Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/892 E. 2023/222 K. 03.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/892 Esas – 2023/222
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/892 Esas
KARAR NO : 2023/222

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1-) …
2- ) …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1-) …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 2- ) …
3- ) …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 31/10/2016
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
YAZIM TARİHİ : 13/04/2023
Mahkememizde açılan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili ; Davalıların işleten, sürücü ve sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç ile davacıya ait … plaka sayılı araçların karıştıkları kaza sonucu davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini, aracın ikinci el piyasa değerinin 20.000,00 TL olarak belirlendiğini,kendilerinde kalan araç hurda bedeli olan 3.000,00 TL düşüldüğünde 17.000,00 TL alacakları olduğunun belirlendiğini belirtip, şimdilik 17.000,00 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalı … ve … vekili ; Olayda sürücü olan müvekkilinin kusuru bulunmadığını, talep edilen zararın fahiş olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili ; Davacının talep hakkının zaman aşımına uğradığını, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, tek taraflı olarak yapılan hasar tespitini kabul etmediklerini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER :
-… Mahkemesinin 2014/178 D.İş sayılı tespit dosyası,
-Araçlara ait ruhsat örnekleri ile sigorta poliçesini içeren hasar dosyası,
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Dava … Mahkemesinde açılıp 2016/842 Esas numarasını aldıktan sonra, aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesi ile mahkememizde açılan ve daha sonra karara bağlanan 2016/832 Esas sayılı dava ile birleştirilmiştir. Ana dava ile ilgili tüm deliller toplanıp karar verilmesi aşamasında eldeki bu dava yönünden hasar miktarı ile ilgili rapor alınmadığı fark edilip, hasar bedelli bu dava ana davadan ayrılıp mahkememizin yukarıda belirtilen esas numarasına kayıt edilmiştir.
Davalılardan … … adına trafikte kayıtlı olan … plaka sayılı araç için davalı sigorta şirketi tarafından 25/07/2014 tarihinde trafik sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Sigortalı araç davalı … yönetiminde köy yolunu takiben bahse konu olay yerine geldiğinde davacının kullandığı … plaka sayılı araç ile çarpışarak maddi hasar ile sonuçlanan trafik kazası meydana gelmiştir.
Davamıza konu trafik kazası nedeniyle yaralananlar olduğu için … Mahkemesi’nde dava açılmış, mahkemenin keşif yapmak suretiyle trafik polisi bilirkişi …’tan aldığı 22/06/2015 tarihli raporda; kazanın tanık …’nun ifadesinde belirtilen şekilde meydana geldiği, bu durumda sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yaptığı için %100 oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir. Mahkememiz için rapor düzenleyen bilirkişi … 01/02/2018 tarihli raporunda; ceza yargılama dosyasındaki deliller ve dava dosyamıza kazandırılan delilleri hep birlikte değerlendirdikten sonra, davacı sürücü …’ın yolun sağ kenarını takip ederek seyir halinde olduğu sırada önündeki araçlar ve yolu dikkatli şekilde araç kullanması gerekirken karşı yönden gelen ve davalı …’ın kullandığı aracı fark edip kendi şeridine dönmekte oldukça geç kaldığı, olay öncesinde şerit ihlalinde bulunarak seyri nedeniyle davalı sürücünün yanlış tedbir almasına neden olmakla ve yeterince fren tedbirine başvurmayarak 1.derecede ve % 60 oranında, davalı sürücü …’ın ise; aracını yol ve hava koşullarına uygun şekilde kullanmayıp azami hız sınırının 50 km olduğu olay yerinde oldukça yüksek hızla yol aldığı, karşı yönden şerit ihlali yaparak gelen aracı gördüğünde yolun sağına yanaşıp fren tedbirine başvurması gerekirken hatalı olacak biçimde yolun sağ şeridine geçmeye çalışıp karşı yönden gelen araçlar için ayrılan yol bölümüne geçtikten sonra karşı yönden gelen ve şerit ihlali yapan aracın kendi şeridine dönebileceğini düşünmeden hareket etmek suretiyle olayda 2.derecede ve % 40 oranında kusurlu olacak şekilde kazaya neden oldukları şeklinde görüş bildirmiştir.
Ceza yargılaması sırasında düzenlenen 22/06/2015 tarihli rapor ile mahkememiz için hazırlanan 01/02/2018 tarihli raporlar arasında kusur dağılımı konusunda aykırılık bulunduğu için sorunun giderilmesi amacıyla 3 kişiden oluşturulan heyetten 05/03/2019 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişilerimizin yaptığı değerlendirme sonucu; ceza yargılaması sırasında … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yaptığı kabul edilerek kusur dağılım oranı belirlenmiş ise de; tüm dosya içeriği dikkate alındığında hangi aracın şerit ihlali yaptığının tespit edilmesinin mümkün olmadığı, 01/02/2018 tarihli olup … tarafından hazırlanan raporda tanığın ifadesine üstünlük tanınmış ise de; davacı sürücü …’ın anlatımları ile tanık anlatımları uyuşmadığı için olayın bu iki kişiden hangisinin anlatımına uygun şekilde gerçekleştiği belirlenemeyeceği, bu durumda tehlike sorumluluğu dikkate alındığında …’ın benzeri olaylarda kabul ettiği ilkeden hareketle sürücülerden hangisinin şerit ihlali yaptığı tespit edilemediğinden, her iki sürücünün olayda %50 oranında eşit kusurlu kabul edilmeleri gerektiği şeklinde görüş bildirilmiştir. Bu son görüş mahkememiz tarafından da yerinde görülmüş ve her iki araç sürücüsü olayda eşit kusurlu kabul edilmiştir.
Davacıya ait araçta oluşan hasar miktarının belirlenmesi amacı ile bilirkişiden 19/01/2023 tarihli rapor alınmıştır. Bilirkişimiz araçta meydana gelen hasarın tamiri için gerekli gider ve hasarlanan bölge dikkate alındığında aracın tamirinin ekonomik olmadığını, perte ayrılması gerektiğini, bu halde talep edilebilir zararın aracın kaza tarihinden önceki ikinci el piyasa değeri olan 25.000,00 TL den davacıda kalan aracın hurda bedeli olan 8.000,00 TL nin mahsubu sonrası kalan 17.000,00 TL olduğunu belirlemiş, mahkememiz tarafından da bu görüşün dosya içeriğine uygun olduğu kabul edilmiştir.
Araçtaki hasar bedelinin tahsiline ilişkin talepler iki yıllık zaman aşımı süresine tabi olup, bu sürenin kaza tarihi olan 11/09/2014 tarihinde işlemeye başlayacağı, zaman aşımını kesen ve durduran hal olmadığı için davanın açıldığı 01/11/2016 tarihinde zaman aşımının gerçekleştiği, davalı sigorta şirketinin 16/12/2016 tarihinde tebliğ edilen dava dilekçesine karşı 26/12/2016 tarihinde ve süresinde zaman aşımı itirazında bulunduğu uçun davalı sigorta şirketine yönelik talebin zaman aşımı nedeni ile reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı gerçek kişiler vekili cevap dilekçesi ile zaman aşımı itirazında bulunmayıp, cevap süresi dolduktan sonra itirazda bulunmuş ise de, davacı taraf süreden sonra gerçekleşen bu itirazı kabul etmedikleri için, davalı gerçek kişilerin süresinden sonra ileri sürülen itirazları dikkate alınmamıştır.
Toplanan delillere göre ; Davalı gerçek kişilerin tam kusurlu olacak şekilde neden oldukları kaza sonucu davacıya ait aracın pert olması gereken şekilde hasara uğradığı, aracın ikinci el değeri olan 25.000,00 TL den davacıda kalan aracın hurda bedeli olan 8.000,00 TL nin mahsubu sonrası davacının davalı gerçek kişiler tarafından giderilmesi gereken zararının 17.000,00 TL olduğu kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-) 17.000,00 TL’nin 11/09/2014 kaza tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 1.161,27 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE.
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Davalı sigorta şirketi lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine ÖDENMESİNE.
Davacı tarafından yapılan 61,50 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE.
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …, Davalı sigorta şirketi Vekili Av. … (e-duruşma), Davalı gerçek kişiler Vekili Av. … ‘in(e-duruşma) yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/04/2023

Katip …

Hakim …