Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/162 E. 2018/174 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2013/162 Esas – 2018/174

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2013/162 Esas
KARAR NO : 2018/174

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :1-
VEKİLİ :
2-
3-

DAVALI :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/11/2009
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 24/04/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili kooperatifin Eryaman …Etap … Ada … parselde kat karşılığı inşaat sözleşmesi üstlendiğini, inşaat işlerini ….Ltd.Şti adlı şirkete verdiğini, müvekkili kooperatifin şirkete yaptırdığı bir kısım inşaat bedellerini, nakden ödediğini, bir kısım borçlar karşılığında da üyelikler verdiğini, yüklenici firmanın zaman içinde bir kısım işleri yapmadığını, kooperatiften aldığı daireler karşılığında alt işverenlere verdiğini, davalının alt işveren olan …Ltd.Şti.‘nden … nolu bağımsız bölümü satın aldığını, aldığı tarihten sonraki giderlere katılacağına kuşku bulunmadığını, ancak davalının daireyi anahtar teslimi satın aldığını ileri sürdüğünü, ve ödemeye yanaşmadığını, öte yandan yüklenici firma….Ltd.Şti.’nin yüklendiği işleri bitiremediğini, bu nedenle sözleşmesinin 09.03.2008 tarihinde yapılan Genel Kurulda feshediğini, bu tarihten sonra kalan işlerin emanet suretiyle yaptırıldığını, 03.05.2009 tarihinde yapılan genel kurulda taşeronlardan daire alanların şerefiye paraları ile alt yapı giderlerine katılmasına karar verildiğini, davalının 4.000,00TL şerefiye bedeli çevre düzenlenmesi ve sair işler için 20.000,00 TL ödemesi gerektiğine karar verildiğini, ancak davalının bu parayı ödemeyeceğinin belirterek ödemediğini, davalının ödememekte direnmesinin kesinlikle haksız olduğunu, daireyi satın aldıktan sonra tüm üyelere paylaştırılan giderler olduğunu, bu dava ile ilgili emsal Yargıtay kararına göre; peşin ve sabit
e-imzalı e-imzalı

ödeme yaparak ortaklığa alınan üyenin kooperatif amacına ulaşıncaya kadar genel giderler ile alt yapı giderlerine katılacağının vurgulandığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.000,00 TL alt yapı ve sair giderler için ve 1.000,00 TL şerefiye bedeli için olmak üzere toplam 8.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf dosyaya sunduğu 16.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile sebepsiz zenginleşme nedenine dayanarak bilirkişinin hesapladığı 12.672,18-TL’nin hüküm altına alınmasını istemiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkilinin hiçbir şekilde davacı kooperatife üye olmadığını, ayrıca üye olacağına dair taahhüdü de bulunmadığını, davacı kooperatif ile … İnşaat arasında imzalanan 25.03.2007 tarihli protokole göre işlerin bir kısmının …’na devri konusunda anlaştıklarını, anlaşma neticesinde … Tapu Sicil Müdürlüğü kapsamında … Ada …parsel(yeni … parsel) de … nolu bağımsız bölümün iş karşılığında …’na verildiğini, …’nun işini eksiksiz yaparak teslim ettiğini, karşılığına mahsup edilmek üzere … nolu bağımsız bölümün tapuda ferağının …’na verildiğini, taşeron …’nun iş karşılığı aldığı … nolu bağımsız bölümü 2007 tarihinde bedeli karşılığında müvekkiline sattığını, taşınmazın satışı için satıcı … ile satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bedeli karşılığı satın almış olduğu taşınmaz için kooperatife şerefiye bedeli ve eksik imalat bedeli ödemesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davalı kooperatifin ana sözleşmesi, tapu kaydı, kooperatifin defter ve kayıtları, 22.09.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 12.01.2011 tarihli ek rapor, 16.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi, 27/08/2012 tarihli bilirkişi raporu, 03/07/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 01/03/2018 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, imalat ve hizmet bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı kooperatif, sahibi olduğu taşınmazların üzerine konut yaptırmak için yüklenici … Tic Ltd ile 30.10.2002 tarihli İnşaat Sözleşmesini düzenlenmiş, daha sonra da yüklenici şirket dava dışı … San.Ltd şirketi ile 06.10.2006 tarihli taşeronluk sözleşmesini ve 25.03.2007 tarihli ek protokolü imzalamıştır. Taşeronluk sözleşmesi ile inşaatın bir kısım işlerinin yapılması devredilmiş, iş bedeli olarak da bir miktar para ile birlikte nizalı dairede dahil 4 adet dairenin tapusunun verilmesinin taahhüt edilmiş ve daha sonrada nizalı taşınmazın tapusunun, taşeron şirketin ortağı … tarafından tarafından davacıya 19.09.2007 tarihinde tapuda satış yapılarak devredildiği görülmüştür.
Mahkememizin … E., … K. Sayılı ilamının davalı tarafından temyizi neticesinde Yargıtay 23. HD’nin 11/02/2013 tarih …E.-… K. sayılı ilamı ile; ” harcama tarihleri itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı belirtilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporundan bir kısım harcamaların 2008 yılında yapıldığının belirtildiği, bilirkişi raporunda harcama kalemleri tek tek gösterilmediği halde, dava tarihi olan 04.11.2009 tarihi itibariyle 2008 yılında yapılan harcama bedelleri yönünden ne sebeple, hangi hukuki gerekçe ile zamanaşımı süresinin dolmadığının tartışılmadığı, davacının, ödediğini istirdata hakkı olduğunu öğrenme tarihinin herbir harcama kalemi yönünden tesbiti ile dava tarihi itibariyle anılan hükümdeki bir yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği, öte yandan, talep konusu harcama miktarlarının, gerçeği yansıtmadığının savunulmasına göre raporun alındığı bilirkişi kuruluna yapılan işlerle ilgili uzmanlığı bulunan mühendis bilirkişilerin katılımı sağlanarak mahallinde keşif yapılıp, harcamaların yapıldığı tarihteki değerlerinin tespiti ile gerçek miktarları yansıtıp yansıtmadığının değerlendirilmemesinin doğru olmadığı, tek taraflı feshedildiği belirtilen sözleşmelerin akıbeti, feshin kesinleşip kesinleşmediği konularında yeterli değerlendirme yapılmadığı” belirtilerek bozulmuştur.
e-imzalı e-imzalı

Yargıtay bozma ilamı sonrasında, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen dosyada, yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş işin esasına girilmiştir.
Yargılama sürecinde davacı kooperatifin iflasına karar verilmesi nedeniyle İİK 194. Madde gereği yargılamanın durmasına karar verilmiş, ikinci alacaklılar toplantısının yapılması sonucu yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda, mahallinde inceleme yapılarak inşaat mühendisi ve kooperatifler konusunda uzman bilirkişilerce düzenlenen 03.11.2017 tarihli rapor alınmıştır. Raporda; 42 dairelik bloğun kullanılmakta olduğu, davalının, kooperatif ortaklığının bulunmadığı, davalıdan ortaklık nedeniyle doğacak alacak talebinde bulunulamayacağı, davacı kooperatifin alacak talebine esas sarf listesinde binanın doğrudan bakım ve yenilenmesi için harcamaların tüm kat maliklerinden toplanan aidatlarla yapıldığı için bu listenin esas alındığı, belirlenen bedellerin 2009 yılı rayiçlerine uygun olduğu, davalının payına 7.251,73 TL isabet ettiği, davalının dairesini dava dışı taşerondan alması nedeniyle kendisinden şerefiye talep edilemeyeceği belirtilmiştir.
Harcamalara esas işlerin tarihlerinin ayrı ayrı açıklanması için alınan 01.03.2018 tarihli ek raporda ise; alt yapı ve çevre düzeni için yapılan harcamaların 2009 yılında yapıldığı tek tek açıklanmıştır.
Tüm bu açıklamalara göre; dava konusu bağımsız bölümünde bulunduğu ana binada, 26.10.2010 tarihinde apartman ve site yönetimi oluşturulduğu, davacı kooperatifin kat malikleri yararına olan harcamaları istemekte haklı olduğu, tek yanlı olarak feshedilen sözleşmelerin davalının yararlandığı davacı imalatlarının bedelini ödemeye engel teşkil etmediği, imalatın kooperatifçe yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalının taşınmazın tapusunun edinilmesinden sonraki yapılan zorunlu ve faydalı giderleri davalı hissesi oranında ödemekle yükümlü olduğu, bilirkişi raporu ile tek tek tespit edilen kalemlerin 2009 yılında gerçekleştirildiği, dava tarihine kadar sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği zamanaşımı süresinin dolmadığı, davacının dava dilekçesindeki talebinin 7.000,00-TL olduğu, ıslahla artırılan kesim yönünden ise zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve 7.000-TL lik imalat ve hizmet bedeline yönelik talebin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, 7.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 04/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine,
2-Alınması gereken 478,17 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 108,00TL harcın, 84,20 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 285,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İlk ve bozma sonrası verilen kararlarla toplam 447,20 TL harcın tahsili için Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğüne harç tahsil müzekkereleri yazıldığı görülmekle harç tahsil edilmiş ise tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, anılan harç tahsil müzekkereleri ile tahsilat yapılmış ise bakiye 161,23 TL’nin davalıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 108,00 TL peşin harç, 15,60TL başvuru harcı, 2,50TL vekalet harcı, 84,20 ıslah harcı olmak üzere toplam 210,30 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 247,10 TL tebligat ve posta gideri ile 2.550,00TL bilirkişi ücreti, 221,80 keşif harcı ile 60,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 3.078,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.576,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

e-imzalı e-imzalı

4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/03/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı