Emsal Mahkeme Kararı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/769 E. 2023/153 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili
ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR

ESAS NO : 2022/769 Esas
KARAR NO : 2023/153

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacının iddialarının kısaca; Davalının satın aldığı malzemeler ile ilgili irsaliyeli fatura düzenlendiğini ve malzemelerin teslim edildiğini; alacağın ödenmemesi nedeniyle Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1097 E. sayılı takip dosyasından icra takibi yapıldığını ve davalının itiraz ettiğini; icra takibinin konusunun 25/06/2016 düzenleme tarihli 18.538,90 TL bedelli irsaliyeli faturadan dolayı kısmi takip olduğunu; bu sebeple, itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalının savunmaları özetle; 25/06/2016 tarihli fatura incelendiğinde pek çok ürünün olduğunun görüleceğini, mallar teslim alındıktan sonra müvekkili şirketin takım olarak aldığı makinaların iadeye ilişkin faturada belirtilen beton enjeksix ve hortum kafalarının takım halinde gönderilmediğini malzeme olarak gönderilen bu ürünlerin birbirinin takımı olmadığını ve bu şekilde kullanamadıklarını bildirmiş ve malları iade etmek amacıyla fatura düzenleyip davacıya gönderdiğini; davacı şirketin bu durumu kabullenip ancak gümrük masraflarını karşılamayacağını söylemesi üzerine bu ürünlerin gönderilemediğini, davacının faturayı iade ettiğini; bu sebeple, davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini, savunmuştur.
DELİLLER:
Ankara 25. İcra Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği, 2017/1097 sayılı icra dosyasının gönderildiği, görüldü. İncelenmesinde; davacı tarafından davalıya karşı faturaya dayalı olarak toplam 10.478,85 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, davalı tarafından borca, faize ve tüm ferilere yapılan itirazı üzerine durduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu faturalar, sipariş formları, cari hesap ekstresi vs deliller dosya arasına alınmıştır.
Davacı şirketin defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak talimat yolu aldırılan 16/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı defter belgelerinin usulüne uygun tutulduğunu, taraflar arasında 2016 yılında mal alım satım ilişkisinin tespit edildiğini, davalı tarafından davacıya kargo ile gönderilen 05.08.2016 tarih A/005028 Numaralı, “160 Mt 2.1/2 Beton Enjeksix Hrt. 63’lük” içerikli KDV dahil 9.345,60 TL tutarlı faturanın davacı tarafından kabul edilmeyerek Kartal 21. Noterliğinin 02.09.2016 T./36159 yevmiye nolu ihtarname ile iade edildiği, davalı şirkete irsaliyeli faturalar gönderilerek toplamda 243.504,39 TL mal satışının yapıldığı, davalı tarafından 234.457,00 TL kısmi ödeme yapıldığı, davacı defter ve belgelerine göre 9.047,39 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde mahkememizce davalı defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak alınan 03/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, Davaya konu alacağın cari hesap bakiyesine dayanağı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2016 yılında başladığı, ihtilafa konu 25.06.2016 tarihli 530401 nolu 18.538,90 TL faturanın davacı defterlerinde yer aldığı ancak davalı defterlerinde yer almadığı, faturanın davalı tarafa teslim edildiğini, davalının da cevap dilekçesinde fatura ve fatura içeriği malı teslim aldığını kabul ettiğini, davalı tarafın faturaya itiraz etmediğini ancak kayıtlarına da almadığını, davalının davacı yana 05.08.2016 tarihli iade faturası düzenleyip gönderdiğini ancak davacı yanında bu faturayı noter ihtarı ile iade ettiğini, davacının yapılan inceleme sonucunda gerek takip tarihi olan tarihi itibariyle, gerekse dava tarihi tarihi itibariyle davacının davalıdan 9.047,38 TL asıl alacak ve 124,40 TL işlemiş faiz yönünden alacaklı olduğu, bu itibarla davacının icra takibine vaki itirazın iptali isteminde kısmen haklı olduğunun bildirildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura ve cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı yanca cari hesap dayanak gösterilerek davalıya karşı ilamsız icra takibi başlatıldığı, vaki itiraz üzerine takibin durduğu, işbu itirazın iptali davasının İİK’nun 67.maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: taraflar arasındaki satım sözleşmesine ve dava konusu takip dayanağı fatura içeriği malların ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarı bulunup bulunmadığı, davacının bakiye alacağa hak kazanıp kazanmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce aldırılan 16/07/2019 ve 03/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda, takip konusu 25.06.2016 tarihli 530401 nolu 18.538,90 TL faturanın davacı defterlerinde yer aldığı, ancak davalı defterlerinde yer almadığı, faturanın davalı tarafın da cevap dilekçesi ile kabul ettiği üzere davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafın kısmi ödemede bulunduğu, ancak davalı tarafından davacı tarafa 05.08.2016 tarih A/005028 Numaralı, “160 Mt 2.1/2 Beton Enjeksix Hrt. 63’lük” içerikli KDV dahil 9.345,60 TL tutarlı faturanın gönderildiği, davacı tarafın bu faturayı kabul edilmeyerek süresinde Kartal 21. Noterliğinin 02.09.2016 T./36159 yevmiye nolu ihtarname ile iade ettiği, davalı yanca yapılan bir kısım ödemelerden sonra davacıya takip tarihi itibariyle 9.047,38 TL asıl alacak ve 124,40 TL işlemiş faiz borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı yanca dava konusu faturalarda belirtilen malların ayıplı olduğu savunulmuş ise de, malların ayıplı olduğuna veya süresinde ayıp ihbarı yapıldığına dair davalı yanca usulüne uygun bir delil sunulmadığından davacının bu yöndeki savunmaları yerinde görülmeyerek bilirkişi raporundaki hesaplamalara itibar edilmek suretiyle verilen Mahkememiz 08/01/2020 tarihli kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 07/10/2022 tarih, 2020/443 Esas, 2022/1259 Karar sayılı ilamıyla “…Bu durumda, davalı malların ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre mahkemece öncelikle ayıp iddiası üzerinde durularak malların ayıplı olup olmadığı, varlığı halinde ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğunun tespiti ile süresinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken ayıp iddiası yönünden herhangi inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,….” denilerek kaldırıldığı, BAM ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişilerce düzenlenen 18/02/2023 tarihli raporda; davaya konu “2 1/2″ Beton Enjeksiyon hortumu 63’luk ve hortum kafası 60’lık Takım” satın alındığı anlaşılan Beton Enjeksiyon Makinesine uyumlu olmadığı iddiasının AÇIK AYIP olarak nitelendirebileceği, davalının satın aldıktan sekiz gün içinde ihbar yükümlüğü yerini getirmediğinin tespit edildiği, bu durumda davalı yanın ayıba ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç itibariyle davacının kendisine tebliğ edildiğini kabul ettiği 25.06.2016 tarihli 530401 nolu 18.538,90 TL fatura karşılığının davacının talep ettiği kısmını ödemediği, faturaya usulüne uygun itirazda bulunmadığı gibi ayıp iddiasını da usulüne uygun delil ile ıspatlayamamış ve süresinde ayıp ihbarı da yapmamıştır. Davacın davalıya keşide ettiği Kartal 21. Noterliğinin 25.08.2016 T./34861 yevmiye nolu ihtarnamesi ile fatura alacağını üç gün içinde ödenmesini talep ettiği, ihtarnamenin davalı tarafa 27.08.2016 tarihinde tebliğ edilerek davalının 31.08.2016 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşıldığından davacının bu tarihten takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin haklı olduğu, bu durum karşısında davacının 9.047,38 TL asıl alacak ve 124,40 TL işlemiş faiz yönünden takipte haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, takip konusu faturaya davalı alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir) olduğundan ve takip tarihi gözetilerek İİK’nun 67/2 maddesi gereğince hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davalının Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1097 Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının 9.047,38 TL asıl alacak ve 124,40 TL işlemiş faiz yönünden iptaline,
Davacı alacağına takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Hüküm altına alınan 9.047,38 TL’nin % 20’sine karşılık gelen 1.809,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gereken harç, 04/03/2020 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile tahsil olunduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 9.171,78‬ TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 1.307,07 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 4.444,7‬0 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre taktiren 3.890,29 TL’si ile 35,90 TL başvurma, 126,57 TL peşin harç toplamı 4.052,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 5,20 TL vekalet tastik harcının davanın kabul red oranına göre takdiren 0,65 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. … (e-Duruşma), Davalı Vekili Av. …’nın (e-Duruşma) yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2023

Katip …
E-İmza

Hakim …
E-İmza

Not : Bu evrak 5070 sayılı Elektronik imza yasası kapsamında imzalanmıştır.