Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/126 E. 2020/67 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – 2020/67
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO :2013/126 Esas
KARAR NO : 2020/67

HAKİM :
KATİP :

DAVACI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 15/03/2013
BİRLEŞEN DAVA (Mahkememizin 2013/148-386 E-K. sayılı dosyası)

DAVACI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 29/03/2013

KARAR TARİHİ : 04/02/2020
K. YAZIM TARİHİ: 28/02/2020

Yukarıda tarafları yazılı davaların Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Asıl davada davacı vekili 14/03/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili …. Gıda İnş. Turz. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin cari hesap ilişkisi içinde bulunduğu davalı …. A.Ş.’ne, cari hesabına mahsuben … Şb.’ne ait … numaralı 20.03.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çek ile yine … Şb.’ne ait … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekleri verdiğini, ancak müvekkili şirket yetkililerinden …’un keşide ederek davalılardan …. A.Ş.’ne verdiği çeklerden; 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin ibraz tarihinin geçerli bir tarih olmaması, diğer çekin ise ibraz süresinin geçirilmesi sebebi ile, yıllardır ticari ilişkiden dolayı oluşan güvene dayanarak, bu iki çeki geri almadan müvekkilinin, bu iki çeke/çek bedeline karşılık … Şb.’ne ait … numaralı 15.01.2013 tarihli 75.000,00 TL bedelli çeki davalı …. A.Ş.’ne verdiğini, işbu çekin ibrazı neticesinde muhatabına ödenmekle, müvekkilinin karşı yana hiçbir borcunun kalmadığını, müvekkilinin, yukarıda özellikleri belirtilen çeklerin kendisine iadesini beklerken, … Şb.’ne ait … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin, keşide tarihinin 28.02.2013 olarak tahrif edilmek sureti ile takas odasına ibraz edildiğini öğrendiğini, keşide tarihinin tahrif edilmesine yasal dayanak sağlamak amacı ile atılan parafların müvekkilinin el ürünü olmadığını, sunulan imza sirküleri ile diğer belgelerdeki imzaların bilirkişilerce incelendiğinde, keşide tarihi üzerinde yer alan iki adet paraftaki imzaların müvekkilinin eli ürünü olmadığının ortaya çıkacağını, … Şb.’ne ait … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin, keşide tarihinin 28.02.2013 olarak tahrif edilerek takas odasına ibraz edilmiş olması nedeni ile, … A.Ş. yetkilileri hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda da bulunulduğunu, belirtilen nedenlerle, … Şb.’ne ait … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin, keşide tarihinin 28.02.2013 olarak tahrif edilerek takas odasına ibraz edilmiş olması nedeniyle, her an icra takibine intikal ihtimali bulunduğundan, HMK’nın 389 vd. maddeleri ile İİK.’nun 72/2 maddesi uyarınca, müvekkilinin bu süreçteki mevcut haklarının korunması ve zararının önlenmesine binaen anılan çekin icra takip işlemlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyari tedbir kararı verilmesini de talep ettiklerini ifade ederek; … Şb.’ne ait … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekle ilgili öncelikle belirlenecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama esnasında yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde keşide tarihi üzerinde yer alan iki adet parafın müvekkilinin el ürünü olmaması nedeniyle müvekkilinin işbu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili 29/03/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle ; müvekkili …. Gıda İnş. Turz. ve Tic. Ltd. Şti.’nin cari hesap ilişkisi içinde bulunduğu davalı …. A.Ş.’ne, cari hesabına mahsuben … Şb.’ne ait … numaralı 20.03.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çek ile yine … Şb.’ne ait … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekleri verdiğini, ancak müvekkili şirket yetkililerinden …’un keşide ederek davalılardan …. A.Ş.’ne verdiği çeklerden; 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin ibraz tarihinin geçerli bir tarih olmaması, diğer çekin ise ibraz süresinin geçirilmesi sebebi ile, yıllardır ticari ilişkiden dolayı oluşan güvene dayanarak, bu iki çeki geri almadan müvekkilinin, bu iki çeke/çek bedeline karşılık ekte örneği sunulan … Şb.’ne ait … numaralı 15.01.2013 tarihli 75.000,00 TL bedelli çeki davalı …. A.Ş.’ne verdiğini, işbu çekin ibrazı neticesinde muhatabına ödenmekle, müvekkilinin karşı yana hiçbir borcunun kalmadığını, ancak … Şb.’ne ait … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin, keşide tarihinin 28.02.2013 olarak tahrif edilmek sureti ile takas odasına ibraz edildiğinin öğrenildiği ve Sayın Mahkemenin … E. sayılı dosya ile menfi tespit davasının ikame edildiğini, Sayın Mahkemenin teminat karşılığı verdiği tedbir kararına istinaden de belirtilen teminat taraflarınca yatırılarak haksız takibin durdurulduğunu, akabinde, … A.Ş. yetkilileri hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’na … soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, hal böyle iken bu kez de diğer çek olan; … Şb.’ne ait … numaralı 20.03.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin, keşide tarihinin 2012 olan yıl kısmının 2013 olarak tahrif edilmek sureti ile takas odasına ibraz edildiğinin öğrenildiğini, keşide tarihinin tahrif edilmesine yasal dayanak sağlamak amacı ile atılan parafın müvekkilinin el ürünü olmadığını, … Şb.’ne ait … numaralı 20.03.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin, keşide tarihinin 20.03.2013 olarak tahrif edilerek takas odasına ibraz edilmiş olması nedeni ile her an icra takibine intikal ihtimali bulunduğundan, müvekkilinin bu süreçteki mevcut haklarının korunması ve zararının önlenmesine binaen anılan çekin icra takip işlemlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, usul ekonomisi açısından Sayın Mahkemenin … E. sayılı dosyası ile bağlantılı olan işbu davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini ifade ederek; yukarıda açıklanan nedenlerle öncelikle, … Şb.’ne ait … numaralı 20.03.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin, keşide tarihinin 20.03.2013 olarak tahrif edilerek takas odasına ibraz edilmiş olması nedeniyle, mezkûr çekin icra takibine intikal ettirilmesinin önlenmesi amacı ile belirlenecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, usul ekonomisi açısından Sayın Mahkemenin … E. sayılı dosyası ile bağlantılı olan işbu davanın birleştirilmesine, yargılama esnasında yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde keşide tarihi üzerinde yer alan parafın müvekkilinin el ürünü olmaması nedeniyle müvekkilinin işbu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Asıl davada davalı …. AŞ vekili 08/04/2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekler incelendiğinde 37.500,00 TL bedelli çeklerden birinin basım tarihinin 02.08.2012, diğer çekin basım tarihinin ise 25.06.2012 olduğu görülmekle, bahsi geçen çeklerin ilk olarak bu nedenden ötürü 29.02.2012 tarihinde keşide edilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, en başta bu hususun dahi davacının açmış olduğu davanın, kötü niyetli olarak, müvekkili şirkete olan borcu öteleme saikiyle ikame edildiğini gösterir nitelikte olduğunu, dava konusu çeklerin davacı şirket yetkilisi tarafından keşide tarihinin sehven 29.02.2012 olarak yazıldığı, tarih itibariyle fiili imkânsızlığın fark edilmesi üzerine yine davacı şirket yetkilisi tarafından paraflanmak suretiyle çekin fiziksel olarak müvekkili şirkete gelmeden önce düzeltme yapılarak gönderildiğinin anlaşıldığını, nitekim müvekkili şirketin yetkilisinden alınan bilgiler doğrultusunda da 37.500,00 TL’lik çeklerin 07.09.2012 tarihinde sabah 9.27’de … tarafından getirildiğini ve belirtilen saatte mail olarak müvekkili şirket yetkilisi tarafından alındığının belirtildiğini, müvekkili şirket yetkilisinin çeklerin 2012 tarihli olduğunu tespit ettiğinde …’i arayarak çeklerin vadelerinin yanlış olduğunu bildirdiğini, bu durumun telefon kayıtlarında mevcut bulunduğunu, yapılacak inceleme ile de açıkça ortaya çıkacağını, …’in bu olay üzerine yola çıktığını ve …e geri döneceğini söylediğini, sonrasında ise gerekli düzeltmeleri yaptırdığını müvekkili şirket yetkilisine bildirdiğini, aynı süre zarfında müvekkili şirket yetkilisinin teyit amacıyla tarihleri tekrar telefondan okumasını istediğini ve 2013 yılı Şubat ayının 29 çekmediğini takvimden bakarak görünce bu günü de değiştirdiğini, söz konusu çeklerin müvekkili şirketin fabrika kamera kayıtlarında da görüleceği üzere saat 11.00’de fabrikaya getirildiğini, Sayın Mahkemece talep edildiği takdirde kamera kayıtlarının da Sayın Mahkemeye ibraz edilebileceğini, bunlarla beraber, davacı şirket tarafından bahsi geçen 75.000,00 TL tutarındaki çekin şikâyete konu olan 2 adet 37.500’er TL’lik çeklerle herhangi bir alakasının olmadığını, 75.000,00 TL’lik çekin başka bir alım satım ilişkisini düzenleyen bir çek olduğunu ve dava konusu iki adet çekten bağımsız olduğunu, keza müvekkili şirketin ticari kayıtlarının da bu hususu doğruladığını, ayrıca …in müvekkili şirkete olan borçlarına istinaden verdiği çeklerin çoğunlukla gününde ödenmemiş olduğunu, erteleme aldığını, hatta çoğu zaman bu çeklerin bedellerini ödemek yerine bu tutar üzerinden yeniden çekler düzenlemek suretiyle borç vadesini uzatmak amacıyla ticari ilişkide karşılıklı güveni zedeleyecek bir takım işlemlerde bulunduğunun müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarından da açıkça anlaşıldığını, bu kapsamda bu konuya ilişkin haklarına da saklı tuttuklarını, sonuç olarak, kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu çekler üzerinde bir tahrifat söz konusu ise de bu tahrifat olayına müvekkili şirketin dahlinin mümkün olmadığını, davacının, kendi huzurunda paraf edilen (ya da kendi himayelerindeki başkalarına ettirilen) çeklere istinaden bu davayı açmaktaki tek amacının, çeklerin hamillerinin olası icra takibi baskısını bertaraf etmek olduğunu, bu hususun, anılan Savcılık dosyasının neticelenmesiyle de açığa çıkacağını ifade ederek; davacı tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumet yönlerinden gerekli inceleme yapılarak davanın öncelikle bu yönlerden reddine, neticeten davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada Davalı … Factoring A.Ş. vekili 11.04.2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Davacı taraf çeki keşide edenin davacı şirket yetkilisi olduğunu kabul etmekte ve çekin keşide tarihinin 29.02.2012 olduğunu iddia ettiğini, dava konusu çekin basım tarihinin 02.08.2012 olduğunu, davacı tarafın ise çekin basım tarihinden daha eski bir tarih olan 29.02.2012 tarihine çek keşide ettiğini iddia ettiğini, geçmişe yönelik çek keşide etmenin hukuki ve ticari faydasından söz edilemeyeceğini, davacı tarafın 02.08.2012 basım tarihli çeki sehven 29.02.2012 olarak keşide ettiğini ve sonrasında ise keşide tarihini paraflayarak düzelttiğini, davacı tarafın, kendisinin de çeklerden dolayı borçlu olduğunu bildiğini, ancak huzurdaki dava ile haksız ve kötü niyetli olarak borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiğini, davacının çek üzerindeki parafın/imzanın kendilerine ait olmadığı iddiasının iyi niyetten uzak ve hukukun genel prensipleri ile bağdaşmadığını, ayrıca, davacının 29.02.2012 tarihli olarak keşide ettiği çek ile ilgili bir yılı aşkın bir süreden sonra huzurdaki menfi tespit davasını ikame ettiğini, çünkü davacı tarafın da çekin keşide tarihinin 28.02.2013 olduğunu iyi bildiğini, bu durumun dahi davacının huzurdaki davayı açmakta kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu, dava konusu çeki düzgün ciro silsilesi ile iktisap eden müvekkili şirketin kötü niyetli olduğu ve bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin iddia edilemeyeceğini, dava konusu çekin diğer davalı …. A.Ş.’den fatura karşılığında alındığını, …. A.Ş. ile müvekkili şirket arasında imzalanan Factoring Sözleşmesi ile …. A.Ş.’nin müvekkili şirkete “alacak bildirim formu ve taahhütname” ekinde toplam 75.000,00 TL tutarında 4 adet fatura teslim ettiğini, söz konusu faturayı düzenleyenin davacı şirket olduğunu, huzurdaki davaya konu iddiaların hiçbir mesnedinin olmadığını, finansal kiralama, Factoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince müvekkili şirket tarafından temlik alınan fatura alacağına ilişkin çek ile ilgili factoring işleminin mevzuat hükümlerine uygun olduğundan, davacının itiraz ve def’ilerinin iyiniyetli 3. şahıs olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, dava konusu çek ile ilgili davacının iddialarının müvekkili şirkete yöneltmesinin hukuki dayanağının olmadığını, müvekkili şirketin davacının zararına hareket etmediğini, yargılama esnasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile de bu durumun sabit olacağını, ayrıca dava konusu çek ile ilgili olarak, davacı şirket yetkilileri ve diğer davalı …. A.Ş. yetkilileri hakkında Sahtecilik ve Dolandırıcılık sebebi ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu şikâyetin 21.03.2013 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Muhabere sayısı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini, savcılıkça yapılacak soruşturma neticesinde davacı ve diğer davalı hakkında dolandırıcılık ve sahtecilikten dava açılması halinde söz konusu davanın ve savcılık soruşturmasının huzurdaki dava açısından bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, zira dava konusu çekler hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık yapılmış olduğunun ceza mahkemesince tespiti halinde huzurdaki davanın da haksız olduğunun ortaya çıkacağını ifade ederek; izah edilen sebeplerle, fazlaya ilişkin ve sair tüm yasal dava ve taleplerinin saklı kalması kaydıyla, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir
Birleşen davada davalı …. A.Ş. vekili 22.04.2013 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu çeler incelendiğinde 37.500,00 TL bedelli çeklerden birinin basım tarihinin 02.08.2012, 37.500,00 TL bedelli diğer çekin basım tarihinin ise 25.06.2012 olduğu görülmekle, bahsi geçen çeklerin ilk olarak bu nedenden ötürü 29.02.2012 tarihinde keşide edilmiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, en başta bu hususun dahi davacının açmış olduğu davanın, kötü niyetli olarak, müvekkili şirkete olan borcu öteleme saikiyle ikame edildiğini gösterir nitelikte olduğunu, davacı şirket tarafından bahsi geçen 75.000,00 TL tutarındaki çekin şikâyete konu olan 2 adet 37.500’er TL’lik çeklerle herhangi bir alakasının olmadığını, 75.000,00 TL’lik çekin başka bir alım satım ilişkisini düzenleyen bir çek olduğunu ve dava konusu iki adet çekten bağımsız olduğunu, keza müvekkili şirketin ticari kayıtlarının da bu hususu doğruladığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu çekler üzerinde bir tahrifat söz konusu ise de bu tahrifat olayına müvekkili şirketin dahlinin mümkün olmadığını, davacının, kendi huzurunda paraf edilen (ya da kendi himayelerindeki başkalarına ettirilen) çeklere istinaden bu davayı açmaktaki tek amacının, çeklerin hamillerinin olası icra takibi baskısını bertaraf etmek olduğunu, bu hususun, anılan Savcılık dosyasının neticelenmesiyle de açığa çıkacağını ifade ederek, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve husumet yönlerinden gerekli inceleme yapılarak davanın öncelikle bu yönlerden reddine, neticeten davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada Davalı … Factoring A.Ş. vekili 25.04.2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın çeki keşide edenin davacı şirket yetkilisi olduğunu kabul ettiğini ve çekin keşide tarihinin 20.03.2012 olduğunu iddia ettiğini, dava konusu çekin basım tarihinin 25.06.2012 olduğunu, davacı tarafın ise çekin basım tarihinden daha eski bir tarih olan 20.03.2012 tarihine çek keşide ettiğini iddia ettiğini, geçmişe yönelik çek keşide etmenin hukuki ve ticari faydasından söz edilemeyeceğini, davacı tarafın 25.06.2012 basım tarihli çeki sehven 20.03.2012 olarak keşide ettiğini ve sonrasında ise keşide tarihini paraflayarak düzelttiğini, davacı tarafın, kendisinin de çeklerden dolayı borçlu olduğunu bildiğini, ancak huzurdaki dava ile haksız ve kötü niyetli olarak borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiğini, davacının çek üzerindeki parafın/imzanın kendilerine ait olmadığı iddiasının iyi niyetten uzak ve hukukun genel prensipleri ile bağdaşmadığını, ayrıca dava konusu çek ile ilgili olarak, davacı şirket yetkilileri ve diğer davalı …. A.Ş. yetkilileri hakkında Sahtecilik ve Dolandırıcılık sebebi ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu, söz konusu şikâyetin 19.04.2013 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Muhabere sayısı ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini, savcılıkça yapılacak soruşturma neticesinde davacı ve diğer davalı hakkında dolandırıcılık ve sahtecilikten dava açılması halinde söz konusu davanın ve savcılık soruşturmasının huzurdaki dava açısından bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, zira dava konusu çekler hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık yapılmış olduğunun ceza mahkemesince tespiti halinde huzurdaki davanın da haksız olduğunun ortaya çıkacağını ifade ederek, fazlaya ilişkin ve sair tüm yasal dava ve taleplerinin saklı kalması kaydıyla, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davanın reddine, ihtiyati tedbir talebinin reddine, ihtiyati tedbir isteminin kabul edilmemesi halinde, alacağın tamamının icra veznesine depo edilmesine ve alacağın %15’i oranında teminatın mahkeme veznesine yatırılmasına karar verilmesine, davacı aleyhine %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyaları, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası, Mahkememizin … E-K sayılı iflas kararı, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, … CBS nin … sayılı soruşturma dosyası, Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, çek suretleri, tarafların ticari defter ve kayıtları, 17/12/2018 tarihli bilirkişi raporu, 20/08/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Davalar (asıl ve birleşen dava), menfi tespit talebine ilişkindir.
Aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle Mahkememizin 2013/148 esas sayılı dosyasının 10/12/2013 tarih 2013/386 karar sayılı ilam ile iş bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş, yargılamaya iş bu dosya üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizin 26/12/2013 tarih 2013/30-417 E.-.K sayılı ilamı ile davalı … A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, verilen kararın 16/03/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı yan, cari hesap ilişkisi içinde bulunduğu davalı …. A.Ş.’ne, … Şubesine ait … numaralı 20/03/2012 keşide tarihli ve 37.500,00 TL bedelli çek ile yine … Şubesine ait … numaralı 29/02/2012 keşide tarihli ve 37.500,00 TL bedelli çekleri verdiğini, ancak 29.02.2012 keşide tarihli çekin ibraz tarihinin geçerli bir tarih olmaması, diğer çekin ise ibraz süresinin geçirilmesi sebebiyle aralarındaki güvene dayalı olarak bu iki çeki almadan … Şubesine ait … numaralı 15.01.2013 tarihli 75.000,00 TL bedelli çeki davalı …. A.Ş.’ne verdiğini ve işbu çekin ibrazı neticesinde muhatabına ödendiğini, diğer iki çekin iadesini beklerken keşide tarihleri tahrif edilmek suretiyle (29/02/2012 tarihi 28/02/2013, 20/03/2012 tarihi ise 20/03/2013 yapılarak) takas odasına ibraz edildiğini öğrendiğini, çeklerdeki parafların sahte olduğunu, bu çekler nedeniyle karşı yana borcunun bulunmadığını iddia etmektedir.
Davalı/müflis …. A.Ş., sözü edilen 75.000,00 TL tutarındaki çekin 37.500’er TL’lik çeklerle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, başka bir alım satım ilişkisini düzenleyen bir çek olduğunu ve davalara konu iki adet çekten bağımsız olduğunu, çekler üzerinde bir tahrifat söz konusu ise de bu tahrifat olayıyla ilgilerinin bulunmadığını savunmaktadır.
Diğer davalı … Factoring A.Ş. ise, Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince temlik alınan fatura alacağına ilişkin çek ile ilgili factoring işleminin mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, davacının itiraz ve def’ilerinin iyiniyetli 3. şahıs olmaları nedeniyle kendilerine karşı ileri sürülemeyeceğini, dava konusu çek ile ilgili iddiaların kendilerine yöneltmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının zararına hareket edilmediğini ileri sürmektedir.
Bu durumda uyuşmazlık, davacı şirket tarafından davalı/müflis …. A.Ş. adına keşide edilen … Şubesine ait … numaralı 15.01.2013 tarihli 75.000,00 TL bedelli çekin farklı bir ticari ilişki nedeniyle mi düzenlendiği, yoksa … Şubesine ait … numaralı 20/03/2012 keşide tarihli ve 37.500,00 TL bedelli ve … numaralı 29/02/2012 keşide tarihli ve 37.500,00 TL bedelli çeklerle ilgili çıkan sıkıntılar üzerine bu çeklerin iade edileceğine dair duyulan güvenle keşide edilerek mi verildiği, 37.500,00’er TL tutarlı çekler nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı, bu çeklerin keşide tarihlerindeki tahrifat sonrası atılan parafların davacı şirket yetkilisinin el ürünü olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı şirket ile davalı/müflis …. A.Ş.’ne ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, mali müşavir bilirkişiden 17/12/2018 ve 20/08/2019 tarihli rapor ve ek rapor alınmıştır.
Dava konusu çekler incelendiğinde; davacı şirket tarafından davalı/müflis …. A.Ş.’ne adına keşide edilen 20.03.2012 keşide tarihli, … nolu çekin keşide tarihinin paraflanarak 20.03.2013 olarak değiştirildiği, 29.02.2012 keşide tarihli, … nolu çekin keşide tarihinin paraflanarak 28.02.2013 olarak değiştirildiği, bu halleriyle takas odasına ibraz edildiği ve arkalarına “İbraz Eden tahsil/karşılıksız İşlemi Yapılmasını Talep Eden … A.Ş. … Şb.” kaşesi vurulduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan; davacı şirket tarafından bu iki çeke/çek bedeline karşılık davalı/müflis …. A.Ş.’ne verildiği iddia edilen … Şubesine ait … numaralı 15.01.2013 tarihli 75.000,00 TL bedelli çek tutarının 15.01.2013 tarihinde ödendiği görülmektedir ve bu hususta taraflar arasında ihtilaf da yoktur.
… Şubesine ait … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çekin keşide tarihinin 28.02.2013 olarak tahrif edildiği iddiasıyla yapılan şikayet üzerine başlatılan Ankara Batı (…) Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma evrakı kapsamında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde inceleme konusu çekin ön yüz sağ üst tarafında bulunan keşide tarihi kenarına atılan ve sınırlı grafolojik materyal ihtiva eden iki adet paraf imzasının davacı ve davalı/müflis şirket yetkililerinin eli ürünü olmadığının kabulünün gerektiği kanaati belirtilmiş, davacı şirket yetkilisi … hakkında “Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs” suçlarından dolayı Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden görülen kamu davasında sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla çeklerin üzerindeki parafların kime ait olduğu tespit edilememekle birlikte davacı şirket yetkilerine ait olmadığı da ortaya çıkmıştır.
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; dava dilekçelerinde bahsi geçen … Şubesine ait … numaralı 20.03.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çek ile … numaralı 29.02.2012 keşide tarihli 37.500,00 TL bedelli çeklerin davalı …. A.Ş.’ne veriliş işleminin; davacı şirketin 2012 yılı yevmiye defterinin 10.09.2012 tarih ve … nolu yevmiye maddesinde kayıt altına alındığı, ancak çeklerin vadesinin 29.02.2013 ve 20.03.2013 olarak geçtiği, … Şubesine ait … numaralı 15.01.2013 tarihli 75.000,00 TL bedelli çekin davalı …. A.Ş.’ne verildiğine ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmamış, buna karşılık 2013 yılı yevmiye defterinin 20.01.2013 tarih ve 23 nolu yevmiye maddesinde ödenme işleminin kayıt altına alındığı tespit edilmiştir.
Davalı/müflis … A.Ş.’nin Ankara Batı İcra İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasında bulunan 2012 ve 2013 yıllarına ait ticari defterleri incelendiğinde; 2012 yılından 2013 yılına geçerken, 2012 yılı sonu itibariyle davalı/müflis şirketin elinde/kayıtlarında biri 20.000,00 TL diğeri 75.000,00 TL olmak üzere toplam 95.000,00 TL tutarında alınan çek bulunduğu, bunlardan 20.000,00 TL tutarındaki çekin 02.01.2013 tarihinde tahsil edildiği, 75.000,00 TL tutarındaki çekin ise 15.01.2013 tarihinde tahsil edildiği elinde 2012 yılından kalma başkaca bir çek gözükmediği tespit edilmiştir. Bu durumdan hareketle; 15.01.2013 tarihli 75.000,00 TL bedelli çekin, davacı şirket tarafından davalı müflis …. A.Ş. adına keşide edilen … Şubesine ait … numaralı 20/03/2012 keşide tarihli ve 37.500,00 TL bedelli ve … numaralı 29/02/2012 keşide tarihli ve 37.500,00 TL bedelli çeklere karşılık verildiği kanaatine varılmıştır.
Asıl dava ile birleşen davaya konu çekler üzerindeki parafların davacı şirket temsilcilerine ait olmadığının tespit edilmesi, davacı tarafından keşide edilen … Şubesine ait … numaralı 15.01.2013 tarihli 75.000,00 TL bedelli çekin davalı …. A.Ş.’ne verildiğine ilişkin davacı ticari defterlerinde kayıt bulunmamakla birlikte ödemeye ilişkin kaydın bulunması, çek bedelinin 15/01/2013 tarihinde ödenmesi ve buna ilişkin kaydın hem davacı hem de davalı/müflis şirket kayıtlarında yer alması birlikte değerlendirildiğinde, bahse konu çekler nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığı ve çeklerin iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın KABULÜNE; Davacı şirket tarafından, davalı/müflis … AŞ adına keşide edilen … Şubesine ait … numaralı 29/02/2012 keşide tarihli ve 37.500,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline,
2-Birleşen davanın (2013/148 Esas) KABULÜNE; Davacı şirket tarafından, davalı/müflis … AŞ adına keşide edilen … Şubesine ait … numaralı 20/03/2012 keşide tarihli ve 37.500,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline,
3-Ana dava yönünden (… Esas):
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.561,62 TL harçtan peşin alınan 640,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.921,17 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 24,30 TL başvurma harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 640,45 TL peşin harç olmak üzere toplam 668,50 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 170,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.170,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
c)Davalılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davalılara iadesine,
d)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.625,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Birleşen dava yönünden (2013/148 Esas);
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.561,62 TL harçtan peşin alınan 640,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.921,17 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 24,30 TL başvurma harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 640,45 TL peşin harç olmak üzere toplam 668,50 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacının yargılamada yapmış olduğu 189,05 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
c)Davalılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davalılara iadesine,
d)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.625,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair ; Asıl ve birleşen dosyada davacı vekili ile asıl ve birleşen dosyada davalı/müflis şirket iflas idaresi vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/02/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza