Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/506 E. 2018/337 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2015/506 Esas – 2018/337

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/506 Esas
KARAR NO : 2018/337

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2015
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
K.YAZIM TARİHİ : 25/06/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından düzenlenen 05.09.2012 tarih, … seri numaralı ve 38,16 USD tutarlı, 07.09.2012 tarih, … seri numaralı ve 184.21 USD tutarlı, 10.09.2012 tarih, … seri numaralı ve 49,11 USD tutarlı, 10.09.2012 tarih, … seri numaralı ve 318,60 USD tutarlı fatura bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin Ankara …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla davalı şirket aleyhinde icra takibi başlattığını, ancak davalı şirketin itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalı tarafın itiraz dilekçesinde takibe konu faturalara ilişkin malların iade edildiğini, söz konusu fatura bedellerinin taraflarınca istenmediğinin ifade edildiğini, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin bu malları davalı şirkete teslim ettiğini beyan ederek, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itirazı nedeniyle davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; icra takibinde ve dava dilekçesinde belirtilen faturalara konu malların müvekkili şirket tarafından davalı şirkete iade edildiğini, buna karşılık müvekkili şirket tarafından davacı şirkete 13.11.2012 tarih, C … seri numaralı fatura D … seri numaralı sevk irsaliyesinin düzenlendiğini, iade edilen malların davacı şirketin çalışanlarından Devran Hanım tarafından eksiksiz ve tam olarak teslim alındığını, müvekkili şirketin davacı şirketle uzun yıllar ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, davaya konu mallar iade edildikten sonra dahi müvekkili şirket tarafından ticari ilişkiler sonucunda havaleler yapıldığını, bu durumun ticari defterlerin incelenmesi neticesinde tespit edileceğini beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile davacı aleyhine kötü nivet tazminatına hükmedilmesıne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara ….. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı şirket ile davalı şirkete ait ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, davalı şirketin Haziran 2012 dönemine ait BS formları, 28/02/2017 tarihli bilirkişi raporu, 14/04/2017 tarihli bilirkişi ek raporu, 25/08/2017 tarihli bilirkişi raporu, 04/12/2017 tarihli bilirkişi ek raporu, 16/04/2018 tarihli bilirkişi ikinci ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası satış sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı çeşitli mal satışı nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 04.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 10.04.2013 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İş bu itirazın iptali davası hak düşürücü yasal süresinde açıldığından işin esasına girilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu sabit olup; davacı yan, fatura konusu mallar gereği alacağının bulunduğunu ileri sürmüş, davalı ise davanın icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiğini, fatura konusu malların iade edildiğini, alacak bulunmadığını savunmuştur.
Davalı tarafça,davalının ait ticari defter ve kayıtların bulunduğu adres bildirmiştir. Ayrıca taraflara ait Ba/Bs formları getirtilmiş dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
28.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin kayıtlarının incelendiği, davacı yanın kayıtlarını sunmaması nedeniyle incelenemediği, davalının kendi kayıtlarına göre 700,71 TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
Davalı yanca, davalının borçlu gözükmesinin kayıtlardaki hatadan kaynaklandığının beyan edilmesi üzerine dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Hükme esas alınan 16/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalıya ait defter ve kayıtların ispat gücünü haiz olduğu, davalının kendi kayıtlarına göre 702,02 TL borçlu gözükse de bu hususun mükerrer kayıttan kaynaklandığı, bu hususun davalının vergi dairesi kayıtlarından da anlaşıldığı tespit edilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; itirazın iptali davalarında takibin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisine dair yasal bir düzenleme olmadığından ve iş bu dava, genel yetki kuralı gereği davalının ikametgahında açıldığından davalının yetki itirazı yerinde değildir. Diğer yandan ise; davacı tarafından ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından davalının defterlerine göre yapılan incelemede, davalının borcu bulunmadığı, davacının alacağını ispat edemediği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 650,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.164,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.22/05/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı