Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/173 E. 2023/198 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2013/173 Esas – 2023/198
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2013/173 Esas
KARAR NO : 2023/198

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VASİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2013
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkili şirket tarafından, … Bankası … Şubesi muhataplı 18.03.2013 tarihli, 6.500,00TL bedelli, … numaralı çekin kaybolması sebebiyle İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından çekin iptali istemli dava açıldığını, anılan dosyadan, TTK 757. maddesi uyarınca önleyici tedbir niteliğinde çek bedellerinin başkalarına ödenmemesi için ödemeden men kararı verildiğini ve kararın bankalara bildirildiğini, çekin iptali istemiyle ikame edilen davada yargılama devam ederken, söz konusu çeke dayanılarak, davalı … tarafından Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, çekin arka yüzünde yer alan müvekkili şirkete ait ciro üzerindeki imzanın, müvekkili şirket yetkililerine ya da vekillerine ait olmaması, bu nedenle ciro silsilesinin de kopmuş olması sebebiyle Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasından takibin iptali istemiyle dava ikame edildiğini, taraflarınca bu husus, ödemeden men kararı veren, çek iptali davasının görüldüğü İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasına bildirildiğini, mahkemece, çeki elinde bulundurana karşı iade davası açmaları yönünde taraflarına süre verildiğini, yasal süresi içinde TTK m.763 uyarınca huzurdaki davayı ikame etmek zorunluluğu doğduğunu, çekin arka yüzüne, banka yetkilileri tarafından çek hakkında ödemeden men kararı bulunduğundan işlem yapılamadığı hususu şerh düşülmesine rağmen, davalı tarafın kötü niyetle icra takibi başlattığını, çekin arka yüzünde bulunan imzanın hiçbir şekilde müvekkili şirket yetkililerine ya da müvekkili tarafından vekil tayin edilen kişiye de ait olmadığını, müvekkili şirket tarafından müvekkili şirketin satış ortağı (acentesi) olan … A.Ş isimli şirketin çalışanı olan …ın vekil tayin edildiğini, ancak, kendisi tarafından müvekkili şirket müşterilerinden çek ve para olarak tahsil edilen miktarların, müvekkili şirkete ödenmesi gerekirken ödenmediğini ve akabinde …’ın ortadan kaybolduğunu, kendisine hiçbir şekilde ulaşılamadığını, bunun üzerine çeklerin iptali talebiyle dava açıldığını, davaya konu çekin müvekkili yetkilisi tarafından imzalanmamış olmakla ciro silsilesinin bozulduğunu, bu kapsamda davalının yine yetkisiz hamil olduğunu, davalı … ile …’ın birlikte iş yaptıkları, hatta …’in bir çok kişiyi dolandırdığının öğrenildiğini, davalının işbu çeki elinde bulundurmakta ve icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğunu, müvekkili tarafından … aleyhinde suç duyurusunda bulunulduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sorurma Numarası ile soruşturma devam ettiğini, takibe konu çeki …’ın elinde olan çeklerden olduğundan, çekin arka yüzündeki imzanın kendisine ait olduğu düşünülmüş ise de; …’ın müvekkili şirket adına müvekkilinin müşterilerinden yaptığı tahsilatlar neticesinde düzenlenen makbuzlardaki imzalar ile karşılaştırılmasında bu imzanın … tarafından da atılmadığının anlaşıldığını, müvekkili şirket cirosu altında görülen …’a ait kaşe üzerindeki imzanın ise …’a ait olduğunu, …ın, müvekkili şirketi temsilen müşteriden teslim aldığı çeki müvekkiline teslim etmesi gerekirken bunu yapmadığını ve ortağı olan davalıya teslim ettiğini farklı bir kaç kişi tarafından ciro edildikten sonra davalıya geri döndüğünü, sadece bu hususun dahi davalının kötü niyetini ortaya açıkça koyduğunu, tüm bu nedenlerle, davanın kabulü ile davalı … tarafından … Bankası … Şubesi muhataplı 18.03.2013 tarihli, 6.500,00TL bedelli, … numaralı çekin taraflarına iadesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili(dava devam ederken vekillikten çekilmiştir) davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, katıldığı ön inceleme duruşmasında özetle; davadan yeni haberdar olduğunu, davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin çekte ciranta olduğunu, müvekkilinin çeki …dan aldığını, araba satımı bedeli olarak aldığını, davacıyı tanımadıklarını, dava konusu çekin … Şti’ne ait olduğunu, çek bu şirkete ait olduğu için alındığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLER :
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyası, Ankara Batı C.Başsavcılığının … soruşturma sayılı ve … soruşturma sayılı dosyaları, Ankara … Asliye Ceza Mahkemesinin …(…) esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, çek istirdatı istemine ilişkindir.
Dava konusu çek hakkında İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …e. sayılı dosyasından ödemeden men kararı verilmiştir. Çekin iptali istemiyle ikame edilen davada yargılama devam ederken, söz konusu çeke dayanılarak, davalı … tarafından Ankara … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Ödemeden men kararı veren, çek iptali davasının görüldüğü İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasına bildirilmiş; Mahkemece, çeki elinde bulundurana karşı iade davası açılması yönünde davacı tarafa süre verilmiştir. Yasal süresi içinde TTK m.763 uyarınca huzurdaki dava açılmıştır.
Davaya konu çek; … Bankası … Şubesi muhataplı 18.03.2013 tarihli, 6.500,00TL bedelli, lehtarı davacı … A.Ş, Keşidecisi … ŞTİ’nin olduğu dava dışı kişilere ciro edildiği davalının hem ciranta hem son hamil olarak ciro zincirinde bulunduğu görülmüştür. Davacı iddiasında …’a ait kaşe üzerindeki imzanın ise …’a ait olduğunu, …ın, müvekkili şirketi temsilen müşteriden teslim aldığı çeki müvekkiline teslim etmesi gerekirken bunu yapmadığını ve ortağı olan davalıya teslim ettiğini farklı bir kaç kişi tarafından ciro edildikten sonra davalıya geri döndüğünü, sadece bu hususun dahi davalının kötü niyetli olduğunu savunmuştur. Ankara Bam … Ceza Dairesinin … Esas; … Karar sayılı ilamı ile davalı … hakkında davaya konu olay ile ilgili hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan CMK 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararı kararı kesinleşmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 792’üncü maddesi ”Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklindedir.
Somut uyuşmazlık bakımından davacı lehtar çekin rızası hilafına kullanıldığını elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmış, davalı ise çekin yetkili hamili olduğunu savunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi gereğince ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir. Ayrıca, davalının yetkili hamil olması için ciro silsilesinde imzası bulunanların imzalarının gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu yoktur.
Dava konusu çekte de mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmamakta olup, ayrıca ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzası sahte olsa bile bu durum davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmez. Davalı tarafın ancak TTK’nın 792.maddesinde öngörüldüğü üzere, çeki kötü niyetle iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğu kanıtlandığı takdirde sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Bu durumda davalı ciro yoluyla hamilin, dava konusu çeklerde ciro silsilesinde kopukluk olmadığını ve iyiniyetli son hamil olduğunu savunduğuna ve çekte lehtar olan davacının elinden rızası hilafına çekin çıkmış olmasının tek başına, davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermeyeceğine göre, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 155,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 16/02/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.