Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/34 E. 2018/171 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/34 Esas – 2018/171
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/34
KARAR NO : 2018/171

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 19/01/2015
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 13/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı SS … Konut Yapı Kooperatifinin ortağı olduğunu, 21.12.2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetim kurulu ve yönetim kurulu faaliyet raporu ile denetim kurulu ve raporunun ibrasına yönelik olarak alınan kararların iptalini istediklerini, davalı kooperatif yönetim kurulunun hesap ve işlemlerinin usulsüz olduğunu, bu kapsamda; Türkiye Sicili Gazetesinde ilan edilen adresinin yönetim kurulu üyelerinden …’ın evi olduğunu, davalı kooperatifin yönetici ve deneticilerinin sadece bu kooperatifin değil, bu kooperatif ile çok yakın unvanlar taşıyan ve aynı adresleri paylaşan SS… Konut Yapı Kooperatifi, SS … Konut Yapı Kooperatifi, SS … Konut Yapı Kooperatifinin kurucusu, yönetim kurulu ve/veya denetim kurulu üyeleri olduklarını, davalı kooperatifin 05.10.2012 tarihli ilk genel kurulunda seçilen yönetim kurulu üyelerinin henüz üye kayıtlarına başlamadan ve aidat tahsil etmeye başlamadan 10.10.2012 tarihinde … Ltd. Şti. ve SS … Konut Yapı Kooperatifi ile üçlü sözleşme düzenlediklerini, 12.10.2012 tarihinde ise … Ltd. Şti. ile ikili anlaşmalar yaptıklarını ve bu anlaşmalara istinaden de 1.100.000,00TL’ye mal olduğu ifade edilen örnek dairenin yaptırıldığını, 23.06.2013 tarihli genel kurulda, üyelikten

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

ayrılmak isteyen üyelerden, ödemiş oldukları peşinat tutarlarını isteyip istemediklerinin sorulduğunu, isteyen üyelerden dilekçe alınarak genel kurul tutanağının 3. maddesinin son paragrafında yer aldığı üzere, kooperatiften ayrılmak isteyen üyelere yatırmış oldukları aidat ve peşinatın en geç 09.07.2013 tarihine kadar aynen iadesine ve bu hususları yürütmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesine karar kılındığını, bir kısım üyelerle birlikte müvekkilininde yatırmış olduğu peşinatın iadesi halinde üyelikten ayrılacağına ilişkin dilekçe vermesine rağmen kendisine ödeme yapılmadığını, bu durumun neticesinde Yenimahalle … Noterliğinden 29.05.2014 tarihinde kooperatifi yönetim ve denetim kurulu üyelerine ihtarname çekerek, bazı hususları sorduğunu, kendisine yazılı olan hususlarda cevap verilmediğinde hukuki ve cezai yollara müracaat edileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamesine 19.06.2014 tarihinde cevap verildiğini, kooperatifin adresinin, üyelikten ayrılan şahısların isim ve adreslerinin, … Ltd. Şti’den alınan senet için icra takibi başlatıldığı hususunun, 29.06.2014 tarihinde genel kurul yapılacağı ile kooperatif genel kuruluna hazırlanabilinmesi için kooperatif üye ve adres bilgileri, gelir/gider tablosu ve bilançonun ekte sunulduğunun bildirildiği, kooperatif adına yönetim kurul üyesi … tarafından verilen cevap ve eklerine göre, kooperatifin yeni adresinin kooperatif yöneticisi …’ın adresi olduğu, üyelikten ayrılan üye isim listesi ile üye isim listesi incelendiğinde, önceki yönetim kurulu başkanı … ile mevcut yönetim kurulu başkanı …’ın isimlerinin (her iki listede de) yer almadığı, gelir gider tablosu ile 31.12.2013 tarihli ayrıntılı bilanço incelendiğinde ise, 2012 yılında 10.266,48TL olan genel yönetim giderlerinin 2013 yılında 51.060,83TL gibi fahiş bir rakama ulaştığı, 604.778,57TL’nin iş avansları adı altında yöneticilerin zimmetinde olduğu, bu haliyle üyelikten ayrılmak isteyen davacı müvekkil ve diğer üyelerin aidat ve peşinatlarının derhal ödenebileceğinin anlaşıldığı, 29.06.2014 tarihinde genel kurulun yapılacağı yerde müvekkilinin hazır olduğunu, çağrıya ilişkin usulü işlemlerin tam yapılamaması nedeniyle genel kurul toplantısının yapılamadığını, toplantı yapılamamasına rağmen burada hazır olan üyelerce önceki yönetim kurulu başkanı … ile mevcut yönetim kurulu üyesi …’a sordukları sorular neticesinde aldıkları cevaba göre, davalı kooperatif ile benzer isimleri taşıyan diğer üç kooperatifin aynı kişiler tarafından aynı amaçlarla kurulduğunu, bu kooperatiflerin müteahhitliğini üstlenen … Ltd. Şti. ve bu şirketin sahibi … ile ticari ilişkiye girmemesi gerekirken, davalının bunlarla sözleşme düzenlendiğini, anılan şirketin sözleşme düzenlendikten sonra 3 yıl kadar hiç bir işlem yapmadan beklediğini, daha sonra aralarında ihtilaf çıkıncada kooperatife olan hakları 2.600.000,00TL’ye başka bir inşaat şirketine devir ettiğini, bu surette haksız menfaat elde ettiğini öğrendiklerini; bunların haricinde usulsüz hesap ve işlemlere rağmen yönetim kurulu ve faaliyet raporunun ibrasının da hukuka aykırı olduğunu, bu kapsamda; yönetim kurulu faaliyet raporu incelendiğinde, elde 601.820,38TL paranın bulunmasının gerektiğini, bu paranın yöneticilerin zimmetinde olduğunu, raporun 3. sayfasında, ortaklığı sona eren ortaklara yapılan ödemelerin toplamı 549.000,00TL gösterildiği halde, raporun 2. sayfasında bu tutarın üye iadeleri olarak 562.500,00TL gösterildiği, raporun başka bir sayfasında görevli personel yoktu denilmesine rağmen, raporun ikinci sayfasında bekçi, elektrik, ısınma gideri olarak 10.797,77TL’nin gösterildiğini, yine raporda kooperatif hakkında savcılıklarda ve mahkemede görülen dava olmadığının bildirilmesine rağmen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası ile müteahhit … Şti. ve şirket sahibi … aleyhinde başlatılan Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibi ile bu dosyaya istinaden kooperatif aleyhine açılan Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasının bulunduğu anlaşılmakla, usulsüz hesap ve işlemlerine rağmen yönetim kurulu faaliyet raporu ile bu usulsüz hesap ve işlemleri denetlemeyen denetim kurulu raporunun ibrasının hukuka aykırı olması nedeniyle nizalı 21.12.2014 tarihli genel kurulda alınan bunlara yönelik ibra kararlarının iptaline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

CEVAP:Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının doğru olmadığını, genel kurulun ve kooperatifin tüm iş ve işlemleri ile hesaplarının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına uygun surette yerine getirildiğini, müvekkili şirketin 15.08.2012 tarihinde kurulduğunu, ilk genel kurulun 05.12.2012 tarihinde yapıldığını, bu genel kurulda alınan kararlara uygun olarak 10.10.2012 tarihinde mülkiyeti SS … Konut Yapı Kooperatifine ait bulunan arsalar üzerinde toplam 303 adet konut inşa etmek maksadı ile tarafları müvekkili kooperatif, SS … KYK (arsa sahibi) ve … Ltd. Şti. (müteahhit) olan üçlü bir ön protokol sözleşmesi düzenlendiğini, bu protokole göre inşa edilecek 303 konutun 172 adetinin müvekkiline, kalan 131 adetin arsa sahibine kalacağını, ayrıca yapılan 303 konutun malzeme ve işçilik niteliklerine esas teşkil etmek üzere müvekkili ile müteahhit firma tarafından müştereken bir adet örnek daire yapılarak arsa sahiplerinin beğenisine sunulacağını ve eş zamanlı olarak mania engeli ortadan kaldırılarak derhal inşaat ruhsatının alınması işlemlerine başlanacağının kararlaştırıldığını, yine bu protokole istinaden 12.12.2012 tarihinde ayrı bir sözleşme imzalandığını, sözleşmelere göre düzenlenen örnek daire ve satış ofisinin tutanakla müteahhitte teslim edildiğini ve kendisinde güvence olarak 01.06.2012 vadeli 820.000,00TL bedelli bir adet bono alındığını, buna göre müvekkilinin sözleşmesel yükümlülüklerine uygun olarak üyelerden toplanan peşinatlarla örnek daire ve satış ofisi yaptığını ve müteahhide bono karşılığı devir ettiğini bildiği ve her genel kurulda bu konu müzakere edildiği halde davalının örnek daire ve satış ofisi yapılmamış, üyelerden toplanan paralar bu uğurda harcanmamış gibi ve bu paranın yöneticilerin uhdesinde olduğunu bildirir beyanlarda bulunmasının yerinde olmadığını, 06.02.2013 tarihinde arsa maliki kooperatifin müteahhitte gönderdiği bir ihtarname ile vecibelerini yerine getirmediğini bildirerek üçlü protokolü (ilk sözleşmeyi) fesh ettiğini ve örnek dairenin kaldırılmasını istediğini, müvekkilinin arsa sahipleri ile görüşmesinde kendilerine, “biz örnek daireyi beğendik, yapılmasına bizde katkı verdik, niyetimiz sizinle bu işi yapmak ancak müteahhit hakkında kulağımıza iyi haberler gelmiyor, o yüzden onunla çalışmak istemiyoruz, ama siz daha güçlü bir müteahhit bulursanız bu işi sizinle yapmaya hazırız” dediklerini, bu durum neticesinde müvekkilinin derhal üye kaydını durdurduklarını ve arsa sahibinin kabul edebileceği yeni bir müteahhit arayışına girdiklerini, diğer yandan da müteahhitten alınan bononun tahsili için harekete geçtiklerini ve durumu genel kurul toplantısına götürterek üyelerin kararına başvurduklarını, nitekim 23.06.2013 tarihli genel kurulda anılan hususlarda tüm üyelerin bilgilendirildiğini, bu toplantıya müteahhit firma yetkilisinin katılarak açıklamalarda bulunduğunu ve keşide ettiği bonoyu en geçe 09.07.2013 tarihine kadar ödeyeceği sözünü verdiğini, müteahhittin bu açıklaması üzerine genel kurulda müteahhit ile yapılan sözleşmenin feshine, bono bedeli olan 820.000,00TL’nin tahsiline, kooperatiften ayrılmak isteyen üyelere yatırmış oldukları aidat ve peşinatın en geç 09.07.2013 tarihine kadar iadesine, bu hususlarda yönetim kurulan yetki verilmesine dair önerge verildiği ve bunun oy birliğiyle de kabul edildiğini, 09.07.2013 tarihine kadar kooperatif kasasında para olmadığından üyelere ödeme yapılamadığı, 23.06.2013 tarihli genel kurulda davacıyı temsilen eşi …’ın katıldığını ve divan heyeti üyesi olarak görev yaptığını, bu toplantıda gerekli açıklamaların yapıldığını ve neticesinde gerek yönetim kurulunun ve gerekse denetim kurulunun oy birliğiyle ibra ettiğini, genel kurul sonrası müteahhit firmadan 09.07.2013 tarihi itibariyle bono bedelinin ödenmesinin istendiğini, müteahhittin 11.10.2013 tarihinde 290.000,00TL’lik kısmi ödeme yaptığını, bu suretle kooperatif kasasına para girişi olduğundan davacı dahil ayrılmak isteyen tüm üyeler tek tek aranarak ve ayrılmak istiyorum diyen üyelerin aidatlarının iade edildiğini, davacının ise gerek telefon görüşmesinde gerekse kooperatif merkezinde yeni bir inşaat firması ile sözleşme imzalanma ihtimali ortaya çıktığı için kooperatif üyeliğinden ayrılmak istemediğini bildirdiği, aynı anda üye olan kardeşi Hayati Saylam’a ayrılmak istediği için peşinatının iade edildiği, bunun haricinde

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

müvekkilim kooperatifin kasasında para varken ayrılmak isteyen üyeye yatırdığı aidatı iade etmemesinin söz konusu olmadığını, devamında başka bir inşaat firması ile protokoller düzenlendiğini, 09.11.2013 tarihinde genel kurulu yapılarak yeni yönetimin göreve başladığını, bu tarihte kooperatif hesabında 170.000,00TL nakit bulunduğunu, davacı gerçekten ayrılmak isteseydi aidatlarının kendisine iade edilme imkanının bulunduğunu, ancak kendisinin ayrılmak istemediğini bildirdiğini, bu nedenlerle dava dilekçesindeki tüm izahatların doğru olmadığını, genel yönetim giderlerinin 2012 yılında 10.266,48 TL iken artışla 2013 yılında 51.060,83TL’ye çıkmasının normal olduğunu, 2012 yılında henüz örnek daire ve satış ofisinin yapılmadığını, dolayısıyla harcamaların düşük kaldığını, buna mukabil gece-gündüz bekçileri, temizlik ve idame giderleri, muhasebe ve avukatlık ücretleri gibi harcamaları 2013 yılı hesap döneminde yaptıklarını, dolayısıyla harcama miktarlarının bir önceki yıla nazaran arttığını, bu durumun yönetim kurulu raporunun mali durum ve muhasebe işlemleri bölümünde ayrıntılı olarak izah edildiğini, yöneticilerin zimmetinde bir paranın olmasının söz konusu olmadığını, hali hazırda kesinleşen icra takibi nedeniyle müteahhitten alacaklarının bulunduğunu, yönetim kurulu faaliyet raporunda gözüken avansın, kooperatifin örnek daire ve satış ofisi için yaptığı harcamalar olup, bu örnek daire ve satış ofisi müteahhide devir edilmiş ve karşılığında bono alındığını, bononun bedelinin tahsil aşamasında olduğunu, yönetim kurulu faaliyet raporunun hukuki faaliyetler bölümünde kooperatifle ilgili savcılıktaki hazırlık dosyası ile icra dosyası ve mahkeme dosyası hakkında yer verilmediğinin bildirildiğini, faaliyet raporunun döneminin 2013 yılı hesap yılına ilişkin olduğunu, anılan dosyaların 2014 yılında açıldığını ve 2014 yılı faaliyet raporunda yer alacaklarını, neticesinde tüm iddiaların yersiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER:Niza konusu edilen 21.12.2014 tarihli genel kurul tutanağı, hazirun cetveli, gündem ve ekleri, davalı kooperatifin genel kurul tutanakları, ana sözleşmesi, defter ve kayıtları, Ankara … Ağır Ceza Mahkemesinin …E., …K. sayılı dosyası kapsamı, 1. bilirkişi heyetinden alınma 07.05.2015 tarihli rapor, 08.09.2015 tarihli ek rapor, 2. bilirkişi heyetinden alınma 19.09.2016 tarihli rapor, 18.04.2017 tarihli ek rapor ve 05.02.2018 tarihli ek raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:Talep, davalı kooperatifin genel kurulunda yönetim kurulu ve denetim kurulu faaliyet raporlarının ibra edilmesine yönelik olarak alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin 21.12.2014 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında gündemin 5. maddesinin görüşülmesi neticesinde, bilanço gelir gider hesabı ile yönetim kurulunun ibrası için oylama yapılmış, oy çokluğuyla ibraya hükmedilmiş; gündemin 6. maddesinin görüşülmesi neticesinde, denetim kurulunun ibrasına oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Davacı, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, nizalı genel kurula katıldığını, alınan ibra kararlarının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kaidelerine aykırı olduğunu, iptallerine karar verilmesi gerektiğini savunmuş; davalı yanda, alınan ibra kararlarının yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kaidelerine uygun olduğunu bildirerek iptal isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Tarafların bildirdikleri deliller, nizalı genel kurul tutanağı ve ekleri getirtilmiş, bilirkişi heyeti oluşturularak, kooperatif kayıtları ve dosya kapsamı üzerinde inceleme yapılarak rapor düzenlenmesi sağlanmıştır. 1. bilirkişi heyeti raporunun (ve ek raporunun) uyuşmazlık konularını yeterince irdelemediği anlaşılmakla, 2. bilirkişi heyeti oluşturulmuş ve uyuşmazlıkla ilgili olarak rapor düzenlenmesi sağlanmıştır. Tarafların itirazları nazara alınarak da 2. bilirkişi heyetininden iki adet ek rapor alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve özellikle mahkememizce benimsenen 2. bilirkişi heyetinin 05.02.2018 tarihli raporu birlikte değerlendirilmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı
Dava konusu genel kurul 21.12.2014 tarihinde yapılmış, iş bu dava harçları da ikmal edilerek 19.01.2015 tarihinde açılmıştır. Bu durumda davanın 1163 sayılı yasanın 53. maddesinde bildirilen yasal süre içerisinde açıldığı kabul edilmiştir.
Davacı üyesi olduğu davalı kooperatifin nizalı genel kuruluna katılmış, iptalini istediği kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa işletmiştir. Bu durumda iptal davası açmaya ilişkin koşulları yerine getirdiğinin kabulü gerekmiştir.
Nizalı genel kurulda gündemin 5. maddesinin görüşülmesi neticesinde, bilanço ve gelir gider hesabı ile yönetim kurulu raporunun ibrası oylanmış; gündemin 6. maddesinin görüşülmesi neticesinde, denetim kurulu faaliyet raporunun ibrası kararlaştırılmıştır. Bilirkişilerin marifeti ile yapılan incelemede, ibra kararları alınırken yasal oy çoğunluğunun sağlandığı, yöneticilerin ibra kararlarında oy kullanmadıkları tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti marifetiyle yapılan tetkiklerde, davalı kooperatif ile bağlantılı olduğu söylenen dava dışı SS… KYK, SS … KYK ve SS … KYK’nin farklı tarihlerde kuruldukları, farklı sayı ve nitelikli üyeliklerinin bulunduğu, Ticaret Sicil kayıtlarında farklı merkez adreslerinin yazılı olduğu tespit edilmiştir. Anılan kooperatifler arasında bağlantı bulunduğuna yönelik iddialar yerinde görülmemiştir.
Nizalı genel kuruldan önce 29.06.2014 tarihinde toplantı yapılmasına ilişkin çağrı yapıldığı ancak toplantının icra edilemediği bildirilmiş ise de, anılan olayların niza konusu edilen genel kurulun geçerliliğine bir etkisinin olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Davalı kooperatifin 10.10.2012 ve 12.12.2012 tarihinde ikili ve üçlü anlaşmalar yaptığı, bu anlaşmalara istinaden 1.100.000,00TL’ye örnek daire yaptırıldığı, 16.01.2013 tarihli tutanakla örnek dairenin müteahhit …Ltd. Şti.’ne devir edildiği ve müteahhitten 820.000,00TL’lik senet alındığı, senedin icra takibine konu edilmesi neticesinde icra takibine itiraz edildiği ve neticesinde dava açıldığı, ortakların bu yollarla mağdur edildiği, davalı kooperatif yöneticileri ile müteahhit şirketin sahibi …’ın ticari ilişkide bulunduğu, bir kooperatif dairesinin 215.000,00TL’ye ikmal edilebileceğinin taahhüt edildiği iddiaları yönünden yapılan tetkikte; davalı kooperatif ile dava dışı yüklenici ….Ltd. Şti. ve arsa sahibi SS … KYK arasında 10.10.2012 tarihinde ön protokol düzenlendiği, protokolün konusunun, mülkiyeti SS … KYK’ye ait bulunan arsa üzerine müteahhit …Ltd. Şti. tarafından inşası düşünülen toplam 303 adet konut yapımı için gerekli şartlar oluştuktan sonra imzalanacak olan “düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi”nin temel esaslarını belirlemek ve mania onayı çıkıncaya kadar ön hazırlıkların yapılmasını sağlamak olduğu, tarafların mania planının onaylanmasını ön koşul saydıkları, ön koşul yerine gelmezse 10.10.2012 tarihli (ön) protokolün geçersiz olacağını kabul ettikleri, protokolde taraflara verilecek dairelerin belirlendiği, ayrıca protokolde tarafların haklarınında yazılı olduğu, müteahhit tarafından yapılacak bir adet örnek dairenin niteliklerinin de belirlendiği, mania planının onayına ve noterden sözleşme yapımına kadar yapılacak tüm masraflar ve örnek daire harcamalarının ….Ltd. Şti. tarafından karşılanacağı, mania planının onaylanmaması halinde sözleşmenin hükümsüz hale geleceği, tarafların birbirlerinden talepte bulunamayacaklarının bildirildiği, 12.12.2012 tarihinde ise davalı ile müteahhit olan ….Ltd. Şti. arasında sözleşme imzalandığı, arsa sahibi SS … KYK’nin mülkiyetindeki taşınmazlar üzerine yapılacak konutların devrine ilişkin olduğu, burada sözleşmeye konu her bir bağımsız bölümün satış bedelinin anahtar teslimi 220.000,00TL olarak belirlendiği, bu sözleşmenin 10.12.2012 tarihli ön protokole dayalı olarak imzalandığı, taraflar arasında düzenlenen devir teslim tutanağı ile işin müteahhitte teslim edildiği, işe başlamadan önce müteahhitten verebileceği zararlara karşılık 01.06.2013 vadeli 820.000,00TL bedelli bono alındığı hususları tespit edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 10.10.2012 tarihli ön sözleşmenin dava dışı SS … KYK’ne ait olan arsalar üzerine ….Ltd. Şti. tarafından yapılacak konutlar için taraflar arasında imzalanması düşünülen “düzenleme
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

şeklinde gayrimenkul satış vadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin” temel esaslarını belirlemeye yönelik olup, davalı kooperatifin zararına olabilecek, onu yükümlülük altına sokabilecek bir hüküm içermediği görülmüştür. Yine ön protokolün 5. maddesinde, örnek daire harcamalarının tamamen müteahhit firma tarafından karşılanacağı belirtilmiş olmasına rağmen, sözleşmenin diğer hükümler kısmında, müştereken bir adet örnek daire yapılacağı hükmüne yer verilmiştir. Buradan, örnek daireye ilişkin masrafların birlikte karşılanacağı anlaşılmaktadır. Kooperatif ile müteahhit arasında 12.12.2012 tarihli sözleşme yapıldıktan sonra kooperatifin muhtemel zararlarına karşılık yukarıda açıklanan 820.000,00TL bedelli bono alınmış, sözleşmenin feshinden sonra senet bedelinin 290.000,00TL’lik kısmı tahsil edilmiş, bakiyesi olan 530.000,00TL’lik kısmı içinde icra takibi başlatılmış, borçlu, … Asliye Ticaret Mahkemesinde, iş bu senetten dolayı borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açmıştır. Tüm bu yapılan işlemlerin değerlendirilmesinde, anılan 10.12.2012 ve 12.12.2012 tarihli sözleşmeler ve fesih işlemleri neticesinde kooperatifin zarara uğratılmadığı, teminat olarak alınan senedin tahsili için icra takibi girişimlerinin bulunduğu görülmüştür. Bilirkişi marifeti ile yapılan tespitte; ortaklar için yapılacak konutun maliyetinin 219.661,20TL olarak hesaplandığı görülmüş, bu miktarın sözleşmede yazılı olan 220.000,00TL ile örtüşmesi karşısında, kooperatif ortaklarının zararına bir durum olmadığı anlaşılmıştır.
Kooperatifin genel yönetim giderlerinin 2012 yılına nazaran 2013 yılında önemli bir miktarda artış gösterdiği açık olmakla birlikte, bu durumun kooperatifin 2012 yılında kurulup devam eden 2013 yılında faaliyetlerinin artması neticesinde masraflarınında buna bağlı olarak artmasından kaynaklandığı, burada kooperatifin yöneticilerine atfedilecek kusurlu bir eylem neticesinde kooperatif masraflarının arttırıldığına yönelik bir durumun tespit edilmediği görülmüştür.
31.12.2013 günlü ayrıntılı bilançoya göre iş avansları tutarının 604.778,57TL olduğu, bu rakamın 496.412,89TL’sinin yönetici … üzerinde göründüğü, anılan tutarın örnek daire, satış ofisi ve bunların tefrişinde harcandığı, yapılan harcamalar karşılığında müteahhitten 820.000,00TL tutarında senet alındığı, senedin 290.000,00TL’lik kesiminin tahsil edildiği, kalan kesim için 3 adet kooperatif hissesinin devir alındığı, bu paralelde söz konusu tutarın zimmet olarak nitelenmesinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.
Davalı kooperatif tarafından ortaklara yapılan ödeme tutarının 549.000,00TL olarak gözüktüğü, toplam ödemenin 562.500,00TL olduğu, aradaki fark olan 13.500,00TL’nin fazla ödemesi olan ortak …’a yapılan ödemeye ilişkin olduğu, bu durumda, iddiaların aksine, ayrılan ortaklardan isteyenlere aidat iadelerinin yapıldığı kanaatine varılmıştır.
Yönetim kurulu faaliyet raporlarında, kooperatifin yöneticileri hakkında başlatılan hazırlık soruşturması ve açılan ceza davası ile hukuk davaları hakkında bilgi verilmediği ileri sürülmüş ise de, 21.12.2014 tarihli genel kurulun 01.01.2013 tarihi ile 31.12.2013 tarihi dönemini kapsadığı, anılan tüm hazırlık soruşturması, ceza davası ve hukuk davalarının 2014 yılından itibaren açılmaya başladığı, bu durumda, faaliyet raporunda yer almamasının doğru olduğu, mevcut yönetim kurulunun ve denetim kuruluna atfedilecek bir kusur bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde yazılı iddialarla yapılan suç duyurusu neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin …E. ve …E. da “Kooperatif Hakkında Yanlış Bilgi
Vermek, Zimmet, İrtikap ve 1163 Sayılı Kanuna Muhalefet Etmek” suçlarından davalı kooperatif yöneticileri hakkında kamu davası açıldığı, …E., dosyasının …E. dosya ile birleştirilmesi neticesinde yapılan yargılamada, …E., …K. sayılı ilam ile sanıkların beraatlerine karar verildiği görülmüştür.

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Taraflar arasında akdedilen 10.12.2012 tarihli ön sözleşmenin arsa maliki kooperatif tarafından fesh edildiği, müteahhit firma tarafından işin bir başka şirkete 2.600.000,00TL karşılığında devir edilip, davalı kooperatifin zarara uğratıldığı hususunda iddiayı teyit eder hiç bir delil sunulmadığı gibi, bilirkişiler marifeti ile yapılan tetkiklerde, bir veriye ulaşılamamıştır. Bu durumda anılan iddiaların ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu genel kurulda,….Ltd. Şti. ile olan ticari ilişkinin yeterince görüşüldüğü, yönetim ve denetim kurulu raporlarının yeterli açıklıkta düzenlendiği, bilanço ve gelir/gider tablosunun muhasebe kural ve uygulamalarına uygun düzenlendiği, kooperatif hesaplarında görünen avansın, örnek daire, satış ofisi ve bunların tefrişi için harcandığının anlaşıldığı, karşılığında müteahhitten 820.000,00TL tutarında senet alındığı, senet bedelinin 290.000,00TL’lik kısmının tahsil edildiği, kalan kısım için söz konusu şirketten 3 adet kooperatif hissesinin alındığı, dolayısıyla zimmete geçirilen bir tutardan söz edilmesinin mümkün olmadığı ve kooperatif zararının bulunmadığı, bu paralelde ortakların verdiği ibra kararının mevzuat hükümlerine ve iyi niyet esaslarına uygun düştüğü anlaşıldığından, buna yönelik alınan ibra kararlarının iptali istemi ile açılan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi. 21/03/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı