Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/138 E. 2023/322 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/138 Esas – 2023/322
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2023/138 Esas
KARAR NO : 2023/322

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACILAR : 1-…
2- …
VEKİLİ : Av….
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar tarafindan Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde özede; Davalının haklarında … Esas sayılı dosyası üzerinden alacak takibi yapıldığını, takibin devam etmekte olduğunu, ancak davalıya böyle bir borçlanma bulunmadığını, alacaklıdan babalarının eşya almış olduğunu, taksit ödemelerinin düzenli olarak yapıldığını, ancak davalının kendilerini arayarak almış olduğu eşyalardan dolayı kredi kullanma imkanlarının olduğunu söyleyerek evrak imzalattırdığını, kendilerine mal satışı yapmadan hileli şekilde kendilerine senet tanzim ederek borçlandırdığını, ürün alımları olmadığını, bu yönü ile hiçbir şekilde eşya alımına istinaden sevk irsaliyesi fatura ve benzeri evraklar bulunmadığını, senetten ötürü borçlarının bulunmadığını, bu sebeplerle davalıya borçlarının olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirket vekili tarafindan Mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacılar hakkında … Esas saydı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, borcun ödenmediğini, huzurdaki davanın haksız açıldığını, davacının ürün almadığı beyanının gerçek dışı olduğunu, davalılara senetli ürün satışı yapıldığını, ürün satışına ilişkin faturaların … tarafindan imzalandığını ve malların adı geçene teslim edildiğini, davaca her ne kadar kredili şekilde senet tanzim edilerek kendilerinin borçlandırıldığını iddia etse de takip dosyasında görüleceği üzere 60.000-TL tutarında senet tanzim edildiğini, davacı şirketin de davacıların borcunu ödememesi üzerine takip başlattığını, kambiyo senetlerinin illiyetten mücerret olup, borcun sebebinin veya gerçekleşmediğini ispat yükünün borçluya ait olduğunu, bu sebeple davacının borçlu olmadığını kanıtlaması gerektiğini, davacı tarafin verdiği senet ile ödemeyi kabul ettiği borcu ödemediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, bu sebeplerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
GEREKÇE:
Dava, davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflarca ibraz olunan delil ve belgeler dosyasına eklenmiş, resen araştırılması gerekli hususlar araştırılmış, alman cevaplar dosyasına eklenmiş ve incelenmiştir.
Davalı şirket tarafından davacı … ve … aleyhine … Esas nolu dosyası üzerinden 17.12.2020 tarihinde toplam 66.027,00-TL kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, takip dosyasında davacı takip borçlularınca yapılmış herhangi bir ödeme belgesi/bilgisine rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
Takip konusu bono incelendiğinde; Düzenleme tarihinin 07.02.2020, vade tarihinin 31.08.2020, bono tutarının 60.000,00-TL, borçlunun …, kefilin …, alacaklının … Grp. Ev Eşyaları San Tic. Ltd. Şti. Olduğu, bonoda “…” kaydı bulunmadığı, bono davacı … tarafından borçlu sıfatıyla ve … tarafından kefil sıfatıyla imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı … 11.06.2021 tarihli celsede; babaları …’ın kardeşi …’a davalı firmadan yüklü miktarda mobilya aldığını, hatırladığı kadarıyla 66.000-TL küsüratlı borçları olduğunu, borcun 15.000-TL sini babasının elden ödediğini, geriye kalan bakiye miktarı taksitle ödeyeceğini ancak babasına kredi çıkmayınca kendilerine eşya satılmış gibi fatura düzenlendiğini, kendisinin de imzaladığını, ancak banka krediyi onaylamadığı için adına kredi çıkmadığını, fatura karşılığında kendisine borç çıkartıldığını, kendisinin davalı tarafa böyle bir borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.
Diğer davacı … 11.06.2021 tarihli celsede; babaları …’ın kardeşi …’a davalı firmadan yüklü miktarda mobilya aldığını, hatırladığı kadarıyla 66.000 küsüratlı borçları olduğunu, borcun 15.000-TL’sini babasının elden ödediğini, geriye kalan bakiye miktarı taksitle ödeyeceğini ancak davalı şirketin babalarını arayarak 20.000-TL elden para istediklerini, ancak babalarının o dönemde ödeyecek borcu bulunmadığını, davalı şirketin kendilerini arayarak bu tarz durumlarda borçlarını ödeyemeyenler için bankadan kredi çıkardıklarını söylemeleri üzerine davalı ile görüşmeye gittiklerinde bir takım elektronik eşyaları almış gibi göstererek kardeşi … adına bir adet fatura düzenlendiğini, faturanın altına da senet koyduklarını, böylece ikisini de imzalamış olduklarını, ancak davalı … Gruptan herhangi bir eşya almadıklarını, iki gün sonra kredi başvurularının onaylanmadığını ve borcun ödenmesini istediklerini, kendisinin davalı taraftan herhangi bir mal almadığını, borçlarının bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı … ve … tarafından sunulan 15.03.2021 tarihli dilekçeler ekindeki fatura incelendiğinde bir kısım beyaz eşya ve mobilya satışını içerdiği, faturaların davacıların babası adına mal satışı kapsamında düzenlendiği anlaşılmıştır.
… Esas nolu dosyası ile takibe konulan bononun düzenleme tarihinin 07.02.2020 olduğu, faturaların düzenleme tarihlerinin ise bono tarihinden daha sonraki tarihler olduğu anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından bir kısım beyaz eşya mobilya karşılığında herhangi bir gerçek satış olmadan kendilerine eşya satılmış gibi fatura düzenlendiği beyan edilmiş olmakla birlikte, takip konusu bononun düzenlenme tarihi olan 07.02.2020 tarihi itibariyle davacılar veya davacıların babası … adına düzenlenen herhangi bir faturaya rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra davacının iddialarının değerlendirilmesi yönünden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi … tarafından düzenlenen 02.02.2022 tarihli raporda sonuç olarak; Davalı şirket tarafından davacı … ve … aleyhine … Esas nolu dosyası üzerinden 17.12.2020 tarihinde kambiyo senetlerine Özgü icra takibi başlatıldığı, “…” kaydı içeren 07.02.2020 tarihli 60.000-TL tutarlı Bononun davacı … tarafından borçlu sıfatıyla ve … tarafından kefil sıfatıyla imzalandığı, Huzurdaki davada, davacılar tarafından senetteki imza inkar edilmediği, davacıdan herhangi … borç alındığı beyan edilmediği, ancak senedin mal teslimi karşılığında düzenlenmediği iddia edilerek borçlu olmadığının tespitinin istenildiği, davaya konu bonoda “…” ibaresi bulunduğuna göre, kural olarak böyle bir bonoda, bonoda yazılı tutar kadar … para alındığının borçlu tarafından ikrar edildiğinin kabul edileceği, bununla birlikte davalı şirketçe dava dilekçesinde takip konusu senet karşılığında davacılara … para verildiği yönünde bir beyanda bulunulmadığı, davacılara senetli mal teslim edildiğinin beyan edildiği, bu durumda alıntılanan … kararlarındaki tespit ve ilkeler ışığında “…” kaydı içeren senedin davacılara mal teslimi karşılığında düzenlenmiş olduğunun ispat yükünün davalı şirkete ait olduğunun değerlendirildiği, dava dosyasında davalı şirketçe davacılara senette yazılı tutara karşılık gelen mal satışına ilişkin fatura, irsaliye ve bunların şirketin ticari defterlerine kaydedildiğine ilişkin ticari defter kayıtlarına rastlanılmadığı, davalı takip alacaklısı şirketin takip konusu bono karşılığında davacılardan talep edebileceği alacağın bulunmadığı, ancak sayın Mahkemece takibe konu bonoda “…” ibaresi bulunduğuna göre bonoda yazılı tutar kadar … para alındığının davacı borçlular tarafından ikrar edilmiş olduğu, dolayısıyla borçlu olunmadığı veya borcun ödendiğini ispat yükünün davacılara ait olduğu kanaatine varılır ise; dava dosyasındaki belgelerde davacılar tarafından senet konusu … paranın alınmadığı veya ödendiğini ortaya koyan somut yazılı belgelere rastlanılmadığından davacıların davalı takip alacaklısına takip konusu bono miktan kadar borçlu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Bono, soyut borç ikrarı içeren bir kambiyo senedidir. TTK’nun 688. maddesinde bononun kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Bunun sonucu ve kural olarak bono doğumuna neden olan bonoyu düzenleyen ile bononun lehtarı arasında mevcut bulunan hukuki işlemle bağlı değildir.
Bedel kaydı ise bononun zorunlu unsurlarından değildir. Bununla birlikte uygulamada bonolarda bedeli “…” “…” veya “…“ alınmıştır şeklinde kayıtlar bulunmakta bononun bedelsizliğini ispat yönünden bu kayıtlara önem verilmektedir. Bedel kayıtları daha çok keşideci ile Iehdar arasındaki iç ilişki yönünden ve ispat konusunda önem taşır. Zira …’nun 12.4.1933 gün ve 30/6 sayılı ilamında belirtildiği gibi borç ikrarı içeren bir belgede borcun nedeni belirtilmişse borçlu bu nedenin gerçekleşmediğini ispat ederek borcundan kurtulur. Bonoda bedel kaydı varsa bononun bu nedenle düzenlendiği doğru kabul edilecek; bedel kaydının aksini ileri süren bu iddiasını ispat yükü altına girecektir.
Emsal … kararında; “Bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu sağlayan tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı “…” kaydıyla yada bir alacak borç ilişkisine dayandığı “…” kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtlara aksinin savunulması senedin ta’lili (…) anlamına gelir ki, böyle bir durumda kanıt yükümlülüğü yer değiştirir. Senedi talil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer. Senette borcun nedeni “mal” yada “…” olarak belirtilmişse, davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacak; bunun sonucu olarak da, iddiası paralelinde ispat yükünü de üstlenecektir. …
İddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunda davacılar tarafından senetteki imza inkar edilmediği, davacıdan herhangi … borç alındığı beyan edilmediği, ancak senedin mal teslimi karşılığında düzenlenmediği iddia edilerek borçlu olmadığının tespitinin istenildiği, bonoda “…” ibaresi bulunduğu, kural olarak böyle bir bonoda, bonoda yazılı tutar kadar … para alındığının borçlu tarafından ikrar edildiğinin kabul edileceği, bununla birlikte davalı şirketçe dava dilekçesinde takip konusu senet karşılığında davacılara … para verildiği yönünde bir beyanda bulunulmadığı, davacılara senetli mal teslim edildiğinin beyan edildiği, bu durumda emsal … kararlarındaki tespit ve ilkeler ışığında “…” kaydı içeren senedin davacılara mal teslimi karşılığında düzenlenmiş olduğunun ispat yükünün davalı şirkete ait olduğunun değerlendirildiği, davalı şirketçe davacılara senette yazılı tutara karşılık gelen mal satışına ilişkin fatura, irsaliye ve bunların şirketin ticari defterlerine kaydedildiğine ilişkin ticari defter kayıtlarına rastlanılmadığı bu sebeplerle davalı takip alacaklısı şirketin takip konusu bono karşılığında davacılardan talep edebileceği alacağın bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
Davacıların … Esas sayılı dosyasına konu 07/02/2020 tanzim, 31/08/2020 vade tarihli, 60.000,00 TL tutarlı senet yönünden borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Davalı yanın yasal koşulları bulunmayan tazminat isteminin reddine,
3-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 4.098,6‬0 TL harçtan peşin alınan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.073,95‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.600,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.072,15‬ TL yargılama giderinin (harçlar dahil) davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Taraflar tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana İADESİNE,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı … ve davacılar vekili Av. …, davalı vekili Av. … ‘nun yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/05/2023

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.