Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/209 E. 2019/245 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2013/209 Esas – 2019/245

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2013/209 Esas
KARAR NO : 2019/245

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VASİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2012
KARAR TARİHİ: 09/04/2019
K.YAZIM TARİHİ : 06/05/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 28.05.2011 tarihinde …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken araçlara kırmızı ışık yandığı esnada karşıdan karşıya geçmekte olan yaya müvekkiline çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, bu kazada yaralanan müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 50,00TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 100,00TL maddi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; 20.000,00TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/01/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve talebini maddi tazminat talebini toplamda 107.403,11 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı …; zamanaşımı definde bulunarak, davanın esasına ilişkin olarak, kendi kusuru olmadan gerçekleşen ve gri renkli … araç sürücüsünün sebep olduğu kazadan ötürü kendisine karşı dava açılmasının haksız olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili; zamanaşımı definde bulunarak, davanın esasına ilişkin olarak, müvekkili adına kayıtlı olan ve davaya konu trafik kazasına karışan aracın müvekkilinin izni ve bilgisi hilafına alınarak kullanıldığını, somut olayda, davacının kardeşinin ve davacının bizzat verdiği ifadelerde, kazanın Sincan’dan Etimesgut istikametine doğru çok hızlı bir şekilde giden ve kimliği belirlenemeyen dava dışı araç sürücünün ağır kusuru ile gerçekleştiğini ve bu durumun da müvekkilinin sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, iş bu davanın haksız menfaat temini amacıyla ve kötüniyetli olarak ikame olunduğunu, talep edilen manevi tazminatm fahiş olduğunu, kazanın gerçekleşmesine davacının kendi kusurunun yol açtığını beyan ederek, davarım reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili; … plakalı aracın trafik sigortasının … nolu poliçe ile 22.06.2010-22.06.2011 tarihleri arasındaki rizikolara karşı müvekkili şirket tarafından sağlandığını, davacı tarafça davadan önce gerekli tüm belgelerle başvuruda bulunulmadığından en fazla dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumluluğun söz konusu olabileceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, davacının maluliyetine ilişkin olarak alınan raporlar, 23/03/2016 tarihli kusur bilirkişisi raporu, talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan kusur bilirkişi raporu, İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 12/09/2018 tarihli kusur raporu, 03/01/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
28.05.2011 tarihinde, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen gri renkli … marka aracın davacı yayaya çarpması ve daha sonra çarpmanın etkisiyle davalı …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın da davacıya çarpması neticesinde dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı zarar gören anılan yasa hükümleri gereği davalılardan müşterek ve müteselsilen talepte bulunmuştur.
Tarafların kusur durumunun tespiti için alınan 23.03.2016 tarihli ilk raporda; davalı sürücü … un ışık ihlali nedeniyle tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Yapılan tespitler olayın oluşuna uygun görülmediğinden ve davalı yan itirazlarının karşılanması gerektiğinden Ankara Adli Tıp Trafik ihtisas Dairesinden 01/08/2016 tarihli rapor alınmıştır. Raporda; tanıkların ifadelerine ve tutulan ilk raporlara göre olayın ilk olarak plakası tespit edilemeyen bir aracın davacıya çarpması ile meydana geldiği, davalı sürücünün davacıya daha sonra çarptığı, yaya …’e yeşil ışık yandığının kabulü halinde kazada kusursuz olduğu, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen gri renkli … marka araç sürücüsünün %80 oranında kusurlu, davalı sürücü …’un %20 oranında kusurlu, yaya …’e kırmızı ışık yandığının kabulü halinde ise, davacı yayanın %100 oranında tam kusurlu, olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların itirazları ve çelişkilerin giderilmesi amacıyla İTÜ Trafik Kürsüsünden alınan 13/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise; dosya kapsamında alınan beyanlara göre davacı yayaya yeşil ışık yandığı ve kazada kusurunun bulunmadığı, davalı sürücünün %100 oranda tam kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
Adli Tıp kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan alınan 12/09/2018 tarihli raporla da 01/08/2016 tarihli Adli Tıp raporundaki görüşler tekrar edilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespitine yönelik olarak alınan son 05/11/2015 tarihli Adli Tıp Genel Kurulu raporunda; davacının % 13,60 oranda kalıcı, 6 ay geçici iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce ceza dosyası kapsamı incelenmiş, davalı sürücü … un trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediğinden bahisle sanık olarak yargılandığı Sincan …. Sulh Ceza Mahkemesi nin … E sayılı dosyasında, olayın, plakası tespit edilemeyen bir araç nedeniyle gerçekleştiği kabulünden sonuçla beraat kararı verilmiştir. Bu karar, 11/03/2013 tarihinde kesinleşmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre mahkememizce tarafların kusur durumu irdelenmiş olup; kesinleşen ceza dosyası, tanık beyanları ve tutanaklar dikkate alındığında olayın plakası tespit edilemeyen bir aracın davacıya ilk olarak çarpması ve sonradan davalı sürünücünün de davacıya çarpması sonucunda meydana geldiği, alınan kusur raporlarından Adli Tıp Genişletilmiş Uzmanlan Kurulu nun tespitlerine itibar edilerek, olayın oluşuna ilk seçenekteki kusur tespitinin uygun olduğuna kanaat getirilmiştir. Zira soruşturma ve ceza dosyası kapsamında dinlenen tanık beyanlarından davacı yayaya yeşil ışık yandığı anlaşılmış olup, davacının olayda kusuru bulunmadığı, plakası tespit edilemeyen sürücünün hızı ve ışık ihlali nedeniyle %80, diğer sürücü davalının ise hızını ayarlayamaması ve ışık ihlali nedeniyle kazaya engel olamaması nedeniyle %20 oranda kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Tazminat hesabına yönelik olarak alınan 03/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; mahkememizin kabulündeki kusur oranlarına göre davacının kusuru bulunmadığından, davacının 103.480,34 TL kalıcı, 3.922,77 TL geçici işgöremezlik tazminatı talep hakkı bulunduğu, davalı sürücünün kusuru gözetilirse davalıdan istenebilecek miktarın 784,55 TL geçici, 20.696,07 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı olduğu belirtilmiştir.
Davacı tarafından tüm sorumlulardan müşterek ve müteselsilen talepte bulunulduğundan, diğer sorumlu davada taraf olmasa dahi, kusur durumu rücu ilişkisi içinde değerlendrilmesi gereken bir husus olduğundan, tüm tazminat miktarı hüküm altına alınmıştır (Yargıtay 17. HD nin 2016/11886 E, 2017/6732 K sayılı ilamı).
Öte yandan, dava konusu kaza nedeniyle davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma, yaşı, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE
1-103.480,34 TL kalıcı işgöremezlik, 3.922,77 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 107.403,11 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen ( sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 28/05/2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-15.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 28/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 7.336,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 21,15TL ve ıslah ile alınan 370,00TL harcın mahsubu ile bakiye 6.945,55 TL karar ve ilam harcının, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 6.094,40 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 21,15TL peşin harç, 370,00TL ıslah harcı, 21,15TL başvuru harcı, 3,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 415,60 TL harcın davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 364,66 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı … için 11.342,25 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcının davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı … için 2.725,00TL vekalet ücretinin davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
c-Davalı …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı …’den 2.725,00 TL vekalet ücretinin alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 731,30 TL tebligat ve posta gideri ile 2.750,00 TL bilirkişi ücreti ile 750,00 TL adli tıp muayane ücreti olmak üzere toplam 4.231,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 4.065,24 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 3.567,06 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı …tarafından sarf edilen 216,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 207,52 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde bu davalıya iadesine,
7- Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E, … K sayılı ilamı ile görev yönünden usulden ret kararı verilmesi nedeniyle, davalılar …ile … Sigorta Şirketinin kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görüldüğünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi nin 7/1 maddesi gereğince 660,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili, davalı …vekili ve davalı … vasisinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/04/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı