Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/544 E. 2018/203 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/544 Esas – 2018/203
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/544
KARAR NO : 2018/203

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/09/2015
KARAR TARİHİ : 29/03/2018
K.YAZIM TARİHİ :27/04/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davacı şirket arasında 03/12/2013 tarihinde Elektrik Enerjisi Satış sözleşmesinin imzalandığını, davalı şirkete gönderilen 15/05/2014 tarihli zeyilnamede 2013 yılı Aralık ayından itibaren elektrik borsasında elektrik fiyatlarının yükselmekte olduğunu, buna bağlı olarak maliyetlerin arttığı ifade edilerek sözleşmenin yenilenmesi gerektiğini, 31 Mayıs 2014 tarihine kadar yeni şartlar altında sözleşmenin devamının istenmediği bildirildiği takdirde yürürlükteki sözleşme uyarınca sözleşmenin 30 Mayıs 2014 tarihine kadar süreceğini, bu yazının bir fesih bildirimi olarak kabul edilmesi gerektiğini, söz konusu yazıya muhatapça itiraz edilmemiş olduğundan zeyilname ekinde yer alan indirim oranlarının haziran ayı ve sonrasında uygulandığını, davalı tarafından 17/07/2014 tarihinde göndermiş olduğu ihtarnamede, sözleşme gereği ancak TEDAŞ ve EPDK’dan kaynaklı fiyat artışlarının faturalara yansıtılabileceğini, 07/07/2014 tarihli faturada birim fiyatlarda meydana gelen artışın kabul edilebilir olmadığını, BTV adında alınan bedellerin iadesi gerektiğini, söz konusu ihtara 08/08/2014 tarihinde cevap verildiğini, zeyilnameye zamanında itiraz edilmediğinden faturanın bu doğrultuda hesap edildiğini, BTV ile ilgili belediyeye başvurulduğunu, davalı tarafından ihtara 12/08/2014 tarihinde cevap verildiğini, ihtarda hesaplama sisteminin hatalı olduğunu, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren EPDK tarafından bir fiyat artışına gidilmediğini, tek taraflı olarak gidilen fiyat artışının keyfi olduğunu, BTV vergisine tabi olunmadığını, bu yüzden 12/08/2014 tarihli iadesi ve tahsil olunan 12.840,15 TL BTV iadesi gerektiğini, bu ihtara 22/08/2014 tarihinde cevap verildiğini ve davalıya iade faturası düzenlendiğini, 15/04/2014 tarihli zeyilname yazısının …’a tebliğ edildiğini, bu ihtara zamanında cevap verilmediğini bu yüzden haziran faturasının bu kapsamda hazırlandığını, buna karşılık davalının 07/11/2014 tarihli ihtarname ile 29/08/2014 tarihli 17.933,30 TL tutarındaki faturanın iade edildiğini, ilgili faturanın günümüze uyarlanması halinde ödemenin yapılabileceğini, 20/11/2014 tarihinde davalı şirkete mutabakat mektubu gönderilerek 30/09/2014 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesi gönderildiğini ancak davalı tarafından mutabık olunmadığını, bunun üzerine 20/02/2015 tarihinde cari hesap bakiyesi dikkate alınarak icra takibine başlanıldığını, davalının yetkisizlik iddiası üzerine … İcra Dairesince 13/03/2015 tarihli ödeme emri düzenlendiğini, 06/04/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı şirketin 09/01/2015 tarihinde söz konusu borcun olmadığını ileri sürerek asıl alacağa, fer-ilerine ve faize itiraz ettiğini beyan ederek, … İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasının takibinin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından tebliğ edildiği iddia edilen zeyilnamenin esasen tebliğ edilmemiş olduğunu, müvekkilinin bundan haberdar olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesinde tanımlanan indirim oranının keyfi olarak değiştirildiğini, BTV ile yükümlü olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, 08/07/2014 tarih ve saat 16.13’de okunan sayaç değerinin bir gün önce düzenlenen faturaya konu edildiğini, 17.933,30 TL’lik davacı taraf alacağı reaktif bedele dayalı olup, bu bedelin hesaplanmasında dava konusu indirim oranları dikkate alınmadığını, 2014 yılı temmuz ayına ilişkin 29/08/2014 tarihli faturanın davacı tarafa iadesinden sonra aynı şekilde gönderildiğini, bunun muhasebe teknikleri gereğince güncel tarihli olarak düzenlenmesi gerektiğini, ilgili faturanın VUK ve TTK uyarınca yasal sürelere uyulmadan müvekkili şirkete gönderilmiş olmasının dava konusu takibe vaki itirazlarının haklılığını ortaya koyduğunu, yasaya uygun şekilde tebliğ ve teslim alınmış bir fatura bulunulmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :… İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; elektrik enerjisi aboneliği nedeniyle doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı hakkında cari hesap alacağı olarak açıklanan 29.975,36 TL asıl alacak, 234,55 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.209,91 TL nin tahsili için takip başlatılmış, ödeme emri davalıya 07.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı tarafından 06.03.2015 tarihinde takibe itiraz edilmiştir. İş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından 2013 yılı Aralık ayından itibaren elektrik borsasındaki fiyatların yükselmesi nedeniyle maliyetlerin arttığı, sözleşmedeki değişikliğin zeyilname ile davalıya bildirildiğini ve yeni şartlarla hizmet verileceğinin açıklandığını, buna davalının itiraz etmediğini, fiyat artışlarının yansıtılmasının doğru olduğunu ileri sürmektedir. Davalı yan ise zeyilname ile tek yanlı fesih olmayacağını, zeyilnamenin davalının yetkili elemanına tebliğ edilmediğini, fiyat artışı yansıtılmasının doğru olmadığını savunmaktadır.
Tacir olan taraflar arasında elektrik enerjisi tedarikine dair 03.12.2013 tarihli sözleşme düzenlenmiştir. Tedarik 01.01.2014’de başlayıp 31.12.2014 tarihinde sona erecektir. Sözleşmenin 6.maddesinde, taraflardan birinin tedarik bitişinden 2 ay evvel yazılı bildirimi ile fesih imkanı düzenlenmiştir. Davacı tarafından tedarik sözleşmesinin sona erme tarihinden evvel 15.05.2014 tarihinde zeyilname keşide edilmiştir.
EPDK ya yazılan 22.1.2016 tarihli yazı cevabında; 2012 yılı 4. çeyrek (Ekim-Aralık), 2014 yılı 4. çeyrek (Ekim-Aralık) ve 2016 yılı 1. çeyrek (Ocak-Mart) dönemlerinde perakende satışta zam yapıldığı belirtilmiştir. 25.04.2016 tarihli yazıda ise; 2014 yılı Mayıs-Ağustos döneminde zam olmadığı açıklanmıştır.
Başkent Elektrik Dağıtım şirketine yazılan 13.09.2017 tarihli cevapta ise; tedarikçi faturasına 14.071,95 TL+KDV reaktif bedel yansıtıldığı belirtilmiştir. Davacının dava dilekçesi ile sunduğu belgeler arasında olan Etimesgut Belediye Başkanlığının 18.11.2014 tarihli yazısında davalı şirketin hastane hizmeti vermesine rağmen kar amaçlı olması nedeniyle tüketim vergisi istisnaları kapsamı dışında yer aldığı, davacı şirkete bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin kayıtları üzerinde de inceleme yaptırılmak suretiyle alınan 19.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalının kayıtlarının, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirket ile olan ticari faaliyetlerini hesapta takip ettiği, davacı tarafından 29.08.2014 tarihli 320364 sıra numaralı 17.933,30 TL tutarlı faturanın davalı şirketin defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının kayıtlarına göre davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı, davacının sunduğu cari hesap ekstresi ile davalının kayıtları arasındaki tutarsızlığın bu faturanın davalı şirketin kayıtlarında bulunmamasından ve buna karşılık davalı tarafından Belediye Tüketim Vergisi ve fiyat farkına ilişkin düzenlenen 12.08.2014 tarihli 4.461,48 TL tutarlı ve 22.08.2014 tarih ve 7.580,58 TL tutarlı faturaların davacının defter ve kayıtlarında bulunmamasından kaynaklandığı; davacının düzenlediği 17.933, 33 TL tutarlı faturanın reaktif bedeline ilişkin düzenlendiği, Enerji Piyasası Mevzuatı kapsamında dağıtım şirketi tarafından davacıya fatura edilen bu bedelin davalıya yansıtılan bedelle aynı olması gerektiği, Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin yazısına göre 14071,95 TL + KDV reaktif bedelinin dağıtıcı şirkete yansıtıldığı, bu hesapla birlikte 16.604,90 TL reaktif fatura bedelinin olması gerektiği, davalı tarafından düzenlenen 4.461,48 TL ve 7.580,58 TL bedelli faturaların ise belediye tüketim vergisi ve fiyat farkına ilişkin olduğu, davalı şirketin faaliyet gösterdiği Etimesgut Belediyesinin 18.11.2014 tarihli yazısında davalı şirket kar amaçlı kurulan şirketlerden olduğundan BTV vergisinden muaf olmadığı belirtilmekle davalıdan BTV vergisinin tahsilinin gerektiği, EPİAŞ’ın dosyada mevcut yazılarından 2013-2014 yıllarında fiyatlarda %13’lük artış olduğunun tespit edildiği, maliyet artışları nedeniyle davacının bu bedeli faturaya yansıtmasının haklı olduğu, davalının düzenlediği faturalar nedeniyle alacaklı bulunmadığı, sonuç olarak davacının reaktif bedeli olarak 16604,90 TL, belediye tüketim vergisi olarak 4461,48 TL, fiyat farkı için 7580,58 TL olmak üzere toplam 28646,96 TL alacaklı bulunduğu hesap edilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; davacı dağıtıcı şirkete reaktif bedeli olarak yansıtılan bedelin, davalının muaf olmadığı belediye tüketim vergisi bedelinin ve EPDK tarafından belirlenen fiyat farklarının davalıdan talep edilmesi haklı görüldüğünden, takip konusu asıl alacağın davalıdan tahsiline, davalı daha önce temerrüde düşürülmediğinden birikmiş faize yönelik talebin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile Kısmen Reddine, davalının … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 28.646,96 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmedilen alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranda icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.956,87 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 515,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.440,96 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 515,91 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 547,71 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.650,00 TL bilirkişi ücreti, 235,75 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.885,75 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.788,18 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.437,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.562,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/03/2018

Katip Hakim
E-imzalı E-imzalı

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.