Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/204 E. 2018/107 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2014/204 Esas – 2018/107
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2014/204
KARAR NO : 2018/107

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :

DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/04/2014
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
K.YAZIM TARİHİ : 19/03/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının 19/06/2013 günü saat 09.00 sıralarında … plakalı servis aracıyla işine gittiği sırada, en sol şeritten sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen otomobilin ters yoldan gelmesi sonucu sol şeritte bulunan davalı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca çarpmamak için sağ şeride girmeye çalıştığı sırada … plakalı araca sol yanından çarptığını, bu sırada sağ şeritte seyir halinde bulunan servis aracının … plakalı araca çarparak devrildiğini ve meydana gelen kaza nedeniyle servisin içinde bulunan müvekkilinin yaralandığını, davalı …’ın bu kazada tali kusurlu olduğunu, müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararları sigorta şirketi ile müştereken ve müteselsilen kusuru oranında karşılamakla yükümlü bulunduğunu, araç sürücüsü …’ın davacı müvekkili ve birçok kişinin yaralandığı, bir kişinin de öldüğü kazada sevk ve idaresindeki araçla seyir hızını kavşak, mahal ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamadığından ve hız sınırını ihlal etmesinden dolayı tali kusurlu bulunduğunu, kaza ile ilgili başlatılan soruşturma sonucunda da …. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda da davalının taksirle bir kişinin ölmesine ve birden çok kişinin yaralanmasına sebebiyet verdiğinin sübuta erdiğini, davalının kullandığı aracın … poliçe numaralı ZMSS sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigorta altına alındığını, mali sorumluluk sigortası gereğince müvekkilinin uğradığı zarardan davalı … Sigorta A.Ş.’nin de sorumlu bulunduğunu, kaza sonucunda müvekkilinin aldığı darbelerin belinde ve omurgasında yarattığı hasarlar nedeniyle kazadan önce 3.000,00 TL ücretle çalıştığı işini dahi bırakmak zorunda kaldığını, birkaç ay evde dinlendikten sonra bir başka işe başladığını, orada da belinde yaşadığı sıkıntılar nedeniyle çalışamadığını, meslek hayatının sarsıntıya uğradığını, bu nedenle müvekkilinin iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararlarının mevcut olduğunu, müvekkilinin bu kaza nedeniyle ruhsal olarak ciddi yaralar aldığını, kaza anını aklından çıkaramadığını, müvekkilinin rahatlıkla ayağa kalkıp oturamadığını, koşamadığını, bazı ihtiyaçları konusunda ailesine muhtaç olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’tan olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaza tarihinde … plakalı aracı ile orta şeritte seyrederken kendisinin solunda seyreden … plakalı otomobilin sürücüsünün karşı ve ters yönde gelen kırmızı renkli bir aracı fark ederek süratle müvekkilinin önünden en sağa kaçmaya çalıştığını, en sağ şeride geçtikten sonra arkadan gelen ve kazaya karışan davacıya ait … plakalı servis aracını farkettiğini, bocalayarak direksiyon hakimiyetini kaybeden … plakalı otomobilin sürücüsü…’in müvekkilinin aracına arka sağ çamurluktan başlamak üzere sürttüğünü ve sağ ön kapıyı da iyice çökerttikten sonra savrularak şarampole çıktığını, Jandarma tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında müvekkilinin tali kusurlu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin ise kusursuz olarak gösterildiğini, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin olayın mali portresinin kendilerine çıkarılacağını düşünerek anlaştıklarını ve bu şekilde ifade verdiklerini, … plakalı aracın sürücüsü…’in süratinden ve telaşından dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek müvekkilinin aracına çarptığını ve kazanın olmasına sebep olduğunu, bu sebeple…’in tali kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin kullandığı aracın davacının yolcu olarak bulunduğu servis aracına çarpmadığını, temas bile etmediğini, davacının sahibi olduğu 18 kişilik servis aracına 26 kişi almak suretiyle sürat sınırını aştığını, bu nedenle kusursuz olarak nitelendirilmesinin hayrete şayan bulunduğunu, bu otomobilin lastik izlerinden de devrilmesinin çarpma sonucu değil panikleme sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybetme ile aşırı yük ve sürat nedeniyle kazanın oluştuğunu, … plakalı aracın lastik izlerinin servis aracının lastik izlerinin ve devrildiği yerin çok önünde bulunduğunu, devrilmeye çarpmanın neden olmadığını, davacının içerisinde bulunduğu servis aracına herhangi bir aracın çarpmadığını, davalının zararının tamamının müvekkilinden talep edilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin asli kusurlu bulunmadığını, tali kusurlu olduğunun iddia edildiğini, dolayısıyla zararın tamamından da sorumlu olmaması gerektiğini, kusur oranlarının tespit edilip sorumluluk ve zararın buna göre belirlenmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğundan bahisle maluliyet tazminatı talep ettiğini, davacının müvekkili sigortalı şirketin kusurunu ve zararını usulen tespit etmesi ve zararını ispat etmesi gerektiğini, sigortalısının kaza sebebiyle kusurunun tespit edilmesini, ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını, kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacının bağlı bulunduğu sosyal güvenlik kurumunun tespit edilerek mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önleme için kurum tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve maluliyet nedeni ile bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin sorulması gerektiğini, davanın mahiyeti itibariyle öncelikle sosyal güvenlik kurullarınca karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkin olduğunu, eğer ödeme yapılmış ise tazminattan düşülmesini talep ettiklerini, kurum tarafından davacıya gelir bağlanmamış ise bu durumun davacının hakkını doğrudan etkileyeceğinden ilgili sosyal güvenlik kurumuna karşı dava açması gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu bulunduğunu, müvekkili şirkete daha önce başvuru yapılmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde poliçe ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, poliçe teminatının 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96. madde gereğince teminat paylaştırmasının gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi (iş ve güçten yoksun kalma ile tedavi giderleri) ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, 19/06/213 tarihinde davalı sürücü …’ın kusurlu davranışları neticesi meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, iş ve güçten yoksun kaldığını, maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek davalılardan maddi tazminat, ayrıca davalı …’den manevi tazminat talep etmektedir.
Davaya konu trafik kazasıyla ilgili olarak açılan …. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı kamu davası dosyasının bir sureti getirtildikten sonra, söz konusu kazadaki kusur durumunun tespiti bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenip 02/02/2015 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün olayda % 80 oranında asli kusurlu, … plakalı davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan araç sürücüsü davalı …’ın % 20 oranında tali kusurlu oldukları, … plakalı araç sürücüsü… ve … plakalı araç sürücüsü … ile davacının olayda kusurlarının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aynı kazayla ilgili olarak davacı … tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayısına kayden açılan dava dosya kapsamında alınan ve celp edilerek dosyaya kazandırılan 30/06/2014 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu trafik kazasının oluşumunda davacı yolcu ile dava dışı … plakalı araç sürücüsü… ve davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı servis aracı sürücüsü …’nın tamamen kusursuz oldukları, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın % 10, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise % 90 oranında kusurlu oldukları yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Yine aynı kazayla ilgili olarak davacı … tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayısına kayden açılan dava dosya kapsamında alınan ve celp edilerek dosyaya kazandırılan 08/05/2015 tarihli bilirkişi raporu ile 12/06/2015 tarihli ek raporda; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde plakası tespit edilemeyen bordo renkli aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü … ile dava dışı sürücüler … ve…’in kusursuz oldukları yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası kapsamında Adli Tıp Kurumu İStanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan 01/04/2017 tarihli raporda ise olayda davalı sürücü …’ın %10 oranında, plakası belirsiz otomobil sürücüsünün kural dışı hareketlerinin % 90 oranında etken olduğu, sürücüler … ve…’in ise kusursuz oldukları belirtilmiştir.
Eldeki dosya kapsamında alınan rapor ile aynı kazaya ilişkin olarak diğer mahkemelerce alınan kusur raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve kusur durumunun belirlenmesi bakımından dosya Karayolları Trafik Fen Heyetinde görev yapmış üç kişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda; plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün, yönetimindeki araçla bölünmüş yolun aksi yönündeki trafiğe ait yol bölümüne girip ters yönde seyrederek, karşı yönden nizami olarak seyir etmekte olan araçların seyir şeridini kapatmak suretiyle trafiği tehlikeye düşürdüğü, bunun sonucu olarak, seyir yönündeki yol bölümünün sol şeridinde nizami olarak seyreden …’ın, karşısından ters yönden gelen plakası tespit edilemeyen araç ile çarpışmamak için ani sağa manevra yaparak… yönetimindeki araca çarpmasına ve çarpılmanın etkisiyle savrulan… yönetimindeki araca, arkadan sağ şeridi takiben gelmekte olan sürücü … yönetimindeki minibüsün çarparak devrilmesine sebebiyet verdiği, KTK’nun 84/a maddesinde belirtilen kuralı ihlal ettiği ve olayda tamamen kusurlu bulunduğu, davalı sürücü …’in ise yönetimindeki araçla nizami olarak kendi seyir yönünde, bölünmüş yolun sol şeridini takiben seyretmekteyken, böylesi bir tehlikeli durum ile karşılaşabileceğini olay öncesinden düşünmesi ve buna karşı önleyici tedbir alması mümkün görülmediğinden, bir anda karşılaştığı bu tehlikeli durum karşısında, karşıdan ters yönden gelen plakası tespit edilemeyen araç ile çarpışmamak için ani refleks ile sağa direksiyon manevrası yapmasının normal bir davranış olarak değerlendirildiği, bu ani sağa manevrası neticesinde karıştığı trafik kazasında, olayın oluşumu ile illiyetli herhangi bir dikkatsizliği ve tedbirsizliği bulunmadığı kanaatine varıldığı belirtildikten sonra, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün, meydana gelen olayda % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, davalı sürücü … ile dava dışı sürücüler… ve …’nın kusurlarının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacının iş göremezlik durumuyla ilgili olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 13/03/2015 tarihli raporda, davacının 19/06/2013 tarihli yaralanması neticesinde fonksiyonel ve anatomik arıza bulunmadığından vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, iki (2) ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı kanaati belirtilmiştir.
Dosyaya sunulu poliçeden, davalı …’a ait … plakalı aracın davalı … Sigorta Aş nezdinde 26/09/2012-26/09/2013 dönemini kapsar şekilde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu tespit edilmiştir.
Davanın hukuki dayanağını Türk Borçlar Kanunun 49/1. maddesi, 2918 sayılı KTK’nun 85/1. maddesi, ZMSS Genel Şartlarının (01/06/2015 tarihi öncesi yürürlükte bulunan) A.1. maddesi oluşturmaktadır.
Türk Borçlar Kanununun 49/1 maddesinde, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğu öngörülmüştür.
2918 sayılı KTK’nun 85/1. maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
ZMSS Genel Şartlarının A.1. maddesinde ise “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, benimsenen Karayolları Trafik Fen Heyetinde görev yapmış üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen 08/06/2017 tarihli kusur raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının da yaralanmasıyla neticelenen davaya konu 19/06/2013 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığı, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün % 100 oranında (tamamen) kusurlu davranışları neticesinde söz konusu kazanın meydana geldiği, dolayısıyla davalıların davacının zararlarından ötürü sorumluluklarının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, davacının maddi ve manevi tazminat talepli olarak açtığı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 119,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 83,65 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Maddi tazminat talepli dava bakımından, davalıların kendilerini vekille temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat talepli dava bakımından, davalı …’ın kendisini vekille temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/02/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.