Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/772 E. 2023/184 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/772 Esas – 2023/184
Türk Ulusu Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
… 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR

ESAS NO : 2022/772 Esas
KARAR NO : 2023/184

HAKİM : …
KATİP :…

DAVACI : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALILAR : 1-) …
2-) …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/02/2021

KARAR TARİHİ : 20/03/2023
YAZIM TARİHİ : 30/03/2023
Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili ; Davalıların oluşturduğu iş ortaklığı tarafından kaçak elektrik kullanılması nedeni oluşan davacı alacağının tahsili için başlattıkları icra takibinin davalıların itirazı üzerine durdurulduğunu belirtip, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
YANIT :
Davalılar vekili ; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, kaçak tüketim yapıldığı söylenen trafonun kendilerine sözleşme ile malzeme sağlayan dava dışı şirkete ait olduğunu belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davadaki talep, kaçak olarak elektrik kullanılması nedeni oluşan davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesin istemine ilişkindir.
Dava başlangıçta … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış, süresinde ileri sürülen yetkisizlik itirazı ve bu itirazın kabul edilmesi sonrası verilen görevsizlik kararı ve süresinde yapılan gönderme isteği nedeni ile dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememiz tarafından yapılan yargılama sonucu davanın özel dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacının İstinaf isteği üzerine …Hukuk Dairesinin bir örneği dosya içerisinde bulunan kararı ile, icra takibi tüzel kişiliği olmayan iş ortaklığı hakkında başlatılmış ise de, iş ortaklığını oluşturan her iki şirketin ayrı ayrı görevlendirdikleri vekilleri aracılığı ile takibe itiraz etmiş olmaları nedeni ile icra takibinindeki usulsüzlüğün ortadan kalktığı, bu durumda yargılamaya devam edilmesi gerektiği belirtilip, kararımız kaldırılıp dava dosyası mahkememize iade edilmiştir.
Davalıların oluşturduğu iş ortaklığı ihale ile … yol yapımı işini üstlenmiştir. Bu işte ihtiyaç duyulan malzemenin temini içinde davalılar ile dava dışı … şirketi arasında 21/04/2017 tarihli malzeme temin sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme uyarınca davalıların şantiye sahasının hemen yakınına kendi şantiyesini kuran dava dışı şirket kendisine ait iş sahası içerisine trafo kurmak sureti ile malzeme üretimine başlamıştır. Sözleşme uyarınca işe başlayan … şirketi davalılar ile imzalanan ve bir örneği dosya içerisinde bulunan 30/12/2017 tarihli tutanak ile kesin hesap ve ödeme yapılarak işi tamamlamıştır. Kaçak tüketim ile ilgili tutanak ise 26/04/2018 tarihinde düzenlenmiştir. Tutanağın düzenlendiği tarihte dava dışı … şirketinin şantiyede faaliyeti olmadığı tartışmasızdır.
Mahkememiz tarafından yapılan araştırma sonucu dava dışı … şirketinin malzeme elde etme işinde kullandığı elektrik enerjisini temin için trafo kurma başvurusu olmadığı, tespit yapılan trafo için davalılar adına da kurulum izni başvurusu olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı iş ortaklığının arazi kiralaması yaparak şantiyesini kurduğu alan ve dava dışı … şirketinin malzeme ürettiği sahaların farklı olduğu, trafonun iş ortaklığının şantiye sahasında olmayıp, dava dışı … şirketinin şantiye sahasında olduğu anlaşılmıştır.
Daha öncede belirtildiği gibi, dava dışı … şirketi ile davalılar arasındaki malzeme temin işi 30/12/2017 tarihinde sonlandırılmış olup, kaçak kullanım iddiası ile tutanağın düzenlendiği 26/04/2018 tarihinde sahada bu şirketin faaliyeti olmadığı gibi, davacı idare tarafından trafonun davalılara ait olduğu kesin olarak belirlenemediği gibi kaçak tüketimin kim tarafından yapıldığı müşteri hizmetleri yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde tespit edilmemiştir.
Davacı tarafın icra takibine konu ettiği kaçak tüketim 26/01/2018-26/04/2018 tarihleri aralığına ilişkindir. Bu durum kaçak tüketimin bu tarihler arasında yapıldığını göstermemektedir. Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 28 ve 29 maddeline göre; kaçak tüketimin başlangıcı kesin deliller ile belirlenebiliyor ise tespit tarihinden geriye doğru en fazla bir yıl için, kaçak tüketimin başlangıcı kesin deliller ile belirlenemiyor ise bu kez en fazla tespit tarihinden geriye doğru 90 gün için kaçak tüketim bedeli talep edilmesi mümkündür.
Somut olayda kaçak tüketimin başlangıcı kesin deliller ile belirlenemediği için yönetmeliğin 29. Maddesi uyarınca tespitin yapıldığı 26/04/2018 tarihinden geriye doğru 90 günü kapsayan 26/01/2018 tarihi başlangıç alınarak takip ve davanın dayanağı olan faturanın düzenlendiği, bu tarih aralığının ( 26/01/2018-26/04/2018 ) kaçak tüketim dönemi olmayıp, yönetmelik geriği fatura düzenlenebilen dönem olduğu açıktır.
Bu halde kaçak tüketimin davalılar tarafından yapıldığının davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Kaçak tüketim yapıldığı söylenen trafonun davalılar tarafından kurulduğu ve yol yapımı amacı ile oluşturulan şantiyedeki faaliyetlerde kullanıldığının kanıtlanamadığı, davalıların şantiye sahasında olmayan fakat … şirketinin taş kırma işi için oluşturduğu şantiye sahasında bulunduğu kabul edilen trafonun davalılar tarafından kullanıldığının kabul edilemeyeceği, … şirketi sahadan 31/12/2017 tarihinde çıkmış olmakla birlikte kaçak tüketimin onların faaliyette oldukları dönem içerisinde de yapılmış olmasının bir olasılık olduğu, bu halde kaçak tüketimini davalılar tarafından yapıldığı kesin olarak kanıtlanamadığı için davanın reddi gerektiği kabul edilip, aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığı kanıtlanamadığı için davalıların koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı istemlerinin REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.973,71 TL’den mahsubu ile artan 1.793,81 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya İADESİNE.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA.
Davalı lehine hüküm tarihindeki …’si uyarınca hesaplanan 25.513,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE.
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığına,
Arabuluculuk için ödenen 1.320,00 TL nin 6325 sayılı yasanın 18/A (11) (13) maddesi uyarınca davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE.
Dair, Davacı Vekili Av. …. (e-duruşma), Davalı Vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/03/2023

Katip …

Hakim …