Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/581 E. 2018/338 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/581 Esas – 2018/338

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/581 Esas
KARAR NO : 2018/338

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
3-

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/07/2015
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
K.YAZIM TARİHİ : 22/06/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin 31/07/2013 tarihinde Pınarbaşı/Sincan mevkiinde … plakalı davalı …’a ait aracın, kontrolsüz olarak park halinden çıkarak trafiğe girmesi ve yaya olarak karşıya geçen müvekkiline çarpması, kazanın oluşumunda kasta varan kusurlu davranışı, ihmal ve tutumu nedeni ile sebep olduğu trafik kazasında yaralandığını, kaza esnasında aracın diğer davalı … tarafından kullanıldığını düşündüklerini, kazanın hemen akabinde tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağında ise davalı …’ın babası ve araç maliki diğer davalı …’ın araç sürücüsü ve asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin kaza geçirdiği tarihte 1.250,00 TL karşılığında evde hastabakıcılık yaparak yaşamını idame ettirmekteyken kaza sonrasında ayağında kemik kırılması meydana gelmesi sebebiyle çalışamaz duruma geldiğini ve bu nedenle maddi kayıp yaşadığını, müvekkilinin yaptığı işin fiziksel güç gerektirmekte olduğunu ve ayağında bulunan platin nedeniyle hastabakıcılık işinde performansını etkileyeceğini ve çalışma verimliliğini azaltacağını, kaza tarihinden itibaren müvekkilinin kendisini toparlayamadığını ve ruhsal bunalıma girdiğini, davalı sigorta şirketine poliçe sınırları içerisinde müvekkilinin bedeni zararına karşılık gelen tazminatın ödenmesi talebi ile dava tarihinde başvuruda bulunulduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/06/2017 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve maddi tazminat talebini 1.422,71 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalılar tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespitleri, trafik tescil kayıtları, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 07/12/2016 tarih ve 2327 sayılı davacıya ait maluliyet raporu, 11/07/2016 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 06/06/2017 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
31/07/2013 tarihinde, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalılar adına kayıtlı ve zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı otomobili ile Buhara caddesi üzerinde park halinden Ahi Mesut bulvarı istikametinden Cimşit istikametine seyir esnasına geçtiği sırada No … … önüne geldiğinde, seyir istikametine göre solundan kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçen davacı yaya …’a çarpması neticesinde, dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Sorumluluğun tespiti ile kusur oranlarının belirlenmesi için alınan 11.07.2016 tarihli tarihli bilirkişi raporunda; davacı yayanın kavşak içinde yolu karşıdan karşıya geçmek istediği, geçiş önceliğinin araçlara mahsus olması nedeniyle %75 oranda kusurlu olduğu, davalının ise yayalara karşı gerekli tedbiri almaması nedeniyle %25 oranda kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespiti için alınan AÜTF Adli Tıp ABD Bşk nın 07/12/2016 tarihli raporunda; davacının 3 ay süre ile geçici tam iş göremezliğinin bulunduğu, kalıcı kısmi iş göremezliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tazminat hesabı için alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 06/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının geçici işgöremezliği nedeniyle 547,71 TL tazminat hakkı bulunduğu belirtilmiştir.
Tüm açıklamalara göre; belirlenen maddi tazminat ile olaydaki kusur durumu, davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma, maluliyet oran ve süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın yukarıda anılan yasa hükümleri gereği tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
A-500,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 05/08/2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden 31/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, faize dair fazla istemin reddine,
B-3.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 31/07/2013 tarihinden itiraben işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 239,08 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL ve ıslah ile alınan 15,76 TL harcın harcın mahsubu ile bakiye 195,62 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 27,94 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 15,76 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 75,26 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 10,75 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 417,30 TL tebligat ve posta gideri, 500,00 TL adli tıp muayene ücreti ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.917,30 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 327,34 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 46,76 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle;
a)Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
b)Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/05/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı