Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2007/220 E. 2023/751 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2007/220 Esas – 2023/751
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2007/220
KARAR NO : 2023/751

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/11/2007
KARAR TARİHİ : 21/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/07/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalıların kooperatifin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olduğunu, 10/12/2006 günlü genel kurul toplantısında yapılan seçim sonrasında yeni üyelerin belirlenmesi nedeniyle görevlerinin sona erdiğini, yeni üyeler tarafından kooperatifin hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonrasında geçmiş dönem hesapları ile yapılan ödemeler konusunda usulsüzlükler ve fahiş harcamalar tespit edildiğini, konunun 24/06/2007 günlü genel kurul toplantısında görüşülmesi ile davalıların görev yaptığı 1999-2006 dönemindeki ibralarının kaldırılarak denetçiler tarafından dava açılmasına karar verildiğini belirterek, davalıların uğratmış olduğu zararın fazlaya dair hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik 150.000,00TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, alacağa kalem kalem ve yıllara sari olmak üzere kooperatifin zarara uğratıldığı her takvim yılı sonundan itibaren işletilmek üzere avans faizi işletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduktan sonra esasa yönelik olarak, davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, iddia edildiği gibi usulsüz ve fahiş harcama yapılmasının, gerçek dışı gider gösterilmesinin mümkün olmadığını, aynı konularda … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu ve Savcılıkça yetkisizlik kararı
e-imza e-imza e-imza e-imza

verildiğini, müvekkillerinin davaya konu edilen dönemin tümünde görevli olmadıklarını, kooperatif inşaatlarının 15/05/1997 tarihinde alınan ruhsat ile başladığını, müvekkilleri göreve başladığında emanet usulü ile yapılan inşaatın %30’unun tamamlanmış olduğunu, kooperatif inşaatlarının 2002 yılında tamamlanarak kuraların çekildiğini ve ortakların kullanımına açıldığını, 03/06/2005 tarihinde iskan alınması sonrasında 29/09/2005 tarihinde ortaklara tapularının dağıtıldığını, her yıl yapılan genel kurullar vasıtası ile hesap ve işlemlerin ortakların tasvibine sunulduğunu ve ibra gördüğünü, 20/03/2004 tarihinde hesap tetkik komisyonu kurulması yönündeki talebin ve 05/06/2005 günlü genel kurul toplantısında konut maliyetlerinin tespiti talebinde bulunulmasına rağmen talebin masraf olacağı gerekçesiyle ortaklar tarafından reddedildiğini, tüm iddiaların gerçekleri yansıtmadığını ve husumete dayandığını, kooperatifin uğradığı bir zararın bulunmadığını. belirtlerek, 2000-2005 yıllarına ait gider makbuzları ile yapılan harcamalar ve diğer sarf yerleri hakkında beyanda bulunduktan sonra, davanın usul ve esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, Tasfiye Halinde … Konut Yapı Kooperatifi eski yöneticilerinin kooperatifi uğrattıkları zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı kooperatif vekili, 10/12/2006 günlü genel kurul toplantısında yapılan seçim sonrasında seçilen yeni üyeler tarafından kooperatifin hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonrasında geçmiş dönem hesapları ile yapılan ödemeler konusunda usulsüzlükler ve fahiş harcamalar tespit edildiğini, konunun 24/06/2007 günlü genel kurul toplantısında görüşülmesi ile davalıların görev yaptığı 1999-2006 dönemindeki ibralarının kaldırılarak denetçiler tarafından dava açılmasına karar verildiğini belirtmiştir.
Konuyla ilgili, 24/06/2007 günlü toplantı tutanağı incelendiğinde gündemin 8. maddesinin görüşülmesi ile; “10/12/2006 tarihindeki ve:daha önceki yıllara ait yanlış bilgi ve belgeye dayalı olarak yapılan ibraların kaldırılması ve o dönemdeki yöneticilerle ilgili açılabilmesi için yetki verilmesi istendi. Oylama yapılarak oy birliği ile karar alındı.” şeklinde bir karar alınarak eski dönem yetkilileri hakkında dava açılmasının kabul edildiği anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 55. maddesinde yönetim kurulunun kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yürüten ve onu temsil eden icra organı olduğu düzenlenmiş olup 62. Maddesi gereğince “Yönetim kurulu, kooperatif işlerinin yönetimi için gereken titizliği göstermek, kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda tüm gayrelini sarf etmekle yükümlüdür”.
Yine, 1163 Sayılı K.K. ‘nun 98. maddesi hükmü ile bu kanunda açıklık olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ait hükümlerine gönderme yapılmıştır. Dava açıldığı tarihte yürülükte olan 6762 Sayılı TTK.’nun 320. maddesi (Yeni TTK m. 369) uyarınca yönetim kurulu üyelerinin, şirket işlerinde gösterecekleri dikkat ve basiret hakkında Borçlar Kanunu gereğince bir vekil gibi sorumlu olacakları açıktır. Dolayısıyla yönetim kurulunun, tüm faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekmektedir. Bu durumda kooperatifi temsil ve yönetecek olan yönetim kurulu, kooperatifin başarısı ve amacına ulaşması için kanun ve anasözleşme hükümleri dâhilinde tüm hukuki, ticari iş ve işlemleri özenle ve titizlikle yerine getirmesi gerekmektedir.
Mahkememizce davacı kooperatifin eski yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davacılar tarafından zarara uğratılıp uğratılmadığı, zarara uğratılmış ise dayanaklarının ne olduğu ve bu zararın miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Ama bu tespitten önce davalılar hakkında bekletici mesele yapılan (ve bu nedenle yargılamanın uzun sürmesine neden olan) Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan kamu davasında verilen karar gerekçesinde davalıların davacı Kooperatifi zarara uğrattığı tespitlerine yer verilmiştir. Bu tespitler ışığında alınan bilirkişi raporunda aynı şekilde davalıların davacı Kooperatifi zarara uğrattığı belirlemiştir. Teknik bilgiler içeren bu rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişlidir. Davalı tarafça yapılan itiraz nedeniyle
e-imza e-imza e-imza e-imza

heyete eklenen elektrik mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda da aynı görüşlere yer verilmiştir. Dolayısıyla doğrudan zararın ortaya çıktığı kısımlara ilişkin oluşan zarara davalıların sebebiyet verdiğine mahkememizce vicdanen kanaat getirildiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, toplam 58.915,92TL tazminatın davalılardan yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine,
9.000,00TL için faizin başlangıç tarihi 30/04/2004, 49.915,92TL için faizin başlangıç tarihinin 06/12/2003 olarak belirlenmesine,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.024,55TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.025,00TL harcın mahsubu ile bakiye 1.999,55TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 2.025,00TL peşin harç, 419,90TL keşif harcı ve 13,10TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.458,00TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 9.426,55TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın ret oranına göre hesap ve takdir edilen 14.573,45TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 4.500,00TL bilirkişi ücreti, 75,00TL keşif araç ücreti, 188,00TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 4.763,00TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.870,78TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/06/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza