Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/213 E. 2020/592 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2014/213 Esas – 2020/592
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2014/213
KARAR NO : 2020/592

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Ortaklıktan Çıkmaya İzin Verilmesi/Çıkma Payı Alacağı
DAVA TARİHİ : 25/04/2014
KARAR TARİHİ: 18/11/2020
K.YAZIM TARİHİ : 20/11/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 2000 payla %23,7S hissedarı olduğunu, müvekkilinin diğer hissedarlardan biri olan …’ın eski eşi olduğunu, eşlerin 11.12.2013 tarihinde boşandıklarını, boşanmadan sonra eski eşi tarafından şirkete girmesi tehditle engellendiğini, diğer ortakların da onunla birlikte hareket ettiğini, 01.04.2014 tarihinde müvekkilinin diğer ortak … tarafından darp ve tehdit edilerek şirketten zorla dışarı atıldığını, buna ilişkin olarak müvekkilinin Kazan Polis Merkezi’nden adli tabip raporu alındığını, olayın müvekkilin şikayeti üzerine Kazan Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildiğini ve … soruşturma numarasıyla soruşturma başlandığını, dava dışı hissedarlar olan … ve …’nun aynı zamanda şirkette müdürlük görevini yürüttüklerini, bu kişilerin şirket tahsilatlarını kendi şahsi hesaplarına yapılmasını sağladıklarını, … Bank … Şube ve … Bankası … Şubesinde bu kişiler adına bulunan hesaplara yüklü miktarlarda tahsilat ve şirket parası bulunduğunu, şirket müdürü yetkilerini aşarak şirkete ait taşınmazları diğer ortaklar zararına iktisap edecek şekilde sattığını ve bu noktada yetkilerini aştığını, bilançoya ilişkin hileler de çok açığa çıkmasa da müvekkilinin bu durumları açıkça bilen kimse olduğunu belirterek, müvekkilinin davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine, ortaklık ayrılma payının tespitiyle../..
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…fazlaya ilişkin olarak haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL çıkma payının müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 12.10.2020 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin davalı firmadan ayrılma payına ilişkin 10.000,00TL’lik taleplerini, dosyada alınan 14.09.2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda 371.262,40TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının …’dan boşanmanın akabinde darp edilerek kovulduğu yönündeki iddiasının gerçek olmadığını, davacının daha önceden şirkette çalıştığını, anlaşmalı boşanmadan sonra kendi isteğiyle şirketten ayrılmayı düşündüğünü, davacının kendisine bilgi ve belge verilmediği yönündeki iddialarının da gerçeği yansıtmadığını, talep üzerine derhal ve noter marifetiyle bir kısım belgelerin kendisine ulaştırıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, tapu kayıtları, Vergi Dairesi kayıtları, Ankara … Aile Mahkemesine müzekkere yazılarak 2013/1374 esas 2013/1254 karar sayılı dava dosyası, tanık beyanları, Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığının … hazırlık sayılı dosyası, mahallinde yapılan keşif, mahkememizin 2017/95 esas sayılı dosyası, mahkememizin 2016/115 esas sayılı dosyası, 19.11.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 20.04.2020 tarihli birinci ek rapor, 18.09.2020 tarihli ikinci ek rapor, 23.09.2016 tarihli rayiç değer tespitine ilişkin bilirkişi kurulu raporu, ıslah dilekçesi ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, limited şirket ortaklığından haklı sebeplerin gerçekleştiği iddia edilerek çıkma kararı verilmesi ve ayrılma payının kendisine ödetilmesi istemine ilişkindir.
6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’nda olduğu üzere 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda da limited şirket ortaklığından çıkmaya ve çıkarılmaya ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Limited Şirketlerde esas sözleşmede ortaklıktan çıkma için hüküm bulunsun veya bulunmasın haklı sebeplerin varlığı halinde ortak şirketten çıkarılmasına müsaade edilmesini veya şirketin feshini mahkemeden talep edebilir. (6102 sayılı TTK m. 638/2)
Somut olayda, davalı şirketin esas sözleşmesinde çıkma ve çıkarılmaya ilişkin özel düzenlemeler bulunmadığından, bu konuda 6102 sayılı TTK hükümleri uygulanacaktır. 6762 sayılı TTK’da olduğu gibi 6102 sayılı TTK’da da “haklı sebeplerin nelerden ibaret olduğuna değinilmemiştir. Bu nedenle, çıkma isteğinde bulunan ortağın öne sürdüğü sebebin gerçekten var olup olmadığını yahut haklı olup olmadığını mahkeme kararlaştıracaktır. (Yargıtay 11.HD 22.11.2001)
Haklı sebep genel anlamda, ortaklık ilişkisinin devamını olanaksız kılan bir durumdur. Bu durum ortaklık işlerinden ya da ortakların kişisel ilişkilerinden kaynaklanmış olabilir. Durumun meydana gelmesinde çıkacak olan ortağın kusurunun bulunup bulunmadığı da çıkma hakkının kullanılması açısından önemli değildir. TTK da haklı nedenler düzenlenmemiştir. Haklı sebep, objektif iyiniyet kuralları uyarınca ortaklık ilişkisinin ve akdinin devamını olanaksız kılan bir hukuki olaydır. Haklı sebep ortaklık ilişkisinden doğmuş olabileceği gibi ortaklık ilişkisi dışında kişisel ilişkiden de doğmuş olabilir, önemli olan husus, böyle bir olayın ortaya çıkması durumunda ortaklık ilişkisinin devamının objektif olarak çekilmez bir hal teşkil etmesidir. (Bkz. Pulaşlı, Haşan; Şirketler Hukuku, s. 483) Burada, TTK m.l87’den yararlanmak mümkündür. TTK m.187, şirketler hukuku alanında haklı nedeni düzenleyen genel hüküm olarak kabul edilmektedir. (Bkz. Yrg. HGK, E. 1998/11-291, K. 1998/293, T.22.4.1998; Eda Giray, Limited Şirketin Haklı Nedenle Feshi ve Yargıtay’ın Yaklaşımı, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:6 Sayı:12 Güz 2007/2 s. 195-218 ). Anılan maddede haklı sebep; “şirketin kuruluşunu sağlayan fiili veya şahsi niteliklerin, şirket maksadının gerçekleşmesini imkânsız kılacak veya…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…güçleştirecek surette ortadan kalkmış olması” şeklinde tanımlanmış ve ömeklendirilmiştir. Haklı sebep, her somut olayda farklı şekilde tanımlanabilir. Fakat nasıl tanımlanırsa tanımlansın varlığı halinde taraflar için sözleşmenin devamının çekilmez olması ve sözleşmeyi devam ettirmelerinin kendilerinden beklenemeyecek olması şarttır.
Dava konusu olayda davacı şirket ile şirketin hâkim ortağı ve yöneticisi ve aynı zamanda eski eşi … arasında tartışmaların olduğu özellikle boşanmadan sonra bu tartışmanın arttığı, 01.04,2014 tarihinde … … ın davacı ile kavga ettiği ve tanık beyanlarına göre de davacıya hakaretvari sözler söylediği ve davacıyı tehdit ettiği anlaşılmaktadır. Yine aynı gün davacının … Kazan Devlet Hastanesinde eski eşinden tokat yediği şikâyetiyle muayene olduğu ve yapılan muayenesinde vücudunun değişik yerlerinde kızarıklık olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca davacının darp nedeniyle … hakkında şikayetçi olduğu ve şikayet üzerine Kazan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Sor. Numarasıyla soruşturma başlatıldığı da tespit edilmiştir. Yine davacı tanıklan davalı şirket idarecilerinin şirketle ilgili bazı bilgilerin kasıtlı olarak davacıdan gizlendiğini ifade etmiştir.
Belirtilen nedenlerle şirket ortaklan arasında uzun süreden beri ciddi anlaşmazlıkların bulunduğu, özellikle boşanma olayından sonra ortakların bir araya gelemedikleri anlaşılmaktadır. Davalı vekili her ne kadar şirket içindeki huzursuzluğun ve ortaklar arasındaki kişisel güvenin ortadan kalkmasının gerçek sorumlusunun davacı olduğunu iddia etmiş ise de, tanık beyanları bunun aksini ispatlamaktadır. Ayrıca haklı sebep genel anlamda, ortaklık ilişkisinin devamını olanaksız kılan bir durumdur. Bu durum ortaklık işlerinden ya da ortakların kişisel ilişkilerinden kaynaklanmış olabilir. Durumun meydana gelmesinde çıkacak olan ortağın kusurunun bulunup bulunmadığı da çıkma hakkının kullanılması açısından önemli değildir. Özellikle dava konusu şirkette olduğu gibi az sayıda ortaktan oluşan şirketlerde pay sahipleri arasındaki anlaşmazlık ve güven ilişkisinin zedelenmesi sonucunda şirket amacının gerçekleşmesi güçleşebilir hatta imkânsız hâle gelebilir. Pay sahibini pay sahibi olmaya yönelten nedenlerin ortadan kalktığı ve şirketin amacına ulaşmayı önemli ölçüde güçleştiren koşullann ortaya çıktığı bir durumda, pay sahibinden şirkette kalmasını beklemek dürüstlük kurallarıyla bağdaşmaz. Bu nedenle, şirket ilişkisinin sürdürülmesinin pay sahibinden beklenilemeyeceği durumlarda, şirketten çıkma hakkı tanımak, pay sahipleri arasındaki çatışmaların önlenmesine ve şirket amacının gerçekleşmesine önemli bir katkı sağlayacaktır. Bir başka ifadeyle, şirketin gidişatından hoşnut olmayan, şirket yönetimi ve diğer ortaklara olan güvenini yitiren bir ortağı, şirkette kalmaya zorlamak, şirketin menfaatine uygun bir çözüm değildir. (Bkz. Karasu, Rauf; Anonim şirketlerde Emredici Hükümler İlkesi, Ankara 2015,2. Bası, s. 194 vd)
Bu itibarla, davacının haklı nedenle davalı şirketten ayrılma hakkının olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer alan tabloda da görüleceği üzere, davalı şirket sermayesinin 40.000 pay karşılığı 1.000.000,00 TL olduğu, davacı …’mn davalı şirket nezdindeki hissesinin 1.900 paya karşılık 47.500,00 Tl. olduğu, bunun şirketin toplam sermayesinin %4.75 oranına isabet ettiği görülmektedir.
Şirket ortağının ortaklık payının hesabı karar tarihine en yakın tarihteki güncel şirket ticari kayıtlarının esas alınmasını gerektirmektedir. Nitekim, Yargıtay II. HD’nin 2005/12294 E. 2006/12821 K. Sayılı ve 05.12.2006 Tarihli İlamına göre; “Dava, TTK’nın 551/2 maddesi hükmü uyarınca limited şirket ortağının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine ve ortaklık payının tahsiline ilişkindir. Ortağın limite d şirketten çıkmasına izin verilmesine ilişkin mahkeme karan inşat nitelikte olduğundan karar tarihinde hüküm ifade eder. Bu durumda, çıkarılan ortağın sermaye payı hesaplanırken şirketin hüküm tarihine en yakın bir tarihteki sermayesinin rayiç değerinin belirlenmesi ve dolayısıyla davacının tasfiye payının da bu tarihe göre hesaplanması gerekecektir ” şeklindedir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yine, Yargıtay 11. H.D. nin 2005/2171 L. 2006/2417 K. sayılı kararında “Şirketten çıkma kararı ınşai nitelikte bir karar olmakla, mahkemece, davacının karar tarihine en yakın tarih itibariyle rayiç değerlere göre hesap edilen çıkma payı ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren temerrüt faizine hükmetmek gerekirken, yazılı olduğu şekilde dava tarihi itibariyle ortaklık payını hesaplayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece, davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılarak, şirketin karar tarihine en yakın tarih itibariyle net malvarlığının ve buna göre davacının hissesinin haiz olduğu değerin saptanması ve buna göre davacının hissesinin belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken… ” şeklindeki kararıyla, çıkma payının, karar tarihine cn yakın tarihteki şirket malvarlığı gözetilerek hesaplanması gerektiğine hükmetmiştir.
Bu kriterlere göre hazırlanan, denetime elverişli gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişiler … ve …’nun 14.09.2020 tarihli raporlarına göre; şirketin reel özvarhğı üzerinden davacı …’nın davalı şirketteki %4.75 hissesine karşılık gelen ayrılma payının 371.262,40 TL olarak hesaplandığı dikkate alınarak, davacının davasının kabulüne; davacının TTK.nun 638/2 maddesi gereğince davalı … Nak. Loj. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi şirket ortaklığından çıkmasına, davacı ortağın şirket ortaklığından çıkması üzerine payının şirkete aidiyetinin verilen kararın olağan sonucu olması nedeniyle bu hususta ayrıca payların şirkete devrine ilişkin bir hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacı için TTK.nun 641/I.maddesi gereğince hesaplanan 371.262,40 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Limited Şirketinden davacıya ödenmesine, davanın niteliği gereği maktu harç ve vekalet ücreti alınmasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE;
Davacının TTK.nun 638/2 maddesi gereğince davalı … Nak. Loj. Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi şirket ortaklığından ÇIKMASINA,
Davacı ortağın şirket ortaklığından çıkması üzerine payının şirkete aidiyetinin verilen kararın olağan sonucu olması nedeniyle bu hususta ayrıca payların şirkete devrine ilişkin bir hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacı için TTK.nun 641/I.maddesi gereğince hesaplanan 371.262,40 TL ayrılma akçesinin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Limited Şirketinden davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gereken 54,40TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 25,20TL harcın ve 6.170,00TL ıslah harcından mahsubu ile arta kalan 6.140,80TL’nın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 25,20TL peşin harç, 25,20TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 411,60TL tebligat ve posta gideri, 3.400,00TL bilirkişi ücreti, 206,30TL keşif harcı ve 130,00TL keşif aracı ücreti olmak üzere toplam 4.147,90TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2020

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza