Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/152 E. 2018/720 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2014/152 Esas – 2018/720
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2014/152 Esas
KARAR NO : 2018/720

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 14/03/2014
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
K. YAZIM TARİHİ: 14/12/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … vekili 11/03/2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu şirketteki (davacı ve davalının % 50 eşit hisseli ortağı oldukları …Ltd. Şti.) hissesini satmak üzere davalıya teklifte bulunduğunu, bu amaçla çekilen ihtarın davalıya tebliğ edildiği gün davalının derdest tasfiye davasını açtığını, müvekkilinin şirketten dolayı bankalara ve 3. kişilere herhangi bir borcu bulunmadığını, davalının şirket adına ve sadece kendisinin imzası ile bazı bankalardan kredi kullandığını, bu kredilerin geri ödemeleri nedeniyle şirketin bir borcu bulunmadığını, bu borçlardan dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, anlatılan tüm bu nedenlerden dolayı kendilerinin de şirketin feshi ve tasfiyesinin yapılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin davalı şirket nezdinde yapmış oldukları işler ile bundan bağımsız iş ve işlemlerden dolayı 23/06/2010 tarihinde yapmış oldukları anlaşma neticesinde davalı …’dan 345.000,00 TL alacaklı çıktığını, buna ilişkin davalı …’ın imzasını taşıyan 23/06/2010 tarihli “Borç Senedi” başlıklı ödeme taahhütnamesinin alındığını, bu borç senedine göre davalı …’ın müvekkiline olan borcunu 25/10/2010 tarihinde ödemiş olsaydı taraflar arasında hiçbir borç-alacak ilişkisinin kalmamış olacağını, ancak davalı …’ın bu borç senedini ödemediği gibi bu hesaplaşmaya göre ödemesi gereken şirket borçlarını da ödemediğini, aşağıda dökümü yapılan makbuzlarda görüleceği üzere davalı …’ın ödemesi gereken bu borçları ödemediği için zaruretten yapılan bu ödemeleri geri almak amacıyla işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin davalı … adına yapmış olduğu ödemelerin,
-29.12.2010 tarihinde … Bankası … Şubesinden 30.000,00 TL
-24.01.2011 tarihinde … Bankası … Şubesinden 1.970,00 TL
-25.01.2011 tarihînde … Bankası … Şubesinden 15.200,00 TL
-10.01.2011 tarihinde …Bankası … Şubesinden 1.075,00 TL
-10.01.2011 tarihinde …Bankası … Şubesinden 34.250,00 TL
olmak üzere toplam 82.765,00 TL asıl alacak tutarının dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak müvekkiline ödenmesi için işbu davayı açmak zarureti doğduğunu beyan ederek; yukarıda izah edilen nedenler ve re’sen gözetilecek nedenlerle davalarının (karşı dava) kabulüyle müvekkilinin davalı … adına yapmış olduğu 82.765,00 TL’nin dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, şirket ortakları arasındaki alacak talebine ilişkindir.
… tarafından, davalı … ve …Ltd. Şti. aleyhine şirketin feshi ve tasfiye memuru atanması talepli olarak Mahkememizin 2011/27 esas sayısına kayden dava açıldığı, eldeki davanın ise davalı … tarafından … aleyhine karşı dava olarak açıldığı, 14/03/2014 tarihli oturumda karşı davanın ana davadan tefrikine, ana davanın ise kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamı ile tarafların ortağı oldukları …Ltd. Şti.’ne ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapıp rapor tanzimi için dosya mali müşavir ile şirketler konusunda uzman hukukçu bilirkişiye tevdi edilmiş, 25/09/2017 tarihli rapor ile itirazlar üzerine mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 29/03/2018 ve 02/11/2018 tarihli ek raporlar alınmıştır. Bilirkişi ek raporlarında dava dışı …Ltd. Şti.’ne ait 2010 ve 2011 yılı ticari defterlerinin dosyaya kazandırılması halinde, 25/09/2017 tarihli raporda belirtilen ve davacı tarafından şirket adına yapıldığı belirtilen ödemelerle ilgili ayrıntılı açıklama yapılabileceği ve bu ödemelerin neye istinaden yapıldığını bildirir rapor düzenlenebileceği bildirilmiştir. Taraflarca anılan ticari defterler, kendilerinde bulunmadığı belirtilerek dosyaya kazandırılmamıştır.
Dosya incelendiğinde, davacı vekilinin 15/11/2018 tarihli duruşma da dahil olmak üzere, yapılan 21 duruşmanın sadece 4’üne iştirak ettiği, 17’sine ise mazeret bildirerek katılmadığı, benzer şekilde davalı vekilinin yapılan duruşmalardan sadece 1’ine, davalı asilin ise sadece 4’üne katıldığı, sürekli olarak mazeret dilekçeleri sunulduğu, 09/02/2016 tarihli oturumda HMK’nun 150. maddesi gereğince yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davanın yenilendiği, bu suretle yargılamanın uzamasına sebebiyet verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan 09/02/2016 tarihli oturuma taraf vekillerinin iştirak etmedikleri, davalı vekilinin mazeret talebinin gerekçesiz olması ve bir önceki oturumda mazeret taleplerinin son kez kabulüne karar verilmesi gerekçe gösterilerek, davalı vekilinin mazeret talebinin reddine karar verilerek 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi uyarınca dosya işlemden kaldırılmıştır. Davanın yenilenmesi üzerine yargılamaya devam edildiği, taraf vekillerinin sürekli olarak mazeret dilekçeleri sundukları, 15/11/2018 tarihli son oturuma da taraf vekillerinin mazeret dilekçesi sunarak katılmamaları görülmüştür. Süreklilik arzetmesi, yetersiz gerekçeli ve belgeye dayanmaması nedeniyle mazeret talepleri reddedilmiştir. Bu suretle dosya ikinci kez takipsiz bırakılmıştır. Davanın, 7101 sayılı Yasa’nın 61. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK nın 4/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle basit yargılamaya tabi olması karşısında, 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesi ile 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nun 320/4 ve 150. maddeleri gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 1.230,00 TL harçtan mahsubu ile, bakiye 1.194,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/1. maddesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/11/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza