Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/21 E. 2023/733 K. 06.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2023/21 Esas
KARAR NO : 2023/733

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – ( TC NO … )
VEKİLİ : Av. … – Av. ….

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : KOOPERATİF ÜYESİ OLDUĞUNUN TESBİTİ
DAVA TARİHİ : 08/01/2023

KARAR TARİHİ : 06/11/2023
YAZIM TARİHİ : 28/11/2023
Mahkememizde açılan kooperatif üyesi olduğunun tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; davacının davalı kooperatifin kurucu ortağı ve uzun yıllar yöneticisi olduğunu, sağlık sorunları başlayıncaya kadar tüm iş ve işlemleri kendisinin takip ettiğini, daha sonra kooperatifin kendisini toplantılara çağırmadığını, başvurularına yanıt verilmediğini, istifa ya da ihraç ile üyeliğinin de sona erdirilmediğini belirtip, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı vekili ; talebin zaman aşımına uğradığını, davacının davalı kooperatifin üyesi olmadığını, uzun süredir hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı için üyeliğini zımnen sona erdirmiş sayılma koşullarının gerçekleştiğini belirtip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-Kooperatif kayıtları,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep; davacının halen davalı kooperatifin üyesi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafın iddiasına göre ; davacımız 1987 tarihinde kurulan davalı kooperatifin kurucu üyesi ve yetkilisi olarak görev yaptmış, 1990 yılında yapılan toplantıda yönetici olma sıfatının devamına karar verilmiş, 2007 yılına kadar kooperatif ile ilgili tüm iş ve işlemleri davacı takip etmiştir. Davacımız 2007 yılında başlayan ağır sağlık sorunları nedeniyle kooperatif işleri ile yeterince ilgilenememiş, 2011 yılından itibaren adresi belirli olduğu halde genel kurul toplantılarına çağrılmamış, aidat ödemesi talep edilmediği gibi borç bildirimi de yapılmamıştır. Davacının üyelikten çıkarılmasına ilişkin karar da alınmamış, 2018 yılında davalı yöneticisi …’nin üyeliği ile ilgili sorun olmadığını davacıya bildirmiş, 25/03/2022 tarihinde kooperatife yazılı olarak başvurulmuş, 28/03/2022 tarihinde yazı tebliğ edildiği halde yanıt verilmemiştir. Kooperatif üyeliğinden çıkma ya da çıkarılma şekle tabi olup, istifa ya da ihraç ile üyeliğinin sona erdirilmediğini, ihraç var ise aidat iadesi de yapılmadığnı belirtip, davalı kooperatifin halen üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Kooperatif kayıtlarını inceleyen bilirkişinin 18/07/2023 tarihli raporunda da belirtildiği gibi, davalı kooperatif …. . Noterliği’nin 13/05/1987 Tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ile onayı yapılan ana sözleşme uyarınca kurulmuş olup, davacımız kurucu ortak olup, aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olarak görev almıştır. Davacı kuruluştan başlamak üzere en son 09/06/2002 tarihinde yapılan genel kurul toplantılarına davet edilmiş, toplantılara katılan davacı oy da kullanmıştır. Davacımız bu tarihten sonra hiçbir genel kurul toplantısına çağrılmamış, davalı yetkilisi … davacının üyelikten istifa ettiğini söylemiş ise de davacının istifa isteğini davalı kooperatife ilettiği konusunda kooperatif kayıtlarında herhangi bir belgeye ve davacının ihracına ilişkin karara da rastlanmamıştır.
Kooperatif kayıtlarında 2002 yılına kadar üyelerden aidat alınmasına ilişkin karar alınmamış, sonraki yıllarda genel gider adı altında yılda bir kez genel kurulda miktarı belirtilen ödemelerin üyelerden tahsili kararı alınmıştır. Temin edilen kayıtlarda davacı ile ilgili olarak 2006 yılı ve sonrasında aidat ya da genel gider adı altında hiçbir ödemenin olmadığı anlaşılmıştır. Davacımız kuruluştan itibaren 2007 yılı başlarına kadar hem kooperatif kurucu ortağı hem de yönetici olarak görev yapmıştır. Davalı kooperatif 2002 yılından itibaren genel gider adı altında üyelerden ödeme yapmaları konusunda karar almış ise de davacımızın 2006 yılı ve sonrasında hiçbir ödeme yapmadığı anlaşılmıştır.
Davacımız her ne kadar 2007 yılı başlarında ağır hastalık geçirdiğini, kooperatif işleri ile ilgilenemediğini, kooperatife ulaşamadığını ileri sürse de; davacımız davalı kooperatifin kurucu ortağı ve yöneticisi olup, kooperatiflerin işleyişi konusunda bilgi birikimine sahiptir. Sağlık sorunları nedeniyle tedavisi sürse dahi, tedavinin başladığı kabul edilen 2007 yılından kooperatife başvurduğu 2022 yılına kadar kooperatif işleri ile hiç ilgilenmemiş, aidat ya da genel gider ödemesinde bulunmamıştır.
Her ne kadar kooperatif üyeliğinden ayrılma, istifa ya da ihraç yolu ile gerçekleşmekte ve dosyada davacının istifa ettiği ya da ihraç edildiğine ilişkin delil yok ise de; bir kısmı cevap dilekçesine ekli, bir kısmı ise bilirkişi raporunda yer alan … kararlarına göre; davacının 2002 yılına kadar kooperatifte üye ve yönetici olarak görev yaptığı, bu tarihten sonra ortaklığın sağladığı yönetime katılma, seçme, seçilme, ödeme yapma, genel kurula çağrı, genel kurula katılma gibi hiçbir eylem ve işlemi olmadığı, sağlık sorunlarının 2002 yılı ile 2022 yılında gerçekleşen başvuruya kadar uzun bir süre içerisinde kooperatif ile bağını kopardığı, TMK 2. maddesi uyarınca herkes haklarını kullanır ve borçlarını yerine getirir iken iyi niyet kurallarına uymakla yükümlü olup, somut olayda olduğu gibi davacı kooperatife uzun süre uğramamış, kooperatif ile bir şekilde bağlantı kurmamış ise artık üyelik ilişkisinden eylemli olarak zımnen vazgeçtiğinin kabulü gerektiği, bu hali ile davacımızın 20 yıla yakın kooperatif ile hiçbir ilişki kurmamasının üyelikten eylemli olarak vazgeçtiğinin kabulü şeklinde yorumlanması gerektiği, sağlık sorunları olsa dahi bu kadar uzun süre içerisinde vekil tayin ederek kooperatif ile bağı olduğunu ortaya koyan davranışı olması gerektiği, davacımızın bu yolu da seçmemesinin kooperatif üyeliğinden eylemli olarak vazgeçtiği şeklinde yorumlanması ve bu nedenle davanın reddi gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA.
Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri BULUNMADIĞINA.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …. , Davalı Vekili Av. …(e-duruşma) karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/11/2023

Katip …

Hakim …