Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/250 E. 2023/471 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/250 Esas – 2023/471
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2023/250 Esas
KARAR NO : 2023/471

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/11/2022
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
YAZIM TARİHİ : 04/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı arcın, 04/07/2022 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde seyir halinde iken, … ve … plakalı araçların dur levhasına uymayarak kavşağa girmesi ile müvekkiline çarparak ağır hasarlanmasına sebebiyet verdiklerini, müvekkiline ait aracın davalı sigorta şirketine … numaralı genişletilmiş ticari kasko poliçesi ile kasko teminatı altında olduğunu, kaza sonrası davalı şirkete müracaat ettiklerini, aracın tamirinin ekonomik olmayacağı, bu nedenle pert total işlemi uygulanmasının daha uygun olacağına karar verildiğini, 14.09.2022 imza tarihli kesin mutabakatname, ibraname, feragatname, makbuz beyanında matbu dilekçeye el yazısıyla “fazlaya ilişkin talep, dava, başvuru ve diğer sorumlulara karşı haklarımız saklı kalması kaydıyla ihtirazi kayıt koyarak imzalıyorum’ ve dahi ‘…… plakalı …. aracımın 04.07.2022 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde ağır hasarlanması nedeniyle 130.000 TL (YÜZOTUZBİN) ulaşım dahil ,özel/genel şartlar sigorta şirketinde saklı kalmak kaydı ile üzerinden pert total olarak işlem görmesinden mütevellit, mutabık kalınan tazminat tutarına karşılık aracımı şirketinizin göstereceği 3.şahıs ve/veya şirkete devredeceğimi kabul, beyan ve taahhüt ederim….” şeklinde belirtilerek imzaladığını, sigorta şirketince 05.10.2022 tarihinde 75.400 TL ve 54.600 TL olmak üzere toplam 130.000 TL ödeme yapıldığını, ancak müvekkilin piyasa rayicinde yapmış olduğu araştırmalarda aracının rayiç değerinin 130.000 TL’nin çok üstünde olduğunun anlaşıldığını, bu hali ile müvekkilinin zararı olduğunu, söz konusu aracın … model olup, 285 km.de ticari bir araç olduğunu, eş değer araçların 160.000 TL ile 215.000 TL arasında olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL araç rayiç bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin yetkisiz olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin ibra edildiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
Hasar dosyası, dava konusu araca ilişkin ruhsat kaydı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:
Dava trafik kazası sebebiyle davacı aracında meydana gelen hasarın kasko poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
….. Sayılı ilamı ile aracın Kaskolay Genişletilmiş Ticari Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalanmış olmaklşa aracın ticari nitelikte olduğu kabulü ile görevsizlik verilmekle mahkememiz yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
28 Kasım 2013 tarih ve 28835 sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre Tüketici:” Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” olarak, aynı yasanın 3/1-l maddesine göre Tüketici işlemi: “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlanmıştır.
Bu yasada yapılan en esaslı değişiklikler tüzel kişilerin tüketici kavramının dışında tutulması ve tüketici işlemi kavramının kapsamının genişletilmesidir. Buna göre tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Böylece uygulamada ortaya çıkan ve tüketici sözleşmelerinin kapsamının daraltan yorumların da önüne geçilmiş olacaktır.”olarak belirtilmiştir
Yukarıda kısaca içeriği özetlenen yasal düzenleme nedeni ile davalı 28 Kasım 2013 tarih ve 28835 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanıp 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi olarak tüketici konumundadır. Aynı Yasa’nın 3/1-l maddesine göre uyuşmazlık sigorta işleminden kaynaklanan tüketici işlemidir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 83/2 maddesinde” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”hükmü yer almaktadır.
Mahkemelerin görevi, dava şartıdır. (HMK m. 114/(1)-c)
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. (HMK m.115/(2))
Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Somut olayda, davacı gerçek kişi olup dava konusu araç da ruhsat kaydında hususi yolcu nakline tahsis edilmiş bulunmaktadır. Hal böyle olunca davacı ile sigorta şirketi arasındaki ilişki tüketici ilişkisi olup, görevli mahkemenin tarafların gerçek halleri dikkate alınmadan aralarında imzaladıkları sözleşmenin başlığı ile belirlenmesi mümkün olmadığından aşağıdaki şekilde karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin görevsizliğine; HMK m.114/(1)-c delaletiyle HMK m.115/(2) gereğince, dava şartı noksanlığından dolayı davanın usulden reddine,
…. Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
Daha evvel … Tüketici Mahkemesi’nin görevsizlik kararı verdiği görülmekle, HMK m.21/(c) uyarınca İstinaf yoluna başvurulmaksızın karar kesinleştiğinde; her iki Mahkeme arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın … ‘na gönderilmesine,
HMK m.331/(2) uyarınca, yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından nazara alınmasına,

Dair, Davacı Vekili Av. …. ‘in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸