Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/352 E. 2020/407 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/352 Esas – 2020/407
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/352
KARAR NO : 2020/407

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 18/11/2009

BİRLEŞEN DAVA (Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/652 Esas)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/12/2009
BİRLEŞEN DAVA (Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/10 Esas)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 07/01/2010
KARAR TARİHİ: 16/09/2020
K.YAZIM TARİHİ : 18/09/2020
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin “Abant Su” markası adı altında doğal kaynak sularının şişelenip pazarlanması ticareti ile uğraştığını, Abant marka suyun satışa sunulduğu 5 ve 10 litrelik şişeler için 48 mm “Abant” loğolu su kapaklarını, varılan şifahi anlaşma gereğince, davalı-borçlu şirketten satın aldığını, müvekkiline üretilen kapaklardan Mayıs ve Temmuz 2009 tarihleri arasında teslim edilenlerin, istenilen vasıflarda üretilmediği anlaşılınca kapakların ayıplı olduğunu bildirir noterlikten 17.07.2009 tarihli ihtarnamenin çekildiğini, kapakların ayıplı olup olmadığının tespiti için Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde yaptırdıkları test haricinde Ankara … AHM’de de tespit yaptırdıklarını, durumu da davalıya bildirdiklerini, ayıplı kapaklardan dolayı istedikleri miktarın ödenmemesi karşısında Sincan … İM’ün… esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının müvekkiline üretip sattığı 5 ve 10 litrelik su kapaklarının ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, itirazın bu nedenle haksız olduğunu, taleplerinin ayıplı kapaklan için davalıya yapılan ödemelerin istirdadına ilişkin olduğunu, yapılacak inceleme neticesinde davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı/davalı vekili birleşen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkili şirkete Mayıs-Temmuz 2009 tarihleri arasında teslim edilen kapakların istenilen vasıflarda üretilmediğini, Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İŞ sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuyla kapakların ayıplı olduğunun tespit edildiğini, ayıplı kapaklardan dolayı müvekkili şirketin uğramış olduğu KDV hariç 430.000,00 TL zararın ödenmesi konusunda davacı tarafa ihtar keşide edildiğini, davacı tarafın zarar tutarını ödemediği gibi alacak için takip başlattığını, takip dayanağı faturalara konu emtianın ayıplı olması nedeniyle davalının davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmuş, davanın reddine, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında davacı …Şirketi, … Anonim Şirketi ile katılma-devralma sureti ile birleşmiş, (6762sayılı TTK m.451,452), görülen davayı takip edeceğini bildiren …davada, davacı safında taraf olmuştur.
CEVAP :Davalı/davacı şirket vekili, dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; talep ve davanın zaman aşımına uğradığını, davacı şirketin ayıplı olduğunu iddia ettiği mallara ilişkin ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkilinin davacıya ayıplı mal sattığı iddiasının doğru olmadığını, davacının talebi üzerine ayıplı olduğu bildirilen bir kısım malların yenisi ile değiştirildiğini, mevcut ayıpların satılan malların uygun olmayan ortamlarda bulundurulmasından kaynaklandığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER : Sincan … İM’ün … E. sayılı takip dosyası, Ankara … AHM’in …D.İş sayılı tespit dosyası, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Kimya bölümünce verilen 23.07.2009 tarihli Plastik Malzeme Analizi isimli raporu, davacının keşide ettiği Ankara … Noterliği’nin 17.07.2009, 03.08.2009 ve 31.08.2009 tarihli ihtarnameleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, Bolu ATM’ ne yazılan talimat neticesinde mahallinde 07.01.2011 tarihinde icra edilen keşif ve kimyacı bilirkişiden alınan 14.01.2011 tarihli rapor, İstanbul ATM’ne yazılan talimat neticesinde bilirkişi kurulundan alınan 30.11.2011 tarihli rapor, mali müşavir bilirkişinin 12.11.2012 tarihli raporu ile mali müşavir bilirkişi kurulununu 14.02.2013 tarihli raporu, Ankara …ATM’in … esas sayılı dosyası kapsamı, 28.05.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 07.05.2019 tarihli ek rapor, 26.02.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 24.07.2020 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 11.04.2013 tarihli ve 2009/239 esas, 2013/112 sayılı kararı ile; “Davanın kısmen kabulüne, Sincan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında istenen 413.826,15 TL asıl alacak ile 3.310,61 TL işlemiş faiz kesimine davalının itirazının iptaline, takibin bu miktarlar ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek ticari reoskont faizi üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz incelemesini yapan Yargıtay … Hukuk Dairesinin 10.06.2014 tarihli ve 2013/13841 esas, 2014/10758 karar sayılı bozma ilamında; “Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Dava, davalı tarafça davacıya satıldığı iddia olunan 5 ve 10 litrelik su şişeleri plastik kapaklarının ayıplı olduğu gerekçesiyle bayileri ve müşterileri tarafından davacıya iade edilmesi üzerine, davalıya noter vasıtasıyla gönderilen ayıp ihbarına rağmen ayıplı kapak bedellerinin ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı olarak ”ayıplı su kapak bedelleri” gösterilmiş, itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında dava dilekçesinde, ”Mayıs-Temmuz 2009 tarihlerinde alınan kapakların arızalı çıktığı gerekçesiyle dava açıldığı” açıklanmıştır. Davadan önce davacı tarafça delil tespiti yaptırılmış ve delil tespit raporunda 5 ve10 litrelik 2007 ve 2009 üretim tarihli olan su kapaklarında imalat hatası bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’ nden seçilen bir bilirkişi vasıtasıyla, davacı tarafa ait su şişeleme fabrikasında keşif yapılmış, keşif sırasında kapak bulunamadığı zapta geçirilmiş, bilirkişi tarafından, davacının depo sorumlusu ve davacı şirket çalışanıyla birlikte 26.06.2009 tarihinde tutulan ”Müşteri Ziyaret Formu” başlıklı Tutanak da incelenmek suretiyle görüş bildirilmiş, ancak dışarıda branda altında muhafaza edildiğ belirtilen kapakların üretim hatası olup olmadığı konusunda bir sonuca varılamadığı açıklanmıştır. İtiraz üzerine, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’ nden seçilen bilirkişilerden oluşturulan üç kişilik bilirkişi heyeti, dosya üzerinde inceleme yapmış, bu inceleme sonucunda düzenlenen raporda ise, sonuç olarak ”marketlerden temin ederek sertlik ölçümü yaptığımız şişe kapaklarının sertlik değerleri de, kusurlu kapakların sertlik değerleri ile uyumludur. Yüksek yoğunluklu polietilenolduğu belirlenen bu tür malzemelerin karakteristik özellikleri sertlik ve mukavemetlerinin kristalleşme derecelerinin yüksek olması, buna karşılık gevrek olmaları ve esneme yeteneklerinin düşük olmasıdır. Nispeten gevrek yapıları nedeniyle darbe şeklinde yüklemelerin etkisinde çatlama gösterebilirler. Su şişe kapakları gibi uygulamalarda normal koşullar altında bu tür bir hasarın meydana gelmesi beklenemez. Ancak, kapakların üretimi sırasında, uygun olmayan koşullar altında yapılarında iç gerilmeler doğar. Bu iç gerilmeler, malzemenin kullanımı, sevkiyatı sırasında çatlamalara neden olabilir. Yapılan ölçümler ve sonuçlar doğrultusunda şişe kapaklarındaki hasarın uygun olmayan üretim koşullarında iç gerilmelerin oluşması sonucu ortaya çıktığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde görüş bildirmiştir. Bunun üzerine mahkemece dosya hesap bilirkişisine gönderilmiş, ancak hesap bilirkişi raporunda 5 ve 10 litrelik şişe kapakları dışındaki bir kısım şişe kapakları ile ilgili iade faturalarının da hesaba dahil edildiği görülmüştür. Oysa, dava ayıplı olduğu gerekçesiyle iade edilen 5 ve 10 litrelik şişe kapaklarına ilişkindir. Bu durumda, yukarıda sözü edilen raporlar arasında çelişki olduğu gibi, hesap bilirkişisinin dava konusu olmayan kapaklara ilişkin iade faturalarını da hesaba dahil etmesi ve mahkemece bu çelişkiler giderilmeden ve taleple bağlılık kuralı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan, bu davanın davalısı tarafından bu davanın davacısı aleyhine Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin… Esas sayılı dosyasında, satılan kapak bedellerine ilişkin alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davası açılmış ve o dava dosyasında../..
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…bulunan bilirkişi kimya yüksek mühendisi … tarafından düzenlendiği anlaşılan 03.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda kapakların ayıplı olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın sağlıklı bir çözüme kavuşturulabilmesi için davalar arasındaki bağlantı da gözetilerek öncelikle sözü edilen davaların birleştirilmesinin düşünülmesi ve daha sonra her iki dosya içinde yer alan ve yukarıda belirtilen farklı görüşler içeren bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi, iddia ve savunma çerçevesinde taleple bağlılık kuralı da gözetilerek konusunda uzman kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilerek mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Davalı/Davacı vekili birleşen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaya sunduğu dava dilekçesinde özetle; mahkememizin asıl dosyasında itirazın iptaline konu Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında talep konusu etmedikleri iki adet faturadan kaynaklanan alacaklarının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, dava dosyası Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmiştir.
Davalı/Davacı vekili birleşen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaya sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı firmaya 5 ve 10 litrelik su şişeleri için Abant logolu plastik su kapakları ürettiğini, eksiksiz ve sağlam biçimde davalı tarafa teslim edildiğini, davalı tarafın bakiye fatura alacağını ödememesi üzerine Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ticari takip başlattıklarını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek, itirazın iptaline, inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş, dava dosyası Mahkememizin 2015/352 esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Yargıtay Bozma ilamı doğrultusunda; bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve Yargıtay bozma ilamına değinilmek suretiyle; Mayıs/Temmuz 2009 tarihlerinde alınan kapakların arızalı çıktığı gerekçesi ile dava açıldığı dikkate alınarak, dava konusu olmayan kapaklara ilişkin iade faturalarının hesaba dahil edilmeyerek, taraflara ait defter ve belgeler incelenmek ve tarafların itirazları ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle, asıl davada Sincan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında asıl alacak miktarı, işlemiş faiz miktarı ve KDV alacağına ilişkin, birleşen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki bakiye fatura alacağı olup olmadığı var ise miktarına ilişkin birleşen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki bakiye fatura alacağı olup olmadığı var ise miktarına bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
GEREKÇE :Asıl dava, ayıplı mal satıldığı iddiası ile ödenen bedelin tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı …Anonim Şirketi (eski Ünvanı… A.Ş.) ürettiği suları pazara sunmak için kullandığı 5 ve 10 litrelik şişelerin kapaklarını, sözlü anlaşmaya istinaden davalı… AŞ.’den aldığını, Mayıs ve Temmuz ayları arasında aldığı kapakların ayıplı çıktığını, bedellerinin tahsili için icra takibi yaptığını ve ayıplı kapaklar için yapılan ödemelerin tahsilini istediği görülmüştür. Davalı … San. Ve Tic. AŞ. ise aradaki sözleşmeyi kabul etmiş, dava konusu edilen kapakların ayıplı olmadığını savunmuştur.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Sincan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 510.792,88-TL ayıplı mal bedeli, KDV ve işlemiş faizin tahsilini talep etmiştir. İlamsız icra takibine itiraz neticesinde durma kararı verilmiştir.
Davacı …Anonim Şirketi (eski Ünvanı … A.Ş.) yasal süresinde iş bu itirazın iptali davasını açmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; nizalı şişe kapaklarının ayıplı olup olmadığı, ayıplı olduğunun kabulü halinde de, bu ayıbın üretimden mi, saklama koşullarının yetersizliğinden mi (davacının kusurundan mı) kaynaklandığının tespiti ile ilgilidir.
Yargıtay bozma ilamında; bu davanın davalısı tarafından bu davanın davacısı aleyhine Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında satılan kapak bedellerine ilişkin alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davasında bilirkişi Kimya Yüksek Mühendisi … tarafından düzenlendiği anlaşılan 03.01.2011 tarihli bilirkişi raporun da; kapakların ayıplı olmadığı yönünde görüş bildirdiğinden, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi istenildiğinden, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler…, … ve …’ün 23.06.2016 tarihli raporlarına göre; yapılan ölçümler ve sonuçları doğrultusunda, şişe kapaklarındaki hasarın uygun olmayan malzeme yapısı ve/veya üretim koşulları sonucu oluşan iç gerilmelerden kaynakladığı, kapakların karton ambalajların içinde olduğu ve bu durumda iken güneş ışığına maruz kalmadıkları düşüncesi ile kısa sırada zarara uğrayabilecek bir konumda görülmedikleri, ayrıca güneş ışığına maruz kalan plastiklerde renk değişimi ve kılcal çatlakların oluşmasının beklendiği, ancak söz konusu kapaklarda aynı yönde ve tek bir çatlak halinde hasarın oluşmuş olması nedeniyle, sorunun malzeme yapısı ve/veya üretim koşullarından kaynaklandığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler …, … ve …’in 21.07.2017 tarihli raporlarına göre daya konu olan su kapaklarında gözlenen hasarın; üretim esnasında üretim bandında, üretimin (kapağın) üretim süreçlerindeki aksaklığa bağlı yaratılan iç gerilme ile yüklenmesi ve sonucunda da karşılaştığı (beklenen iç gerilmeler) karşısında yeterli iç kesit gerilme dayanımı sağlayamamasından kaynaklanabileceği veya kapakların şişeleme esnasında gerekli olan şartlarda şişelere takılmamasından dolayı oluşan sonraki için gerilmeler ile oluşabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişiler … ve …’ün 25.05.2018 tarihli raporunda; üretim hatası sebebiyle sorumluluğun en az yarısı üretici firmada olmak üzere, şişeleme esnasında kapakların şişelere uygun şekilde takılamaması ve kapakların uygun olmayan şartlarda saklanmaması UV etkisiyle dayanıklılığının azaltması sebebiyle davacı firma da sorumluluk sahibi olarak görünmektedir. Üretim sebebiyle mal ayıplı bir mal ve kullanım ve saklama koşullarındaki ihmaller sebebiyle davalı-davacı tarafların sorumlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı taraf uzman görüşü dosyaya ibraz etmiş olup, uzmanlar … ve …’ın 06.02.2019 tarihli teknik inceleme raporuna göre; dava konusu su şişesi kapakları, kapakların enjeksiyonla imalatı esnasında yapılan bir imalat işlemi hatası yüzünden iç gerilimli olarak imal edilmiş ve bu iç gerilmelerin kullanım sonrasında kapakların taşıması istenen zorlanmalara ilave katkı yapması sonucu kapıkların çatladığı, iç gerilmelerin varlığının ancak kullanım esnasında, kapaklar yerine takıldığındaki zorlamalarla birleşip, varlığını ve etkisini kapaklarda hasar olarak gösterdiğinden, kapakların “imalat gizli ayıplıdır” olduğu, kapaklardaki hasarın meydana gelmesinde kullanıcının kusuru olduğunu gösteren depolama, kapağı yerine takma ve sıkma gibi somut bir veri olmadığı belirtilmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Uzman görüşü ile bilirkişi raporu arasında çelişki olması nedeniyle; bilirkişilerden ek rapor istenilmiş, bilirkişiler … ve …’ün 07.05.2019 tarihli ek raporlarında; davacı taraf … A.Ş.’nin %20 oranında sorumlu olduğu, davalı taraf …A.Ş.’nin %80 oranında sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu edilen su şişesi kapaklarının ayıplı olup olmadığı (davalı şirketin davacıya ayıplı şişe kapağı satıp satmadığı) hususunda incelemeler yapılmış, bildirilen taraf delileri toplanmış, ilk defa mahallinde keşif yapılarak uzman bilirkişiden 14.01.2011 tarihli rapor alınmış, taraf itirazları da gözetilerek İstanbul ATM’ ne talimat yazılmış ve bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Dava açılmadan alınan raporlar, ilk bilirkişi raporu ve yargılamanın devamında İstanbul ATM’ne yazılan talimat neticesinde alınan bilirkişi kurulu raporu birlikte değerlendirilmiştir. Kapaklar üzerinde yapılan incelemeler, laboratuvar ortamında yapılan test ve analizler neticesinde; dava konusu kapaklarda hasarlar bulunduğu, bu hasarların uygun olmayan üretim koşullarındaki iç gerilmelerin oluşması sonucu ortaya çıktığının bildirildiği görülmüştür. Ayrıca davalının savunmasında yer verdiği, kapakların uygun olmayan ortamlarda saklandığı ve ayıbın bu nedenle ortaya çıktığı iddiasının doğru olduğu da ispatlanamamış, gerek bilirkişi raporları ve gerekse mahallinde yapılan keşifte elde edilen bulgular, bu durumun aksini ortaya koymuşlardır. Özellikle 30.11.2011 tarihli bilirkişi kurulu raporundaki tespitlerin, dosya kapsamına toplanan delilere uygun düzenlendiği kanaatine varılarak esas alınmış ve bu doğrultuda değerlendirme yapılmıştır. Öte yandan, Yargıtay bozma ilamından sonra aldırılan tüm bilirkişi raporlarda; dava konusu kapaklarda üretim hatası olduğu tespiti yapılmıştır. Davacı … A.Ş.’nin şişeleme, saklama koşullarına aykırılık yüzünden kusurlu davranışlarının bulunduğu davalı tarafça her türlü şüpheden uzak yeterli ve inandırıcı bir delil ile ispat edilmemiştir. Davalı tarafından, saklama koşulları ile ilgili 26.09.2009 tarihli tutanak tek taraflı olarak düzenlenmiş olup, davacı şirketin imzasının bulunmadığından delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Buna göre dava konusu kapakların ayıplı üretildiği, mevcut ayıpların gizli ayıp niteliğinde bulunduğu ve davacının bu ayıp iddiasına dayanarak talepte bulunabileceği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu kapaklarda gizli ayıp bulunduğu kanaatine varıldığından, davalının yaptırdığı inceleme ve tespit dosyası kapsamı ile davalıya çektiği ihtarnamelerin tarihi de nazara alınarak, ayıbın zamanında ileri sürülmediği iddiasına itibar edilmemiş, ayrıca davalının zaman aşımı itirazı 818 sayılı BK’un 207 ve 6762 sayılı TTK’un 25/1-4. maddesi uyarınca reddedilmiştir.
Dava konusu edilen kapakların ayıplı olduğunun belirlenmesinden sonra, iade faturalarına da konu edilen (davacının bayilerinde davacıya kesilen iade faturaları) alacağın miktarının tespiti için tarafların defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu tarafından her iki tarafın ticari defter ve kayıtları da incelenerek düzenlenen 14.02.2013 tarihli raporda ve 23.07.2020 tarihli ek raporda; davacının delil olarak sunduğu Mayıs-Temmuz 2009 tarihleri arasındaki 5 ve 10 litrelik su şişelerine ait iade faturalarının esas alınması neticesinde KDV dahil ayıplı mal (şişe kapağı) bedelinin 417.136,76-TL ettiğinin bildirdiği görülmüştür. Davacının usulüne uygun surette tutulmuş ticari defter ve kayıtları da incelenerek hazırlanan bu raporun dosya kapsamına ve toplanan delilere uygun düzenlendiği anlaşıldığından hükme esas alınması cihetine gidilmiştir.
Bu itibarla, asıl davada davacı … A.Ş.’nin açtığı itirazın iptali davasının kısmen kabulüne; Ankara Batı ( Sincan ) … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 413.823,28 TL asıl alacak, 3.265,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 417.088,52 TL alacak üzerinden devamına, dava konusu alacak likit alacak…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…(borçlusu tarafından bilinebilir) niteliğinde olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden davacı yararına icra inkar tazminatı, davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Birleştirilen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında;
Davacı … San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından, davalı … A.Ş. aeyhine Ankara … İcra Müdürlüğnün … esas sayılı takip dosyasında 231.622,99TL alacağın, icra masrafları, vekalet ücreti ve %19 avans faiziyle birlikte tahsili talep edilerek 24.09.2009 tarihinde icra takibine geçilmiş, davalının itirazı üzerine takip durdurulmuştur.
Davacı icra takibini 16.12.2008/… tarihli 13.941,46TL bedelli, 18.12.2008/… tarihli 17.697,22TL bedelli, 26.12.2008/… tarihli 18.200,39TL bedelli, 20.01.2009/… tarihli 16.792,47TL bedelli, 23.02.2009/ tarihli 30.881,11TL bedelli, 23.03.2009/… tarihli 21.082,34TL bedelli, 06.04.2009/… tarihli 1.811,05TL bedelli, 06.04.2009/… tarihli 19.282,83TL bedelli, 10.04.2009/… tarihli 19.3962,49TL bedelli, 20.04.2009/… tarihli 2.150,76TL bedelli, 21.04.2009/… tarihli 5.042,53TL bedelli, 24.04.2009/… tarihli 20.099,91TL bedelli, 30.04.2009/… tarihli 19.385,15TL bedelli, 06.05.2009/… tarihli 19.822,44TL bedelli, 15.05.2009/… tarihli 10.295,62TL bedelli, 20.05.2009/… tarihli 19.991,45TL bedelli, 30.05.2009/… tarihli 13.953,19TL bedelli, 02.06.2009/… tarihli 24.045,54TL bedelli, 11.06.2009/… tarihli 20.728,05TL bedelli, 15.06.2009/… tarihli 19.215,86TL bedelli, 19.06.2009/… tarihli 20.219,67TL bedelli, 29.06.2009/… tarihli 19.976,68TL bedelli 23 adet mal satış faturasına dayandırmıştır.
Birleştirilen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında;
Davacı … San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından, davalı … A.Ş. aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 34.303,78TL alacağın, icra masrafları, vekalet ücreti ve %19 avans faiziyle birlikte tahsili talep edilerek 17.12.2009 tarihinde icra takibine geçilmiş, davalının itirazı üzerine takip durdurulmuştur.
Davacı icra takibini 07.07.2009/… tarihli 19.154,77TL bedelli ve 14.07.2009/… tarihli 15.149,01TL bedelli 2 adet mal satış faturasına dayandırmıştır.
Davalı … A.Ş. Malların ayıplı olduğunu, alınan su kapaklarının standartlara uymadığını, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek borca ve takibe itiraz etmiştir.
Asıl davada alınan bilirkişi raporlarında alınan kapakların üretim hatası nedeniyle ayıplı olduğu tespit edilmiş, Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasında mevcut bilirkişi …’ın 27.07.2009 tarihli raporunda; kapakları patlayan 5 ve 10 litrelik plastik su şişelerinin 01.05.2009, 12.05.2009, 19.05.2009, 21.05.2009, 22.05.2009, 26.05.2009, 27.05.2009, 29.05.2009, 06.06.2007, 07.06.2007, 08.06.2007, 09.06.2007, 10.06.2007, 11.06.2007, 12.06.2009, 08.07.2009 ve 12.07.2009 tarihleri arasında üretilmiş olduğunu, su şişelerinin kapaklarının çatladıkları yer ve iç kısmında …markasının yazılı olduğunu belirttiğinden, takibe konu Mayıs-Haziran ve Temmuz aylarına ait faturalarda belirtilen ürünlerin ayıplı olduğundan bedellerinin talep edilemeyeceği, bu nedenle birleştirilen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasında davacı … Şirketinin açtığı itirazın iptali davasının reddine, birleştirilen Ankara… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı … Şirketinin 16.12.2008/… tarihli 13.941,46TL bedelli, 18.12.2008/… tarihli 17.697,22TL bedelli, 26.12.2008/… tarihli 18.200,39TL bedelli, 20.01.2009/… tarihli 16.792,47TL bedelli, 23.02.2009/… tarihli 30.881,11TL bedelli, 23.03.2009/…tarihli 21.082,34TL…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…bedelli, 06.04.2009/… tarihli 1.811,05TL bedelli, 06.04.2009/… tarihli 19.282,83TL bedelli, 10.04.2009/…tarihli 19.3962,49TL bedelli, 20.04.2009/… tarihli 2.150,76TL bedelli, 21.04.2009/…tarihli 5.042,53TL bedelli, 24.04.2009/182756 tarihli 20.099,91TL bedelli, 30.04.2009/182789 tarihli 19.385,15TL bedelli faturalara ilişkin takipte haklı olduğu, bu faturalara konu kapakların ayıplı olduğunun davalı … A.Ş. tarafından ispat edilemediği dikkate alınarak, birleştirilen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacının itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 46.678,37 TL asıl alacak üzerinden devamına, dava konusu alacak likit alacak (borçlusu tarafından bilinebilir) niteliğinde olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden davacı yararına icra inkar tazminatı, davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2015/352 esas sayılı asıl davada;
A-Davacı …A.Ş.nin açtığı itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜNE,
Ankara Batı ( Sincan ) … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının KISMEN İPTALİ ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 413.823,28 TL asıl alacak, 3.265,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 417.088,52 TL alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Dava konusu alacak likit alacak (borçlusu tarafından bilinebilir) niteliğinde olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden davacı yararına icra inkar tazminatı, davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına,
B-Alınması gereken 28.491,32TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4.341,90TL harcın mahsubu ile bakiye 24.149,42TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 4.341,90TL peşin harç, 15,60TL başvurma harcı, 2,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 4.360,00TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 37.646,52TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
D-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 12.851,91TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
E-Davacı tarafından sarf edilen 302,05TL tebligat ve posta gideri ile 14.600,00TL bilirkişi ücreti, 129,20TL keşif harcı olmak üzere toplam 15.031,25TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 12.273,78TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
F-Davalı tarafından sarf edilen 176,20TL tebligat ve posta gideri ile 3.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.176,20TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesap edilen 582,67TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
2-Birleştirilen Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı davada;
A-Davacı … A.Ş.nin açtığı itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜNE,
e-imza e-imza e-imza e-imza

Ankara …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının KISMEN İPTALİ ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 46.678,37 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Dava konusu alacak likit alacak (borçlusu tarafından bilinebilir) niteliğinde olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden davacı yararına icra inkar tazminatı, davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına,
B-Alınması gereken 3.188,60TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.968,90TL harcın mahsubu ile bakiye 1.219,70TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.968,90TL peşin harç, 15,60TL başvurma harcı, 2,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.987,00TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 6.868,19TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
D-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 21.396,12TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
E-Davacı tarafından sarf edilen 66,00TL tebligat ve posta gideri ile 1.500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.566,00TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 315,59TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Birleştirilen Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davada;
A-Davacı … A.Ş.nin açtığı itirazın iptali davasının REDDİNE,
Dava konusu alacak likit alacak (borçlusu tarafından bilinebilir) niteliğinde olmadığından yargılamayı gerektirdiğinden davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesine yer olmadığına,
B-Alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 337,95TL harçtan mahsubu ile bakiye 283,55TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
C-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 5.145,57TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
D-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı-davalı vekili ile davalı-davacı vekilinin yüzlerine karşı Temyiz kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle Temyiz kanun yoluna başvurabileceği, Temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza