Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/390 E. 2018/105 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/390 Esas – 2018/105
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/390
KARAR NO : 2018/105

HAKİM :
KATİP :

DAVACI/KARŞI DAVALI :
DAVALI-KARŞI DAVACI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
K.YAZIM TARİHİ : 22/03/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA :Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında olan ticari ilişki nedeniyle, 25/08/2014 tarih ve … seri sıra nolu fatura ile KDV dahil 9.646,50 TL tutarında 6 kalemden oluşan mal teslimi yapıldığını, fatura bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, ancak borçlu-davalının haksız yere borca itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının haksız itirazının iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile arasında davaya konu faturaya dayalı bir ticari ilişkinin olduğunu, davalının 25/08/2014 keşide tarih ve … çek numaralı … Bankası … şubesi çekiyle ödemeyi yaptığını ve borcun bittiğini, bu çekin davacıya 08/09/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile davacı imzasına teslim edildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, dava konusu alacağı doğuran faturanın düzenleyicisinin …Ltd. Şti. olduğunu, ödeme vasıtası olan çekin de bu firma adına düzenlemiş olduğunu, fakat davacı firmanın unvan değişikliğine giderek … Ltd. Şti. unvanını kullanmaya başladığını, davacının 2009 yılında… firmasıyken unvanını değiştirerek … yaptığını daha sonra tekrar…’ya dönüştürdüğünü, fakat ticari faaliyetlerinde unvan değişikliğine rağmen her iki unvanı da kesintisiz kullanmaya devam ettiğini, burada bir alalama olduğunun aşikar olduğunu, hukukun bunu himaye etmesinin mümkün olmayacağını, davacının bu karmaşaya dayanarak bir alacak talebine girdiğini ancak borcun ödenmiş ve davacının herhangi bir alacağının kalmamış olduğunu beyan ederek, esas davada: haksız ve mesnetsiz icra takibi ve sonrasında açılan itirazın iptali davasının reddine, davacının %20 icra tazminatı ödemense karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA :Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı ile mal alımından sonra aynı miktar ve konulu bir mal tedarikine daha girildiğini, bu amaçla … Bankası 02/02/2015 tarih ve … numaralı çekin davacı-karşı davalıya teslim edildiğini, ancak davacı-karşı davalının teslim etmesi gereken malları müvekkiline teslim etmediğini ve bahse konu alacak talebinde bulunduğunu, iyiniyetli olarak önceki mal alımından kaynaklı güvenle namına çek keşide edilen davacı-karşı davalının çek bedelini 02/02/2015 günü takastan tahsil ettiğini, yapılan görüşmelere karşın malı teslim etmediği gibi çek bedelini de iade etmediğini, üstüne bir de icra takibi ve alacak davası ikame eden davacı-karşı davalının yukarıda bahsedilen unvan karmaşasından istifade etmek amacını güttüğünü beyan ederek, karşı davada; davacı-karşı davalının … Bankası 02/02/2015 tarih ve … numaralı çekle haksız ve mesnetsiz olarak tahsil ettiği 10.000,00 TL’nin müvekkiline iadesine, alacağa dava tarihi itibariyle avans faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP :Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; karşı dava açılabilmesinin şartlarının HMK 132. maddede, “Karşı davada ileri sürülecek olan talep ile asıl davada ileri sürülen talep arasında takas veya mahsup ilişkisinin bulunması yahut bu davalar arasında bağlantının mevcut olması” olarak belirtildiğini, davalının açtığı karşı davanın bambaşka bir ticari ilişkiden kaynaklanmakta olduğunu, dava konusu fatura ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını, dolayısıyla itirazın iptali davasının konusu ile karşı davanın konusu arasında bağlantı bulunmaması, takas veya mahsup ilişkisine dayanmaması nedeniyle davanın usulden reddini gerektiğini, karşı dava açılmasının şartlarının oluşmamış olması nedeniyle davalının açmış olduğu karşı davaya ilişkin yetki itirazında bulunduklarını, müvekkiline ait şirketin merkezinin Sincan ilçesinin içerisinde olmadığından Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu nedenle karşı davanın yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesinin gerektiğini, karşı davaya karşı derdestlik, görevsizlik ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalının iddia ettiği gibi herhangi bir çekin müvekkili tarafından alınmış olmadığını, müvekkili tarafından herhangi bir tahsilat makbuzu da düzenlenmediğini, söz konusu iddia edilen çekin kimin tarafından ciro edildiği ve kim tarafından tahsil edildiğinin anlaşılması için çekin Mahkemeye ibraz edilmiş olmasının zorunlu olduğunu, cevap ve karşı dava dilekçesi ekinde söz konusu çek ve tahsilat makbuzlarının eklenerek taraflarına tebliğ edilmemesi nedeniyle bu hususta ayrıntılı cevap verme haklarını saklı tuttuklarını, firma unvan değişikliği ileri sürülerek kötü niyetten bahsedildiğini, ancak müvekkilinin hayvancılık yapmak için yatırım yapıp taşınmaz aldığını, devletten de hayvancılık için vereceği uygun faizli kredi ve desteklerden yararlanmak istediğini ancak bir türlü kredi çıkmadığı için eski faaliyet kolunu idame ettirmeye karar verdiğini, şirketin vergi numarasının değişmemiş olduğunu ve tek vergi numarası sistemi olduğundan bu durumun da herhangi bir usulsüzlüğe yol açmadığım, A firması adı altında B firması adı altında olsun müvekkilinin imza karşılığında teslim ettiği malların bedelleri ödenmediği gibi bir de ödeme yapılmış gibi gösterildiği için takip başlatıldığını, karşı davaya konu olan 02/02/2015 tarihli ödemenin ise tamamen hayal ürünü olduğunu, bu durumun ekteki … Vergi Dairesinin resmi yazısında da görüldüğü üzere 3 ay önce kapatılmış (…’a devredilerek kapatılmış) bir firmaya ödeme yapıldığının iddia edilmekte olduğunu, müvekkilinin 26/12/2014 tarihinde eldeki tüm mevcutları davalının ortağı dava dışı …’a devrettiğini ve aynı gün kapanma dilekçesi verilmiş olduğunu, yine …’ın bu malların bedelini ödemektense davalı … ile birlikte yeni bir işyeri açtığını, daha önce müvekkili şirkette hissedar olan yani müvekkilinin ortağı olan …’ın 11/05/2011 tarihli ticaret sicili gazetesinde de görüldüğü üzere bu tarihte şirket hisselerini …’e devrettiğini, … ile … arasındaki ortaklık hususu dikkate alındığında ve davalı-karşı davacının iddialarını ispata elverişli hiçbir delil sunmamış olduğu göz önüne alındığında, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun cevapların ve karşı davanın kabulünün mümkün görünmemekte olduğunu, bu nedenle davalının cevaplarını ve karşı davada ileri sürülen hususlarını kabul etmediklerini beyan ederek, açıklanan ve resen nazara alınacak hususlarla birlikte, cevap dilekçesine karşı cevaplarının ve asıl davanın kabulüne, karşı davaya cevaplarının kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :… İcra Dairesinin … sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Asıl dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali; karşı dava ise, asıl dava konusu edilen borcun … nolu çekle ödendiği ayrıca davacıdan alınan ve bedeli … nolu çek olarak verilen malların teslim edilmemesi nedeniyle ödenen çek bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı-karşı davalı tarafından, davalı-karşı davacı hakkında … nolu faturaya dayalı olarak 9.646,50 TL asıl alacak, 789,09 TL işlemiş faizin tahsili için icra takibi başlatılmış olup; ödeme emri borçluya 22.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, 28.05.2015 tarihinde süresinde olarak ödeme emrine itiraz ediliğinden takibin durmasına karar verilmiştir.
Davacı şirketin eski ünvanı … Lt şti olup, 11.05.2011 tarihinde değiştirilmiştir. Davacı şirketin imzaya yetkili tek ortağı … olup, 11.05.2011 tarihli gazete örneğine göre … ve … olarak iki ortaklıdır.
Dosya arasında örneği bulunan … Bankası … şb ne ait, keşidecisi …, lehtarı … Lt şti olan 10.000 TL bedelli … nolu çek, … Lt şti cirosu ile … na ciro edilmiş ve çek takas yoluyla ödenmiştir. Yine … Bankası … şb ne ait, keşidecisi …, lehtarı … Lt şti olan 10.000 TL bedelli … nolu çek, … Lt şti cirosu ile … Ltd Şti ne ciro edilmiş ve çek keşidecinin hesabından ödenmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin ve varsa alacağın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmış olup; 01.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketin pay sahibi olan … ın 29.04.2011 tarihli karar ile payını … e devrettiği, devre ilişkin kararın 06.05.2011 tarihinde tescil ve ilan olunduğu, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, kayıtların kanuni şartları taşıdığı, davacı kayıtlarında faturanın tahsiline dair bir kayıt olmadığı, karşı dava konusu çeke ilişkin olarak da bir kayıt bulunmadığı, davalı-karşı davacı kayıtlarına göre ise, takip konusu faturanın kayıtlı olduğu ancak kasa hesabından nakit olarak ödendiğinin işlendiği, davalının savunduğu gibi çekle ödemeye dair kayıt bulunmadığı, davalının tahsilata dair makbuzu sunmadığı ve … nolu çekin …’na ciro edildiği, bu kişiye de davalı … hesabından takastan ödendiği, çekteki ciro şerhinin davacı eski ortağı … a ait olması halinde bu kişinin ciro tarihinde temsil yetkisinin bulunmadığı, karşı davaya konu edilen … numaralı çekle ilgili taraf defter ve kayıtlarında kayıt bulunmadığı, çekin … hesabından 02.02.2015 tarihinde … LTd Şti ye ödendiği, yine bu çekteki cironun davacı eski ortağı … a ait olması halinde bu kişinin ciro tarihinde temsil yetkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Teslim makbuzunun dosyaya ibrazı ile itirazlar üzerine tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; 14.04.2017 tarihli raporda, teslim makbuzuna göre çek alındığından ve her iki davaya konu çekin tahsil edildiği banka yazılarından anlaşıldığından, asıl davada davacının alacağının ödendiği, karşı davada ise herhangi bir mal teslimi yapılmadan çekle ödeme yapıldığı kanaati bildirilmiştir.
Davacı/karşıdavalının teslim fişindeki ve çeklerdeki ciro imzalarına itirazı nedeniyle imza incelemesi yapılmıştır. 11.09.2017 ve 17.01.2018 tarihli raporlarda, … ve … numaralı çeklerdeki eski ünvanı … Lt şti olan davacı/karşı davalı şirket adına yapılan cirodaki ve … nolu teslim makbuzundaki imzanın yetkili olan … e ait olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı/karşı davacı tarafından çeklerdeki ve teslim makbuzundaki imzaların … a ait olup olmadığının da incelenmesi talep edilmişse de; bu imzalar bu kişiye ait olsa dahi yapılan işlemlerin tarihinde bu kişi davacı/karşı davalıyı temsile yetkili olmadığından inceleme yapılması sonuca etkili bulunmamıştır.
Tüm bu açıklamalara göre; asıl davada icra takibi konusu faturanın ödendiği savunulmuşsa da, tarafların ticari defter ve kayıtlarında ödeme kayıtlarının birbirini tutmadığı, çekle ödemeye dair bir kayıt da olmadığı, dosya arasında örneği bulunan … ve … numaralı 2015 tarihli çeklerdeki cironun ve 2014 tarihli … nolu teslim makbuzundaki imzanın davacı/karşı davalı şirketi 2011 yılından beri temsile tek yetkili … e ait olmadığı, imzaların ait olduğu savunulan … ın ise temsil yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından takip konusu faturanın ödenmediğinin kabulü gerektiğinden davacı/karşı davalının alacaklı olduğu, karşı davada ise usulüne uygun ciro şerhi olmadığından, çeke dair üçüncü kişiye yapılan ödemenin davacı/karşı davalıyı bağlamayacağı anlaşılmakla karşı davada bir alacak bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
A-Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının 9.646,50 TL asıl alacak üzerinden iptaline, fazla istemin reddine, takibin asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte devamına,
B-Asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsiline,
2-KARŞI DAVANIN REDDİNE,
A) ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 658,95 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 126,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 532,91 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 126,04 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 153,74 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen 1.650,00 TL bilirkişi ücreti, 150,93 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.800,93 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.664,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 789,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
B) KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 183,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 147,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacıya iadesine,
2-Karşı davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde karşı davacıya iadesine,
Dair, davacı-karşı davalı şirket temsilcisi …’ün yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/02/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.