Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/125 E. 2018/827 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2014/125 Esas – 2018/827
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2014/125
KARAR NO : 2018/827

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
: 2-
VEKİLİ :
:3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/02/2014
KARAR TARİHİ: 26/12/2018
K.YAZIM TARİHİ : 23/01/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müteveffa …’ın 1997 doğumlu ve lise öğrencisi olduğunu, 21/12/2013 tarihinde Sincan İlçesi sınırları içerisinde davalı …’e ait ve yaşı küçük oğlu …’in sevk ve idaresindeki… araç içerisinde iken sürücüsünün aşırı sürat ve dikkatsizliği nedeni ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tarlaya uçtuğunu ve …’ın vefat ettiğini, müteveffanın geride babası ve 5 kardeşinin kaldığını, söz konusu kazaya ilişkin olarak Sincan Jandarma Karakolu tarafından tutulan tutanağa göre sürücü …’in meydana gelen olay nedeniyle birinci derece kusurlu olduğu, araç sahibi …’in araç sahibi olarak zarardan kusursuz sorumluluk hükümleri çerçevesinde ve davalı anne … ile birlikte davalı …’in 18 yaşından küçük için velisi oldukları için, sigorta şirketinin ise aradaki sigorta sözleşmesi sebebiyle sorumlu olduklarını; müvekkilleri …ve …’ın müteveffanın anne ve babası olması müteveffanın hayatta kalması durumunda anne ve babasına yapacağı farz edilen bakım ve yardımın devam edeceğini, ayrıca bu süre zarfında elde edeceği mesleki ve meslek dışı tüm gelir ve imkanlar dahilinde destek alacaklarını, abisini bir daha göremeyecek olan…’ın hayattaki babasından sonraki en yakınını kaybetmiş olmanın elem ve üzüntüsünü bu yaşta yaşamakta olduğunu ve psikolojik tedavi görmeye başladığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilleri …ve … için ayrı ayrı 50.000,00 TL tazminatın sigorta dışındaki davalıdan, şimdilik müvekkilleri …ve … için ayrı ayrı 500,00 TL maddi tazminatın, müvekkili… için manevi tazminat olarak 25.000,00 TL’nin sigorta şirketi dışındaki davalıdan ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 126.500,00 TL’nin sigorta şirketi açısından limitler dahilinde dava itibariyle faiziyle, diğer davalılann vefat tarihi itibariyle faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 24/04/2018 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve … için maddi tazminat talebini 124.723,45TL’ye, …için maddi tazminat talebini 127.298,21TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalılar …’e velayeten … ve … ile kendi adına asaleten … Vekili; dava konusu olayın son derece üzücü bir kaza olduğunu ve bu kazanın kazazedelerin bir gençlik hevesi içeresindeki bilinçsiz öngörüsüz davranışlar silsilesinin neticesinde meydana geldiğini ve son derece elim sonuçlara sebebiyet verdiğini, kazadan müteveffanın vefatından dolayı müvekkillerinin de son derece üzüntü içinde olduklarını, müvekkili … ile müteveffanın arkadaş olduklarını, olay tarihinden önceki hafta sonu müteveffa …’ın müvekkiline babasının aracını habersiz olarak alıp gezmeleri konusunda bulunduğunu, müvekkilinin ise yorgun olduğunu belirttiğini ancak müteveffanın ısrarı üzerine bu kabul ettiğini, müvekkili …’in anne ve babası uyuduktan sonra babasının cebinden aracın anahtarını aldığını ve gizlice evden ayrılarak birkaç arkadaşlarını da alarak birlikte araçla gezmeye başladıklarını, müvekkili …’in polis aracını fark ettiğini ve artık evlere dağılmalarını ve kendisinin korktuğunu beyan etmesi üzerine arabada bulunan arkadaşları tarafından kazanın olduğu yolun boş ve tenha olduğu gerekçesiyle bu yola yönlendirildiğini, kaza mahalline gelindiğinde hava koşulları nedeniyle biraz sis altında araçla seyir halindeyken müvekkilinin önüne bir hayvan fırlamasıyla paniklediğini, frene basmasıyla yerde buz olması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve kazanın meydana geldiğini, müvekkili …’in kaza sonucunda ağır şekilde yaralandığını ve komaya girerek yoğun bakımda kaldığını, müvekkilleri anne ve babanın bu nedenle de son derece üzüntü yaşadıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… A.Ş. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete … poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigoı sigortalı bulunduğunu, poliçe uyarınca müvekkili şirketin kişi başı bedeni teminat limitinin 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müteveffanın büyüyüp ailesine destek olacak yaşa gelene kadar geçecek dönem için yapılması zorunlu olan masrafların davacı anne ve baba için hesaplanacak destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerektiğini, somut uyuşmazlıkta hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, arkadaşının ehliyetsiz olduğunu bilen müteveffanın müterafık kusurunun bulunduğunu ve lehine hesaplanacak tazminattan indirim yapılması gerektiğini, yapılacak müterafik kusur indiriminde emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususunun da değerlendirilmesi gerektiğini, davacı ve müteveffanın eğitim durumu nedeniyle tazminat hesabının asgari ücret tarifesi üzerinde bir değerden yapılmasını talep ettiğini ancak bu istemin somut herhangi bir delile dayanmadığından bu talebin reddinin gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Ankara Batı Çocuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, 09/02/2017 tarihli İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 1090 sayılı kusur raporu, 18/05/2017 tarihli hesap bilirkişisi raporu, 23/01/2018 tarihli hesap bilirkişisi ek raporu, 06/04/2018 tarihli hesap bilirkişisi 2. ek raporu, 23/10/2018 tarihli hesap bilirkişisi 3. ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle maddi (destekten yoksun kalma) ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
21.12.2013 tarihinde saat 04:00 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki …plakalı kamyonet ile Peçenek istikametinden Saraycık istikametine seyri sırasında, olay mahalline geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybedip gidiş istikametine göre soldan yoldan çıkıp takla atarak son konumunu alması neticesi, araçta yolcu olarak bulunan …’ın araçtan fırlamasıyla ölümle sonuçlanan dava konusu kaza meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı zarar görenler anılan yasa hükümleri gereği müşterek ve müteselsilen talepte bulunmuşlardır.
Tarafların kusur durumunun tespiti için alınan 01/02/2016 ve 10/05/2016 tarihli asıl ve ek bilirkişi raporlarında; dikkatsiz araç kullanımı nedeniyle davalı sürücünün %75, müteveffanın ise kemer takmamış olması nedeniyle %25 oranda kusurlu oldukları tespit edilmiştir. Ceza soruşturması kapsamında alınan bilirkişi raporları ile çelişkili olması ve tarafların itirazları nedeniyle kusur tespitine yönelik Adli Tıp kurumundan rapor alınmasına karar verilmiştir.
İstanbul Trafik İhtisas Dairesinden alınan 09/07/2017 tarihli raporda da; davalı sürücü … sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyri sırasında, dikkatini yola vermemesi, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde seyretmesi, hızını aracının teknik özelliklerine, mahal ve yol şartlarına göre ayarlamaması sonucu olay mahalli virajda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile sebebiyet verdiği, sevk ve idare hatasından kaynaklanan kazada %75 oranda asli kusurlu; müteveffa yolcu … ın yaşı itibariyle sürücü belgesi bulunmayan davalı sürücü … idaresindeki araçta yolculuk yaptığı, buna rağmen ön koltukta yolculuk ettiği esnada kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde emniyet kemeri takmadan seyretmesi nedeniyle %25 oranda tali kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Olayın oluşuna uygun bulunan bu rapora itibar edilerek değerlendirme yapılmıştır.
Tazminatın hesaplanmasına yönelik olarak alınan 18/05/2017 tarihli raporda; kaza tarihi gözetilerek …’ın 47.230,8I-TL, …’ın 48.725,98-TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararlarının bulunduğu hesaplanmıştır.
İtiraz üzerine alınan 23/01/2018 tarihli ek raporda; …’ın 124.723,45-TL, Hamza îtah’ın 128.713,71-TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararlarının bulunduğu hesaplanmıştır.
İtiraz üzerine alınan 06/04/2018 tarihli ek raporda; …’ın 124.723,45TL, …’ın 127.298,21TL tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararlarının bulunduğu belirtilmiştir.
Tazminat hesabına ilişkin alınan 23/10/2018 tarihli son ek raporda ise; müteveffaya ait öğrenim kayıtlarının incelenmesinde müteveffanın Ankara … Gıda Teknolojisi alanında öğrenim görmekte iken 17.09.2013 tarihli tasdiknameye istinaden örgün eğitiminin sonlandığı, öğrenimine Mesleki Açık Öğretim Lisesi Kimya Teknolojisi alanında devam ettiğinin görüldüğü, müteveffanın öğrenim gördüğü mesleki alan , inşaat işine ilişkin olmadığından emsal ücrette ilişkin yazıların esas alınamayacağı, dolayısıyla, dönemsel asgari net ücretler esas alınarak ve kusur indirimi de yapılarak, …’ın 52.840,24 TL, …’ın 53.131,95 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararlarının bulunduğu kanaati belirtilmiştir.
Tazminat hesabına yönelik olarak alınan son bilirkişi raporu; hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunduğundan, özellikle müteveffa öğrenim hayatını terk ettiğinden, farklı bir hesabı gerektirir başka etken de bulunmadığından son hesaba itibar edilerek değerlendirme yapılmıştır.
Tüm açıklamalara göre; belirlenen maddi tazminatın olayda hatır taşıması yapıldığından, %20 oranda indirim yapılması ile sonuç olarak tespit edilen … için 42.272,19 TL, davacı …için 42.505,56TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Davalı yanca müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmişse de, müteveffanın kemer takmamasına ilişkin müterafik kusuru, kusur ve tazminat raporlarında dikkate alındığından tekrar indirim yapılması düşünülmemiştir. Hatır taşıması nedeniyle yapılan takdiri indirim miktarı yargılama gideri ve vekalet ücreti hesabında davacılar lehine ve aleyhine değerlendirilmemiştir.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı nın 23/05/2017 tarihli yazısı uyarınca 400,00TL cenaze ve defin gideri olduğu bildirildiğinden davacıların bu talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Öte yandan; çocuklarını ve kardeşlerini kaybeden davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlıklarındaki bozulma, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur durumu, olayın oluş şekli, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu uğranılan manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincinin tazelenmesi, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın yukarıda anılan yasa hükümleri gereği tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
1-Maddi tazminat istemi yönünden;
a) Davacı … için 42.272,19TL, davacı …için 42.505,56TL maddi tazminatın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 21/12/2013 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
b) 400TL cenaze defin giderinin davalı sigorta dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen olay tarihi olan 21/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Davacı … ve …için 25.000’er TL, davacı… için 15.000TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen olay tarihi olan 21/12/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 5.818,49 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 5,12TL ve ıslah ile alınan 857,36TL harcın mahsubu ile bakiye 4.956,01TL karar ve ilam harcının, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (Davalı Sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına)
Davacılar tarafından yatırılan 5,12TL peşin harç, 857,36TL ıslah harcı, 25,20TL başvuru harcı, 3,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 891,48TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (Davalı Sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına)
b-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen … için 5.021,94TL, …için 5.047,61 vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, (Davalı Sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına)
c-Davalılar … Sigorta A.Ş. ile …’e velayeten … ve … ile kendi adına asaleten …’in kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kesim üzerinden takdir ve hesap edilen Davacılar …’tan 8.257,15TL, …’tan 8.508,29TL vekalet ücretinin alınarak bu davalılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.440,15TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 426,94TL harcın mahsubu ile bakiye 4.013,21TL karar ve ilam harcının, davalılar …’e velayeten … ve … ile kendi adına asaleten …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 426,94TL peşin harcın davalılar …’e velayeten … ve … ile kendi adına asaleten …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen … için 3.000,00TL, …için 3.000,00TL, … için 2.180,00TL vekalet ücretinin davalılar …’e velayeten … ve … ile kendi adına asaleten …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
c-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen …’tan 3.000,00TL, …’tan 3.000,00TL, … ‘tan 2.180,00TL vekalet ücretinin alınarak davalı …’e velayeten … ve … ile kendi adına asaleten …’e ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 485,20 TL tebligat ve posta gideri ile 1.150,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.635,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 650,44 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 368,91 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi. 26/12/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı