Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/775 E. 2023/264 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : … Esas
KARAR NO : 2023/264

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
YAZIM TARİHİ : 14/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı şirket vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 27.04.2017 tarihinden itibaren devam eden ticari ilişki kapsamında müvekkili şirket tarafından belirli aralıklarla toptan satış faturası kesilmiş olmasına rağmen, borçlunun ödemesinin olmadığını, davalının bakiye borcunun 67.128,80 TL olup, işlemiş faizlerle birlikte 72.904,88 TL ye ulaştığını, alacağın tahsili amacıyla …esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hüküm olunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER:
-Davacı ticari defterleri ve faturalar,
-…esas sayılı dosyası
-…karar Sayılı kararı ile “….. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine muhtelif tarih ve bedelli faturaların konu olduğu cari hesap ektresinden kaynaklanan alacağın tahsili talebi ile icra takibi yapıldığı, takibe davalının süresi içerisinde itirazı üzerine takibi durduğu ve iş bu itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece dosya kapsamında alınan 29/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin usulüne uygun olarak tutulmakla sahibi yararına delil olma vasfına haiz ticari defterlerinde ise davalı şirketten 16.12.2017 olan takip tarihi itibariyle 97.128,18 TL alacaklı olduğunu, takip 67.128,18 TL lik kısmı için yapıldığını, davacı tarafça 5.776,70 TL işlemiş faiz talebinde bulunulmuş, mevcut davada faize yönelik itirazın da iptali talep edildiğinden, istem gibi 01.01.2017 (…) tarihi ile icra takip tarihi arasındaki dönem için faiz hesabı yapılmış ise de; takip öncesi döneme ilişkin T.B.K. nun 117. Maddesi anlamında davalının temerrüdünün bu tarihte oluşup oluşmadığı ve söz konusu hesaplanan faiz bedelinin talep edilip edilemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkemenin gerekçeli kararında davacı yanca dosya kapsamına sunulan sevk irsaliyelerinde isim ve imza bulunmadığından telsim olgusunun ispat edilemediği belirtilmiş ise de 12.03.2019 tarihli irsaliyeli fatura fotokopilerinin bir kısmında isim ve imzanın bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece üzerinde isim ve imzası bulunan irsaliyeli fatura fotokopileri üzerinde yeterince durulmaksızın teslim olgusunun ispat edilemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu durumda, davacının faturaya konu emtianın teslimine ilişkin teslim belgeleri üzerinde yeterince durularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

” gerekçesiyle mahkememizin 01/07/2019 tarihli … sayılı ilamı kaldırılarak dosya mahkememize iade edilmiş … esas sırasından yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE

Taraflar arasındaki uyuşmazlığın: taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin haklı olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı, taraflar arasında hukuki ilişki bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanarak tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri incelenmiş, davacı tarafından dosyaya sunulan faturalarda davalı tarafın mal teslim aldığına ilişkin herhangi bir imzasının bulunmadığı yine çıkarılan muhtıraya rağmen davalının ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmadığı, inceleme için adres bildirmediği görülmüş, hukuki ilişkinin reddedilmesi dikkate alınarak ispat külfetinin davacı taraf üzerinde bulunduğu değerlendirilmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu adresi bildirmesi üzerine bir mali müşavir bilirkişi tarafından bu kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, mali müşavir bilirkişinin 29/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin usulüne uygun olarak tutulmakla sahibi yararına delil olma vasfına haiz ticari defterlerinde ise davalı şirketten 16.12.2017 olan takip tarihi itibariyle 97.128,18 TL alacaklı olduğunu, takip 67.128,18 TL lik kısmı için yapıldığını, davacı tarafça 5.776,70 TL işlemiş faiz talebinde bulunulmuş, mevcut davada faize yönelik itirazın da iptali talep edildiğinden, istem gibi 01.01.2017 (…) tarihi ile icra takip tarihi arasındaki dönem için faiz hesabı yapılmış ise de; takip öncesi döneme ilişkin T.B.K. nun 117. Maddesi anlamında davalının temerrüdünün bu tarihte oluşup oluşmadığı ve söz konusu hesaplanan faiz bedelinin talep edilip edilemeyeceğinin mahkemenin takdirinde olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu kapsamında davacı şirketin kendi tuttuğu kayıtlara göre davalı şirketten alacaklı bulunduğu sonucuna varılmış ise de; bu kayıtların davalı ticari defter ve kayıtları ile örtüşmemesi, mal teslimine ilişkin davalı tarafın imzasını içeren herhangi bir belge sunulamamış olması, Ba-Bs formlarına delil olarak dayanılmaması dikkate alındığında rapor kapsamının davacının hukuki ilişkiyi ispatı yönünden yeterli olmadığı kanaatine varılarak davacıya yemin deliline dayanması dikkate alınmak sureti ile davalı tarafa yemin teklif etmek isteyip istemediği hususu sorulmuş, davacı tarafın yemin teklif hakkını kullanmak istemediğini bildirdiği anlaşılmıştır. İstinaf kararı uyarınca davacı vekiline 12.03.2019 tarihli irsaliyeli fatura fotokopilerinin bir kısmında isim ve imzanın bulunup bulunmadığı hususunda beyanda bulunması talep edilmiş ise de davacı vekilince 2019 yılında ticari ilişkinin bulunmadığının beyan edilip 2017 yılına ait fatura kayıtlarının sunulduğu anlaşılmakla istinaf kaldırma kararında belirlenen eksiklikler değerlendirilmek uretiyle yapılan inceleme neticesinde önceki kararda belirlenen hususlarda bir değişiklik bulunmadığı, davacının davasını usulünce ispat edemediği açıkça anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
1-Bu karar nedeniyle alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, Davacı Vekili Av. …’nin yüzüne karşı davalı tarafın yokkluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde… Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸