Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/6 E. 2019/640 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2012/6 Esas – 2019/640

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2012/6
KARAR NO : 2019/640

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
3-
4-
5-
6-

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/01/2012
KARAR TARİHİ : 23/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 28/10/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Şirketinin Yetkili Bayisi olduğunu, davalı …’un davalı … Ltd. Şti.’nin yetkilisi olduğunu, … ve davalı …’nin 2010 yılı başlarında müvekkili şirkete gelerek üzerinde beton mikseri bulunan kamyonlardan satın almak istediklerini kamyonun../…
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

…/…davalı … şirketine toplam 435.000,00TL bedelle satılması hususunda anlaştıklarını, buna göre 435.000,00TL tutarındaki satış bedelinin 50.000,00TL tutarındaki bölümü peşin geriye kalan bölümünün banka kredisi çekilmek suretiyle ödeneceğini, davalı … şirket yetkilisi …’un satışı kararlaştırılan 3 adet kamyonun bedeline mahsuben 50.000,00TL tutarında peşin ödeme yaptıktan sonra bakiye bedelin kredi ile ödenmesi için … Bankası … Şubesine müracaat edip ve kredi talebinde bulunduğunu, bu arada kamyonların bakiye bedeli olan 385.000,00 TL’nin banka tarafından onaylanmış kredi ile ödeneceği hususunda müvekkili şirket ile davalı … şirketi ve banka anlaştıklarından kamyonların trafik sicili üzerine krediyi veren … Bankası … Şubesi tarafından rehin konulduğunu, bu şekilde mülkiyetin devrinin tescil işleminin gerçekleştirildiğini ancak kamyonların bedeli tamamen ödenmediği için kamyonların fiili tesliminin yapılmadığını, kamyonların trafik siciline tescil edilmesi üzerine kamyonlara …, … ve … plaka numaraların verildiğini, kamyonların tescil işlemleri yapıldıktan sonra müvekkili şirketin … Bankası … Şubesine müracaat ederek söz konusu kamyonların bedeli için çıkarılan kredinin kendi hesaplarına geçirilmesini banka şubesinden istediğini, bunun üzerine bankanın … şirketi adına çıkarılan kredinin bizzat şirket tarafından iptal edildiğini bu yüzden kamyon bedellerinin banka tarafından ödenmeyeceğinin bildirildiğini, müvekkili şirketin bu durumu öğrendiği gün davalı … şirketinin alacaklısı olduğunu söyleyen … isimli kişinin davalı … Ltd. Şti.’nin yetkilisi olduğunu ve satıma konu kamyonlar üzerinde borçtan dolayı temsil ettiği şirket lehine yakalamalı haczi olduğunu beyanla polis eşliğinde müvekkili şirket merkezine gelerek davalı adına tescil olunan ve teslimi yapılmayan 3 adet kamyonu fiilen haczettirmek suretiyle parka çektirdiğini, davalı şirketlerin yetkilileri … ve … ile kendi adına hareket eden …’nin bir araya gelerek eylem birliği içerisinde müvekkili şirketi dolandırdıklarını, davalı şirketlerin yetkilileri … ve … ile … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığını, açılan davanın halen … … Ağır Ceza Mahkemesinde … E. numaralı dosya üzerinden görülmeye devam edildiğini, davaya bakan mahkemenin söz konusu kamyonların trafik sicilleri üzerine tedbir şerhi koyduğunu, açıklanan nedenlerle söz konusu kamyonların davalı … şirketine teslim işleminin gerçekleşmediğini ve halen yedieminde muhafaza edildiğini belirterek, …, … ve … plaka numaralı kamyonların satımının ve davalı adına oluşturulan tescil işleminin geçersizliğinin tespiti ve iptali ile bu kamyonların davacı …. İth. İhr. Kir. Ltd. Şti. adına tescil edilmesini, araçların müvekkili şirkete teslimine, bu talebin kabul görmemesi halinde kamyonların 385.00,00TL tutarındaki bakiye satış bedelinin avans faiziyle birlikte haksız fiilin faili olan davalılardan müteselsilen tazmini ile davacı müvekkili şirkete ödenmesine, taleplerinden hangisi kabul edilirse edilsin ek olarak ayrıca satış işlemlerinin yapıldığı tarihten itibaren geçen sürede kamyonların eskimesi davacı malikin kamyonlar üzerindeki tasarruf ehliyetinin kalkması ve kamyonların satış bedelinden elde edilebilecek faiz/ticari kazanç kaybının ve davalıların haksız fiilleri sonucunda uğranılan diğer zararlara karşılık şimdilik 15.000,00TL maddi tazminatın hesaplanacak avans faiziyle birlikle zarar ziyan tazminatı olarak müteselsilen davalılardan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar … ve … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı iş bu davanın öncelikle zamanaşımı yönünden, aksi durumda ilk olarak husumet yokluğundan aksi durumda ise esastan reddinin gerektiğini, müvekkilleri … ile … Ltd. Şti.’nin olayda davacı şirkete karşı hiçbir haksız fiil içeren davranışının bulunmadığını, bununla birlikte eğer mahkeme aksi kanaatle olursa da davacının açmış…./….
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

…/…olduğu dava ile ilgili alacaklarının 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacının iddia ettiği alacaklarının tamamının zamanaşımına uğradığını, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, müvekkillerinin davacı şirket ile hiçbir hukuki ilişkiye girmediğini, davacı şirkete karşı hiçbir haksız fiil içeren davranışta bulunmadığını, müvekkillerinden … Ltd. Şti.’nin kuruluş tarihinin 04.05.2010 tarihi olduğunu, müvekkili …’in adı geçen müvekkili şirketin üçte bir hissesini …’ten 17.12.2010 devir aldığını, tüm bu durumların bile müvekkillerinin dava konusu olay ile hiçbir ilgisinin olmadığını gösterdiğini, müvekkillerinin davacı şirkete karşı sözleşmeden veya haksız fiilden yahut da sebepsiz zenginleşmeden doğan her hangi bir borcu bulanmadığını, davacının da söz konusu sebeplerden müvekkillerinden her hangi bir alacağının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın ceza davası değil hukuk davası olduğunu ve ticari ilişkiden kaynaklandığını, davalı müvekkili …’un diğer davalı şirket …. Ltd. Şti. ‘ne (…) kiralamak için davacı şirket ile üzerinde beton mikseri bulunan 3 adet kamyon almak üzere kendisinin anlaşma yapmadığını, tüm görüşme ve anlaşmaları …’ın yaptığını, …’ın ödemeler için davalı müvekkili … ile anlaşarak kendisine yardımda bulunmasını istediğini, bunun üzerine …’un … bankası …sitesi şubesinden davacı şirkete 50.000,00TL havale gönderdiğini, ayrıca kendisine ait 4 adet 85.000,00TL’lik çekleri de …’ın vasıtasıyla davacı şirkete gönderdiğini, davacı şirketin davalılara kredi çekmelerini önerdiğini, kredi çıkınca çekleri geri vereceğini söylediğini, …’ın kendi adına … Bankası … şubesine başvurduğunu ancak kredi talebinin olumsuz sonuçlandığını, ardından müvekkilinin … şirketi adına 225.000,00TL kredi talebinde bulunduğunu ve kredinin onaylandığını, davacı şirketin elindeki çekleri geri vermemesi üzerine müvekkilinin krediyi kullanmaktan vazgeçtiğini ve eski ödeme planına göre hareket etmeye karar verdiğini, bu arada davacı şirketin kamyonların tescilini … şirketi adına yaptığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, … …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının… sayılı soruşturma dosyası, davalı şirketlerin ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, davalı şirketlerin ticari defter ve kayıtları, …, … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtları, kredi sözleşmesi, rehin belgesi, 28.03.2018 tarihli bilirkişi raporu, 27.06.2018 tarihli bilirkişi raporu, 21.11.2018 tarihli ek rapor, ıslah dilekçesi ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, … plakalı, … plakalı … plakalı kamyonların satımının ve davalı adına oluşturulan tescil işleminin geçirsizliğinin tespiti ve iptali ile, bu talebin kabul edilmemesi halinde kamyonların 385.000,00TL tutarındaki bakiye satış bedelinin tahsili ve kamyonların satış bedelinden elde edilebilecek faiz/ticari kazanç kaybının tahsili taleplerine ilişkindir.
Davacı şirketin … Şirketinin Yetkili Bayisi olduğu, davalı …’un davalı … Ltd. Şti.’nin yetkilisi olduğu, 3 adet kamyonun davalı … şirketine toplam 435.000,00TL bedelle satılması hususunda anlaştıkları, buna göre 435.000,00TL tutarındaki satış bedelinin 50.000,00TL tutarındaki bölümü peşin olarak ödendiği, geriye 385.000,00TL borç kaldığı, dava konusu kamyonların … plakalı, … plakalı … plakalı olarak davalı … Ltd. Şti. adına trafikte kayıtlı oldukları hususları tartışmasızdır.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Davalılar …, … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan … …. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda 13.03.2014 tarih ve 2014/85 karar nolu ilam ile, davalıların baştan itibaren birlikte hareket ettikleri, gerçek bir kredi ilişkisi kurma niyetinde olmayan ve kredi kullanma şartlarını oluşturamayacak olan sanıkların banka şubesi yetkililerene gerçeğe aykırı beyanda bulunup, kredi başvurusu yaptıkları, banka görevlilerine kamu kurumu olan Tapu Dairesinin (İstanbul-…) tapu kaydını ibraz ederek, onlarda güven oluşturdukları, tapu kaydına güvenen banka görevlilerinin krediyi açtığı ve kredi sözleşmesi imzaladığı, bu şekilde suçta kamu kurumunun aracı olarak kullanıldığı, yine öte yandan sanıkların katılan … ile de irtibata geçerek yine gerçeğe aykırı beyanlarla gerçek bir kredi ilişkisi oluşturacaklarmış gibi hareket ettikleri, katılan …’e kredi açıldığını ve sözleşme imzalandığını beyan ettikleri, banka ile görüşen …’in beyanı teyit etmesi üzerine işlemlere devam ettiği, nitekim sanıkların banka ile kredi sözleşmeside imzaladıkları bu şekilde sanıkların bankayıda katılan …’in iradesini de sakatlamada onda güven oluşturmada araç olarak kullandıkları, sanıkların kredi sözleşmesi imzalandıktan ve araçların trafikte kaydı intikal ettikten sonra kredi kullanmadan vazgeçmeleri, ipotekli olup teminat olarak kabul edilmeyecek bir taşınmazı teminat olarak göstermeleri, araçların devri yapıldıktan sonra hemen icra takibi yapılması ve takip sırasında olağan hayat akışına ve normal bir tacirin hareket şekline aykırı olarak kanuni hakların kullanılmaması bir yana bu haklardan feragat edilmesi, kredi kullanılmaması üzerine durumdan satıcı firmayı haberdar edip araçları iade etmek yerine aksine davranılması, yine soruşturma aşamasında yapılan kolluk araştırmalarına göre sanık …’in belirlenebilen tüm adreslerinden kendisine ulaşılamaması gözetildiğinde tüm sanıkların birlikte hareket ettikleri, amaçlarının gerçek bir ticari iş olmadığı ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettikleri belirtilerek, sanıkların TTK’nun 158/1-d-f, 62. Maddesi gereğince sonuç olarak 3 yıl 4 ay hapis ve 4.166 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği. kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 13.02.2017 tarih ve 2016/4333 esas, 2017/5921 karar sayılı bozma ilamı ile; “sanıklar Eldem ve Muhammet’in aşamalardaki savunmalarında, kalan borçları için çek vermelerine rağmen katılan şirketin kendilerini kredi çekmeye zorladığını, üç araç için araçların üzerine rehin koydurulması dışında ayrıca banka tarafından gayrimenkul ipoteği istenildiğini, ancak gösterdikleri taşınmazda sorun çıkması ve prosedürün uzaması nedeniyle kredi çekmekten vazgeçtiklerini belirterek, suçlamaları kabul etmemesi yanı sıra katılan ve ilgili banka yetkililerinin beyanlarından, sanıkların katılan tarafından bankaya yönlendirildiklerinin anlaşılması, yine ilgili bankanın yazılarında da, ilk etapta herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmaması üzerine kredi tahsisi yoluna gidildiğini, katılan tarafça gayrimenkul ipoteği ile birlikte kredi ödemesi yapılacağı ve tahsisi yapılan kredinin hesaplarına geçmesinden sonra araçların tescilinin sanıklara verilmesi gerektiği bilinmesine rağmen, henüz ödeme yapılmadan tescil işlemi yapılmasının katılan tarafın hatasından kaynaklandığının bildirilmesi ve banka yetkililerinin sanıklarla birlikte hareket ettiklerine dair iddia veya delilin de bulunmamamsı hususları birkilte değerlendirildiğinde; adı geçin sanıkların alacakları araçlar için 50.000,00TL peşinat verdikten sonra yönlendirildikleri bankadan kredi işlemleri için başvuru yapmaktan başa denetim imkanlarını ortadan kaldıracak herhangi bir hileli hareketlerinin bulunmamasına rağmen, araçlarının mülkiyetinin devredilmesi ile sözleşmeden vazgeçilmesine rağmen araçların iade edilmemesi ya da kalan paranın ödenmemesinin hukuki ihtilaf kapsamında kalması ve bu aşamadan sonra … tarafından hileli şekilde icra takibi yapıldığı iddiasının önceden elde edilen menfaate ya da borca ilişkin olması yanı sıra …’in sunduğu belgelerden aralarında ticari ilişkinin de bulunduğunu belirlenmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının olmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatları yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları…/..
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

…/…bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin bozulmasına” denilmek suretiyle, hükmün bozulmasına karar verildiği, Ankara Batı …. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yargıtay bozma ilamına uyulduğu ve bozma ilamı doğrultusunda 09.05.2017 tarih ve 2017/100 esas, 2017/172 karar sayılı ilam ile tüm sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesi için bağlayıcı olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bilindiği üzere 818 sayılı Borçlar Kanununun konuya ilişkin 53. Maddesinde; “Hakim kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için, ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinden verilen beraat karariyle de mukayyet değildir.
Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.”hükmü yer almaktadır.
Maddenin açık hükmü uyarınca ve ayrıca hukuk ile ceza davalarının konuları, tarafları ve amaçları farklı olduğundan ceza mahkemesi kararları kural olarak hukuk mahkemesi için kesin hüküm oluşturmaz; hukuk hakimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değildir.
Bu kuralın Yargıtay uygulamasında kabul edilen tek istisnası, beraat kararında saptanan maddi olgulardır; buna göre, beraat kararında ceza mahkemesinin saptadığı maddi olgu hukuk hakimini bağlar.
Ancak, bu istisnanın uygulama yerinin olabilmesi için, beraat kararı, ceza davasının ilişkin bulunduğu suçlama yönünden maddi olguyu tespit etmiş olmalıdır, diğer bir ifade ile hukuk hakimi ancak aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak yapılan maddi olgular ile bağlıdır.
Bilindiği üzere, hukuk usulü bir şekil hukukudur. Davanın açılması, itirazların ileri sürülmesi, tanıkların ve diğer delillerin bildirilmesi belirli süre koşullarına bağlı kılındığı gibi, ikinci tanık listesi verilememesi, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı gibi, yargılamanın süratle sonuçlandırılması gayesi ile belirli kısıtlamalar getirilmiştir. Bunun sonucunda, hukuk hakimi şekli gerçeği arayacak, maddi gerçek öncelikli hedef olmayacaktır. Ancak ceza hakimi bunun tersine öncelikli hedef olarak maddi gerçeğe ulaşmaya çalışacaktır. O halde ceza mahkemesinin maddi nedensellik bağını tespit eden kesinleşmiş hükmü­nün hukuk hakimini bağlamasına, Borçlar Yasasının 53. maddesi bir engel oluşturmaz (HGK’nun 16.09.1981 gün 1979/1-131 E. ve 1981/587 K. sayılı ilamı, Mustafa Çemberci, Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s. 22 vd.).
Hukuk Genel Kurulu’nun 17.06.1998 gün 1998/19-523 E., 1998/508 K. sayılı; 06.02.2002 gün 2002/19-16 E. 2002/47 K. sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/10-345 E. 2002/342 K. sayılı kararlarında da; “hukuk davasına konu olay sebebiyle açılan ceza davasında, ceza mahkemesince saptanan maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı” hususuna işaret olunmuştur.
Açıklamalardan da anlaşıldığı üzere Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına ve öğretideki genel kabule göre, maddi olgunun tespitine ilişkin ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlar. Bu nedenle ceza mahkemesinde bir maddi olayın varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir.
Somut olayın açıklanan özellikleri ve vurgulanan ilkeler uyarınca ceza davasında verilen beraat kararı yönünden hukuk hakimini bağlayacak maddi vakıa, sanıklar Eldem ve Muhammet’in aşamalardaki savunmalarında, kalan borçları için çek vermelerine rağmen…/….
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

…/…katılan şirketin kendilerini kredi çekmeye zorladığını, üç araç için araçların üzerine rehin koydurulması dışında ayrıca banka tarafından gayrimenkul ipoteği istenildiğini, ancak gösterdikleri taşınmazda sorun çıkması ve prosedürün uzaması nedeniyle kredi çekmekten vazgeçtiklerini belirterek, suçlamaları kabul etmemesi yanı sıra katılan ve ilgili banka yetkililerinin beyanlarından, sanıkların katılan tarafından bankaya yönlendirildiklerinin anlaşılması, yine ilgili bankanın yazılarında da, ilk etapta herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmaması üzerine kredi tahsisi yoluna gidildiğini, katılan tarafça gayrimenkul ipoteği ile birlikte kredi ödemesi yapılacağı ve tahsisi yapılan kredinin hesaplarına geçmesinden sonra araçların tescilinin sanıklara verilmesi gerektiği bilinmesine rağmen, henüz ödeme yapılmadan tescil işlemi yapılmasının katılan tarafın hatasından kaynaklandığının bildirilmesi ve banka yetkililerinin sanıklarla birlikte hareket ettiklerine dair iddia veya delilin de bulunmamamsı hususları birkilte değerlendirildiğinde; adı geçin sanıkların alacakları araçlar için 50.000,00TL peşinat verdikten sonra yönlendirildikleri bankadan kredi işlemleri için başvuru yapmaktan başa denetim imkanlarını ortadan kaldıracak herhangi bir hileli hareketlerinin bulunmamasına rağmen, araçlarının mülkiyetinin devredilmesi ile sözleşmeden vazgeçilmesine rağmen araçların iade edilmemesi ya da kalan paranın ödenmemesinin hukuki ihtilaf kapsamında kalması ve bu aşamadan sonra … tarafından hileli şekilde icra takibi yapıldığı iddiasının önceden elde edilen menfaate ya da borca ilişkin olması yanı sıra …’in sunduğu belgelerden aralarında ticari ilişkinin de bulunduğunu belirlenmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının olmadığı hususudur.
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında davalıların herhangi bir hileli hareketlerinin bulunmamasına rağmen, araçlarının mülkiyetinin devredilmesi ile sözleşmeden vazgeçilmesine rağmen araçların iade edilmemesi ya da kalan paranın ödenmemesinin hukuki ihtilaf kapsamında kalması olgusunun mahkememizce de bağlayıcı olması karşısında ceza davasında belirlenerek bağlayıcı hale gelen bu maddi olgunun hukuk mahkemesinde yeniden tartışmaya açılması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacının davalılar …, …, … ve … Ltd. Şti. hakkında açtığı davanın reddine,
Davacı şirketin … Şirketinin Yetkili Bayisi olduğu, 3 adet kamyonun davalı … şirketine toplam 435.000,00TL bedelle satılması hususunda anlaştıkları, buna göre 435.000,00TL tutarındaki satış bedelinin 50.000,00TL tutarındaki bölümü peşin olarak ödendiği, geriye 385.000,00TL borç kaldığı, dava konusu kamyonların … plakalı, … plakalı … plakalı olarak davalı … Ltd. Şti. adına trafikte kayıt edildikleri anlaşıldığından davacının davalı … Limited Şirketi hakkında açtığı tazminat davasının kısmen kabulüne, 385.000,00TL alacağın dava tarihi olan 09/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … Limited Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine, 385.000,00TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınmasına karar verildiğinden davacının başkaca bir kazanç kaybı bulunmadığından fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılar …, …, … ve … Ltd. Şti. hakkında açtığı davanın REDDİNE,
2-Davacının davalı … Limited Şirketi hakkında açtığı davanın KISMEN KABULÜNE,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

385.000,00TL alacağın dava tarihi olan 09/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … Limited Şirketi.nden alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Alınması gereken 26.299,35TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.940,00TL ve ıslah ile alınan 12.565,86TL harcın mahsubu ile bakiye 7.793,49TL karar ve ilam harcının davalı … Limited Şirketi’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 5.940,00TL peşin harç, 12.565,86TL ıslah harcı, 21,15TL başvurma harcı ve 3,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 18.530,31TL harcın davalı … Limited Şirketi’nden alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 29.050,00TL vekalet ücretinin davalı … Limited Şirketi’nden alınarak bu davacıya ödenmesine,
6-Davalılar …, … Limited Şirketi ve … ile … Limited Şirketi kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre hesap ve takdir edilen 43.982,57TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara ödenmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 774,20TL tebligat ve posta gideri ile 4,200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.974,20TL’den davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.686,07TL yargılama giderin davalı … Limited Şirketi’nden alınarak davacıya ödenmesine, diğer kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … Limited Şirketi tarafından sarf edilen 132,00TL tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,
9-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı … ve … Ltd. Şti. vekilinin yüzlerine karşı İstinaf kanun yolu açık olmak üzere ( kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle İstinaf kanun yoluna başvurabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı ) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23.10.2019

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı