Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2007/205 E. 2021/28 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – 2007/205 Karar No:2021/28
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2007/205
KARAR NO :2021/28

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
: 3-
VEKİLİ :
: 4-
: 5-
: 6-
: 7-
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 01/08/2002

BİRLEŞEN DAVA (Mahkememizin 2007/223 esas, 2008/18 karar)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
: 2-
VEKİLİ :
: 3-
VEKİLİ :
: 4-
: 5-
: 6-
: 7-
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 05/12/2007
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
K.YAZIM TARİHİ : 29/01/2021

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ana davada dava dilekçesinde özetle; … Konut Yapı Kooperatifimin 1992 yılında kurulmuş 100 ortaklı bir kooperatif olduğunu, davalılardan …’ün 11 yıl başkanlık yaptığını, …’ın ise denetçilik yaptığını, 23/06/2000 tarihinde …’ın başkan olduğunu, …’ün ise denetçi olduğunu, inşaatı yapan firmanın istihkak yapmadığı gibi yetkili bir kontrol mühendisinin de bulunmadığını, aynı şekilde kooperatifinde sorumlu bir mühendisi olmadığını, kooperatif yönetiminin inşaatı yapan kişiye 884.000,00 TL. ödeme yaptığını, bu ödemenin hiçbir hak edişe dayanmadığını, kooperatifin yönetimi ile inşaatı yapan kişinin aralarında 1999 yılında bir protokol yaptıklarını, bu protokolde kooperatifin firmaya ne kadar borcu olduğunu tespitine gittiklerini, mühendis …’ın bir borç tespiti yaptığını ve kooperatifin 180.000,00TL borcu olduğunu hesapladığını, bu tutarın ortaklardan toplanarak firmaya ödendiğini, …’ın daha sonra borç hesabı altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ihtarla bildirdiğini, Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından imza tetkiki yapıldığını ve imzanın …’a ait olmadığının belirlendiğini, Savcılığın Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde …. Esas sayılı ceza davası açtığını, kooperatifin ödemiş olduğu paranın kesintisini Mâliyeye yatırması gerekirken yatırılmadığı, böylelikle 60.000,00TL vergi borcu biriktiğini, 2000 yılında piyasaya verilen senetlerde 50.000,00TL’lık senedin bugüne kadar ödenmemesi sonrasında icraya konması neticesinde faizi ile birlikte 100.000,00 TL’nı geçmesinin kaçınılmaz olduğunu, eski yönetimin 2001 yılında yine dışarıdan bir kişi üzerinde anlaşma yaparak anlaşmalı olarak kooperatifi borçlandırma yoluna gidildiğini, kooperatifin inşaatını yapan firmanın istihkak yapmadığı için tarafların yasal olmayan bir uygulamaya gidip kooperatifi 200.000,00TL’sı fazla zarara uğrattıklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL.’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen Merkez Bankası reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların davacı kooperatifte muhtelif zamanlarda görev yaptıklarını, görevlerinde gerekli titizliği göstermeyip kooperatifi zarara uğratmaları nedeniyle davalılar hakkında tazminat davası açtıklarını, davalıların yönetim ve denetimde bulundukları süre içinde usulsüz işlem, ödeme ve harcamalarının tespit edildiğini, ayrıca süresinde yapmadıkları işlemlerden dolayı kooperatife ceza tahakkuk ettirildiğini, davacı kooperatifi zarara uğrattıklarını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 120.000,00YTL zararın faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş ayrıca davacı vekili bu dosyanın mahkememizin …. E sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Ana davada davalı … cevap dilekçesinde özetle; kooperatifte denetçi olarak görev yaptığı üç yıl içerinde ortakların çıkarlarının korunması, kooperatif yönetiminin ana sözleşmeye uygun davranması için gerekli uyarılarını zaman içinde yaptığını, denetçi olarak görev aldığı süre içerisinde genel kurula yapılması gerekenleri yazılı olarak bildirdiğini, eleştirilerini, önerilerini, yazılı ve sözlü olarak kooperatif genel kuruluna sunduğunu, genel kurullarda denetçiler raporu hakkında ibra edilmesi yönünde karar çıktığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kendisinin 28/02/1994 tarihinden 08/03/2000 yılına kadar davacı kooperatifte ortak olarak bulunduğunu, kooperatifte hiçbir zaman üye ve denetçi olarak çalışmadığını adına atılan imzaların kendisine ait olmadığını beyan ederek; aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kendisinin 03/03/1999 tarihinden 23/06/2000 yılına kadar …’e denetçilik yaptığını, 11 yıl denetçilik yapmadığını, kooperatifin kontrollüğünü ….’ten … isimli kişinin yürüttüğünü, sorumlu mühendisin ise üst birlikteki … isimli kişinin olduğunu, kooperatiflerinin eski yönetiminin 1999 yılında kooperatiflerinin işini yapan …, …Konut Yapı kooperatifi ve inşaat firması sahibi … ile bir protokol yaparak kesin hesap çıkarttığını, borç tespiti olmadığını, 28 milyar ve faizin kendilerinden önceki yönetime ait olduğunu, ödemeye fırsat bulmadan yönetim değişikliği olduğunu, 2000 yılında verilen senetlerin kendi yönetimleri ile ilgisinin bulunmadığını, eski yönetim ödemediği için icraya verildiğini, 2001 yılında yönetimleri tarafından ilgili müteahhit ile ihtilafa düşüldüğü için bilirkişi yoluyla anlaşmazlığın giderilmesi için rapor yaptırıldığını, elektrik ve makine mühendislerince yapılan hesap ile kooperatifin alacaklı çıktığını, inşaat mühendisi için inşaat Mühendisleri Odası’na müracaat edildiğini, ancak sonuç alınmadan yönetimin düştüğünü, kooperatifin maddi zarar görmediğini, kooperatifin istediği bilgi ve belgelerin teslim edildiğini, kooperatifte çalışan ve büro işlerini yapan …’ın 10 yıl değil 6 yıl çalıştığını, herhangi bir sahte makbuz işlenmediğini beyan ederek; davaya itiraz etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kooperatifte 2 yıl süre ile denetçilik yaptığını, bu süre içinde kanunsuz bir işleminin olmadığını, davacıların kendisini ne ile suçladıklarını bilmediğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Dava, kooperatifin zarara uğratılmasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 30/12/2005 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile yetkisizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Davanın açıldığı Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında 25/01/2005 tarihinde dosyanın 1. kez işlemden kaldırıldığı, 30/12/2005 tarihinde yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkememize gönderildiği, mahkememizin 12/06/2012 tarihli duruşmasında dosyanın 2. kez işlemden kaldırıldığı, 27/01/2020 tarihli duruşmaya da mazeretsiz olarak gelinmediği ve dosyanın 3. kez takip edilmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 150/6 maddesinde; “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, davanın yazılı yargılamaya tabi olması ve üçünçü kez takipsiz bırakılması karşısında, 6100 sayılı HMK’nun 150/6. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının asıl ve birleşen davasının HMK 150/6. maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,

e-imza e-imza e-imza e-imza

2-Asıl ve birleşen davada alınması gereken 118,60TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.755,91TL harçtan mahsubu ile arta kalan 1.637,31TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar …, …, …, … ve …’ün kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olanan 16.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/01/2021

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza