şahsen sorumlu olacağını da kabul ve taahhüt etmiştir. Davacıda, itiraza tabi ilamsız icra takibinin konusu alacağın bu kapsamda davalıdan istenebileceğini ileri sürerek, iş bu davayı açmıştır. Sözleşme uyarınca davalıdan istenen 29.175,00TL’nin 15.364,00TL’si SGK kesintisidir. Bu miktarın dayanağı 2011 yılında yapılan 4 adet ceza kesintisi olup, dört ayrı sözleşme para cezası kesintisinin toplamından oluşmaktadır. Bakiye 13.311,00TL ise Ankara …. … Mahkemesinin ….E., …K. sayılı ilamına istinaden yapılan ödemenin davalıdan tahsili ile ilgilidir.
Limited şirket yöneticilerinin görevde oldukları süreçte (kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olarak) yaptıkları işlemlerden dolayı şirkete karşı sorumlu olacakları TTK’un 629, 371 maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, yöneticinin haksız eylem ve işlemi neticesinde şirket zarara uğramış ise bu zarar yöneticiden talep edilebilir.(TTK m. 371/1) Somut uyuşmazlıkta, dayanak gösterilen 31.07.2013 tarihli sözleşmede, davalının müdür olarak görev yaptığı dönemde ortaya çıkacak her türlü mali yükümlülük, taahhüt, sorumluluk ve borçlardan dolayı sorumlu olacağı açıklanmıştır. Bu anlaşma TTK’un 371/1 maddesi kapsamında değerlendirilirse, şirket temsilcisinin görevde olduğu süreçde kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olarak işlem yapıp, şirketi zarara uğrattığında, bu zararın kendisinden rucuan tahsilinin istenebileceği (yasaya nazarın daha geniş bir yorumla) şeklinde anlamak gerekir. Öte yandan, sözleşme hükümlerine göre davalının müdürlük yaptığı dönemde ortaya çıkacak tüm mali yükümlülük, taahhüt, sorumluluk ve borçlarında kendisinden
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

istenebileceği kararlaştırılmıştır. Davalı 14.02.2011 ile 03.05.2013 tarihleri arasında davacı şirketin tek imzayla yetkili müdürü, 03.05.2013 ile 13.08.2013 tarihleri arasında da çift imza ile yetkili müdürü olarak görev yapmıştır. Alacağın, dayanak yapılan Ankara …. … Mahkemesinin …E., …K. sayılı ilamının konusu işçi alacağıdır. … mahkemesi dosyasının tetkikinde; iş akdinin 21.01.2010 tarihinde feshedildiği, davanın 04.02.2010 tarihinde açıldığı ve 28.05.2014 tarihinde de karara bağlandığı görülmektedir. Davalının bu alacağın doğduğu tarihlerde şirket temsilcisi olmadığı anlaşılmakla, bu miktar borçtan sorumluluğu yoktur. Bu nedenle de icra takibinin konusu olan alacağın bu kısımla ilgili 13.811,00TL kesimine yönelik dava reddedilmiştir.
Talebe konu edilen SGK kesintileri ise 2011 yılında yapılmıştır. Davacının bu kapsamda istediği 15.364,00TL dört adet ceza kesintisinden oluşmaktadır. Bu kesintiler 15.06.2011 tarihinde 7.953,40TL, 15.06.2011 tarihinde 2.010,72TL, 15.06.2011 tarihinde 35,87TL, 15.06.2011 tarihinde 5.364,39TL olarak alınmıştır. Bu kesintiler davalının şirkette münferiden yetkili olduğu dönemdeki hatalı işlemlerden dolayı yapılmıştır. Davalı TTK’un 371/1 maddesi ile taraflar arasında akdedilen 31.07.2013 tarihli sözleşme uyarınca bu miktarlardan sorumludur. Bu nedenlede dayanak icra takibinde ki 15.364,00TL alacağa yönelik istem kabul edilmiştir.
Davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
Talep konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı istemi reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takipteki 15.364,00TL asıl alacak kesimine itirazın iptaline, takibin 15.364,00TL ile bu miktara takip tarihinden itibaren işletilecek değişken oranlı ticari faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 1.049,51TL karar ve ilam harcından peşin alınan 352,36TL harcın mahsubu ile bakiye 697,15TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 352,36TL peşin harç, 27,70TL başvuru harcı, 4,10TL vekalet harcı olmak üzere toplam 384,16TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 239,55TL tebligat ve posta gideri ile 1.800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.039,55TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.074,05TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.31/10/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı