Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/197 E. 2023/351 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
…9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2023/197 Esas
KARAR NO : 2023/351

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … (… T.C. Kimlik Numaralı)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/03/2023
KARAR TARİHİ : 23/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023

DAVA:
Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği 21/03/2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/01/2016 tarihinden bu yana davalı …’nin %25 payla ortağı olduğunu, vergi kayıtlarında da açıkça gözükmekle davalı şirketin 2018 yılından bu yana herhangi bir ticari faaliyet gerçekleştirmediğini ve hatta ticaret sicilinde kayıtlı görünen adresinde de bulunmadığını, davalı şirketin %75 paya sahip ve yöneticisi konumundaki diğer ortağı dava dışı …’ un, davacı diğer ortağın şirketin sona erdirilmesine yönelik önerilerine yanaşmadığı ayrıca dava dışı …’un şirketin ekonomik faaliyette bulunmaması nedeni ile kuruluş amacını gerçekleştirme imkanının kalmaması durumuna yönelik olumlu bir girişiminin de olmadığını ifade ederek; güveni sarsılan müvekkilinin şirketten TTK madde 638/2 uyarınca pay akçesi talebi olmaksızın çıkmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Dava dilekçesi davalı şirketin ticaret sicilinde gözüken adresine usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, davalı davaya cevap vermemiş olup yargılamalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava, davacı limited şirket ortağı yönünden TTK madde 638/2’de düzenlenen ortaklıktan haklı sebeple çıkma nedeninin oluşup oluşmadığı ve burada elde edilecek neticeye göre davacının davalı şirketten çıkmasına karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.
Davalı şirketin … Müdürlüğü kayıtları ve … kayıtları celp edilmiş ve incelenmiştir.
Limited şirket, bir sermaye şirketi olmakla birlikte kanunda düzenleniş biçimi dikkate alındığında ortakların şahsının ve birbirleri ile ilişkilerinin önem arz ettiği bir ortaklık türüdür. Bu sebeple ortaklar arası güven ilişkisine dayalı, şirketin kuruluş amacı doğrultusunda birlikte hareket etme olgusu ön plana çıkmaktadır. Bu sebepledir ki kanun koyucu, ortakların bu ilişkinin kurulmasındaki serbest iradesinin, bu ilişkinin sona erdirilmesi bakımından da devam etmesini uygun görmüş ve TTK madde 638/2’de her ortağın, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceğini hükme bağlamıştır. Söz konusu düzenleme uyarınca her bir ortak, kendince haklı bir neden olduğunu düşünmesi ve ortaklığın devamının kendisinden beklenemeyecek bir hâl alması halinde ortaklıktan çıkarılmasını mahkemeden talep ve dava edebilir.
Ortaklıktan çıkma davasında haklı sebep unsuru kanunda tanımlanmış yahut sınırları çizilmiş değildir. Davacının bu talebinin haklı olup olmadığı hakim tarafından re’sen değerlendirilir. Gerçekten de aynı cihetteki …kararlarında bu durum;
“…haklı sebep kavramı yasada açıkça tanımlanmamış ise de her davada, hukuki ve maddi olayların özelliği dikkate alınarak ileri sürülen nedenlerin haklı sebep teşkil edip etmeyeceği hususunun irdelenmesi gerekir. Şirketin devamlı olarak zarar etmesi, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkân kalmaması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ortağın bakiye sermaye borcunu ödemekte temerrüdü gibi sebepler haklı sebeplere örnek olarak sayılabilir. ( …)”
“Limited şirket ortaklığından çıkmak için geçerli haklı sebep kavramının ne olduğu konusunda yasada açıkça bir düzenleme bulunmamakla birlikte, doktrinde ve Dairemiz uygulamasında haklı sebep kavramı; ortaklık ilişkisini çekilmez hale getiren ve dürüstlük kuralına göre ortaklık ilişkisinin sürdürülmesinin ortaktan beklenemeyeceği haller olarak kabul edilmiştir. (….)” şeklinde ifade edilmiştir.
İşbu yargılamaya konu somut olayda %25 pay oranına sahip şirket ortağı davacının, şirketin 2018 yılından beri ekonomik/ticari faaliyet yürütmediğine ve yönetici konumundaki diğer pay sahibi dava dışı …’un taleplerine yanıt vermediği dolayısıyla somut bu durumda kuruluş amacını gerçekleştirme imkanı kalmayan davalı şirkette pay sahibi olarak kalmasının kendisine külfet oluşturduğuna yönelik iddiası ve ispat vesikaları incelendiğinde;
Davalı şirketin … sicil numarası ile … …ne kayıtlı olduğu, şirketin şu andaki diğer pay ortağı ve halihazırdaki müdürü dava dışı …’un 07/01/2016 tarih ve … Karar Numaralı Genel Kurul Kararı ile aksi karar alınıncaya kadar münferiden temsile yetkili müdür olarak seçildiği ve bunun 18/01/2016 tarihli 8991 sayılı …Gazete’de ilan ettirildiği,
04/04/2017 tarih ve … Karar Numaralı Genel Kurul Kararı ile ortaklardan …’in sahip olduğu tüm payları dava dışı …’a devrettiği, davalı şirketin ortaklarının o günden bu yana …pay tutarlı hakim ortağı dava dışı … ve 562 pay tutarlı davacı ortak … olduğu ve bunun 11/04/2017 tarihli 9303 sayılı …Gazete’de ilan ettirildiği istenen …kayıtlar ile ortaya konmuştur.
Davalı …Ticaret Ltd. Şti. ‘nin vergi kayıtlarına ilişkin yazılan müzekkeremize …’ cevabi yazısında, “davalı şirketin vergi bilgilerinde 30/09/2018 tarihinde re’sen terk olunduğunun tespit edildiği” belirtilmiş olup aktif olarak ticari faaliyet yürütmediği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin kuruluş amacına aykırı olarak ticari faaliyetlerine son verdiği …kayıtlarla ortadadır. Bununla birlikte hakim ortak ve aynı zamanda müdür olan diğer pay ortağı dava dışı …’un, şirketin ekonomik faaliyetlerini yürütme ve dolayısıyla şirket amacını gerçekleştirmeye yönelik herhangi bir girişiminin olmadığı dolayısıyla bu haliyle müdürlük görevini gerektiği gibi yerine getirmediği kanaatine ulaşılmış; ortakların şirket yönetimine dair toplanmadığı başka bir deyişle birlikte karar almaya yönelik iradelerinin oluşmadığı ve bu haliyle güvene dayalı ortaklık ilişkisinin yürütülmesine imkan kalmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan bu sebeplerle davacının, kuruluş amacını gerçekleştirme imkanı kalmayan davalı şirketin ortağı olarak devam etmesinin kendinden beklenmesi hakkaniyete aykırı sonuç doğurmakta olduğundan davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile,
Davacı …’ın … Müdürlüğünün… sicil numarasında kayıtlı … ortaklığından çıkmasına,
Karar kesinleştiğinde, durumun … Müdürlüğüne bildirilmesi ile TESCİL VE İLANINA,
Bu karar nedeniyle alınması gereken 179,90 TL harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan 25,60 TL vekalet harcı, 79,25 TL tebligat ve posta gideri toplamı 104,85 TL yargılama gideri ile 179,90 TL başvurma harcı ile 179,90 TL peşin harç toplamı464,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı yararına hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekili Av. … ‘ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2023

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸