Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/8 E. 2022/272 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/8 Esas – 2022/272
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2022/8 Esas
KARAR NO : 2022/272

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/10/2009
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili müvekkili kuruluşa ait Bilecik – Adapazarı hattı Cumali RM/A istasyonuna gaz arzı sağlayan 10 inçlik boru hattının “Osmaneli ilçesi Selimiye Köyü Keremali Rampaları Söğütlüçeşme Mevkiinde, …-Bilecik karayolu yol genişletme işinin yüklenicisi davalı …İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi ve …A.Ş.’ye taşeron olarak iş yapmakta olan diğer davalı … Teknolojileri Merkezi adlı firmanın elemanlarınca 25/09/2008 tarihinde müvekkili kuruluştan izin alınmadan ve herhangi bir bildirimde bulunmadan yapılan aks delikleri açma ve kazı çalışması esnasında paletli sondaj İş makinesinin elmas ucu ile” patlatılması nedeniyle meydana gelen hasar sonrası dava dışı sigorta şirketince zararın bir kısmının ödendiğini belirterek sigorta şirketinden tahsil edilmeyen 100.000,00 USD’lik muafiyet bedelinin hasar tarihinden başlatılacak reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili zaman aşımı deflinde bulunarak, müvekkili şirketin bir kusuru bulunmadığını, kazanın olduğu bölgede doğalgaz hattı bulunduğuna dair bir uyarı olmadığını, boru hattının gerekli standartlarda koruma altına alınmadığını, gerekli bilginin iş sahibi Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kendilerine verilmediğini, yapılan zarar hesabını kabul etmediklerini, müvekkili şirket tarafından … Sigorta nezdinde yapılmış 3. Şahıs sorumluluk poliçesi kapsamında davanın … Sigortaya ihbarını talep ettiklerini ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili müvekkili idareyle …İnşaat San. Tic. A.Ş. Arasında imzalanan sözleşmeye göre yüklenicinin verdiği zararlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Teknolojileri Merkezi vekili cevap dilekçesinde doğalgaz boru hattı konusunda kendilerini yazılı yada sözlü bir bilgi verilmediğini, Osmaneli Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan 2008/699 soruşturma nolu dosya içerisinde bulunan Olay yeri inceleme ve tespit tutanağında “işaret levhalarının bulunmadığının görüldüğünü” beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan … Sigorta vekili olayın meydana gelmesinde sigortalıları olan …İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’nin herhangi bir ihmali kusuru mevcut bulunmadığını bu çerçeve de davaya müdahale etmeyeceklerini bildirmiştir.
Dosya içine dava dışı ….Sigorta Şirketi ile davacı arasında düzenlenen poliçe, dava dışı sigorta şirketi tarafından olay kapsamında düzenlenen tüm evraklar, hasar dosyası, yapılan ödemelere ilişkin belgeler, davalılar arasında düzenlenen sözleşme örnekleri, olay sonrası tüm taraflar arasında yapılan yazışmalar, çekilen ihtarnameler, Osmaneli Cumhuriyet Savcılığının 2008/699 soruşturma sayılı dosyasının bir örneği alınmış, taraf tanıkları dinlenmiş, delillerin toplanıldığı dikkate alınarak dosya inşaat yüksek mühendisi, makina mühendisi, hususi sigorta uzmanı ve hukukçu bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş 09/06/2014 tarihli rapor alınmıştır.
Düzenlenen raporda davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ve Davalı …A.Ş’nin kendi iç ilişkileri ayrı kalmak kaydıyla zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları, kusur oranlarının %85 olduğu, …’ın ise doğalgaz boru hatları üzerinde ve özellikle karayolunu dikey kestiği nazara alındığında gerekli ve yeterli işaretlemeyi ve denetlemeyi yapmaması sebebiyle %15 kusurlu olduğu, diğer davalının ise …tarafından sözleşme gereği belirlenen hatlarda çalışma yapması ve teknik kusuru nedeniyle zarara meydan verdiği ispatlanamadığından kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, buna göre davalılar Karayolları ve Limakın karşılanmayan zarar tutarının 65.378,19 USD’lik kısmından sorum lu bulundukları ifade edilmiştir.
Bu aşamada dosyaya sunulan … 40. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/117 esas 2013/204 karar sayılı kararı incelendiğinde davacı Ankara Anonim Türk Sigorta’nın …’a dosyamızda dava konusu olan olay nedeniyle yaptığı 130.812,10 USD hasar bedeli ödemesini davalılar …İnş. San. Ve Tic. A.Ş., … … ve … Sigorta AŞ.’den talep ettiği bu dosyada yapılan yargılama esnasında …’ın %80, davalı … …’ün ise %20 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile hüküm kurulduğu, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/9645 esas 2015/1175 karar sayılı ilamı ile onandığı tespit edilmiştir.
İtirazlar ve … 40. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/117 esas 2013/204 karar sayılı kararı kapsamında bilirkişilerden alınan ek raporda kurullarının ilk rapordaki kanaatlerini muhafaza etmekle birlikte aynı olaydan kaynaklanan … 40. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/117 esas 2013/204 karar sayılı kararı esas alınacak olursa Davalı …AŞ’nin %80, davalı taşeron … …’ün ise %20oranında kusurlu sayılması gerekebileceği, … 40. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararına esas bilirkişi raporunda toplam hasar tutarının 230.812,10 USD olarak tespit edildiği bu miktardan 100.000,00 USD’lik muafiyet bedeli tenzil edilerek Mahkemece 130.812,10 USD’ye hükmedildiği, onanan bu karara göre 100.000,00 USD’lik muafiyet bedelinde değişiklik olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmiş aynı olaya dayalı olarak dava dışı Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi tarafından, dosyamızda davalı olan Karayolları hariç diğer davalılar ile dosyamızda ihbar olunan … Sigorta AŞ aleyhine … 40. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan, dosyamız davacısı …’a yaptığı ödeme nedeniyle rücuen alacağa ilişkin 2011/117 esas sayılı dosyada görülen dava sırasında alınan bilirkişi raporu ile Karayolları Genel Müdürlüğünün davalı …’a 29/07/2008 tarihli yazısı ile Bozüyük-Mekece iyileştirme işi kapsamında belirtilen Km’lerde doğalgaz hattı geçişi bulunduğunu, proje kapsamında bu hatların zarar görmeden geçilmesi konusunda gereğinin yapılmasının istendiği, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün olayın meydana gelmesinden 37 gün önce yüklenici …’a çalışma alanındaki boru hatlarının yerini ve dikkat edilmesi gerektiğini bildirdiği, iş sahibiyle yüklenici arasında akdedilen sözleşmeye göre müteahhidin projede gösterilsin yada gösterilmesin boru hattı ve bunun gibi tesisatların zarar görmemesi için her türlü tedbiri almakla yükümlü olduğunun amir kılındığı, bu suretle Karayollları Genel Müdürlüğünün olayda sorumluluğunun bulunmadığı, bu kabulden hereketle Karayolları Genel Müdürlüğünce yüklenici …’a iş alanında boru hattı bulunduğu bildirilmiş olmasına rağmen …’ın taşeron … …’ü bilgilendirmediği, davalı … …’ün olay yeri tutanaklarına göre enjeksiyon yapılan alanda … boru hattının bulunduğuna ilişkin işaret direklerinin ve katotik ölçüm kutusunun açıkça görülmesine, rağmen özen göstermemesi enjeksiyon işi yapılırken kazı alanında mühendis bulundurma zorunluluğu olmasına rağmen bulundurmaması sebebiyle dava konusu olayda …’ın %80 taşeron … …’ün %20 kusurlu kabul edildiği bu görüş esas alınarak verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı dikkate alınarak, mahkememizce de aynı olaya dayalı olarak alınan ve Yargıtayın denetiminden geçen bu rapor kabul görmüş dosyamızda alınan bilirkişi raporu ile … 40. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan bilirkişi raporunun zarar açısından birbirleriyle uyumlu olduğuda dikkate alınarak toplam hasar tutarı olan 230.812,10 USD’nin 130.812,10 USD’lik kısmının dava dışı sigorta şirketi tarafından davacıya ödendiği anlaşıldığından 100.000,00 USD’lik muafiyet bedelinin hasar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalılar …İnş. San. Ve Tic. AŞ ile … Teknolojileri Merkezi – … …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline Karayollları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın bu davalıya kusur izafe edilemediğinden reddine dair verilen karar Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2020 tarih, 2020/2713 Esas, 2020/3102 Karar sayılı ilamıyla “…Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 61. madde) maddeleri gereğince, birlikte bir zarara yol açanlar zarara uğrayana karşı müteselsil olarak sorumlu olup; zarar gören, eyleme katılanların tümünün dayanışmalı olarak sorumlu tutulmasını isteyebilir. Davalıların kusur oranları kendi aralarındaki rücu davasında gözetilecek olgulardandır.
Somut olayda, davalılardan …İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin yüklenici, … …-… Teknolojileri Merkezi’nin taşeron, Karayolları Genel Müdürlüğü’nde iş sahibi olduğu, eylemin haksız fiil niteliğinde bulunduğu ve zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği sabittir. Buna göre, yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler uyarınca davalılar, davacıya karşı müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarından davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın reddi kararı doğru olmamıştır.
3-Davalılar …İnş. San. ve Tic. A.Ş. ve … …-… Teknolojileri Merkezinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava haksız fiil sorumluluğuna dayalı olarak açıldığı gibi mahkemece de haksız fiil sorumluluğu kabul edilerek karar verilmiştir. Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 83. maddesi gereğince, konusu para olan borcun memleket parası ile ödeneceği düzenlendiğinden, mahkemece davacının haksız fiil sonucu uğradığı zarar hesaplattırılıp, davacı tarafından dava dışı sigorta şirketinden tahsil edilen bedel düşüldükten sonra kalan miktarın Türk Lirası cinsinden tahsiline karar verilmesi gerekirken yabancı para cinsi üzerinden tahsil kararı verilmesi doğru olmamış,…” denilerek bozulmakla, dosyanın mahkememize gönderildiği, anlaşılmış, bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davalıların tümünün haksız fiil sorumlusu olduğu anlaşılmakla tüm davalılar yönünden davanın kabulü ile 100.000,00 USD’nin hasar tarihi olan 25/09/2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince USD mevduata uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki USD döviz satış kuru karşılığı olan TL cinsinden tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
100.000,00 USD’nin hasar tarihi olan 25/09/2008 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince USD mevduata uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki USD döviz satış kuru karşılığı olan (TL) olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 10.189,12 TL harçtan peşin alınan 2.013,70 TL harcın mahsubu ile kalan 8.175,42 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir yazılmasına,
3-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 18.120,20 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan (2.031,80 TL harç, 644,00 TL tebligat ve posta gideri ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) toplam 6.636,8‬0 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ….ın yüzlerine karşı, diğer davalılar yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2022