Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/333 E. 2018/653 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2015/333 Esas – 2018/653
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2015/333
KARAR NO : 2018/653

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA :ANONİM ŞİRKET FESHİ/ORTAKLIKTAN ÇIKMAYA İZİN – ORTAKLIK PAYININ ÖDENMESİ
DAVA TARİHİ : 21/05/2015
KARAR TARİHİ : 31/10/2018
K.YAZIM TARİHİ : 19/11/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmanın uzun yıllardır ortağı olduğunu, şirketin içinde bulunduğu ticari durumun iyileştirilmesi ve kâr edilmesi amacıyla aile bireylerine ait hisselerin %60 kısmının 2008 yılında …’a %50, …’e %5 ve …’e % 5 olmak üzere devredildiğini, satıştan elde edilen gelirin şirket kasasına konulduğunu ve müvekkili ile aile bireylerinin satıştan bir pay almadıklarını, 2009 yılında davalı şirket yönetim kurulu başkanı …’ın şirket hisselerinin %30’unu …. firmasına devrettiğini ve … ailesinin hisselerinin %20’sini devretmesini talep ettiğini, söz konusu satıştan elde edilecek tutarın … ailesinin şirkete ve diğer kurum ve kişilere olan borçlarını ödemeye yetmediği ve dağıtılabilir kâr olmasına rağmen 2008 yılı kârının dağıtılmaması nedeniyle müvekkilinin hisse devrini mecburen ve şartlı olarak kabul ettiğini, 23.07.2009 tarihinde gerçekleşen anlaşma ile müvekkilinin davalı şirket bünyesindeki payının %19,20 olarak neticelendiğini, müvekkilinin halen davalı şirkette bu oranda ortak olduğunu, şirket hesaplarının kontrolü için özel denetçi atanmasını talep ettiğini, ancak bu talebinin kabul edilmediğini, şirketin çoğunluk hissedarı olan … ve … azınlık hissedarlarının birlikte bir güç oluşturarak şirketi istedikleri gibi yönetebilmek ve …’ın diğer şirketlerine haksız avantaj ve örtülü
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

kazanç sağlamak üzere birlikte haraket ettiklerini belirterek, haklı sebeplerin gerçekleştiği iddiasıyla şirketin feshine karar verilmesini, bu mümkün görülmezse, belirlenecek ortaklık payının kendisine ödenerek şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirkete karşı ithamlarının tamamının yargılaması devam eden davalar kapsamında olduğunu, davacının bu davalardan lehine bir hüküm aldığını ve şirketin bu mahkeme kararlarını uyguladığını, davacının her genel kurulda yapmış olduğu itiraz doğrultusunda TTK’un 420. Maddesi gereği bilanço görüşmelerinin ertelendiğini, müvekkili şirketin kar dağıttığını ve davacıya da hissesine düşen oranda kar payı verildiğini, davacının şirket içindeki hissedarları her süreçte bilgilendirildiğini, davacının denetim taleplireni ilişkin olarak hem kendisi tarafından tayin edilen denetim şirketine hem de genel kurul tarafından tayin edilen bağımsız denetim şirketine denetim yaptırıldığını, davacının geçmişte genel kurul kararlarına karşı dava açma hakkını kullandığını, mahkemece verilen kararlarda müvekkilinin haklılığının ortaya çıktığını, davacının her türlü yasal hakkını kullandığını, müvekkili tarafından hiçbir engellemeyle karşı karşıya kalmadığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Davalı şirketin defter ve kayıtları, taraflar arasında mahkememizde görülen dava dosyaları, 14.07.2016 tarihli birinci bilirkişi kurulu raporu, 07.03.2017 tarihli ek rapor, rayiç değer tespit raporları, 16.04.2018 tarihli ikinci bilirkişi kurulu raporu, 25.06.2018 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, haklı sebeplerin gerçekleştiği iddiasıyla anonim şirketin feshi, olmadığında şirket ortaklığından çıkma talebine izin verilmesi istemine ilişkindir. (TTK m. 531)
Davacı, davalı şirketin kar dağıtımının yapılmadığını, haklı taleplerinin şirket yönetimince karşılanmadığı, şirketin sürekli borç altına sokulduğu, yönetimini kendisine hasmane davrandığı, 19.07.2012 tarihli genel kurulda haksız ve hasmane tutumla yalnız kendisinin ibra edilmediğini, şirketin denetimine izin verilmediğini, yönetimdeki ortakların kendilerine haksız kazanç sağladıkları iddialarının (haklı sebeb olarak) ileri sürerek, davalı şirketin feshine karar verilmesini, bu mümkün görülmezse, belirlenecek ortaklık payının kendisine ödenerek şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep etmiştir.
Tarafların bidirdikleri deliller toplanmış, davalı şirketin kayıtları üzerinde fesih ve ortaklıktan çıkma talebi yönünden haklı sebeplerin gerçekleşip, gerçekleşmediğinin tespiti bakımınndan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının, davalı şirkette %19.18 oranında sermayeye sahip olduğu, TTK’un 531. maddesinde açıklanan oranda sermayeye sahip olduğu, neticesinde anonim şirket fesih istemiyle dava açabileceği belirlenmiştir.
Bilirkişi kurulu marifetiyle yapılan inceleme neticesinde; azlık haklarının ihlali sayılacak şekilde yönetim kurulu başkanına yüksek ücret ödendiği, yönetim kurulu başkanına ait bir şirkete fahiş sayılabilecek tutarlarda satış ve danışmanlık bedeli verildiği, 2009 yılından itibaren davalı şirketin dağıtabileceği kar payının bulunduğu, 2015 yılı sonu itibariyle davalı şirketin dağıtılabilir kar toplamının 1.342.698,90TL ettiği, bu miktarın %30-50 arasında bir kısmı ortaklara dağıtacak durumda olduğu, davacının bu nedenle mahkememizin 2015/213 esasında dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde kesinleşen 2015/213E., 2016/243K. sayılı ilamla davacının 302.823,83TL kar payı alacağının bulunduğunun belirlendiği, taraflar arasında mahkememizin 2015/213E., 2016/243K; 2014/503E., 2016/319K; 2012/290E., 2013/218K; 2012/294E., 2013/313K. sayılı dosyalarında davalar bulunduğu, dosya kapsamından taraflar arasında niza oluştuğunun ve iddialarda da yer verildiği üzere davalı şirket yönetiminin davacıya karşı olumsuz bir tutum takındığı, bu durumun şirket ortaklağını çekilmez kıldığı, tüm bu tespitler neticesinde
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

TTK’un 531. maddesinde açıklanan haklı sebebin fesih yönünden gerçekleştiğinin kabulünün gerektiği, ancak şirketin aktif büyüklüğü ve karlılık oranları nazara alındığında yasada açıklanan (davacı) pay sahibinin şirket ortaklığından çıkarılmasına izin vermenin daha makul bir çözüm olacağını kabul etmek gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının payının gerçek değerinin tesbiti amacıyla uzman bilirkişi kurulu oluşturulmuş, şirketin tüm borçları belirlenmiş, malvarlığı ile şirketin değeri ve neticesinde davacı payının karar tarihine en yakın tarihdeki (gerçek) değerinin belirlenmesi cihetine gidilmiştir.
Dosyaya giren 25.06.2018 tarihli raporla davacı şirketin rayiç değerleri esas alınarak hesaplanan öz varlık toplamının 24.264.972,81TL ettiği, davacının şirketteki % 19.18 hisse oranı nazara alındığında talep edebileceği pay bedelinin 4.654.021,78TL olduğu belirlenmiş, bu miktar davacı yararına hüküm altına alınmıştır.
Toplanan delillerin değerlendirilmesi neticesinde, davacının, davalı şirket ortaklığından çıkma ve belirlenen ortaklık payının kendisine ödenmesi istemi kabul edilmiş, buna ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …A.Ş.’nin feshi isteminin REDDİNE,
2-Davacı Sevgi …’in davalı …A.Ş.’nin ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ve ayrılma payının tahsili istemlerinin KABULÜNE;
a)Davacının, davalı …A.Ş. Ortaklığından çıkmasına izin verilmesine,
b)Davacının çıkma payı olarak 4.654.021,78TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 317.916,23TL karar ve ilam harcından 27,70TL peşin harcın ve 79.491,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 238.397,53TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 27,70TL peşin harç, 27,70TL başvuru harcı, 4,10TL vekalet harcı ile 79.491,00TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 79.550,50TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 163,20TL tebligat ve posta gideri ile 10.600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 10.763,20TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 111.740,22TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.31/10/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı