Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/407 E. 2018/162 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/407 Esas – 2018/162
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2015/407 Esas
KARAR NO : 2018/162

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : TAZMİNAT (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 14/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı sigorta şirketi arasında 0001-0110-02471609 numaralı 04/12/2014 başlangıç tarihli “Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi” akdedilmiş olduğunu, hırdavat ve inşaat malzemeleri üzerine ticaret yapmakta olan müvekkilinin işyerine 14/12/2014 tarihinde 23.00 sularında duvarı delerek içeri giren kişiler taralından hırsızlık yapıldığını ve aynı kişiler tarafından işyerinin ateşe verilmiş olduğunu, söz konusu olay sebebiyle müvekkilinin şikayetçi olduğunu ve … Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen dosyada müşteki olarak yer aldığını, işyerine duvarı delerek giren kişiler çıkarken delilleri karartmak amacıyla işyerini ateşe vermeleri neticesinde işyerindeki muhtelif demirbaş ve emtiaların yanmış olduğunu, olayın üzerinden 6 ay geçmesine rağmen müvekkili tarafından başvurulan davalı sigorta şirketinin ödeme yapmadığını, ne zaman ödeme yapacağı hususunda da bilgi vermediğini, geçen sene 358.940,02 TL net kar eden müvekkilinin, ekte sunulan beyannameden de anlaşılacağı üzere 4.179.231,00 TL toplam satış tutarına ulaşmış olduğunu, ancak gerçekleşen bu olay ve davalının sözleşme gereğini yerine getirmemesi sebebiyle müvekkilinin kestiği çeklerin 6 aydır karşılıksız kaldığını, davalının eylemleri neticesinde müvekkilinin ticari hayatının bitme noktasına gelmiş olduğundan bahisle, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 22/01/2018 tarihli dilekçesi ile, 1.000,00TL olarak açtığı maddi tazminat talebini, 100.238,64’ye arttırarak, davasını ıslah etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından 0001-0110-0247-1609 sayılı Yeni Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan .., …, … Mah. …. Oto Sanayi …. Cad. … nolu işyerinde 14/12/2014 tarihinde meydana gelen yangın neticesinde hasar meydana gelmiş olduğunu, yangın raporuna göre; kimliği belirsiz kişilerce herhangi bir sebeple duvarın kırılmış kısmından içeri girilerek iki ayrı noktaya ateş atıldığı, yangının boya ve benzer yanıcı maddelere sirayet ederek patlamaya sebebiyet verdiği, patlamanın etkisiyle sac ve camekan olan ara bölmenin kırılarak yangının oto yıkamaya sirayet ettiği ve yangının bu sebeple çıktığı kanaatinin belirtildiğini, olay sırasında yanan işyerinin bitişiğinde bulunan yıkamacı dükkanı ve otomobillerin de yanmış olduğunu, olay üzerinden 2 hafta geçtikten sonra bir şahsın şirkete ihbarda bulunarak işyerini sigortalının sigorta şirketinden para almak amacı ile kendisinin yaktığını, bu bilginin C.Savcısına da intikal ettirildiğini, bu ihbar üzerine Savcılık tarafından sigortalı ve adamlarının olay saatinde yerlerinin tespiti amacıyla TİB’na yazı yazılarak kayıtlarının istenildiğini, müvekkili şirketçe yaptırılan Ön Ekspertiz sonucu hazırlanan rapora göre “kesin olmamakla birlikte” olayın bir sabotaj olma ihtimalinin bulunduğunun bildirildiğini, ekspertiz raporunda hasar tutarının belirlenememesi üzerine delillerin kaybolması ihtimaline binaen Ankara Batı …. Sulh Hukuk Mahkemesi kanalıyla … D.İş sayılı dosyasından mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış olduğunu, alınan bilirkişi raporunda yangın çıkışının yangın raporundaki bulguları teyit ettiği ve yangın sonucu binada meydana gelen hasarın 1.460,00 TL olduğunun belirtildiğini, yine müvekkili şirket tarafından 21/04/2015 ve 08/05/2015 tarihli Dahili Araştırma Raporları uyarınca durumun şüpheli olduğunun belirtildiğini ve varılan kanaate göre sigortalının borçlarını kapatmak vc sigortadan haksız bir menfaat elde etmek için böyle bir yol izlemiş olabileceği kanaatine varıldığını, yapılan olay yeri incelemesinde, delinen duvarın daha evvelden de delindiği ve çimento ile kapatıldığı, kapatılan bu yerin tekrar delinip, aynı yerden hırsızlık yapıldığının anlaşıldığını, olaya ilişkin kamera kayıtlarının bulunmadığını, davacının müvekkili şirkete yazılı beyanında olaydan 1 hafta önce işyerinin kurşunlandığını, ancak şüphelendiği kimsenin olmadığını belirttiği, yangın olayından önce sigortalının muhasebecisinden tüm kayıtları aldığı, ancak henüz başka muhasebeciye veremeden yangın çıktığını söylediğinden mallara ilişkin de herhangi bir belge ibraz edilemediğini, sigortalının mal alış faturalarını ibraz ettiği, ancak dükkanın mali kayıtlarının incelenemediğini, ayrıca sigortalının bu olaydan evvel Nisan 2013 tarihinde … Sigorta A.Ş.’den de hırsızlık hasar dosyası açtırmış olduğu, ancak … Araştırına ve Dan. Hiz. Firmasından alınan rapor çerçevesinde … Sigortacın “ortada bir tertip’ olduğu kanaatiyle tazminat talebinin reddedilmiş olduğunun öğrenildiğini, ortada son derece kuşkulu bir durum olması sebebiyle müvekkili şirketin dava konusu olaya ilişkin 23/06/2015 tarihinde açılmış bulunan kamu davasına müdahil olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacının hasar ve zararını kanıtlamakla yükümlü olduğunu, davacının dava dilekçesindeki talebinin (kar kaybı, hasar miktarı gibi) açık olmadığını ve dava konusu talebin belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının dava dilekçesi içerisinde ileri sürdüğü geçen yıla ait net kar ve satış tutarlarının kabul edilmediğini, bu tutarların fahiş olduğunu, ceza dosyasının halen derdest olduğunu ve bekletici mesele sayılması gerektiğini ve neticede davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı C. Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası, Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş değişik iş sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, yangın raporu, 11/10/2016 tarihli sigorta hukuku bilirkişisi raporu, 09/03/2017 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu, 06/10/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, işyeri sigortasına bağlı olarak meydana gelen zararın sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Davacıya ait işyerinin davalı sigorta şirketi tarafından 04/12/2014-04/12/2015 başlangıç ve bitiş tarihli, 0001-0110-02471609 numaralı “Yeni Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi” ile sigortalanmış olduğu, sigorta kapsamının yangın demirbaş, yangın emtia olduğu, ek teminatların muhteviyat deprem, sel-su baskını, muhteviyat hırsızlık, dahili su, duman, yer kayması, kar ağırlığı, dolu, fırtına, kara taşıtları çarpması, hava taşıtları çarpması, deniz taşıtları çarpması, GLKHH, KNH-Terör, enkaz kaldırma-muhteviyat, cam kırılması, cam kırılması (yangın, yıldırım, infilak), kira kaybı (yangın), yangın infilak mali mesuliyet, alternatif işyeri masrafları, işyeri dışı makine ve demirbaş teminatlarının da sözleşmeye dahil edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının işyerinde meydana gelen hırsızlık ve yangın olayı nedeniyle oluşan zararın, taraflarca akdolunan sigorta poliçesinin teminatı kapsamına girip girmediği ve bu olay nedeniyle oluşan davacı zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Dosyada mevcut 28/01/2015 tarihli ekspertiz raporu incelendiğinde, davacı işyerinde çıkan yangın nedeniyle hesaplanan tazminat tutarının 100.238,64 TL olduğu görülmektedir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığınca düzenlenen ve dosya mevcut yangın raporunda; kimliği tespit edilemeyen kişi veya kişilerin herhangi bir sebeple duvarın kırılmış olan kısmından içeri girerek iki ayrı noktaya ateş attığı, yangının boya ve benzeri yanıcı maddelere sirayet ederek patlamaya sebebiyet verdiği, patlamanın etkisiyle sac ve camekan olan ara bölmenin kırılarak yangının oto yıkamaya sirayet ettiği ve bu nedenle çıktığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Ankara Batı… Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş değişik iş sayılı dosyası kapsamında alınan 05/02/2015 tarihli bilirkişi raporunda; yangının, kimliği tespit edilemeyen kişi veya kişilerin herhangi bir sebeple duvarın kırılmış olan kısmından içeri girerek iki ayrı noktaya ateş attığı, yangının boya ve benzeri yakıcı maddelere sirayet ederek çıktığı, hasara uğrayan emtia değeri toplamının 1.460,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Davaya konu ihtilafın çözümü bakımından dosya sigorta hukuku konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 11/10/2016 tarihli raporda özetle; davaya konu hırsızlık ve yangın olayıyla ilgili başlatılan ceza soruşturması sonucunun, maddi vakıanın tam olarak tespiti açısından bekletici mesele yapılması gerektiği, davacının işyerinde meydana gelen hasarın yangın neticesine bağlı olarak meydana gelen zarar kapsamında poliçe kapsamında olduğu, davacının zararını ispatla yükümlü olduğu, yangın anında bulunan mal ve stok durumunun konusunda uzman bir mali müşavir tarafından ispat edilmesi gerektiği yönünde kanaat belirtmiştir.
Bunun üzerine dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek 09/03/2017 tarihli rapor alınmıştır. Söz konusu raporda, yangın tarihi (14/12/2014) itibarıyla davacının stoklarında bulunan ticari mal tutarını tam olarak tespit etmek mümkün olmamakla birlikte 1.324.555,66 TL +_ 100.000,00 TL olabileceği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Alınan bu iki raporun yeterli görülmemesi üzerine, Ankara Batı CBS’nın … sayılı soruşturma evrakı da getirtilerek yangının çıkış nedeni ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu yönünden rapor tanzimi için sigorta hukuku uzmanı, yangın uzmanı ve mali müşavirden oluşan heyete dosya tekrar tevdi edilmiş, düzenlenip dosyaya sunulan 06/10/2017 tarihli raporda, davacıya ait dükkan duvarı kırılarak içeri girildiği, iki ayrı noktadan tutuşturularak yakıldığı, yangını meydana getirecek başka bir emarenin bulunmadığı, ceza soruşturma dosyasında daimi ara kararı verildiği, faillerin aranmasına devam edildiği, olayın failinin davacı olduğuna ilişkin bir mahkeme kararının bulunmadığı, işyerindeki demirbaş ile emtia miktarlarının davalı sigorta eksper raporu nazara alınarak belirlenmesi gerektiği, demirbaş hasarının 8.137,50 TL, yangında zayi olan emtia bedelinin 92.101,14 TL olduğu olduğu, buna göre davacının talep edebileceği zararının 100.238,,64 TL olduğu yönünde kanaat belirtilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 1401/1 maddesinde sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi yükümlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 1409/1 maddesi gereğince sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Bir başka ifadeyle, sözleşmede kararlaştırılan rizikonun gerçekleştiği durumlarda sigorta şirketinin tazminat sorumluluğu doğacaktır. Aynı maddenin 2. fıkrası gereği sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.
“Rizikonun gerçekleşmesinde kusur” başlıklı 6102 sayılı TTK’nun 1429. Maddesinin 1. Fıkrasında “Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İspat yükü kendisinde bulunan sigortacının bu sorumluluktan kurtulabilmesi için gerçeğe uygun olarak bildirilmeyen rizikonun, gerçekte ne şekilde meydana geldiğini ve bu gerçekleşme tarzına nazaran yasa ve poliçe genel şartlarının öngördüğü teminat dışı hallerden birinin varlığı veya riziko başlı başına sigorta teminatı kapsamı dışında kalmıyor olsa bile yapılan ihbar yanlışlığının doğrudan zarar sorumlularına karşı rücu hakkını etkisiz kılma sonucunu ortaya çıkarttığını ispat etmesi gerekir. Sigortacının, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde meydana geldiğini soyut iddialarla değil, somut delillerle ispatlaması gerekmektedir.
Bu bağlamda, “Olayın/durumun şüpheli olduğu ve varılan kanaate göre sigortalının borçlarını kapatmak ve sigortadan haksız bir menfaat elde etmek için böyle bir yol izlemiş olabileceği” iddiasını ileri süren davalı sigorta şirketinin bu iddiasını, yangının sigortalı/davacı veya adamları tarafından kasten çıkarıldığını somut delillerle ispat etmesi gerekir.
Ankara Batı CBS’nın … sayısına kayden başlatılan soruşturma evrakı kapsamında yapılan incelemeler neticesinde 18/01/2016 tarihinde daimi ara kararı verildiği ve zamanaşımı tarihine kadar (14/12/2029) davacıya ait işyerinde çıkan yangına ilişkin faillerin aranmasına devam edilmesinin kararlaştırıldığı, davacı hakkında açılmış ve neticesi bekletici mesele yapılacak bir kamu davası bulunmadığı dikkate alındığında, olayın failinin davacı olduğu yönündeki davalı yan iddiasının somut delillerle ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce, iddia, savunma, benimsenen 06/10/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu, bahsedilen mevzuat hükümleri ile tüm dosya kapsamına göre; 14/12/2014 tarihinde davacının işyerinde meydana gelen yangın sonucu oluşan hasarın, taraflar arasında akdedilen “Yeni Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi” kapsamında olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından yangının sigortalı/davacı veya adamları tarafından kasten çıkarıldığı iddiasının somut delillerle ispatlanamadığı, zarara yol açan durum ile yangın olayı arasında illiyet bağı bulunduğu, davacının hasar tazmin talebinin poliçe kapsamında mevcut bulunan yangın sigortası teminatından karşılanması gereken bir zarar olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, bilirkişilerce hesaplanan 100.238,64 TL davacı zararının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; 100.238,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 6.847,30 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harç ile ıslahla alınan 1.694,75 TL toplamı 1.722,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.124,85 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 27,70 TL başvurma harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 27,70 TL peşin harç ve ıslahla alınan 1.694,75 TL olmak üzere toplam 1.754,25 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 94,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.894,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 10.769,09 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/03/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza