Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/403 E. 2023/773 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2023/403 Esas
KARAR NO : 2023/773

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (… T.C. Kimlik Numaralı)
DAVALILAR : …

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 08/06/2023
KARAR TARİHİ : 21/11/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2023

DAVA:
Davacı … 08/06/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin %20 oranında hissedarı olup, kalan %80 hissenin aynı zamanda şirket müdürü olan eşi …’a ait olduğunu, …’in …. Noterliğince tanzim ve imza olunan 09/10/2006 tarih ve …. yevmiye no’lu hisse devir senedi ile hissesinin tamamını şu an itibari ile adresi bilinmeyen …’ya devir ettiğini, ancak …’tan kaynaklanan nedenler ile devir işleminin sicilde tescili sağlanacak şekilde hayata geçirilemediğini,
Bu nedenlerle şirketin faaliyetsiz kalıp, ana sözleşmede yazılı kuruluş maksadını ve faaliyetini sürdürmesinin imkansız hale geldiğini, bu durumun şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesi ve … tarafından tespit edilerek her iki kurum tarafından da mükellefiyet ve oda kaydının re’sen terkin edilmesi yoluna gidildiğini, bu işlemlerden sonra şirketin ticari ya da sınai herhangi bir faaliyette bulunmadığını, öz varlığını tamamen kaybeden şirketin değersizleştiğini belirterek, davalı şirkete tasfiyesi, feshi ya da ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi davalı şirketin ticaret sicilinde gözüken adresine usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı davaya cevap vermemiş olup yargılamalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, davacı … şirket ortağı yönünden TTK madde 638/2’de düzenlenen ortaklıktan haklı sebeple çıkma nedeninin oluşup oluşmadığı ve burada elde edilecek neticeye göre davacının davalı şirketten çıkmasına karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.
Davacı asil ön inceleme duruşmasında, şirketin herhangi bir aktifi bulunmamakla haklı nedenlerle ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ederken ayrıca herhangi bir çıkma payı bedeli istemediğini ifade etmiştir.
Davalı şirketin … kayıtları ve … kayıtları celp edilmiş ve incelenmiştir.
… şirket, bir sermaye şirketi olmakla birlikte kanunda düzenleniş biçimi dikkate alındığında ortakların şahsının ve birbirleri ile ilişkilerinin önem arz ettiği bir ortaklık türüdür. Bu sebeple ortaklar arası güven ilişkisine dayalı, şirketin kuruluş amacı doğrultusunda birlikte hareket etme olgusu ön plana çıkmaktadır. Bu sebepledir ki kanun koyucu, ortakların bu ilişkinin kurulmasındaki serbest iradesinin, bu ilişkinin sona erdirilmesi bakımından da devam etmesini uygun görmüş ve TTK madde 638/2’de her ortağın, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceğini hükme bağlamıştır. Söz konusu düzenleme uyarınca her bir ortak, kendince haklı bir neden olduğunu düşünmesi ve ortaklığın devamının kendisinden beklenemeyecek bir hâl alması halinde ortaklıktan çıkarılmasını mahkemeden talep ve dava edebilir.
Ortaklıktan çıkma davasında haklı sebep unsuru kanunda tanımlanmış yahut sınırları çizilmiş değildir. Davacının bu talebinin haklı olup olmadığı hakim tarafından re’sen değerlendirilir. Gerçekten de aynı cihetteki … kararlarında bu durum;
“…haklı sebep kavramı yasada açıkça tanımlanmamış ise de her davada, hukuki ve maddi olayların özelliği dikkate alınarak ileri sürülen nedenlerin haklı sebep teşkil edip etmeyeceği hususunun irdelenmesi gerekir. Şirketin devamlı olarak zarar etmesi, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkân kalmaması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ortağın bakiye sermaye borcunu ödemekte temerrüdü gibi sebepler haklı sebeplere örnek olarak sayılabilir. (… .)”
“… şirket ortaklığından çıkmak için geçerli haklı sebep kavramının ne olduğu konusunda yasada açıkça bir düzenleme bulunmamakla birlikte, doktrinde ve Dairemiz uygulamasında haklı sebep kavramı; ortaklık ilişkisini çekilmez hale getiren ve dürüstlük kuralına göre ortaklık ilişkisinin sürdürülmesinin ortaktan beklenemeyeceği haller olarak kabul edilmiştir. (…)” şeklinde ifade edilmiştir.
İşbu yargılamaya konu somut olayda %20 pay oranına sahip şirket ortağı davacının, şirketin ekonomik/ticari faaliyet yürütmediğine dolayısıyla somut bu durumda kuruluş amacını gerçekleştirme imkanı kalmayan davalı şirkette pay sahibi olarak kalmasının kendisine külfet oluşturduğuna yönelik iddiası ve ispat vesikaları incelendiğinde;
Davalı şirketin … sicil numarası ile … ‘ne kayıtlı olduğu, şirketin şu andaki diğer pay ortağı ve halihazırdaki müdürü dava dışı …’ın 07/04/2006 tarihli ve … Karar Numaralı …. Kararı ile şirketi münferiden temsile yetkili müdür olarak seçildiği ve bunun 21/04/2006 tarihli 6540 sayılı … Gazete’sinde ilan ettirildiği, anlaşılmaktadır.
Davalı …. …
‘nin vergi kayıtlarına ilişkin yazılan müzekkeremize … ‘nün 23/06/2023 tarihli cevabi yazısında, “davalı şirketin vergi bilgilerinden 31/12/2007 tarihinde re’sen terk olunduğunun tespit edildiği” belirtilmiş olup aktif olarak ticari faaliyet yürütmediği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin kuruluş amacına aykırı olarak ticari faaliyetlerine son verdiği resmi kayıtlarla ortadadır. Bununla birlikte hakim ortak ve aynı zamanda müdür olan diğer pay ortağı dava dışı …’ın, şirketin ekonomik faaliyetlerini yürütme ve dolayısıyla şirket amacını gerçekleştirmeye yönelik herhangi bir girişiminin olmadığı dolayısıyla bu haliyle müdürlük görevini gerektiği gibi yerine getirmediği kanaatine ulaşılmıştır. Açıklanan bu sebeplerle davacının, kuruluş amacını gerçekleştirme imkanı kalmayan davalı şirketin ortağı olarak devam etmesinin kendinden beklenmesi hakkaniyete aykırı sonuç doğurmakta olduğundan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın kabulü ile,
Davacı …’ın … sicil numarasında kayıtlı … ortaklığından çıkmasına,
Karar kesinleştiğinde, durumun … bildirilmesi ile TESCİL VE İLANINA,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince,
Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 186,50 TL tebligat ve posta gideri, 179,90 TL başvurma harcı ile 179,90 TL peşin harç toplamı 546,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-HMK m.333/1 uyarınca harcanmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/11/2023

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸