Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/612 E. 2019/815 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/612 Esas – 2019/815

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2014/612 Esas
KARAR NO : 2019/815

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/12/2014
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
K.YAZIM TARİHİ : 09/01/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 21/10/2014 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki davalı şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın Etimesgut İstasyon caddesini takiben 1464. cadde ışıklı kavşağına geldiğinde yaya geçidinden geçmeye çalışan müvekkiline çarparak yaralanmasına sebep olduğunu, müvekkilinin kazanın hemen ardından olay yerine gelen acil ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldığını ve müvekkilinin geçirmiş olduğu travma ve vücudundaki diğer yaralanmalar nedeniyle günlerce hastanede kaldığını, müvekkilinin tedavi süresince birçok masraf yaptığını ancak bu masrafların hiçbir şekilde tarafina ödenmediğini, kaza sebebi ile maddi anlamda zor durumda kalan müvekkilinin hastane masrafları, hastaneye ulaşım masraflarını karşılayamaz duruma geldiğini, psikolojik olarak da zor günler geçiren müvekkilinden ne araç sürücüsü ne de araç sahibinin bir özür dahi dilemediklerini geçmiş olsun bile demediklerini, müvekkilinin manevi açıdan yıpranarak kazanın etkisi ile tedirginlik başladığını ve psikolojik olarak olayın yansımalarını unutamadığını, müvekkilinin kazanın ardından dişçi yardımcısı olarak çalıştığı işine uzun süre devam edemediğini bu nedenle de maddi ve manevi olarak oldukça yıprandığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 15/02/2016 tarihli dilekçesi ile 3.000,00 TL tutarındaki maddi tazminat taleplerinin; 1.500,00 TL sinin geçici işgöremezlik tazminatına, 1.500,00 TL sinin ise sürekli işgöremezlik tazminatına ilişkin olduğunu belirtmiştir.
Davacı vekili 21/011/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve geçici işgöremezlik tazminatı talebini 2.513,86 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … vekili; 21/10/2014 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki araç ile İstasyon Caddesi Eryaman Tren İstasyonu karşısı, Sincan istikametine giderken ışıklı kavşağa geldiğinde sarı ışık yanıp sönerken birden yola sol taraftan davacının çıktığını, müvekkilinin kornaya basarak sağ tarafa doğru yayaya çarpmamak için manevra yaptığını, yayanın da sanki kornayı duymamış gibi kafasında kapşonu olduğu için büyük ihtimalle aracı görmeden müvekkilinin manevra yaptığı sağ tarafa doğru geçmeye devam ettiğini, müvekkilinin aracın sol tarafı ile kastı olmaksızın istemeden çarpmak durumunda kalarak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazada yayanın kusurunun bulunduğunu, yayanın özellikle taşıt trafiği yoğun olan sürekli araçların seyir halinde olduğu bir yolda karşıdan karşıya geçerken kontrolsüz bir şekilde yola fırladığını bu nedenle meydana gelen kazada yayanın asli kusurunun bulunduğunu, müvekkilinin ise tamamen kusursuz olduğunu, müvekkilinin aracının kaza esnasında hızlı olmadığını ve hızının yasal sınırlar içerisinde bulunduğunu, kazanın oluşumunun tamamen yayanın dikkatsizliği sonucu olduğunu, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olamayacağını dolayısıyla davacının talep ettiği manevi tazminatın fahiş olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili; … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili şirket nezdinde igortalı bulunduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kaza tarihi itibariyle müvekkili şirketin poliçe limitinin 268.000,00 TL olduğunu, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin ancak gerçek ve doğrudan olan zarar kalemleri için teminat verdiğini, davacının taleplerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, davacının tedavi giderlerine ilişkin taleplerine yönelik müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının bu giderlere ilişkin talepte bulunması gereken tarafın SGK kurumu olduğunu, müvekkili şirketin ilgili kanun hükümleri kapsamında üretilen trafik poliçelerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna prim aktarımı işlemlerine başladığını, yasal mevzuat gereği aktarımın devam etmekte olduğunu, bu sebeple de müvekkili şirketin tedavi giderleri ve tedavinin devamı niteliğinde sayılan geçici iş göremezlik tazminatına yönelik olarak bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin davadan önce temerrüde düşürülmediğini ve müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulabileceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, SGK kayıtları, davacıya ait maluliyet raporu, 02/05/2016 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 15/11/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
21/10/2014 tarihinde, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalıya zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı otomobili ile İstasyon Caddesini takiben Etimesgut istikametinden Sincan istikametine seyir halinde iken, olay mahalli 1464 cadde kavşağına girişte kavşakta bulunan ışıkların fasılalı olarak yandığı ve kendisine sarı fasılalı ışığın yandığı sırada, kavşak girişinde karşıdan geçen davacı yaya …’a çarpması neticesinde, dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Bu kapsamda davacı tarafından, kusurlu sürücü ve aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden talepte bulunmuştur.
Davacının zararının tespitine yönelik olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı nın 13/06/2019 tarihli maluliyet raporunda; davacının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alındığında vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, dokuz ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı belirtilmiştir.
Kusur ve sorumluluğun belirlenmesine yönelik olarak alınan 02/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın fasılalı yanan sarı uyarı ışığa rağmen gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek yolu karşıdan karşıya geçen yayaya çarpması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/c-d, 52/a ve 74. maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle olayda %75 oranında asli kusurlu olduğu, davacı …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 68/b-3 maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi orta refüjden yolu kontrol etmeksizin karşıya geçmesi nedeniyle %25 oranında tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Tazminat miktarının hesabına yönelik alınan bilirkişi raporunda ise, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 268.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 17/12/2014 dava tarihinde temerrüdünün oluştuğu, davacı …’ın Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 13/06/2019 tarihli raporda, davacının 21/10/2014 tarihinde yaralanması neticesinde, vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği tespit edildiğinden, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan herhangi bir maddi zararının bulunmadığı, geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının ise 2.513,86 TL olduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına, yukarıdaki açıklamalara ve toplanan delillere göre; davacının %25 oranda kusurunun bulunduğu kaza neticesinde yaralanması nedeniyle davalıların zarardan davalı sürücünün kusuru oranında sorumlu olmaları nedeniyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile davacının kalıcı iş göremezliğinin bulunmaması nedeniyle bu kalem istemin reddine karar verilmiştir.
Öte yandan; dava konusu kaza nedeniyle davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlığındaki bozulma, yaşı, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olaydaki kusur durumu, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-A-Davacının 2.513,86 TL geçici iş göremezliğe ilişkin maddi zararının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmedilen alacağa davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı yönünden olay tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
B-Davacının kalıcı işgöremezliğe ilişkin 1.500,00 TL tazminat talebinin reddine,
2- 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 171,72 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 10,24 TL harç ile 45,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 116,48 TL karar ve ilam harcının davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 38,96 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 10,24 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 45,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 84,24 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 28,18 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 2.513,86 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
d-Reddedilen maddi tazminat talebi bakımından, davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 17,07 TL harcın mahsubu ile bakiye 324,48 TL karar ve ilam harcının, davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 17,07 TL peşin harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 323,75 TL tebligat ve posta gideri ile 950,00 TL bilirkişi ücreti, 400,00 TL adli tıp muayene ücreti ile 150,00 TL Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan muayene ücreti olmak üzere toplam 1.823,75 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.520,25 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 508,61 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/12/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı