Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/185 E. 2021/1056 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/185 Esas – 2021/1056
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2014/185 Esas
KARAR NO : 2021/1056
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/11/2013
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
K. YAZIM TARİHİ: 04/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilinin 08 Haziran 2011 tarihinde davalı … ile Sincan ….Noterliğinin … yevmiye sayılı sözleşmesi ile davalıya ait … plaka sayılı aracı oğlu … için satın aldığını, müvekkilinin 17.400,00.TL satım bedelinin 12.800,00.TL’lik kısmını kredi çekmek suretiyle ödediğini, kalan bakiye için ise kendisine ait … plaka sayılı aracı davalıya devrettiğini, müvekkilinin işbu satım sözleşmesinden önce 07/11/2011 tarihinde davaya konu senedi düzenleyerek alacaklı kısmını boş bırakarak davalı …’a tevdi ettiğini, davalı …’ın söz konusu sözleşmeye konu bu araç alışverişinde aracı olduğunu, davaya konu senedin de onun huzurunda düzenlendiğini, davalı … işbu senedin alacaklı kısmına kendi ismini eklemek ve diğer davalı …’ya cirolayarak … tarafından müvekkilinin borcu olmadığı halde araç devrinden 1,5 yıl sonra müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı ve …’nın birlikte hareket ettiklerini, takip alacaklısı gözüken …adına cirolama nedeninin iyi niyetli üçüncü kişi savunması için olduğunu, müvekkilinin davalı … ve … ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığnı, davalılara hiçbir borcunun da bulunmadığını, davalıların müvekkilini borç altına sokmak için özel evrakta tahribat yaptıklarını, bu konuda haklarında Sincan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, Sincan ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan takibin durdurulmasına, takibin iptaline, müvekkilinin borcu bulunmadığının tespitine, haksız takip nedeniyle davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Sincan ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine icra takibi başlattığını, davacıya ödeme emrinin ve bono suretinin gönderildiğini, hiç bir şekilde borca itiraz etmediğini ve takibin itirazı yönünde bir dava açmadığını, takibin kesinleştiğini, davacının maaşına haciz konulması için çalıştığı kuruma yazı yazılması üzerine haksız ve kötü niyetli olarak dava açtığını, … isimli şahsın ilgili icra dosyasının taraflarıyla hiç bir ilgisi bulunmadığı gibi takibe konu senette adının dahi geçmediğini, davacının ödemeleri bizzat … isimli şahsa yaptığını, araç alım satım işlemini de … ile yaptığını, müvekkiline yapılmış hiç bir ödeme olmadığını, davacı tarafın senetle ilgisi olmayan ve senette adı geçmeyen üçüncü kişilere olan alışverişini ve üçüncü kişilere yaptığı ödemelerini bu senetle ilyetlendirmeye ve bu şekilde borçtan kurtulmaya çalıştığını, müvekkilinin tamamen iyi niyetli olarak senedi ciro ile devraldığını, davacının iddialarının muhatabının müvekkili olamayacağını, müvekkiline karşı ileri sürülebilecek defilerden de olamayacağını, … senedi ciro yoluyla devrelan ticari işlemlerin gerektirdiği çabukluk ve ticari müesseseye inanma ilkesi gereği iyi niyetli olarak senedi iktisap eden müvekkilinin haklarını da helale uğratmayacağını belirterek, Sincan ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbirin kaldırılmasına, davanın reddine, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden ve müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakan davacı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yagrılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasında alacaklı olmadığını, kendisinin de borçlu olduğunu, …’un ilgili icra dosyasının taraflarıyla hiç bir ilgisi olmadığı gibi takibe konu senette adı dahi geçmediğini, davacının bizzat dava dilekçesinde tüm ödemeleri … isimli şahsa yaptığını, araç alım satım işlemini de … ile yaptığını ikrar ettiğini, davacının senetle ilgisi olmayan ve senette adı dahi geçmeyen üçüncü kişilerle olan alışverişini ve üçüncü kişilere yaptığı ödemeleri bu senetle ilyetlendirmeye çalıştığını, davacının bahsettiği araç alım satımıyla alakalı bir yetkisi olmadığı gibi aracılık yaptığı iddiasını da kabul etmediğini, davacıya verdiği borca karşılık senedin tarafına verildiğini, kendisinin de …’ya olan borcuna karşılık senedi cirolamak zorunda kaldığını, ayrıca senet illetten mücerret olup, bir ticari ilişkisi olmadığını ispat külfetinin davacıya ait olduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılma giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … adına çıkartılan meşruhat içerir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLER :Sincan … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, Sincan C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, trafik kayıtları, Sincan …. Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Sincan …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davasıdır.
Dava konusu takip dayanağı bono incelendiğinde, lehtar davalı … olduğu, keşidecinin davacı … olduğu keşide tarihinin 07/06/2011 olduğu ödeme gününün 17/06/2011 olduğu senedin arkası incelendiğinde lehtar davalı … dışında ciro bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı iddiasında davaya konu senedi düzenleyerek alacaklı kısmını boş bırakarak davalı …’a tevdi ettiğini, davalı …’ın söz konusu sözleşmeye konu bu araç alışverişinde aracı olduğunu, davaya konu senedin de onun huzurunda düzenlendiğini, davalı … işbu senedin alacaklı kısmına kendi ismini eklemek ve diğer davalı …’ya ciroladığını savunarak davalıların bedelsiz senedi kullandıklarından bahisle sahtecilik iddiasında bulunmuştur.
Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin “bedelsiz senedi kullanma” suçu ile ilgili davalılar(sanıklar) ve davacı(katılan) ile ilgili iş bu davaya konu takip konusu senet ile ilgili yapılan yargılama sonu davalılar hakkında verilen beraat kararı Yargıtay 11. Ceza Dairesinin … Esas;… Karar sayılı ilamı ile kesinleşmiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hâkimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hâkiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkûmiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır. Bu kapsamda ceza mahkemesi tarafından tespit edilen maddi vakıaların kabulü konusu kesinleşmiş kabul edilerek ilgili mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan yargılamada ;”Yapılan yargılama, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, taraflarca dosyaya ibraz edilen oto satış protokolü başlıklı belge, Sincan …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası, Sincan …. Noterliğinin 08/06/2011 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmesi, … ve … plaka sayılı araçların devir sicil kaydı ile tüm dosya kapsamından; Katılanın 07/06/2011 tarihli oto satış protokolünün alt kısmında bulunan 12.800,00 TL bedelli senedin teminat senedi olmasına ve protokol içeriği gereğince belirtilen … plaka sayılı aracın devrinin verilmesi nedeniyle karşılıksız kalan senedin icraya koyulduğundan bahisle yaptığı şikayeti üzerine sanıklar hakkında kamu davası açılmış ise de; Bu protokole konu … plakalı sayılı aracın önceden sanıklardan … adına kayıtlı olup protokolde taraf olan …’un oğlu bulunan …’a satılarak devrinin verildiği, ancak aracın bir miktar borcu olmasına rağmen kısmi ödeme yapıldığı ve kalan borcun ödenmediği, bu neden ile sanık …’in kayıt maliki olan …’ın babası ile bir araya gelerek aracı satıp bu şekilde borcu ödemek üzere anlaştıkları, satılık ilanından sonra araca katılan …’in alıcı olduğu ve aralarında oto satış protokolü düzenledikleri, aracın bankadan kredi ile alınması nedeniyle kredi borcunun katılan … tarafından ödendiği, sonuçta araç üzerinde sanık …’ın da protokolde açıklandığı şekilde 12.800,00 TL alacağının kaldığı, bu yüzden protokol içeriğine aynı protokolde imzası olan sanık … tarafından “ben …, …’a ait olan borcun 12.800,00 TL borcuna kefilim,…’ı yukarıdaki … model aracın satışı verilecek ve 10.000,00 TL’ye sayılacak, kalan 2.800,00 TL … tarafından ödenecek, ödenmediği takdirde 12.800,00 TL olan senet ödenecektir imzamın arkasındayım” şeklinde şerh düşüldüğü ve protokolün altına alacaklısı …, borçlusu … olan 12.800,00 TL’lik senedin düzenlenerek imzalandığı, ancak katılan …’in buradaki beyanına rağmen belirttiği aracın devrini doğrudan … adına yaptığı ve orada belirtilen bakiye 2.800,00 TL miktarında ödenmediği bu neden ile sanıkların protokolde belirtilen nedenden dolayı senedi icraya koydukları dosya kapsamından sabit bulunmaktadır.
…. satışı yapılan minibüs marka araç üzerinde sanık …’ın da hakkının olduğu, bu neden ile araç kaydı üzerine gözüken … ve oğlu …’tan alacağının olduğu, bu hususun protokolün özel şartlar kısmında açıkça yazıldığı, sanığın da bu protokolü imzaladığı, katılanın da bu özel şartlar kısmında 10.000,00 TL bedel biçtikleri … marka aracı …’e yada göstereceği kişiye devrini vermeyi ve …’un 2.800,00 TL lik borcunun ödenmemesi durumunda kendisinin kefil olduğunu açıkça bildirdiği ve bu şartlar yerine gelmez ise protokol altındaki senedin icraya konulacağını kabul ettiği, nitekim senedin üzerine alıcı satıcı kişiler değil borçlu olarak katılan …’in ve alacaklı olarak da sanık …’in adı yazıldığı, ancak katılanın protokol hükümlerine aykırı hareket ederek aracı sanık …’e değil getirtilen kayda göre …’a devrettiği, belirtilen 2.800,00 TL paranın da ödenmediği, protokoldeki özel şartlar kısmındaki açıklama gereğince de sanık … tarafından senedin işleme konulduğu, nitekim getirtile kayıtlara göre bu olaylardan önce taraflar arasındaki hukuki ilişkiye konu … plaka sayılı kamyonetin sanıklarca 12/01/2010 tarihinde satın alınıp kaydının sanık … adına yapıldığı, sonradan aynı aracın 22/03/2010 tarihinde tanık olarak da dinlenen ve protokolde satıcı olarak gösterilen …’un oğlu olan …’a satıldığı ve arkasından katılan …in oğlu olan … adına satışının yapıldığı, … plakalı aracın ise katılanın oğlu … adına kayıtlı iken yine 08/06/2011 tarihli satış ile kaydının … adına yapıldığı getirtilen resmi kayıtlardan sabit olduğu,.” gerekçesiyle davalıların temel ilişkiden kaynaklı borç ilişkisi bulunduğundan bahisle beraat kararı verilmiştir.Bu kapsamda senette 3.kişiye cironun bulunmadığı taraflar arasında temel ilişki bulunup bulunmadığı, temel ilişkiden kaynaklı şahsi definin ileri sürülüp sürülemeyeceği hususunun tartışılması gerekmektedir. Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıdadır. Davalı, alacaklı olduğunu takip ve dava konusu bono ile ispat etmek istemektedir. Davacının iddiasında davalının bonoya isminin sonradan yazdığı iddiasında bulunmuş ise de 6762 sayılı TTK’nın 690. maddesinin yollaması ile TTK 592 ve 599. maddeler bonolar hakkında da uygulanır. 592. maddenin sonucu olarak tarafların anlaşmaları sonucu bononun lehdar hanesi açık bırakılarak bir başkasına tevdii mümkün olup, bu durum, senedin kambiyo senedi olma vasfını etkilemez. Lehtar hanesi boş bırakılan bonoya sonradan ismi yazılan kişi, lehtar haline geleceğinden TTK’nın 599’uncu maddesi gereğince borçlunun şahsi defilerine muhatap olabilecektir (Örnek:Yargıtay 11. HD. 28.1.1987 Tarih 1986/6799 Esas 1987/319 Karar) Çünkü bu kişi, ciro yoluyla devralan hamil yani üçüncü kişi sayılamayacağından TTK 599. maddedeki iyiniyet karinesinden yararlanamaz. Bu nedenle şahsi def’ilerin ve bu kapsamda senedin bedelsizliğinin bu kişiye karşı da ileri sürülmesi ve yazılı veya diğer kesin delillerle ispatlanması mümkündür.
Davalı alacaklılar ceza yargılamasında kesinleşen maddi olgular ile temel ilişkiden kaynaklı alacağı olduğunu ispatladığı , senedin davalılar ile davacıya şahsi ilişkiden kaynaklı düzenlenip verildiği, 12.04.1933 gün 30/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre, borç ikrarını içeren senet aleyhine delil ikamesi mümkün olup ikrarda borcun sebebi belli ise sebebin gerçekleşmediğini, eğer borcun sebebi belirlenmemiş ise önce bu senedin muayyen bir sebebi olduğunu, sonra da bu sebebin gerçekleşmediğini ispatlaması gerekmektedir .Davacı borçlunun borcun sebebinin gerçekleşmediğine dair dosya kapsamında yazılı delil sunmadığı görülmekle ceza mahkemesi dosyasındaki kesinleşen maddi vakıada 07/06/2011 tarihli oto satış protokolüne konu … plakalı sayılı aracın önceden davalılardan … adına kayıtlı olup protokolde taraf olan …’un oğlu bulunan davalı…’a satılarak devrinin verildiği, ancak aracın bir miktar borcu olmasına rağmen kısmi ödeme yapıldığı ve kalan borcun ödenmediği, bu neden ile davalı …’in kayıt maliki olan davalı …’ın babası ile bir araya gelerek aracı satıp bu şekilde borcu ödemek üzere anlaştıkları, satılık ilanından sonra araca davacı …’in alıcı olduğu ve aralarında oto satış protokolü düzenledikleri, aracın bankadan kredi ile alınması nedeniyle kredi borcunun davacı … tarafından ödendiği, sonuçta araç üzerinde davalı …’ın da protokolde açıklandığı şekilde 12.800,00 TL alacağının kaldığı, bu yüzden protokol içeriğine aynı protokolde imzası olan davalı … tarafından “ben …, …’a ait olan borcun 12.800,00 TL borcuna kefilim, …’ı yukarıdaki … model aracın satışı verilecek ve 10.000,00 TL’ye sayılacak, kalan 2.800,00 TL … tarafından ödenecek, ödenmediği takdirde 12.800,00 TL olan senet ödenecektir imzamın arkasındayım” şeklinde şerh düşüldüğü protokolün altına alacaklısı davalı …, borçlusu davacı … olan 12.800,00 TL’lik senedin düzenlenerek imzalandığı, ancak davacı …’in buradaki şerh beyanına rağmen belirttiği aracın devrini doğrudan … adına yaptığı ve orada belirtilen bakiye 2.800,00 TL miktarında ödenmediği bu neden ile davalıların protokolde belirtilen nedenden dolayı senedi icraya koydukları, satışı yapılan minibüs marka araç üzerinde davalı …’ın da hakkının olduğu, bu neden ile araç kaydı üzerine gözüken … ve oğlu …’tan alacağının olduğu, bu hususun protokolün özel şartlar kısmında açıkça yazıldığı, davalının da bu protokolü imzaladığı, davacının da bu özel şartlar kısmında 10.000,00 TL bedel biçtikleri doğan marka aracı …’e yada göstereceği kişiye devrini vermeyi ve …’un 2.800,00 TL lik borcunun ödenmemesi durumunda kendisinin kefil olduğunu açıkça bildirdiği ve bu şartlar yerine gelmez ise protokol altındaki senedin icraya konulacağını kabul ettiği, bu kapsamda davalı alacaklıların temel ilişkiden kaynaklı senetten dolayı davacının borçlu olduğunu ispatladığı kanaatine varıldığından davalılar … ve … yönünden açılan menfi tespit davasının esastan REDDİNE, davalı … yönünden davanın senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine yönelik olduğu davalı …’un senette ciro veya lehtar olarak yer almadığı tüm dosya kapsamına göre, dava konusu senet üzerinde sıfatı bulunmayan davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın… yönünden pasif husumetten REDDİNE,
2-Diğer davalılar … ve … yönünden esastan REDDİNE,
3-İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
4-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 266,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 207,65 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı …’nın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.. 23/12/2021

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.