Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/450 E. 2019/204 K. 26.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2013/450 Esas – 2019/204

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2013/450 Esas
KARAR NO : 2019/204

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/10/2013
KARAR TARİHİ : 26/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 29/03/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin, … ile 09/03/2012 tarihinde oğlu …’ın düğünü için düğün salonu kiralama sözleşmesi yaptığını, ancak daha sonra müvekkilinin nişanın bozulması sebebiyle …na çekmiş olduğu … Noterliğinin 03/04/2012 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile düğünün olmayacağını bildirdiğini ve düğün salonu kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini, ancak müvekkili hakkında Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile alacaklısı … olan, kambiyo senetlerine ilişkin takibe geçildiğini, müvekkili ile … arasında herhangi bir hukuki münasebet mevcut olmamasına rağmen davalının senet üzerindeki alacaklı kısmının üzerini karalayarak alacaklısı … olan senedi alacaklısı … haline getirerek senedi tahrif ettiğini ve takibe koyduğunu, müvekkilinin davalı hakkında resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık ve bedelsiz senedi kullanma suçlarından dolayı şikayette bulunduğunu, müvekkilinin, düğün salonu kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiği için bu sözleşmeden kaynaklı …na da herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin bilgisi olmadan senetler düzenlendiğini senedin kambiyo vasfında olmadığından bahisle Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan davanın süre yönünden reddedildiğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmamasına rağmen hakkında icra takibi başlatılarak borcun tahsiline çalışılmış olduğunu beyan ederek, müvekkili açısından telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması için hakkında başlatılan takibin teminatsız olarak tedbire durdurulmasına, müvekkilinin Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu senetler yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli ve haksız olarak başlatmış olduğu takipten dolayı asıl alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesnie karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkilinin, … ile oğlunun düğünü için düğün salonu kiralama sözleşmesi yaptığını, bu sözleşmeye dayanarak da davacının 01/07/2012 tanzim ve 01/08/2012 vade tarihli 4.000,00 TL, 30/06/2012 tanzim, 30/07/2012 vade tarihli 4.000,00 TL ve 30/04/2012 tanzim, 30/05/2012 vade tarihli 1.050,00 TL tutarlarındaki bonoları müvekkiline verdiğini, sözleşmenin 8. Maddesinde salonu kiralayan müşterinin merasimden vazgeçmesi halinde alınan kaparonun iade edilmeyeceği ve salon ücreti ve diğer masrafları da ödemekle yükümlü olduğunun kararlaştırıldığını, ayrıca TBK md. 324’te kiralananın kullanılmaması başlığı altında kullanıma elverişli bulundurulduğu sürece kiralanan kiracının kendisinden kaynaklanan bir sebeple kullanılması veya sınırlı olarak kullanılsa bile kiracının kira bedelini ödemekle yükümlü olduğunun düzenlendiğini, tarafların imzaladıkları sözleşmeye ve kanuna göre fesih şartlarının oluşmadığını, nişanın bozulması sebebiyle merasimden vazgeçilmesinin maddi imkansızlık kapsamına girmediğini, icra dosyası kapsamında davacı tarafından yapılan itirazın kesinlikle imzaya, borca ve ferilerine itiraz edilmediğini, sadece icra takibine konu senedin kambiyo vasfı taşımadığını beyan ederek takibin iptalini talep ettiğini, dolayısıyla borcu kabul etmiş olduğunu beyan ederek, haksız davanın reddine, alacağın%20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen kambiyo senetlerinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mevcut dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 30/10/2013 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Eldeki davada, dava konusu senedin kira sözleşmesi nedeniyle verildiği, senette tahrifat yapıldığı iddiaları ileri sürülmüş olmakla, burada tartışılacak husus, senette tahrifat yapılıp yapılmadığı ve kira sözleşmesi kapsamında davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığıdır.
6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlığın temeli kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davanın açıldığı 30/10/2013 tarihinde yürürlükte olan HMK.nun 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
Bu açıklamalara göre, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmakla görevli mahkeme Ankara Batı Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğundan, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/03/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı